İKTİSADİ VE MALİ SAHADA Borçlar Seyyaliyet ! eride bıraktığımız hafta, rç- larının konsollde edi]eceglnı açıkladı Bu maksatla, pek yakında B. M ne sunulmak Üüzere bir kanun Lasa.nıı hazırlanmıştı. Tasarı, istikrar politikasının tabilf netlcelermden biriydi., Hatta bu işe gidilmekte son derece geç kalınmış- on yıllarında, bilhassa İk- te 5 milyara yaklaşmıştı! un büvük kısmı, görülmemiş kalkınmamn ölçü bilmiyen israfı İ- çinde, hesabı kitabı unutan İktisadi Devlet Teşekkülleri ve benzeri mü- esseselere aitti. stikrar — politikasının — sahneye Bankası tamamen geçmişteki borçların ne olacağı meselesi orta- Geç ların öden- mdı. Ne var ki, mal ve hiz- met.lerine 1958 Haziranından beri sa- yısız zamlar yapılmas f en İk- tisadi Devlet Tesekkülleri ve benzeri müesseseler, geçmiş borçlarını ödi- yebilecek durumda değillerdi. Değil bomlanm ödemek câri ihtiyaçlarını ba,şına karşılıyamıyorlardı. Bu i bir çok müessese, müs- tahsil yüzden: tehllkten satışlar vasıtasıyla l ettiği vergileri, Hazineye — yatırması Jâzım geldiği halde bunu yapmamış, vergiyi kend i ihtiyaçlarına sarfetmiş- zun müddet, İktisadi Devlet Te- şekkullev-i ve benzeri müesseseler yap- tıkları ithalâtta, hususi firmalar do- lar başına 620 kuruş prim öderken, bundan muaf butulmuşlardı Konsoli- de dış borç u teşek- küller, şimdilik dolar 280 den ödüyor- lardı. Kaldı Ri İktisadi Devlet Teşek- külleri ve benzeri miülesseselerin câri masraflarını kendi gelirleriyle karşı- lamaları ile mesele bitmiyordu. Yıpra- tırım Fonu” kuru: mlarını k smak Ve eski; malzemeyi venileyememek tehlikesini göze almadıkça, sâdece “Yatırım ynaklarına güvenilemezdi. Bu teşekküllerin gelirlerinin, câri don- roların taınved laıımdı. Hal- bu teşekküllerin çoğu câri maa- nflnı-mı karşılayamıyacak bir durum- daydı. Diğ€r taraftan, son fevkalâde dış yardımı veren alacaklı dostlara, Merkez Bankası borçlarının ödenece- ği taahhüt edilmişti. İşte mecburen tutulması gereken, bu taahhüdün ne- ticesi olarak, borçları uzun vâdeli ö- leme plânına bağlıyan bahis mevzuu haz lanmıştır. daha muhalefet yıllarında, Amme Scktbrünün Merkez Bankası- na olan borç n, uzun vâdeli bir ödeme plânmn bağlanacağı ve Merkez Bankası borçlanmalarına son verile- ceğini n,çıkls.mıştı 1953 ve 1954 bütçe müzakereleri sıruında. da, Maliye Ba- kanı Polatkan tekrarla- mıştı. Ama b'lhassa 19_,4 ten itibaren deme yerine, hadsiz hesapsız bir borçlanma yarmna girişildi. An- caıı şimdi mecbur. ödeme saf- rilmek üze lktlsadi Devlet Teşekkmled ve benzeri müesseselerin, ağır borç yük çok uzun bir müddet içinde duhi olsa. tek başlarına karqılayabilmelert- ple, taksitlerinin mu.hi e bir kısmı çıkn- rılan tahvil gelirlerinden muayyen bir yüzdeni şe ayrılmasıyla ve büt- çeden ödenecektir. Yani borçların miül- him bir kısmı, ya tahviller dolayısiyle yapılan yeni borçlanmalarla, ya ver- giler vasıtasıyla vatandaşın kesesin- den çıkan paralarla ka.rşılanacık ır. Maliye Bakanı, beri bir muvaffa.klyetmiş g'ibl