27 Temmuz 1963 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 20

27 Temmuz 1963 tarihli Akis Dergisi Sayfa 20
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Açıktaki 700 Milyon politikada, gerçeklerin bir takım hıssı veya indi se- beplerle görülmemesinin, görülmek istemmemesi- nin ne fayda verdiğini anlamak kabil değildir. Bugün dünya' nüfusunun üçte biri. bir sistem içinde ve kızıl idare altında toplanmış haldedir. Bu sistemi tasvip et- meyebiliriz. Bu idareyi beğenmeyebiliriz. Ama Komü- nist Çin buradadır ve burada kalacağı anlaşılmaktadır. Her halde, eğer Komünist Çin ile Milliyetçi Çinden bi- rinin bugünlerde ortadan kalkacağı, tartışılacaksa bu- nun Komünist Çin olacağına dair eli ateşe sokmak pek aklıbaşında bir davranış sayılamaz. Komünist Çin, Amerikanın aforozuna ouğramıştır. Pekin Hükümeti, bilhassa John Foster Dulles'tan kal- ma bir tutumun neticesi olarak Washington tarafından tanınmadığı için Birleşmiş Milletlerin üyesi (değildir, çok batılı memleketle münasebeti yoktur, bir ıssızlık içinde bedbahttır ve macera peşindedir. Dünya nüfu- sunun üçte ikisinin kabul edildiği bir topluluktan geri kalan üçte biri uzak tutmak ziyadesiyle faydalı neti- celer vermiş değildir. Eğer bugünkü konjonktür içinde bir memleket bir nükleer savaşı göze alabilecek durumdaysa, bu hi şüphe yok Çindir. Geniş toprakları ve bol nüfusu, kıran kırana bir mücadeleden sonra da Çinin elinde toprak ve nüfus kalması ihtimalini Çin idarecilerinin aklına şüphesiz getirmektedir. Ama Çinin, böyle bir mücadele için gerekli silâhlara mâlik olmadığı aynı o derecede doğru olduğu gibi Çin idarecilerinin illâ harp dive tut- diler. Krutçef amerika'ı milyoner mü zakereciyi bu locanın arkasında bu- lunan bir küçük Salona aldı ve orada kendisiyle bir saat başbaşa görüştü. Zaten toplantıların devam ettiği sı- rada Macar Başbakanı oMoskovada bulunduğundan onun şerefine tertip- lenen partilerde de Krutçef; Harri- e çok elçinin bulunduğu bir toplulukta, görüşmelerin müsbet yolda ilerlediği- ni bildirdi. Ama bu arada yeni bir a- dım daha attı ve nükleer silâh dene- melerini yasaklayan andlaşmayla bir- likte Doğu ile Batı arasında bir Sal- dırmazlık oPaktının imzalanmasını derpiş etti. Tabii bu teklif -ilk defa ortaya ar tılmamakla beraber büyük sansas- yon yaptı ve Moskovada cereyan et- mekte olan hâdiselerin önemini büs- bütün arttırdı. Rus Diktatörünün NATO ile Varşova Paktı arasında bir saldırmazlık andlaşmasının imzalan- masını istediği zaten Oo bilinmektey- di. Ancak bunun, iyi giden nükleer silâh denemelerini. yasaklama konfe- ransı sırasında ortaya atılması dik- kati cekmemezlik etmedi. Teknik ve umumi siyaset o piloneyia Sarayında, üç heyet sadece nükleer silâh denemelerini AKİS/20 yasaklama konusunda görüştü. vada, denizde, fezada ve karada ya- pılacak denemelerin yasaklanması konusunda fazla bir müşkilatla karşı- laşılmadı.Bu hususlarda uzun Cenev- re konuşmalarında hava yumuşatıl- mış, meseleler olgun hale getirilmiş- ti. İhtilâf konusu, yeraltı denemeleri Lord Hailsham Sâkin ingiliz turmuş bulunmaları da akla çok yakın bir ihtimal ol- maktan uzaktır. Çin, içinde bulunduğu ıssızlığı yok etmeye her şeyden daha fazla önem verdiğini gün geç- tikçe daha iyi belli etmektedir ve komünist âlemde bir rus peyki olmayı reddetmesi, bu İstikamette direnme- si kendisinde bazı güçlükler gördüğünün delilidir. 700 milyonluk Komünist Çin, dünya siyasetinin ke- narında tutulmakla mı, yoksa içine alınmakla mı in- sanlık için daha faydalı olacaktır? Amerika tarafın- dan cevabı aranacak olan sual budur ve yapılırken sa- dece mantık ve basiret' ölçüleri ön plâna çıkarılmalı- dır. Sovyetler ile Çin arasında son günlerde baş gös- teren derin ihtilâf iyi incelendiği takdirde Moskovaya karşı baş kaldırmış''olan Pekin idarecilerinin mantıki olmaktan fazla hissi davrandıklarını görmemek imkânı yoktur. Kediler bile bir duvar dibine sıkıştırıldıkların- da tırnaklarını çıkarıp hamle yapmak sevdasına kapı- lırlar. Milliyetçi Çinin bir gün kıtaya çıkıp Komünist Çi- ni yeneceğini ve saatin ibrelerini ters çevireceğini san- mak fazla hayal gücü İsteyen bir düşünce tarzıdır. Bu, Milliyetçi Çinin Komünist Çine feda edilmesini istemek mânasına alınmamalıdır. İki Çin, pek aâlâ beraber ola- bilirler ve Birleşmiş Milletlerin, eğer müttehit davra- nılırsa, onlara bunu' kabul ettirmek imkânı vardır. Önümüzde bir fil duruyor. Biz, gözlerimizi kapatıp bağırıyoruz: "Burada fil yok! Burada fil yok!" Ha- vesilesiyle çıktı. Bu denemeler ile a- lâkalı kontrol sistemini kabule, rus- lar pek yanaşmamaktaydılar. fçef, müzakerelerin daha da genişletilmesi teklifini, İşin bu o saf- hasında ortaya attı. Kadar'ın ziyare- ti dolayısıyla Kramlinin büyük top- lantı salonunda altıbin kişilik bir bir- leşim yapılmaktaydı. Krutçef orada söz aldı ve tam doksan dakika ko- nuştu. Spiridonovka Sarayı toplantı- larının ne safhada bulunduğunu an- lattıktan sonra niçin bir saldırmazlık paktının yapılmadığını sordu ve bu- nun yolunu da gösterdi. Rus Dikta- törüne göre, bir savaş ancak sürpriz hücumla çıkabilirdi. Eğer hava ve de- miryolları sıkı şekilde kontrol edile- bilirse bu ihtimal ortadan kalkacak- tı. Taraflar, bir sürpriz hücum için gerekli yığmağı Oo yapamayacaklardı. Nükleer silâh denemeleri de bu arada kontrol altına alınmış olacağından dünyadan harp endişesi bütün yok e- dilecekti. Krutçef: ” öyle sanıyoruz ki v Sal- dırmazlık Paktının şekli, arafları tatmin edecek şekilde tesbit edici Zaten önemli olan şekil değil, esas- tır" dedi. Rus Diktatörü bu arada. Cinlilere de hücumunu utmadı ve Çinlilerin ih- tilal ateşlerini Amerikayla bir nükle- er savaşı teşvike kadar götürmelerini Şiddetle teşvik etti,

Bu sayıdan diğer sayfalar: