PK — LA T — n Ka e VON D V T e e T &e t İmpro: ptu" sü ve M. Rav MUSİKİ bekleyişi, salona karşı açıkca değil, saygı değer halka hiç hissettirmeden yaparlar. Bu bekleyiş adetâ kutsal bir ândır çok kerre! Sansasyonel olay ! A yşegül S'ınca programda 1kincl e- sethoven ın “Op. 101 La ma._ıbr Smat"ma gelm cinin 181.) yı.mdan 1823 kal bi ed sonat'ının (Up 01, 0 110 ve Op 111) ilkı olan bu eser, yano Meratüründe zorluğ'ı ve de- n.ılığıyle de önemli bir yer tutar. Re- iDe mektupiar''ın- da şu sözl ı.Je belirttiği göbi: 5 sonatı çalmak isteyen bir pıyan.st ta sıtı durmalkır. Yani hıcbl gıicltmtcn yılmammalıdır!” Beetheo bir gün St*mı-re vazılıtı nıektııhım- a ise bu sonâtı ı(:ın : “Bu sonatın ça- lımşı zordvr d9 #akat biri için an diğeri ıçm kolny olabilir!” or. İşte bu boy bır escre gereken ol- gunluk ve rahat a girmesini bi- l Sanca bu esnada beklenmedik bi lay karşı- 44 Kd Sahnenin — elektrikleri söndü! Cereyan kesilmiş! Sadece a ir kandil ışığı g'bi aydınla- ampuller yanmıstı. Oy- sa sahna kapkaranlık idi. Solist zor gerciliyordt a ışığa jse, dinle- yicilerin değil, tuşları göremiyen pi- yaniqtln m.ıyacı vardı! e, dinleyiciler hafıf bir ay- d'ınl- k ırmde. piyanist ise kapkaran lıkta men, Avseril! Sarıca «n- ğııkknnlıhğım ve ccsaret!ni bir lâh- A tmeden calmağfa devam et- olgun ve konserlere bir qohatm o ÂAnda yapması gereken şey de çalışa devam etmekten başka r şey olamazdı. Ayşegüll Sarıca'nın L'ö'-unuı-dn hnayret verici bu davranı- konser salonunda bir müzisvenin ba- şına bu halin gelmes'ne pek rastla- rılmamıs o!ması_ dı! Böyle bir aksi- lik vukuundd cereyan kesilir kesil- mez, muh kkak ki sadece — niyana- nun tuş'arını aydınlatahilecek bir tej- bir v2 bu kadarcık bir eare önceden he saplanmıstır ve gerekli araclar ktul- lanılmaktadır. Burada ise. piyanonun başına bir mırm. dikmek bile kimsenin u minör”' e:ıerine “3. cü el'in “On- AKİS, $ KASIM. 1959 dine”i gene karanlıkta ayni başarıy- la çalındılar. u parçalar biter b'tmez -ıalonu bir alkış seli kapladı. ü Sa ca karanlığı değil, bu a)ışı hakket- mişti. D.nley eri tekrar selâmla- için Ri zaman mı- “Rrali Sehırman- vajör”ü be ve piyano tekni- Resi- AS ve Tüszi'in 'î tüd” İorenle eşba €'i- yordu. Pırıl pırıl bir 'tıw, ölcü, kro- nı—klık gamlarda Trahatı seğiam knik.. Ayşegül Sancnmn kaliteleri ola'— e H etil'lerde s*tava dök'ildü. Üylece, gecen hafta İstanbulun müzikg3gevurleri, püsel bir ros.ta: elediği program kısmında ise, alt tarafta koca bir satırdn ko k a pun- tola cümle "Piyano a.kordöru. Aleko Papa- yoanu. Tel 4423 Bu yaz: ıka rda sıralanan be8- tecilerin vı— everlerînln kücük puntolu yazılışları gölgeleyecek derecede büyükce behrtllmişti ki, bu reklamın. dikkatli br sanatseverin gözlünü ra- atsız etmemesine imk. yoktu! A<B-D. s>ugünkü Menuhin ;ir zams.nlnnn hârika çocuğu Ye- alelâde bir kemancıd Ayşegül Sarwa Allişı hak etti memnun çıkarlarken, Atatürk gcnc- liğin övünecoği olaylardan biri dah cereyan elmiş oluyordu. Bir nokta Bu resital ic'n elimize sıkıştırılan program, bize temaşa ve konger prog- ramlarının memleketimizde ne dere- ce baştan savmıa, ilgisizce isim ve diz- gi hatalarına hiç dikkat etmeden baz- tırıldıklarımı bir defa daha hatırlat- mış oOldu. adaer ki. bu genc virtü- ozumuz içim, sadece katlanmış tok yaprak iİlzerine basılan alelâde prog- ramda, değerli sanatcımız icin ne u- fak bir acıklama. ne külcücük bir not gÜl Sarıcanın tek re tnlı" yAaZz!ı Öte yandan, iç sayrad:ı, ilânların çer- sinde milyonlarca musikisevere yıllar öncenin merakını ve heyecan meye' devam €. min cazibesi sayesmdedır ki Yepudi Memihin'in gecen haf erie Hail'da verdiği ı-esltdde 4 Difi kişilik snlon tıklım tıklım doldu. Bu 4 bin & çapta sayısız ke- mancının vembılecetı seviyede bir ke- man konseri dinledi Menuhln o ııkşam icin, Brahms' mMminör somatındı Bartok'un birmcı sonat.mda.n ve Bect- hoven'in "Kreutzer"inden meyda'nn gelen, ağır başlı Zır- lamıştı. Yılların tecrübemni aksettl- Ten, sağlam teknikli, düşünceli, hesap- li yorumlarla halk önüne cıkan ir kemancının sahnede olduğu konserin 21