— ŞNŞ ŞT EERERĞE SN E — Filmler “Anahtar” ul Foreman 1952 de MecCarthysm' ak İngiltereye göç ett.ğl vakıt. son yılların en tanınmı e senaryocuları arasında yer ı!ıyox'du. Arkada “Tbe Champion - “Home of the Brave - yorsunu hazır: Key - - nahtar”ı, İngiliz rejisörü Sir Carol Reed ile birlikte cevlrmeğe başladı. reman “Anahtar"”da, altı yıl ön- ce bıraktığı yerden i*)a başlamak iste- miş. Foreman'ın lek — hayatında bir donüm noktası olan en önemli e- seri “Kahraman şerif”, altı yıl sonra Foremanın rüyalarına girmekte de- vam ediyor, fakat “Anahtar'da va- rlan netice “Kanrafhan şerif” dekin- den çok başka. Foreman'ın “Kahra- n şerif”'te anlattığı şey, küçük bir bir çevrede korkunun yarattığı panik havası, bu panik havası içinde çeşitli insanların davranışları, bu insanlarla çatışma halinde olan “yalnız” bir a- damın mücadelesi idi. Kasabanın ra- hat, sâkin zamanında birer “insan- hk” nümunesi olan kimseler, dört a- zılı haydutun kasabaya — geleceğini duyunca korkuya kapılıyorlar, hepsi ı Za- rak “insanca yaşama” nın icaplarını yerine getiriyordu. “Anahtar'da —Foremanın çıkış noktası yine “korku”. İkinci Dünya Savaşı n İlk g'u.nl « Alman denizal- tıları, İngılte re'ye Ame ikan yardım malzemesi ta: şıya.n konvoyları Atlas Okyanusunda halla; muğu gibi atı- yorlar. Tormllenen. yanan fakat he- "Anahta—"ın kahramanları, intihardan farksız o- lan bu işi üzerine alan şilep kaptan- ları. Çoğu, gönüllü olarak giriştik- leri bu işi sonuna kadar götüremi- ortadan cekiliyorlar. Bunlardan biri, İngiliz kaptanı Chris Ford - Trevor Howard- lerinden ayrı bir oyalanma tarzı bulmuş, bir pansiyonun en Üst katın- da İsvicreli bir kızla, Stella -Sophia Loren- ile yaşıyor. Aslında Stella, ö- lümü yalklaşan her şilep kaptanmın yedek anahtarla birlikte başi Ü. remanın senaryosu, dördüncünün ge- lişiyle başlıyor. Bu, Fordun eski bir dostu olan bir Amerikan gönillllüsü- On yıldan fazla zamandır deniz- d k kalan David Ross -William Holdı—n- gırıştiğı işin ne kadar tehll- keli olduğunu az zaman sonra anlı- yor. Kaptan Fordun ölümü Üzerine, kendisime bıraktığı yedek anahtarla Stella'nın yanında onun yerini almak- Loren ve Holden “Anahtar"da Korku üzerine varyasyonlar ta fazla tereddüt göstermiyor. Cok KRuyor. Rossun bütün gay- reti, korkusunu yenmeğe ve ölümü atlatmaya çevriliyor. Fakat, yüzde yüz ölümle sonuçlanması muhakkak bir sefere çıkmak üzere bulunan Ross Ümden kurtulup-döndüğü vakit ihanete uğramış Stella'nın kendisini kovduğunu görüyor. Daha sonra da, Stella'nın, “anahtar devri” işine son vererek artık duyuyor. Tek Ümidi Stellayı Londra- da bulup kendisini affettirmektir. Güme giden maksat F oreman'ın, “Kahraman Şerif”ten çok farklı bir çevrede, aynı sonu- Londra'ya yerleştiğini * ca erişmek İçin giriştiği calışma ne kadar iyi niyetli ve sağlamsa d 'A- nahtar”ın eninde sonunda dolaşıp var- dığı nokta, “Kahraman şerif”tekin- den çok uzakta kalıyor. Bunun scbee bi. “Anahtar”ın başlama — noktasın- den varış noktasıra kadarki müddet icirde n icinde başka başka mak- cok değişik kabiliyetlerin idir. "oreman'ın kendisine temel An Ha yı, bir liman çevre- si 1de tamdığı gemicilere ölüm geti- uğursuz bir kadın olarak ortaya kovar Hartogğum romanında Stella, mistik bir havaya bürünmüş bir ölüm meleğidir. Bir ka pça.m uğurlamak İ- çin limana geldi mi, o kaptan icin ar- tık ölümden kurtuluş yok demektir. Foreman, bu mistik hikâyeye ne ka- dar gerçek havası vermeğe çalışmış, olayları bir mantık zincirine bağla- mış da olsa zaman zaman o da bu ha- vaya kapılmaktan geri kalmıyor. Hat tisizme kayış, daha çok göze çarpı- yor. n de Hartog ile Foreman arasın- dakı cıkıs noktaları ne kadar ayrıy- Üktör ve senaryocu Foreman lle Tejisör Carol Recd grasındaki, hi- kâyeye yaklaşış şekli de o kadar fark- h. Foremanın bir savaş fonu üÜzerin- de “korku” temasını işlemeğe calış- tığı yerde, Reed korku temasını ikin- ci plâna atıp ortaya bir savaş filmi, İngilizlerin onbeş yıl son”a hâlâ bir türlü sonunu getiremedikleri bir sa- vaş filmi çıkarmak stıyor Böylelik- le Kaptan Fordun, kap ve Kaptan Kanein s.lcplenyle Atlas Okyanusunda giriştikleri — birbirine benzer maceralar, korku temasını cok gerilerde »mrakarak her hanm' bir sa- vaş filmi kılığına giriyor. Amerikalı Carl Foreman, İngiliz Carol Resd, İtalyan Sophia Loren, İn- gihz Trevor Howard, Ameri kalı Wil- iam Ho'don gibi değis'k mizacta ve kabilivette insanların bir araya gel- mesi filmdeki bu görüş ve anlayış ay- rılıklarırı kuvvetleniiriyor. — Fore- manla işbirliği yapan Reed, en büyük ru olan akademizmine rağmen bntün firmlerinde gösterdiği — şahsi Üslübunu burada belli belirsiz denebi- lecek bir ölcüde kullanabiliyor. Öyle ki, “Anahtar”ı Reed'in cevirdiğine, Jenerikte adı olmasa inanmak Daha cok, Hollywoodun tÜslüp olmi- yan vasat rejisörlerinden 'birinin elin- den çıkmışa benziyor. William Hol- den, alabildiğine zorlama, yapmacık ir oyun çıkarıyor. ph Tem, Stellanın esra ancak ağzını arıp konu mamakla vareb’li- Howard. Rahat, tabii, a.kıcı bıı- oyunu var. Fakat, “Anahtar'ı saran kara lik havası filmin cevrilişi ile de bıtmi- yor: Jan de Hartog'un romanı, Stel- la'nın ölümüyle biter; Foreman'ın nı- 4KİS, $ KASIM 1959