27 Ekim 1959 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 4

27 Ekim 1959 tarihli Akis Dergisi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

aa YURTTA OLUP BİTENLER B.M.M. Meelis açılıyor! 0 nümüzdeki ayın ilk günü Sayın Cumhur'başknm.mn nutku ile B. M. M. çalışmalarına başlıyacaktır. Acçış nutku. mutad Üzere ilgili dev- let dairelerinden gelen dosyalar dolu- su malümata dayanarak, Hükümetin istirakivle hazırlanı re, Aaçış nutkunda icç politikadan cok umumi bir şekilde bahsedilmektedir. Fakat Sayın Cum- hurbaşkanı gecen yıl bu teamülü boz- muş, politik revrelerde ve bas “giddet tedbirleri” lâfı edildiği bir sı- rada ceşıtli tefsnrlere müsait cümle- ler kullan Sayın CelAl Bavar, geçen yıl nut- kunun sonun doğru * maddi refahı ve saadeti icin olduğu Radar, huzur ve süknn icinde bulun- ması için de, her an en isabetli tedbırlert bulııp tatbix etmesini bilen Büyük n. günün arzettiği endi- ler. gergin havayı daha da gerginleş- tirmiş ve gecen yılki Meelis calışma- BaP. Bir AKİS okuyucusu B aşbakan Menderes konyak barda- ğındaki So; üusuz rakısından bir yudum aldı ve söz lex-me devam et- ti: “Sen bana lâzımsın Sıtkı! Seni bi- Hyorsun ne kadar severim.” Konuşma, İstanbuldaki hususli baş- inin -yâni Parkotelin- Birinci katındaki Şark motifleriyle süs Tü yeşil salonunda geçen haftanın ba- şında Pazartesi gün, Yır- calı. Benderlibğlu oturmuslardı Yu- arlak masada İktisat müşaviri Mem- duh Yasa v. &. gibi politika dışı zevat Yyer almıştı. Menderes o akşam, buzdolabında hususi surette soğutulmuş iki büyük konyak bardağı rakı icti, Meyva ve atasından başka hemen hem bir şgey yemedi ve bol bol komıstu. Mevzular çeşitliydi. Deredentepeden sohbet bir ara muhtelif basına Ve der- hal AKİS'e intlkal etti. . 11 aydır - yâni başmu- har nnnm hap girdiği ta: se at- metodunun hiç bir işe yaramadı- em. : Şiddet tedbirleri arifesinde bu söz-- ğının en parlak deliliydi. Ama bu iti- rafın “mantık! neticeleri” Üzerinde du- rulmadı. Demokrat nleri kurca- layan en mühim mesele A -İN münasebetleriydi. Bu Mmevzuda ortayıı pek parlak fikırler atıldı. “Yâ- S, İnönünün fikirle- ı—lni yaymak içın kullandıîh bir neşir organıydı. rüş, yeni değildi. Bir hayli ka- labalık zümrede, hiç bir mesnede da- yanmamakla beraber, böyle bir ka- naat verlesmişti. Fakat Menderes mu- tad zekâsıvla, bu mânâsız düşünme- nin Üstüne çıkmasını bildi. Ona göre, AKİS'in neşriyatı ve Inbnu arasında hiçbir miüinasebet yoktu. “Gencle AKİS'te kendi politıkalanm yuı'ütu- yorlardı. Bir takım fikirler ve tavsiye- Adnan Menderes “Ya ben, ya siz!” ler ortaya atıyorlardı. Belki bu fikir ve tavsiyeleri kabul'ettirmek için ga: ret gösteriyorlardı. Fikirlerini kabul ettirdikleri de oluyordu. Ama AKİS, a i co şündüren AKİS istihbaratının kudre ti oldu. Konyak kadehindeki soğ'.tul- muş susuz rakısından bir yudum daha alan Menderea “Calıstığım — ekipten emin değilim” dedi. Menderese göre, - M Vveriyorsunuz” cümlesini sarfetmek- ekinmedi. ten dahi c Emniyet işleriyle vazifeli İcişleri amık Gedik, bu acı sözle Üstüne aldı ve cevap vermek | Ü- nu duydu. Gedike göre, Beyfendi “in- safsızlık” ediyordu. Beyfendi, rakısın- dan bir yudum daha aldıktan sonra “yok, yok, ben ne söylediğimi gayet lyi biuyorum" abelesinde bulun- ındakilerden birine sSİ getımıelennl söyledi. Maıyetteld bir zat kapağında Sıddık Sami Onarın resmi bulunan 257 sayılı AKİS'i ge- tirdi. Mecmua dördüncü sayfasından katlanmıştı. Menderes, “İşte” diyerek, Hükü- met başlıklı yazıyı gösterdi. 5 inci ayfada “Bu iktidar bu ekiple yumu- başmakale gözükü- yordu. Makalede — bazı cümlelerin altı, Menderesin her zaman kullandığı yeşil mürekkepli kalemle çizilmişti. deresi kızdıran “Hükümet” yazısı idi. Yazıda Cahan heyeti dola- yısıyla yapılan kabine toplantıları, konuşulan mevzular ve koordinasyon Heyeti üyeleri Zorlu, Polatkan ve A- lantısında konusulduktan hemen son- ra AKİS'te çıkmıştı. Menderes, A- KİS'in böyle bir şevi bilemiyeceği ka- naatındaydı. Hic şüphe yok, ya o, ya a son- ra Guvenıık Konseyindeki mağlübi- yete atladı. Keyifli bir gününde ola.n Menderes, İçişleri Bakanı Namık dike dönüp, onun ne düşünd ükünü sordu. Gedik, “bir fikrim yok” cev&â- bını verdi. Menderes, lâfı “gediğire” yapıştırmakta tereddüt etmedi. “Peki ama, Dı eri Bakanı dışarda but: duğu z nn ona siz vekâlet edıyorsu— nuz” mukabelenınde bulund Bu sırada, “tek adam” oldukun inanan DısıŞIeri Bakam Fatin Rüştü Zorlu, leblebileri eliyle havaya atıp tutuyordu... Mevzu döndü dolaştı, nihayet, gü- nün meselesi olan Yırcalının adayhğı- DA geldi. Başbakan ya karsı son derece mültefit ve M- zikti. Yırcalı da son derece hatırşînııs fakat dikkatlıydı. Menderes uzun u- Zzun omuzlarındaki yukun ağırlığından bahsetti. t lığı şerefli olmakla beraber, nihayet bir “geri hizmet"ti. Halbuki, tecrübe- Ni. bilgili ve sevilen Yırcalının yapa- bileceği cok daha faydalı hizmetler mevcuttu. Bu, kibarca bir bakanlık teklifiydi. Yırcalı, Menderesin nâzik ve mül- tefit sözlerini ciddiyetle dinledi. İlti- fatlarından dolayı ona teşekkür etti. Fakat Meclis Başkanı aday adayı ken- dini İspanyaya ayak basınca. geriye AKİS, £7 EKİM 1959 —. ı g ĞA E J—_?J—:“ a. b $ V

Bu sayıdan diğer sayfalar: