Oran Gülekin evinde Kürkçü dükkânı ki yazıhanesinde görmüş, İnönü nez- dinde aracılık etmesini istemiştir. İstediği, İnönünün kendisini çağırıp dinlemesidir. Böyle bir imkân ken- disine verildiği takdirde Erim Parti içinde dönen bütün manevraları Ge- nel Başkana anlatacak, kimin ne ta- sarladığını haber verecek, kendi du- rumunu da bildirecektir. Erim ken, İnönünün kulağına den emin olduğu bazı haberleri de yaymaktan geri kalmamıştır. Mese- lâ Kasım Gülek ve Turgut Göle C. H. P. den ayrılıp bir parti kurmayı kendisine teklif etmişlerdir, fakat o bu tecrübesiz çocuklara bunun bir şans teşkil etmediğini Oo söylemiştir. Kendisi, ötekilerle işbirliği (o halinde değildir ama, İnönü soğuk durduğu için bir takım tekliflerle karşılaş- maktadır. Halbuki kendisi, ("Sayın İnönü"nün ne kadar kuvvetli bulun- duğunu bilmektedir ve onun yanında bu "resmi demarş"ı yapar- gideceğin- Bir Başyazı! Dörtlerin Halk Partisinden çıkarılması meselesi, tabiatiyle ve evvelden de kolayca tahmin olunabileceği gibi, Partiyi ta temelinden sarsmış tır. Teşkilâtta, bilhassa Adana ve limitte, hareket ettiğinde artık zerre kadar şüphe edilmiyen İnönünün bu inti- kam ve kin politikası çok sert tepkiler yaratmıştır. Herkes, bu yıllan- İ ün son devresinde hem Par tisine hem memlekete yapabileceği fenalıkların hudutlarının ne olabi- mış siyaset cambazının, İnönünün, ömrünün leceğini kendi kendine sormaktadır. damadının zebunu olarak Zaten sabık Milli Şef ve yeni ad ile liderin "kızdırmayın beni, yapmıyacağım yoktur" dediği bilinmekte dir. Yapacağı şeyler arasında Partisini parçalamak ve allak bullak et- mek de vardır. Yeter ki aile ocağında körüklenen kin teskin ve tatmin edilsin... Halk Partili olsun veya olmasın bugün herkes biliyor ki İnö- nünün harekât ve icraatında ipleri çeken ve Akis dergisi kanaliyle il ham ve zehirleri akıtan damad beydir. Halk Partili bir siyaset adanı için yüksek sandalyelere ulaşabilmenin en sağlam yolu damad beyefen- diye yaltaklanmak, ona tekâpu etmek ve onun paha biçilmez ve dünya değer teveccühünü kazanmaktır. şerefini kazanmak behemehal bir en emin bir basamaktır. Bir dâvasında onun avukatı olma Vekâlet koltuğuna yaslanmak için Sohbet ve meclislerine katılmak bahtiyarlığı- na nail olursanız yine bir Vekâlet size mev'uddur. Ama sizin maziniz- de böyle yaldızlı bir koltuğa yükselebilmek için hiçbir Basit bir idare âmirisiniz. Fakat bir defa damad Beyin insana can ve- ren nazarı sizin üzerinize düşerse derhal bir Vekâlet hem de en önen li bir Vekâlet sandalyesine yerleşebilirsiniz. Bu bahsettiğimiz realite- ler mıyı vakıa yoktur. hep fiili olaylara dayandığı için artık kimsenin nazarından kaça or. Halk Partilileri parçalayacak mahiyetteki bu Dörtlerin ihraç konusunda Haysiyet Divanının ne yapacağını bugünden pek bilmiyo- ruz. Ama dünkü olaylara bakılırsa bu yüksek heyet, Parti menfaatleri şöyle bir kenarda dursun hatta en iptidai nezaket ve muaşeret kaidelerine dahi riayet etmekten kendisini vareste sayıya Muayyen saatte müdafaalarını dinlemek için davet ettiği zevatı aşağı salonlarda bir hayli bekletiyor ve tabiatiyle boş yere bekletilenler bu usul ve âdab dışı tutum karşısında oradan çekilmek zorunda kal yorlar. Böylece intizar salonlarında bırakılanların hepsi de ya eski bir Vekil yahut bir Başvekil yardımcısıdır. Ateş artık bir defa bizzat nereye kadar sirayet hak, adalet lider, eliyle tutuşturulmuştur. Bunu edeceğini ancak gelecek bize gösterecektir. rdun en eski ve köklü Partisinin bu hale getirilmesiyle İnönü familyası, damadı ile kayınpederi ile, göğüs kabartabilir. Ama vatan evlâdı bugünkü nâzik durumda ortaya çıkarılan bu ayrılıktan ancak elem duyar. çalışmaktan başka şeref olamayaca- ğı inancındadır. Erim bunları C. H. li olan politikacılara, Başkentin ağırbaşlı gazetecilerine, Ankaraya gelen bazı büyük iş adamlarına söy- lemiştir. İnönü, "resmi demarş"a hiç bir cevap vermedi. Zira bu, Erimden ge- len o istikametteki tek talep değil- dir. Erim, Menderesin koltuğu altın* da politika yaparken de defalarla ve parti içindeki kimselerle İnönüye "Paşa beni çağırsın, şeyi anlatayım" diye ha miş, her seferinde İnönüden Bir söyleyeceği varsa, gelir söyler. Yeni Sabah kendisiniçagıiacakdeğilim"cevabı- nı almıştır. İnönünün bu davranışının se - bebi vardır. Erim, "İnönü Müta- " olarak kendisini Menderes Fakat diği gibi birtesire sahip olmadığı görülünce -İnönünün üzerinde kimsenin böyle bir tesiri yoktu barından olmuştur. Gayesi hep İnönü tarafından çağırılmış ol koz diye kullanmaktan ibaret mıştır. İnönü, bu kozu vermez Erim o tarihlerdeki son denen AKİS ile alâkalı dâva vesile AKİS/LI