çık Türkçeyle ödenmi- yen donmuş bo rçlar - kısımların, u- zun vâdeli bir borç hâline getirilme- si, kredilerin müessiriyetini arttıra- cak “Türk parası kıymetinin daha da yükselmesi bu yoldan da sağlanacak- G” Halbuki Polatkanın iddialarına gö- ların tedricen ödenmesi ile karşılanabi lirdi. Halbuki “maalesef bunlar geniş ölçüde temküm ettirilmiş ve 1950 yı- hmnda işbaşına geçen D. P. iktid maddi veya teknik, hlc bir imk&n. hiç bir hazırlık bırakılmadan olduğu gibi devredilmiştir.” Bu ıslah Aameliyesi- ne, Merkez Bankamızın uş tari- hinden 1950 Mayısına kadar geçen 20 yıl icinde bir defa dahi tevesül edilme- miştir. Buna mukabil hazır!adığımız #eni Konsolidasyon Kanunu nın 8-9 sene nisbeten kısa bir süÜ- Te içinde bu sahada ikinci hayırlı hiz- meti olduğuna burada bilhassa işaret etmek isterim.” Yani Maliye Bakanı Polatkana göre. borç miktarı 774 mil- yon lirayı bulan C, H. P iktidarının, borçları uzun vMell bir ödeme plânı- na bağlam: kabahat, 8 yılda borçları 5 miîyar liraya cıkam ve a- facaklı memleketlerin kabul e rdlş eri istikrar po itikasının bir 1cabı ©- lıırı.k ödenemiyen bo! takalde bağlanması hayırlı hizmettir. Her taşın altından bir zafer çııım masını bilen D. P. iktidarı, israf tikasının neticesi biriken ödlyemedlgi borçları, taksitle ödemeye niyetlenme- yi bile bir muvaffakiyet sayabilmek- tedir! Bankalar İkramiyeler G n haftanın ortasında, Banka Kredilerini Tanzim Komitesl ban- ka ikramiyelerini tanzim yolunda yeni bir karar aldı. Ta Komitesi, gecçen yıl bu mevzuya el atmış, cığırından çıkan banka ikramiyeleri işini nizamlamıştı. Meselâ bi vduatla- rının ancak binde 6 sını ikramiyelere ayırabilecekler, her halükârda yıllık ikramilyeler 500 bin lirayı aşmıyacak- L Komite, şimdi bu ilüzumlu tahdit- leri, bir miktar yumuşatmakta, ikra- miyeleri, tasarruf mevduatı yekünü- nun binde yedibucuğuna çıkarmak- ta ve ikramiye plâfonunu 750 bine yükseltmekledir Buna sebep, istik- Tişememesi ra ait tasa evdua! ları henüz neşredilmiş değildir. nız istikrar tedbirlerinin Ssahneye konduğu 1958 Ağustosundan itibaren geçen 7 aylık devrede tasarrııf mevdu- atındaki artış pek ehemmiyetli olma- mıştır. “Tasarrufu teşvik edici” ikra- d Yal- duatının seyrinin tatmin- kâr olmadığı söylenebilir. İkramiyelerin mevduatı ne derece- e kadar teşvik ettiği belli değildir. İkramiyelerin tesiri, belki de sı.ıııldı- #ından çok daha ehemmiyetsizdir. Bu hususta hiç bir inceleme yapılmadı- ğı icin, kat'i bir şey söylemek imkân- sızdır. Bunu beraber, bundan sonra fiyat istikrarına riayet edileoeğine gÖ- re, faiz hadlerinin para arz ve - bini realiteye yaklaştıracak bir ıevl- yeye getirilmesi, belki daha isabetli- dir. Faiz hadlerinin yükseltilmesi, is- ne s mişti, Fakat istikrar te dbirlerinin sah- neye konmasından beri gecen 15 aylık devre zarfında hâ!a bir şey yapılama- ı r. inin, tasarı redi alanların faiz yükünu bır hayli nrttıracıg'mdnn. rall- bun ları endişesi olduğu ıımlmıktıdıı AKİS, 81 HKİN 11063