—— SITMA TEDA ViSi P artili, partisiz bırçok çevrelerde Şaygın bir kanaat var: “İstikrar tik&sı muvaffak olursa, iktisa- di durum düze donl dost memleketle- lür” . Ala rin, dış )ardını mukalılllnde kabul ettirdikleri istikrar politikasında da ayni zihniyet hâkim. Türkiyenin iktisadi durumunu inceleyen Para Fo- nu ve Avrupa İktisadi lşblrllğl Teşkilâtı mütehaassısla- rı, hastalığın temel sebebinin enflasyon olduğunu gııı-- , enflasyon hastalığı çok fazdn yatırım şapılıııasının neticesidir... ana—ıyon durunca, tediye açığı knmnacnk hatta Türki ye 1 mlilyar doları bulan dış borçlarını 8-10 sene içinde öde- yebilecek hâle ırı—lmektlr Dahilde de iktisadi faaliyet, kısa bir durakla lum evresinden sonru sağ- lam temeller üıeı'lnde gelişecek mütehassısların ı».nd.ıkatla tatbik ettirmeyo çalıştıkları istikrar politikası iba- bir muvaffakiyetle yürütülmüştür. Meselâ tal buhranını ele tir. Ama bir müddet sonra, tediye bllnnooııu tehe dön- müş, Üç yıllık bir durgunl üteakip artmış, işsizlik a İlk bakışta bu sert, fakat tesirli reçetenin Türkli- yede de iyi neticeler vermemesi icin bir sebep yoktur. Eğer memleketimizde bahis mevzuu o! sâdece bir mali huhm.ndan ibaret bulunsaydı, enflasyonun kiikü- cu tedbirler, ha.—ıtavı ayakları üzerinde dıırtmasa elbette ki kâfi gelecekti. Halbuki Turklşede. iktisadt bünyedeki bir mmazeneqlıllk bahis mevzuu- dur. İktisadi bünyedeki bir muvazenesizliği de, esas itibarıyla mali ledbırlı'rle iyileştirmeye kalkışmak, he- men hemen sıtmayı muskayla tedavliye muadildir. Denlln başı nın'usun Y uıde $ ıe) a Hlıde 38 e y :ıl.ın hlı- yani lstlhsal verimlerin çabucak arttırılmam bir hayal uldu- ğuna göre, artan nüfusu besliyememektedir. Bu xidişle Türkiye, pek yakında ziraj mahsul lthn.lntcısı bir mem- leket hâline gelmeye nawmzettir. Ziraatte nüfus artışı, arazinin işe yaramaz şekilde bölünmcalne. mer'aların masına, dohx isile eroz- Öy açlhık yü- an nüfus, gittikçe artan sayıd:ı İşsiz B e bir durumda, aslında lüzumlu mali tedbirle- rin ne kadar faydası olabilir k1? Merkez Bankası kre- dilerinin kısılmasının, Tiürk halkının çocuk yavma ka- blll)etlne pek fazla tesir etmiyeceği aşikârdır. Fiyat- rın yükselmesinin önlenmesi, ki hvelerinde ve di- kcr yerlerde heder edilen iş güciinü, Cahan'ın m ettiği tâhirle “24 santin 23 sautinde çalışma”ya sev demiyecektir. Ziraf istihsalin, yani verimlerin artlırıl- ması her şeyden evvel veni bir zihniyetle yeni metodIin- rın tatbikine bağlı hulunduktan sonra - ki bu başka bir organizasyon zaman İsteyen bir İş- tir - dexaluu)onun zirat ıııah—ıul istihsalini, bilhassa ihracatını avantajlı hâle getirmesi, hiç şüphe yok faz- la bir işe yaramıy: tır. Elbette ki D. P. lktldmrının mahdut kaynakların hovardaca Iİsrafına «£ tmek için bir sebep değildir. nulılkatları dahu örmek lclıı. bilâkis malf sahn kaldırılması zaruri- dlı- akikat şadur ki, İster enflasyon yapılsın, İster yapılnııuıın. dünkü ve bügiünkü rehavet devam ettiği ' AKİS, 87 EKİM 1959 Doğav AVCIOĞLU müddetçe, toprakların artan nüfusu — besliyememesi, erozyon yüziünden vatanın çöle dönmesi, açlıktan şe- hirlere akın, gecekondular v. s. v. B. gibi meseleler mevcut olmk m bu merkezde)ken. iktisadi bir tahlisiye a- tehassıslar çıkıp — “enf- halledilecek- tlr" dh orlar. Onlara göre kabahat, çok çabuk ve çok fazla yatırım yapmaktır. En fazla ilgilendikleri tediye muvazenesi açığı, dahili talebin sıkı kontrolünün ya- nı sıra, yatırımlar azaltılırsa izale edilecektir. Mali ted- birlerin 1958 Ağustosundan beri mnisbeten sıkı bir şe- kilde yürütülmesine rağmen, tediye — muvazenesinde beklenen iyileşme vuku bulmayınca, Batılı dostların fi- ilen sözcüsü ecnehi mütehassısların tavsiyesi, yatırım- ları kısmaktır. Ne tuhaftır ki yatırımların cömertçe kı- sılmasını tavsiye eden ecne assıslar, selâhi- yetlerini aşmak pahasına da olsa, şahst kaprisler uğru- na yürütülen verimsiz züzellestlrme yatırımları iç hiç bir şey dememekt Halbuk s mevıuıı nlan, mali buhranın peı'de— lediği iktisadt buhrandır. İktisadi buhrandan kurtu- luşun yolu da, yeni bir ılhnhet yeni bir psikolojik ha- va içinde çok daha fazla ve çok daha müessir yatı- rım uıpmaktır Halk e(kârında büyük aklisleri olan Ba- ade kımda yük bir hizmet yâpmış- tır. Uıun vadell iktisadi meseleler üzzerinde kafa yoran yüzden kısa vâdeli mali tedbirlerin kör edici te- slrlndı-n sıyrılan Baade, dlkkat nazarlarını iktisadi buh- ran üzerine ceketek tehlike çanlarını ça| sÂyesinde, açlar ordulurının üzerinde d! üş bir ıatan tehlikesiyle karşı karşıya butundu- muz ve buna rağmen az ve verimsiz yatırım yaptı- gımız halk efkârına duyurulmuştur. Meselenin azameti karşısında, mall tedbirler, lüzum- lu olsalar dahi, ehemmiyetlerini çok kaybetmektedir. Ne tuhaftır ki, bilhassa 1954 ten sonra dört vıl tutu- nacak bir dal bulma ga_vreti içinde mali tedbirleri kü- ğu mrlhten beri, hiç değilse mnazariyatta ortodoks bir aliyeci knıllnılştlr. “Wlall tedbirler muvaffak oldu” prnpazxmdaııı almı: ür. Ecnebi mütehas- sıslar da “pedagojik” endlşolerle D P iktidarının bu yeni propa:andn görüşünü teyid eden konuşmalar y: mışla Sa’flanmış olmaktan henüz uzaksa da, İstikrarın te- ııhl bugünden mevcudiyetini feci şekilde hissettiren arının meseleleri unutulursa, pe blr işd xlldlr Ama istik îıuı, çdlo dönen topraklar, şehirlere akın, şehirlerde İş “sken derdi gibi meseleler, eskisi gibi, hatta es- klılnden daha bilyük bir şlddetle hiswedllecektlr İster- se yüz milyonlarca dış vardım alınsın, iktisadi Buhnn hal )olunda enerjik adımlar ikça, netice hi hemen hiç değişmilyecektir. Türkiyede hâlen ikusadl hnkımd:ın “fevkalâde al * durumu mevcuttur ve “fev- kalâde hal” ancak 10 - y sürecek milit bir iktisadi sderberuk sâyesirde dnlenı—hlllr. iktidarının bu aşaramıyadağı ve millet- teıı ı: ı—ekll yreti İstivemiyeceği aşikârdır. Tehlike çanlarının çalmasına rajmen, muletten fedakârlık is- temeye Imkân bırakmayan “mesut azınlık” israfı eski hızıyla devam etmekte, şahsi kaprisi leı- uğ'rumı yürütü- len güzelleştirme yatırımlarından vazgecilmemekte ve rasyonel bir yatırım politikasının en büyük diişmanı olan “rey yatırımları” ön plânda tutulınaktadır. Başlı başına pek mâna ifade eden istikrar tedbirleri, bu değişmeyen zihniyetin üzerine mecburen giyilmiş dar bir elbiseden ibarettir. Bu şartlar altında en vimıer llıtimıllorle dış yar- dım artsa da, hlikrar sağlansa da iktisadi durumda bir düzelme görülin Hâkis iktisadi durum ım da 1059 daklnden khtü ve nihavet 1961 de 1960 da, den kötü olacaki