YURTTA OLUP BİTENLER. ne, Parti Program ve güne, Partinin dayandığı temel fikirlere sarsılmaz şekilde bağlıdır ve Genel Başkam 'İnönü etrafında hiç bir gayretin parçalayamayacağı mutlak bir güvenle birleşmiş bir bütündür. Salı günkü Cumhuriyet gazetesin- de -itibarlı, ciddi, sorumluluk duy- gusuna sahip, ağırbaşlı, dürüst Cum- huriyet gazetesinde- C.H.P. İle alâ- kalı haber bine sayfanın sol üst köşesinde, dört sütun üzerine şu manşetle çıktı: .g milletvekilinin ih- racı iyi karşılanmadı - Olağanüstü toplanan C. H. P. Grupu kararı tas- vip etmedi". Bu, manzaranın bir levhasıdır. Salı günü C. H. P. Meclisi, bir kaç gündür devam eden toplantıları- rim hissedardır- birinci sayfanın sa- ğında şu başlık altında çıktı: "C. H. P. Merkezi telaş içinde". Bu, manzaranın bir başka levha- sıdır. Füturu olmayanlar Dörtlerin, Genel Merkez tarafından Haysiyet Divanına verilmesinden şu satırların yazıldığı haftanın ikin- ci yarısına kadar, Başkentte cereyan eden hâdiseleri dehşetle (o seyretme- mek imkânı yoktur. Dehşetin sebebi, her dakika ayak üstünde her yala- nın bir belirli çevre tarafından hiç bir fütur duyulmaksızın uydurulma- sı ve bunların memlekete kimler ta- rafından, bazan sadece gaflete kapı- lınarak aktarılmasıdır. Bir hafta bo- yunca, bilhassa gösterişli Parlâmen hip sanılanlar arasında bunlara ina- nanlar, bunların "portör"lüğünü ya- panlar çıktı. Bunun sebebi, Kurultayın ar efe- sinde sadece hislerin ayakta kalmış olması, bütün serinkanlı düşünme im- kânlarının patırdı ve gürültü arasın- da kaybolmuş bulunmasıdır. Bir pa- nik havasını yaymak isteyenler bun- da başarı kazandılar ve estirdikleri tozkoparan fırtına arasında gözün gözü görmesine engel oldular Şüphesiz ki Basın da, bir kaç is- tisnasıyla, kendisini bundan kurtara- madı ve oyuna geldi. Ancak hafta- nın ortasından itibarendir ki Ciddi "Ne yapıyo- sordu ve o zaman Su- ni başlıklar yerlerini daha itinalı ha* nın sonunda bir tebliğ yayınladı. Tebliğde belirtilenler şunlardır: I — Genel Başkanın Parti yöne- timindeki umumi tutumunu ve Par- ti kongrelerinde Partinin ahlâki yö- nünü belirten konuşmaları tam bir tasviple sr 2 Merkez İdare Kurulunun Dörtleri Haysiyet, Divanına şevket- -nesi Partinin yüksek menfaatlerine tamamile uygundur. 8 — Yetkili organların kararla- rına karşı olmak şarttır. 4— C.H. P. ni bölmeğe ve par- çalamağa yönelen her hareket Tür- kiyede demokratik rejimi tahrip gay- retlerine yardımcı olacaktır Bu haber Yeni Sabahta “Nihat E- AKİS/10 Kasım Gülek Sutesisfisisu yolunda to binasının koridorları kaynayan bir "uyduruk kazanı" haline geldi ve ka- zanda kaynatılanlar kepçe kepçe da- gıtıldı. Kazanın başında, Dörtlerin ayak hizmetlerini gören Turgut Gö- le yer aldı. Erim - Gülek İkilisinin hazırladıklarını o, ilâveler de yapa- rak ve "Yahu, bunun yalan olduğu yarın anlaşılırsa, ben insan içine na- sıl çıkarım?" diye dahi düşünmek- sini ogazetecilere ve milletvekilleri- ne nakletti. (Neler söylenmiyordu, yarabbi, neler söylenmiyordu! İnönü nün C, H. P. Grupunda kullandığı tâbirle "mercimek kadar aklı olan* ların inanmayacakları" iddialar cid- di ciddi söylenildi ve hepsinden tu* hafı, mercimekten büyük akla sa- berlere terketmeğe başladılar. oAn- cak Kurultayın neticesi alınmadan dalgalanan suların Basında da du- rulması pek mümkün değildir. Olanların hikâyesi Her şey, geçen haftanın sonlarına doğru başladı. O tarihte Nihat Erim Ümidini tamamile kaybetti ve C. H. P. içinde kendisinde, yeniden mevki alma şansının kalmadığını gö- rerek Partiyi bölme gayretini aleni- yete çıkardı. Nihat' Erim, bugün saldırdığı ve kötülediği İsmet İnönüye bundan kı- sa bir süre önce, hizmet arzı gaye- siyle haber göndermiştir. e Haberci, İnönülere akraba eski bir talebesi- dir. Erim bu zatı, gidip Yenişehirde-