3 Kasım 1959 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 28

3 Kasım 1959 tarihli Akis Dergisi Sayfa 28
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

İN &l her dakikasında ispat ediliyordu. Fa- kat, binlerce kişiyi konser salonuna çeken cazibe, bundan mı ibaret kal- malıydı? Bütün konser boyunca Me- nuhin'in calışında heyecan verici, din- leyiciyi sürükleyici, coşturucu hic bir Sey yoktu. Ünlü kemancı ancak arada bar, bir çizg.yi bozuk entonasyonla çaldığı, ya da zaman zamam pek fazla agırlaşan yayı yüzünden calgısından çirkin sesler çıkardığı zaman, hafif bir uykuya dalmak üzere olan dinle- yiciler irkilip kendilerine geliyârlar- di. YT eserin icrası bittiğinde #e in- siyaki bir nezaket alkışı başlıyor, son- ra. da, sahnedeki kemancının Yehudi Menuhin olduğu idrak edildiğinde al- kışlar kuvvetlen'yorlJu. Konserin olgPamfistil vyarı. — öbür Menuhin'in çalışıydı. Öbür. Menuhin -yamni Yehudı nin kızkardeşi Hephzi- bah- bugüne kadar ancak, Ü kar- deşinin refukat p!ya.mstı olarak ta- nınmıştı. Fakat, Carnegie Hall konse- rinin gösterdiği gibi, kudedniı-ı göl- yaşamaya devam gereken, eşine seyrek rastlanır bir icracıydı. Kemanla piyanonun mlüsa- vi haklara sahip oldukları eserlerden meydana gelen bir program Hephzi- bah Menuhin'in değerini daha da iyi belirtiyordu. O kadar ki iki musikişi- nas arasında basbayağı bir cıo farkı olduğu anlaşılıyordu. Hephzibah Me- nııhm mristakil olarak konserler ver- me olâklar çevirmeye ve dünyanın ııy—!ı piyanistlerinden biri olarak şöh- ret yapmıya hak kazanmış, kusursuz bir piyanistti. Ağabeyinden dört yaş kilcük olan Hephzibah, 1920 yılında San Francis- en!: goldikten bir yıl kadar sonra &ile San Franciaco ya taşınmıştı. Hepzibah'- dun üç yıl sonra, ikinci bir kızkardeşi, Yaltah Menuhin doğduğu zaman yedi yaşındaki Yehudi, San Francisco sen- foni orkestra.smın bir konserinde, ilk defa olarak h: önünde cılmıya ha- zırlamyordu Bu tarihi takip eden on- Hc yu, Yehudi Menuhin'in Söhretınl dünyanın en vurdum duymaz köşele- rine bile u rdı. Yirmi yaşındaydı kâ Yehudi Menuhin, ikiyıl süreyle kon— scr hayatından cekildi. Yeniden dön üğü zaman, artık hArLkalık ATİ e olmalıydı. Fakat es- kl şöhfet Menuhin'ın imdadına yetiş- ti. Hârikalıktan olgunluğa atlıyan birçok musikişinasın uğradığı unutul- ma bahtsızlığı Menuhin'in meslek ha- yatını karartmadı. Bugün Yehudi Me- nuhin, oniki yıllık bir fasıladan sonra Carnegie Hall konser? 'nde ilk defa be- raber çaklığı kı Hephzibah AMenuhin'in işbirliğinden ve bir kızmı- na hak kazanmış olduğu parlak şöh- retinden faydalanarak, meslek haya- tında emin adımlarla yürümiye devam edeceğe benziyor. Tee LA eh A T R ©O Ankara Yeni eserler U evlet Tiyatrosu isimlerini henüz duvar afişlerinde ıla.n etmemişse de tıyatronun 1ç dü arına yeni oy- nanacak olan cserlerin rol at lıst,elennı asmiış bulunmaktadır. angi sahneler Üzerinde tem- sil ed..