17 Eylül 1962 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 33

17 Eylül 1962 tarihli Akis Dergisi Sayfa 33
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Rumeli Hisarında Yaz mevsiminin güzel başarısı Tepebaşındaki Dram sahnesinin, ar- tık bir gelenek haline gelmiş olduğu için "bu yaz Rumeli Hisarındaki a- çıkhava tiyatrosunda büyük (başarı kazanan- Shakespeare'in "Macbeth" iile açılacağını söylemek bir kehanet sayılmayacaktır. Gerçekten de genç sahneye koyucu Beklan Alganın par- lak bir başarısı olan o"Macbeth"in Dram bölümünde yeniden ele alınma- sı, açıkhavadan kapalı tiyatroya geç- menin gerektirdiği (o değişikliklerle Tepebaşı sahnesine uygulanması ve orada yaz temsillerini görememiş o- layı İstanbullulara, hele gençlere su- nulması çok yerinde olacaktır. "Mac- beth" rejisi ve oyunu bu uygulama- da Hisardaki güzelliğinden birşey kaybetmez, tersine, bazı zanırsa, oTepebaşındaki temsillerin uzun sürmesi, belki de üç yıl önce- ki "Hamlet" gibi bütün bir mevsim afişte kalması pek mümkündür. Şehir Tiyatrosunun ilk tur oyun- ları arasında yer alan Moliere'in "Scapin'in Dolapları" ile rahmetli Musahipzade Celâlin "Mum Söndü" sü de Beyoğlundaki Komedi sahnesi- nin perdesin! açabilecek oyunlardan vir. olabilir. e Şehir Tiyat- mli iki bölümü de perdelerin klâsik oyunlarla açmış o- luri Sli Tiyatrosunun Fatih, Kadı- köy ve Üsküdar bölümlerinde sahne- ye konulabilecek yeni oyunları da Necati Cumalının rahmetli Reşat Nu- ri Güntekinin ünlü romanından mey- dana getirdiği "Çalıkuşu" ile Coşkun AKİS, 17 EYLÜL 1962 "Macbeth" lie Tepebaşındaki Robert Thomas'dan çevir- diği "Sekiz Kadın"dır. Birincisi ba- şarılı bir "romandan piyese aktar- ma" olduğu takdirde bütün İstanbu- lun değil, bütün Türkiyenin ilgisini çekebilir, Çünkü seyirci | topluluğu- muz içinde "Çalıkuşu"nu okumamış pek az kimse vardır. "Çalıkuşu"nun kahramanlarını, Feride ile Kamura- nı Jeyan Ayral ile Mücap Ofluoğlu gibi iki tecrübeli, değerli sanatçının oynaması ise eser için bir kazanç sa- yılmalıdır. İkinci oyuna gelince bu, "Tuzak" yazarının yeni piyesidir ve tabii, gene, bir polis piyesidir. Bu o- yunu birkaç yıldanberi Pariste Jean Viların yanında yetişmiş olan genç bir tiyatrocumuzun, Coşkun Tunç ta- nın çevirmekle kalmayıp sahneye de koyması mevsim başının güzel sürp- rizlerinden biri olacaktır. Şehir Tiyatrosunun ikinci tur o- yunları arasında, Prof. Sadi Irmak- la şair Behçet Kemal Çağların Ab- dülhak Hamidden sadeleştirip yeni- den sahneye tatbik ettikleri "Tarık" var. İ. Galip Arcanın sahneye koy- duğu "Tarık"m aldığı yeni şekil ba- şarılı olduğu, başarılı bir rejiyle sah- neye konulduğu takdirde, Şehir Ti- yatrosu bu mevsime her yıldan da- ha kuwvetli, daha çeşitli, hele yerli oyunlara ilkağızda daha geniş ölçü- de yer veren bir A girmiş olacak demektir üçük Sah Ö“ tiyatrolarımızın en kıdemlisi olan Küçük Sahnedeki (o Haldun Dormen topluluğu, bu mevsim ba- TİYATRO şından itibaren, tam karşısındaki Ses Tiyatrosuna taşınmış olacak ve yaz aylarındanberi devam eden Onarım işleri bittiği takdirde 1 Ekimden i- tibaren perdesini orada açacaktır. çalışmalarıyla umumi bir takdir ve geniş bir seyir- ci topluluğu kazanmış olan Dormen grubunun Ses Tiyatrosuna geçmesi, birçok bakımlardan sevinilecek | bir olaydır. Bir kere, çalışmalarını daha geniş imkânları olan bir sahnede, da- ha çok seyirci alacak bir salonda de- vam ettirecektir. İkincisi Beyoğlunun bu en eski tiyatro binasını tekrar ciddi sanat çalışmalarına kavuştu- racaktır. Dormen topluluğu burada yeni mevsime Refik Erduranın yeni bir oyunuyla, "Ayı Masalı" ile girecek- tir. Refik Erduranın piyesleri (o Dor- men topluluğuna uğurlu gelir. "Cen- giz Hanın Bisikleti", sonra "İkinci cağı ilk oyun olarak bellidir. Dö ormen topluluğu bundan baş- ka Feydeau'nun "Occupe-toi d'Ame- " vodvilinin yeni bir tercümesini, bir de "Dün gece yolda giderken çok komik bir şey oldu" adlı bir müzikal hazırlıyor.. Ses tiyatrosunun 700 se- yirci aldığı düşünülürse, bu yer de- giştirmenin, hele yirmi yıldır bir çi- vi bile çakılmamış olan köhne bir sa- lonu e gerektirdiği a- gır masraflar kısa zamanda çıkabi- lecek demektir Dormeni kari Ses Tiyatro- suna kaçıran Küçük Sahne, bu mev simden itibaren yeni bir topluluğu barındırmaya hazırlanıyor: Eş Oyun- cular. Engin Cezzarla eşi Gülriz Sü- rurinin kurdukları yeni toplulukta seçilmesinden yılı sanatçılardan ibaret kalacak, bu- na karşılık misafir sanatçılar bol o- lacak. Ankaradan, Şeref o Gürsoyla Ayten Kaçmaz ve belki de Nur Sa- buncunun, İstanbuldan Ayten Kuyu- lulu ile Alev Sürurinin ilk "misafir" ler arasında adları anılıyor. ş Oyuncuların ilk oyunları Ers- kine Caldwell'in "Tütün Yolu"dur. Mine Cezzarın dilimize çevirdiği oyu- nu Engin Cezzar sahneye koyacak- İMECE 17. Sayısı çıktı Okuyunuz - Okutunuz P. K. 373 - ANKARA AKİS — 504 33

Bu sayıdan diğer sayfalar: