YURTTA OLUP BİTENLER Nüvit Yetkin Taşa balta Bu hareket tipik bir olayla C.H. P. Grubuna gelmiştir. Hareketin kah- ramanı Konya Milletvekili Fakih Öz- lendir. Özlen, Malatya Senatörü Nu- vit Yetkinin avukatlığını yaptığı bir firmanın İller Bankasından çapta menfaat temin ettiğini bildir- miş, bu konunun izah edilmesini Mec- lise verdiği bir önergeyle istemişti. B . P. içinde büyücek gürültü koparmıştır. m OTTAŞ şir- keti vekili olarak ortaya (çıkması, güç bir işi halletmesi "örtü dedikodu- lara sebebiyet vermiştir. Özlen hare- ketinden dolayı parti disiplini yönün- den tartaklanmıştır. Ama Özlenin ö- nergeyi daha evvel Gruba verdiği, sonra Grup İdare Kurulunda bulu- nan Fakih Özfakihin "Bunu geri al- sın, kendi pisliklerini de ortaya çıka- rırız" demesi üzerine Meclise sundu- ğu bir vakıadır. C. H. P. de birgrup, doğru veya yalan bu tip dedikodulara yol açan olaylar hakkında Genel Merkezin ha- rekete geçmemesini hazmedememek- tedir. Genel Merkezin Grupla müşte- rek hareketini sağlıyan bu haftanın iki toplantısı bu bakımdan par- tinin alt ve üst kademelerinde büyük memnuniyet uyandırdı. Bunda, A. P. nin tehlikeli tutumunun tesirini sezmemek mümkün değildir. C.H. P. tekrar ses vermeye baş- 16 lamanın arefesindedir ve her şey gös- termektedir ki A. P. nin şamatacıla- akın günlerde çok şımarıklığın burunlarından geldiğini görüp anla- yacaklar Zabıta Kelin merhemi His bitirdiğimiz haftanın orta- sında T.B.M.M. nin toplantı salo- nunda cereyan etti. O çarşamba gü- nü Meclis, gündemindeki sözlü soru- ları görüşmeğe başlayacaktı ki, A.P. sıralarından hışımla ( fırlayan genç bir adam Başkandan gündem dışı söz istedi. Gündem dışı söz isteyen A.P. nin silahendazlarından -Osman Kav- rakoğlu tipi- ma Bağcı: oğluydu. Bağcıoğlu elinde zılı bir metinle kürsüye ike pek çalımlı bir hali vardı. .Konuşmağa başlayınca mesele anlaşıldı. e Bağcıoğlu bir kaç vwvel Kuluda cereyan eden bir vakasını Meclis (kürsüsüne getirmişti ve gayesi, pek kötü i zırlanmış metin çerçevesi içinde p lemiğe girişmekti. Üstelik konu ola. rak da Atatürkü seçmişti. Bağcıoğ- lu sözlerine: — Atatürkün büstüne bir teca- vüz vuku bulm melidir" diyerek başladı ve cümleleri orasından burasından kıvı- rarak meseleyi bir noktaya getirdi. Kuluda kaymakam vekilinin bahçe- sinde vukubulan hadisenin müsebbip- leri C.H.P. lilerdi! Bunun için de Haydar Tunçkanat Suçlu kim Fakih Özlen Doğru söyleyeni... Bağcıoğlunun büyük Atatürkçü da- marı kabarmış ve kürsüye fırlamış- tı. Bağcıoğlu tecavüz zanlısının ha- kim kararıyla elini kolunu sallaya - rak gezdiğinden bahsetti ve sonra — Bu vüzde bulunan bir C. H.P. li değil “e babam bile olsa, ay ni sözleri söylerdim" diye sözlerine kuvvet verdi. Bağcıoğlunun sözleri C.H.P. sıra- larında mutedil bir dalgalanmağa se- bep oldu- Taşkınlık Ey a ama, kız- gınlık arttı. Bu arada heyecanlı Nu- rettin Özdemir yerinden bagı fir- ladı ve kürsüye doğru ilerlerken: ". Türk hakimini töhmet altında bırakıyorsun. Onu sahtekâr- lıkla itham ediyorsun. Sahtekâr sen- sin! Bunu istediğin zaman ispat ede- bilirim" diye bağırdı. Sonra bağır- makla kalmadı ve zabıt tutmakla meşgul kâtiplere yaklaşarak sözleri- nin zapta geçmesini istedi. Nitekim Özdemirin sözleri zapta o an için ge- çirildi. Fakat celse dağılın a Bağcı- oğlunun idare âmirlerine vaki ricası ve Özdemirin de muvafakati üzerine sözler zabıtlardan çıkarıldı. Özdemirin fevri (o hareketlerinden sonra -bu hareket, C.H.P. lilerce de takbih olundu- C.H.P. Grubu adına Fakih Özfakih söz istedi. C.H.P Gru bunun o anki temayülü, A.P. nin bu yersiz ve lüzumsuz salvosunu bir fis- ke darbesiyle yerle bir etmekti. Bu- AKİS, 17 EYLÜL 1962