ıeceklen henüz belli de- gilse de bu eserler şunlardır: Jean Teodarlar Valsi,” Pe- ter Ustinov'un “Dört Albayın Aıkı" ve Orhan Asenanın “Yalan” isımli piyesi. Bunlardan '“Toreodorlar Val- " Anoulilh'un 5 perdelik fars nevin- den bir denemesidir. Fransızların bu çok yazmaktan hoşlanan bu gün sorulsa “Ton.odorlar Valsı” run de başarılı ars olduğunu söyleyemez. Kiser nk dela 1952 yılın- da Parisin Com&die dea Champs-Ely- söes'sinde t.emsıı edılmış ve etrafında alümyı sösteren Amerikalılar olmuş- . Bu. son zamanlarda bütün Ame- nknn hayatında oldugu gibı tiyatro a Ameri Fran- m sızlara karşı duyduklın geııış alâka ve hayranlığın bir netıcesıdlr Eser, buna rağmen B way sahnelerin.de uzun müddet kalamamıştır. Bur me simin bırkaç ayı içinde temsil edılmiş ve hemen turne repertuvarına aktarıl- mıştır. Belki Devlet Tiyatrosu bunu bildiği ıcln olacak 'Toı'codoı'lar Val- si” larak hazırla- Zira temsiline baqlanıcak diğer eserlerden “Yalan” herhalde Küçcük Tiyatro sahnesinde yer alacaktır. Ne- dense “Ekmek Parası” na ın ar- zusu hilâfına fazla bir sevgi göster- miyen Devlet Tiyatrosu bu eseri önü- müzdeki ay Üçcüncü Tiyatro sahne- sinden kaldıracağına göre “Dört Al- bayın Aşkı”nı olsa olsa burıda sah- neye kayacaktır “Dört Albayın Agğ- kı” için en münasip sahne Büyük Ti- yatro sahnesı olurdu; anmıa şimdilik burada Kral Oidipus'ufi temsili de- vam edeceğe benzemektedir. Zira hâ- len yeni eserler arasında bir dördün- cü, bir beşinci isim bahis mevzuu de- ğildir. Bu hesaba göre “Günden Ge- ceye” ise Oda Tiyatrosunda devam edece i k ki mevsimin ikinci t.emsıl kuşağında Deavlet Tiyatrosu rinde görünüş şu olacaktır: Büyu Tiyatroda Kral Oidipus, Küçük Ti- yatroda Yalan, Üçünciü — Tiyatroda Dört Albavın Aşkı, Oda Tiyatrosun- da Günden Geceye. Bu eserlerden “Dört Albayın Aş- kı” dilimize Lütfi Ay tarafından cev- rilmiş ve gecen mevsim İstarıbul SŞe- hir Tiyatrosunda temsil edil:niştir. Peter Ustinov'un âdeta dört —ayrı milletin karakterint <anlandırmak gâyes'yle kaleme aldığı söylenebile- solan bu eseri, aslında sahneye konulması güç 'bir piyestir. —Eser şöhretini önce Londrada, fakat daha cok Pariste yapmıştır. Bizde eserin rebilir. Aksi halde piyı tepetaklak gitmesi mümkllnı İstanbul Kanlı Ziyaret. Ş ehir Tiyatro.ıunun Komedı Bölü- münde - Yeni Tiy - sene- lerdenbeı'ı. en t.azesl kırkını Boçmiş kılığının alfında eskı bir âle- min hatırasını anmaktan meyen bayat komediler, e ğe alışmış olan İstanbul seyir- gürme cisi, bu Mevsim başında, aynı sahne- ye cıkarılan eserin ilânlarında FYi- rich Dürrenmatt'ın adını görünce bir yenilikle karşılaştığım anlamıştı. Bu yenilik, Kom i Bölümü reper- M inmeğe de sevkeden komed'ler oynanacaktı. F. Dürrenmatt'ın ese bu maksatla secilmlşt Alman diliyle n ve Kkonuşan Orta Avrupanın çok iyi tamdığı son zamanlarda Ame- rıka ve diğer Avrupa sahnelerinin de escrlermı sık oynadığı Dürren- matt İsviçre'nin tıyatm sahasında ye- tiştirdiği tek şöhrı bir ikle yazar, kendi fikirlerine uy- Bun bulduğu bir tiyatro realitesi için- de kalmayı, seyirciye onu kabul et- ayesi her ŞeY- den evvel so$yal hiciv yapmaktır. nu yaparken seyirciyi bal bol gülduı'- meği de ıhmal etmez, ama acı acı dü- şündür Z Komedı Bölümünün “Bir Zi- kücük kasaba- ya, yıllar yılı sonra, dillere destan o- lan maceraları, acaiplikleri, — şıma- rıklıklnn. corap değiştirir gibi değiş- olan Alfredi, kitabına uydurup. Öl- dürecekler, bu şartla kasabaya akı- tacağı milyonlar sayesinde — refaha kavuşacaklar, yahut da senelerden- AKİS, $ KASIM 1959 ı - Ğ * H

Bu sayıdan diğer sayfalar: