SAHİ ŞİMDİ beğenen bir plâkçı, Safiyeye 10 plâk doldurttu. Plâkçının bu 10 plâ- ga verdiği ücret 25 lira idi. Safiye- nin plâğa ilk okuduğu şarkının ismi "Sevda yaratan gözlerin" dir. Bu plâk lardan sonra, yurdun her tarafında Safiye Aylanın ismi duyulmağa baş- ladı. "Sevda yaratan gözlerin" plâğı o günler için muazzam bir rekor sa- yılan 50 bin âdet sattı. Her mecliste, her gazinoda ve kabvehanede zama- nin meşhur borulu gramofonlarından Safiye Aylanın içli sesi (duyuluyor. söylediği her şarkı hemen tutuluyor- du. Kısa samanda bütün yurda yayı- lan şöhreti sonucu, Safiye Ayla içki- li gazinolarda da okumağa başladı. İlk okuduğu gazino, Mulenrujdur. Al- dığı ücret ise, ayda 30 liradır. Safiye Ayla ayrıca, o zamanlar Postahanenin üstünde faaliyet göste- ren İstanbul Radyosunda da seanslar yapıyor, sık sık Ankaraya giderek konserler veriyordu.1949 yılına ka- dar muhtelif fasılalarla içkili gazino- larda çalıştı. 1949 yılında içkili gazi- noları kat'i surette bıraktı. Buna se- bep, 8 Nisan 1950 yılında evlendiği eşi Şerif Muhittin Targan oldu. Peygam- ber Hazreti Muhammedin soyundan gelen ve hem alaturka, hem de alaf- ranga müziğe vâkıf olan Şerif Muhit- NEREDELER. tin Targan son derece âlim, fâzıl kıymetli bir insandı. Safiye Aylanın başından çok aşk maceraları geçmiş- ti, fakat hiç birisinde aradığını bu- lamamıştı. Şerif Muhittin oTargan ile evlenmesi, Safiye. Aylanın ha- yatında bir dönüm noktası o teşkil' etti. Safiye, eşinde aşkı ve aradığı her şeyi bulmuştu. Kendi ifadesiyle, "Sangüzelin yetim kızı Safiye Ay- la, ilk defa saadete kavuşmuştu". Safiye Ayla 1950 'den sonra' sadece Radyoda ve konserlerde ookuma- ya başladı. Arada sırada da plak doldurdu. Safiye Ayla bütün sana." hayatı boyunca hiç bir zaman ne- zahet çerçevesi dışına çıkmamış, hanımefendiliği ile şöhret yapmıştır. Bu yüzden İstanbulun iyi aileleri nezdinde geniş bir ahbap, dost çev- resi okurmuştur. Şerif (oOMuhittin Targan ile evlendikten sonra musi- ki faaliyeti dışında dost meclisleri- ne ve spora önem verdi. En çok sev- diği spor, ata binmek ve yüzmekti. Bir yandan da türk müziğindeki ge- lişmeleri; yeni olayları izliyordu İ- çinde, büyük bir gazino açmak, ye- ni sesler yetiştirmek arzusu vardı. Nihayet, içindeki kurdu oyenemedi ve eşinden habersiz olarak, 1962 ya zında Küçük Çiftlik Parkı sahiple- riyle anlaştı ve gazinoyu açtı. An- cak gazino işletmek ayrı, şarkı söy- lemek ise apayrı bir şeydi. Gazino işletmecliğinden kurtları, Aylayı ga- yet kolaylıkla aldattılar ve 300 bin lira zarar etmesine sebep oldular. Safiyenin gazinosu ancak beş gün çalışabildi. (o Safiye Aylanın, yıllar- ca süren gazino çalışmalarından ka- -andığı zaten 300 bin lira idi. Yıllar- ca alnının teriyle kazandığını beş gün içinde verip çıkmıştı. Bu olay Sa- fiyeyi çok üzmesine rağmen yıldır- adı. Bu yaz da. Tepebaşında revü kurmak istiyordu. Tepebaşı gazino- sunu tutmuşken, son anda bundan vazgeçti. Safiye Ayla hâlen, esi ile birlik- te, Bölerdeki köşklerinde, so de- rece mesut bir hayat oyaşamakta- dır. Yaz aylarında Ataköydeki mo- 3 tellerde kalmakta, deniz sporundan faydallanmaktadır. Kışın ise ahbap, dost muhitinde vakit (geçirmekte, arada, sırada da konserler vermek- tedir. 'Bu kış Radyoda çalışmayı dü- şünmektedir. Fakat'her şeye rağ- men, büyük bir revü kurmayı hâlâ arzulamaktadır. (AKİS - 384)