afla-I eşeîr nısyânıığ malül îdeg'îlâ b 4 ke Sonun Başlangıcı R on tam bes ay ev- hibi Safa Kılıçlıoğluyla n vı-l. ılık bir llkbahır birlikte Metin — Tokeri günü, Ankaranın Mebus- evleri semllndckl bir ev- de C. H. yenel an- kanı lsmot İnönü ile Va tan başy Ahmet Kinin Yalman karşı karsıya geliyorlar- dı. * rlık manevrası” vu- ku bulmuş ve Yalman, Buşbak' görüşmesi- © rağMen "!kı Pazarlık- cı" ile beraber pazarlı- $ın büylk tatbikçisi ol- nüye hayallerini anlatı- yordu. Başbakan her şe- yin halledileceğini bildir- mişti, Bunların arasında “Basın — suçlarının affı” da vardı. Basın suçları- phıhmıedon çıkacaklardı. İşte o ilkbahar günü l*—met lnönü gülüyor ve ba- vüler lçlııdrkl Yalmana şöyle diyordu: aha altı ay af beklemexln"' Ya.ıman hayretler içinde soruyordu: ha al yı var da, o Ki anları, karşwındakllerln mücadele metodlarını Iyi tanımanın ve hadiselere doğru teşhis koymanın ne- ticest olan bu sözleri Yalmun, affın hermen yarın çıka- cağından tamamiyle emin, bir latife sayıyor ve gülüm- senicye İştirak ediyo Hadisenin üzerinden beş ay geçtikten sonra, goçt! aftanın son günü, Motin Toker Ankn Hllîomın 10 rıumaralı koğuşunda “Turist” sıfatına liyakat kesbetti. “Turist”, Ankara Hiltonda cezası bir ayın altı.ııa düşen mahkum!ara verilen sıfattır. 30 Kasım 1958 de arkadaş- rı tarafından götürülüp hapishanenin demir apısı onuno bırakılan AKİS Başyazarı 30 Kasım 1959 Pazar- tesi günü aynı kapıdan çıkacaktır. Uzun yaz ayları boyunca gazeteler Basın Affının gerçokleşmek üzere olduğunu büyük başlık]arln bildirtr- ken, hatta gün tayin ederken, İnöniller ve Tokerler - Me- tin Toker İsmet İnönünün kızıyla evlidir, - dudaklarm- da bir tebessüim, dar da hoş yordu: Af yok' Nitekim günler günleri takip etti. Mec- di, tekrar açıldı, tc-kmr kapandı ve İsmet İne- nünlin Iüma.ll Rüştü Aksı Mebusevleri semtindeki ovlnde Yalmana katiyetle h!'dlrdikl gibi Basın Affı, D. . Meclis Grubuna tirilmedi. Getirtilmedi, ama ne İnönüler, ne de Tokerler ümlde kapılıp sonra hayal sukutuna uğramanın o dayandmaz azabına maruz kal- . Zâra insanları iyi tanıyorlar ve hndlwlere doğ- teşhıs koyuyorlardı. Nitekim İsmet İnönü, bazı ha- yal sahiplerinin Üntidinin aksine, Nihat Erim, ideal ar- kadaşları Başbakan Adnan Menderes ve Yeni &b& sa Metin Toker Finişe girdi!.. -avukatları Bülent Nuri Esenin knmırlı yardım- lariyle- lu Basın nünde mahkum ğinde hiç de kalp sekte sine uğramamıştı. Metin Tokere gelince, S dai_ın-n kudrctl sakinle karkı gelip “kötü eım.al" olmanın bedelin: peşinen göze aldığından üzerine yağan şinişekle- ri havretle dahi karşıla- Dlamıştı. yvaz aylam — Ankara Hiltonda kolay geçmedi ta olduğunu anlayıp ce- zasının geri kalan kısmı nı kendisi için hususi su- rette hazırlatılan bb haısıahnııe odasında ta- nlamaya gidince ga- ıete(-llerın yemek masa- sında Metin 'Toker İile İki başba- $e kaldılar. Uzun günler bazen öylesine ııuık oluyordu ki iki gazeteci hayılacak hale geliyorlardı. Ağustosun or- tasında Ulusun öteki yazı işleri müdürü BL)İIM Cenk- çi a.rk'ıd'ışlanna katıldı. Doğrusu istı'nlllnıe içerdekller Zaferin öteki yazı ıışlerl müdürü Cenap Yakarı bekliyordu. Fakat anlaşı- o da hastaydı M savcılık kendisini tevkif etimniyordu. Box kwe Zafer gazetesi, Ulusun ak—ıine_ nahif yazı işleri müdürleri kullummanın faydasını (ıe Cenkçinin gellşiyle Ank"mı Hmnnuıı havası canlamı m& cezaevinin feli m(-n-ıuph m İşi İnanılır yhan Cenkçi ile iki axlık eşl seviml arasında bir “gündelik muhabere” başladı. Ayşe Beyha- yfalık bir mektup gönderi- oker kit%plarnla haş ne- Özden Toker, Gülatin Tokrr ve Mnbln Tokerden mürekkep ziyaret ekibi her çarşamba ve puuır günü “hasret dindirmeye” ınlh or, h:ıu.a eki- be an, bir yasımnı bu ayın altısında ayarak Lurperl Toker, anneannesi evhibe lnonü_xle blrllktn katılıyordu. Metin Tokere iki kızını uncak haplsanede sevmek nasip oldu. Simdi Akis başyazarının çilesi dolmak Üzeredir. Gerçi “Turist” ler için günler daha gülç g ama, Me- tln Tnkı-rln ı.stınıbının sonana yaklaşması tutlı I.ımitler dan herkes monwmundur. Belki bi mmetl yureğ'ludon üzen “gazetecileri haps lü son bulacak, Fatin ar, ve N emhanlar ve Tarık Halulılar, Ülkü Armanlar ve Ah- met Yazırlılar, onlarla beraber çeşitli cezmevlerinde ya- basın mensupları, mahkeme kapılarında azap çeken guzeteciler, sevdikleribe yenklen kavuşacaklar, rahat bir nefes alma imkânını tekrar bulacaklardır.