RAD Y O Teşkilat Godot geldi ama... T ürkiyede radyocuların ve radyo din leyenlerin yıllardır bekledikleri Go- dot-Radyo Televizyon Kurumu Ka- nunu- geleli 1964'dan beri, teşkilâtı tasfiye etmek, yeni teşkilâtı kurmak, tâyinleri m ilgili faa- liyet devam etmekt edir. rürlüğe girer girmez, rad yoları dalgalandıran ( ilk söylemler, yönetim kurulu üyeleriyle genel m dür konusunda oldu. Fakat kısa zaman da üyeler tamamlandığı, genel mü- dür tâyin edildiği için bu söylentilerin arkası kesildi. Ama bu defa da genel müdür muavinleriyle radyo müdürleri günün konusu oldular, Muavinlik ve müdürlük gibi aslın- da önemli, fakat ele alınması erken konular da kayıplara karıştıktan bir süre sonra piyasaya, bütün radyocu- ların ilgilendikleri daha esaslı, daha hayati konular sürüldü : maaşlar, kad rolar, tazminatlar, vesaire.,. Astrono- mik rakkam söylentileriyle başları dö- nenlerin, tam tersi bir iddia ile ümit- leri kırılıyor, aksi gibi, yönetim ku- rulu toplantılarından da dışarıya hiç- birşey sızmıyordu. Toplantıdan sadece yorgun, bezgin yüzler çıkıyor, fakat bir karar çıkmıyordu. Her ay sonu, bütün tâyinlerin ya- pılıp, maaşların peşin alınacağı ümi- dine kapılanlar, giderek, yönetim ku- rulu toplantılarıyla ilgilerini kestiler, Kadrolar Maliyede, Devlet Personel Dairesinde, hattâ Turizm ve Tanıtma Bakanlığında kırpılıp tâyinlere sıra gelmişti. cetveller, listeler, formüller hazırlanı- yor, merkeze, yollanıyordu. Sandalye- lerinin altlarından kaydığını hisseden radyocular -daha doğrusu, radyolar- da görevli aylıkçılar- araya hatırlı dostlar, sözü kırılmaz büyükler koy- mağa çalışıyorlar, her devirde tutun- mayı başaran aylak dâhiler, bir ko- layını bulup, kendilerini vitrinliyorlar dı. '.ne getirdi? akat unutulan bir önemli husus var: yüksek maaş şatafatlı adlar taşıyan servisler, türlü binalara dağıl- mış büyük bir teşkilât acaba., herşey demek midir? Ortaya teşkilatın genel semasını inceleyenleri daha doğrusu inceleyenlerle şöyle üstünkörü konuş- 28 mak fırsatını bulanları şaşırtan bir gerçek çıkmaktadır: Bütün bu gürül- tü - patırtı tek bir radyo için mi ko- parılmakta, koskoca bir teşkilât tek bir radyonun yayınını düzenlemek için mi kurulmaktadır? Çünkü, özellikle Turizm ve Tanıtma Bakanlığının ve bir kısım yönetim kurulu üyelerinin telkin ve teşvikile, bütün programların merkezden hazırlanması yolu tercih e- dilmiştir. Merkezde kurulacak bir Mer kez Program Müdürlüğü, Türkiyedeki 'bütün radyoların - mahalli özellikler taşıyan programlan hariç - yayınla- yacağı programlan hazırlayacak rad- yolara dağıtacaktır. Bu, bir kelime ile, bütün Türkiyede, bir-iki küçük ayrıntı naline gelecektir, radyolar pikaplaşa- caktır, yaratıcılık ölecek, rekabet suya düşecektir. (Her bölgeye ye mahalle göre odeğişen şartlar ve zevk- ler, "verici" olmanın sindirdiği ma- halli radyocular tarafından dikkate a- lınmayacak, sorumluluk duygusunun yerini "teslim ve tesellüm" zihniyeti alacaktır. Gelen programı yayınlayan radyo, görevini yapmış olmanın derin rehavetine gömülecektir. o Turizm ve Tanıtana Bakanlığı, kadroları ve teş- kilât şemalarını, merkezciliği dikkate alan yeni bir yönetmeliğin getirileceği vaadini almadan tasdik etmemiştir, TRT yöneticileri, yetersiz € Merkez Program Müdürlüğünü geniş- letecek, takviye edecek o bir teşkilât şeması üzerine eğilmişlerdir. Godot geri gitmeli! B' söylentileri işiten ve olup-bitenle- re bakarak bir takım fikirlere va- Radyoda kumanda odası ve teknisyenler Asıl farkı hariç, "tek radyo demektir. Dünya, aynı radyoda ikinci, üçüncü program adıyla çeşitli programlar ya- yınlayarak yayın farklılığına giderken, Türkiye TRT devrinde "tek radyo"ya dönmek hazırlığıyla meşguldür. Daha kaliteli, daha mazbut, daha eli yüzü düzgün, muhtevası değerli ma hazırlatmak, bunun için de güçleri bir merkezde birleştirerek para, emek ve zaman israfını önlemek, Oo yayınlara - hükümetin değil - devletin eğitim, kültür politikasına göre yön verme Amaç, ilk bakışta ilgi uya andırmak ta, ilgileneni etkisi altında bırakmak- ta dır EEikEE bu yaldızlı sözlerin altında yatan gerek, ne yazık ki gözden n kaç- mıştır. Mahalli radyolar birer verici dertliler ran gerçek oradyocuların, mümkün olan çarelere başvurarak, bu görüşün galip gelmemesine çalışacakları mu- hakkaktır. TRT bol para, şatafatlı ün van, sağlam koltuklar dağıtmak için kurulmuş değildir. Gerçek radyocular, bütün bu nimetler yokken de görevle- rini yapabilmek için çaresizliklerle bo guşmasını bilmişlerdir. Amaç, radyo- culuğu geliştirmek, gelişmeyi yurda yaymak, yaratıcılığı, bağımsızlığı teş- vik etmek teminat altına almak olma- lıdır. Kısacası, "tek radyo" getiren Godot -yâni TRT- geri gitmeli, bü tün Türkiyenin çeşitli ihtiyaçlarını kar şılayacak bir, "çok radyo"ya imkân veren yeni bir anlayışla geri dönmeli- dir. Başka çıkar yol yoktur! AKİS, 25 Eylül 1964