YURTTA OLUP BİTENLER “her şe pılmaktadır. EKİ yöneticileri, şey afta tatilini kömür için" zihniyetiyle navebeli işçilere de hafta tatili hakkı sağlanması için hazırlanan bir karar- name, Cumhurbaşkanı tarafından im- za edilmesine rağmen, Ürgüplü Hükü- meti tarafından durdurulmuştur; Bu durdurma kararı, Zonguldak Olayları efesinde, yeni Hükümetin işçi konu- larıyla ilgili ilk icraatı cümlesindendir ve u şart idecek sanılıyorsa, vahim bir hata işleniyor demektir. Rabbena, hep bana! Mükellefiyet (ove münavebell işçilik gibi. Zonguldağın sosyal ve iktisa- di bünyesinde derin rahneler açan iki sistemi işçiye yadigâr bırakan mürün daha kârlı ve akıllıca işletil- mesi için bâzı çareler aranmış ve bazı imkânlar doğmuştur. 1948 yılında baş- lıyan Marshall yardımı ile harp yılla- rında yokluğu çekilen ve kömür istih- salinde çok önemli rol oynıyan yaban cı çıkışlı malzeme sağlanmış, aynı yar dım, bölgede yatırım yapılmasına da imkân vermiştir. Bu arada türk işlet- meciler, yabancı şirketlerin giderayak madenlerde yaptıkları tahribatı tami- re gayret göstermişler ve istihsalde bir yükselme o istikâmeti (o sağlamışlardır. 1942'de 2.55 milyon ton olan yıllık istih- sal, 1950'de 4.5 milyon tona yükselmiş tir. Harp yıllarında sâdece ihtiyaca göre düzenlenen istihsal, daha sonra kârlılık düşüncesine göre ayarlanmış ve hattâ 1950 sonlarında Ereğli Kömür leri İşletmesi, yabancılardan devralın- dığındanberi ilk defa zararını sıfıra indirmiştir Ancak, Ce wi iyimser haberler daha fazla dev. etmemiş. 1950 yılındaki iktidar dilin bu iş- letmeyi tekrar karanlık bir duruma it- miştir. 1952'ye kadar devam eden is- tihsal artışı 1953 yılında oduraklama devresine girmiş ve hattâ 1955 yılında düşmeye başlamıştır. İşletmenin zararı ise 1951 yılı ortalarından itibaren dur- madan artmaktadır. 1951'de sıfır olan zarar 1968'te 20 milyon ,1955te 60 mil- yon ,1957'de ise 130 milyon liradır! Za rarın büyümesinin başlıca (o sebepleri enflâsyon, yatırımlar ve kârlılık düşün cesinden uzaklaşarak girişilen israftır. D.P. idaresi Ereğli Kömürleri ay sini bir -çiftlik haline getirmiştir. İkinci . Dünya Harbi geçip gittikten sonra, kö-. Süngülü askerler nöbetle Panik! astığı astık kestiği kestik umum ler, partizan yöneticiler vardır. Amerikan yardımından hız alan yatı- rım ise istihsalden çok yer üstündeki fuzuli alanlara yöneltilmektedir. "Sos yal" yaftasıyla yapılan bu harcamalar, daha ziyâde İşletmenin en üst kade- mesini teşkil eden yöneticilerle mühen dislerin konforlarına gitmektedir. O de- virde Fener mahallesinin şaşaasına şa- hit olanlar bu manzarayı unutamamak tadırlar. Bu arada işçi de hızla artan hayat pahalılığının aslında sıfıra irca ettiği enflâsyon zamları ile uyutulmak istenmektedir. Bu devir İşletmede işçi ile yönetici arasındaki yaşama ve üc- ret farkını had derecede keskinleştirmiş tir. Üstelik İşletmenin yayıldığı bölge- lerde, mühendis ve idarecilerle işçilerin yaşadıkları kesimler ayrılmıştır, idare- ciler bakımlı, ağaçlık mahallelerde ve buzdolabına , halısına varıncaya kadar İşletme tarafından temin edilmiş vil- lâmsı evlerde oturmaktadırlar. Tenis kortları, lüks plajlar, klüpler bu man- zarayı tamamlamaktadır. İşçiler ise da ha ziyade kömür kuyularına yakın, pis ve karanlık havalı kesimlerde, ya gece- kondu tipi kiralık evlerde, ya da bin- lerce kişilik pavyonlarda barınmakta- dırlar. İsçi tenteli kamyonlarla seya hatetmekte idareciler ise ya işletmenin tahsis ettiği özel vasıtalarla ya da iş- edalı, üdü devirde işletmenin başında imparatorletmenin otobüsleriyle taşınmaktadır- 8 lar.. Mühendisler işçi mahallelerinden, işçiler ise idareci mahallelerinden ayak larını çekmişlerdir. Hattâ işçiler için, konforlu ve lüks mahallelerde dolaş- mak artık gayrıresmi bir yasaktır. Yö- neticeler birer aristokrat hüviyeti al- makta, işçi ise hakkını ln ka- nuni imkânlardan mahrum, karanlık bir ortamda, gitgide içine kapanmakta dır. İşletmenin içine girdiği iktisadi den gesizlik de bu gelişmeye paralel olarak sahalara yönelmektedir. guldak Belediyesi, ustalıklı bir politika ile belediye hizmetlerinin çoğunu İşlet- meye yüklemiştir. (o Yolların (oyapımı, bakımı şehrin mahalleleri haline ge- len bölgelerin su ve > elektrik, işleri İş- I 8&i "basiretli bir tüccar gibi hareket" prensibini tamamen bir tarafa bırak- mış ve eliaçık bir mirasyedi durumuna girmiştir. Gerçi kömür yine çıkarılmak ta hattâ astronomik yatırımlar sebe- biyle istihsalde bir miktar artma da kaydedilmektedir. Fakat bu devredeki yatırımların istihsalde meydana getir- diği artma oranı çok düşük, ton olarak AKİS, 19 MART 1965