önlevyecektir. Yani Hiütklimet, nizamının — Zalim Ve bazan haksız kamm ına karşı, normal za- ı“amlnrda dahi silülisiz kalmak iste- VYAH elinde tultmaktadır. ktl.—adl ve sosyal — nvesuliyetleri Yirmmninci Asırda n derece artan devletin bu selâhiyetlere sahip olma- sı, işin aslında, hiç de anurmal bir hâl değildir. Bütün Batı memleket- lerinde icra, iktisadi hayatta gittik- tnavı piyasa bir memlekette, buna evleviyetle ih- tiyaç vardır. Biltün mesele, icranın iktisadi hayata miklahele hakkını i- yi şekilde kullanmasıdır.. Ama bu hakkın kötü kullanılması, bir zarı- retin inkârı için kâfi sebep değildir. Dis Yardım Çeyrek zafer "'Pemmuz güneşinin — Washington'u kavurmaya başladığı su günler- de, Senato ve Temsilciler Meclizinin ateşli ilyelerinin en büyük meşgalesi diış yarndım çeşmesini — kurutmaktır. Mamafih bütçede tasarruf — fikrinin Öön plâna geçmesine rağmen, bu yı!l Senatörlerin ve Temsilcilerin çok in- saflı davrandığını kabul etmek 1lâ- zımdır. Hattâ&â bir cok müşahit, Ei- sanhower'in yarım zafer kazan- dığını sövlemektedir. Gecen yılki he- Zimetten sonra bu yarım zaferin e- kemmiyeti artmaktadır. Hakikaten Senato ve Temsilciler Meclisi geçen haftanın — ortasında perşembe günü yaptıkları toplantıda önümüzdeki malt yılın dış yardımını 3.5 milyar lira olarak kabhul etmiş- Ierdır Bu miktar Eisenhower'in iste- d'&i 3.9 m'lyardan 400 milyon azdır ki bu kadar biüdama artık normal sa- yılmaktadır. Bunun 1.4 milyarı, as- kert, geri kalanı iktisadt vardımdır. Fakat EFisenhower Hükümetinin af muvaffakiyeti, dıs yardımın ve- riliş üusülerinin ıs'ahıdır. Askeri ve iktisadi vardım biribir.nden ayınlmış. hükümetin yardımın veritmesinde se- l’ıhı)ctk-ıv arttırılmıs. Kalkınma İz- Uk'ar Fonuna, bir vil verine, iki yıl- lık tahsis birden yapılmıştır. Bundan böyvle iki yıllık bir dene- nya devrezi zarlfınla dış vardım, Sa- vunma Bütçesinden verilecektir. Baş- Kongrenin rek, askeri yarldlımı finanse edebhile- coktiı' gelişmiş memleketlere uzun v&deli krediler vermek — maksadıyla kurulan Kalkınma İstikraz Fonuna, bu yıl icin 7A0 milvon, gelecek yıl icin 1 milyar dolar tahsisat konmuş- tur. İdaren'n öntimüzdeki yıllarda, u- tahsis vapılmasını istiyeceği muhak- kaktır. arada, askeri _vaıdımın 953 milyonunun NA mileketlerine ayrılmasım istiyen Fullbnght’ın tek- H6 redohinmuştur. ıxl»ğ,ımwz—apn;* ' (* S İşznik n LN ktidar, dikensiz gül bahçelerinin sevdasımı çekerken, bir. kısn hu- kukçular, Iktidar Arslanınını yelesini yolmak, dişlerini ve tırnakları- ni sök.cek hayali içindedirler. Rejim mevzuunda mania tamımıyan şilm- diki İktidarı, Önsekizinci Asrın icadı bir katrs içine sokmayı en hayali mosele addedenlerin sayısı Turkj ;hııı tentayül ikti- : Piyasa nİzanuşyla. arz. ve l(alep kanunu- nun, Allalı kelâmıyouuş ;:lm dnlmıııılm:ı.ı.lıgııu ilan ıılı'ıı İktisatçılara en çuk, herha'de meaneketlinizde rastianınaktadır. Sıuıkl Prens Hazretle- rinin elini kounu hağlamaktan başka politik dı—rllı—rı olmayan, Önse kizinci Asrın meşhur fllozofların.n rubları, mekân elarak Anadolu yay- kay.mı seçmişterdir. Sanki Türklye, fikir sahasında, Batıdan iki asır. xe- ride yaşanlnktadır. Amma nümtde sahasında hiç kimise, Önsekizinel Asır daki Avrupalıların dedelerlimizlikinden pek az furklı huyat tarzına ri- Za güslermiyecektir. Herkes, pek haklı olarak, televizyondan, otomebil- den faydalanımak, süratle Yirminci Asır Avruypasının -Önsekizinci Asır değil- hayat seviyesine erişmek isteyeceklir. Önsekizinci Asrın tikirle- riyle Yirminci Asrın Dimet'erinin unsd uzlaştırıldığı belli değildir. Kime sorarsan.z sorunuz, “Türkiyeyli Avrupa hizasına getirmek için dtotor rolümü Devtet oymyacaıktır” cevabımı. vereceklerdir. Ondan söon- ra da, moltüörün zımk diye duürminsı pahasına da olsa, namütenahl sayıda fren.n methiyesini vapacuklardır. Gerçi İnsaflı olmak lazımdıir. Fren sevinlyen hlr şoförün Iıl.ırı-—llı— deki otontobilin uyandırdığı dehşet, İster İstemez — “anuın, tren!” diye havkıerımca, frenden baska bir şeş ılusıhııııı*ını— ve —1l Vej ulımıl—l.ıdır Keyvfi idarenin her gün bir yeni örneğlmi görenlerin, “keyfi"liği kaldır- mak uğruna, İdareyi de ortadan k.ıl(lırabilı-u-klı—ruıl unutmuaları tabli- hemen hemnen veı'lnde saymaya zorlıyacağından şiiphe edilmemeidldir. Bir taraftan le- nının elini kolunu buğlamak, dlğer taraftan ondan iş, hem de Müazzam iİşler beklemek miünıkün değildi Vesele ba şekilde vazedilince, ismi kd tüye çıkan MWilli Korunma Kanununmuu yerini almak Üzere hazırlanan İktisadi Tedbirler Kanunu tasarısım, hiç değilse prensip itibarile, anlayışla karşılamamııya imkân yoktur. Kalkınmanın temel yükünü omuzlarında taşıyan bir hüküme- tin, tktisadi hayatın gerektirdiği çabuk müdaheleleri yapabilmek için bazı selâhiyetlere ihtiyacı olduğu aşikârdır. Eğer yarın, hakikaten plân- h bir iktisadi ditzene geçilecekse, plânı yürütmekle vıılfell Hükümete, ya daha geniş selâhlyetler tanınacaktır, ya iktisadi dertlere deva olarak sunulan plıın bir vitrin eşyası olarak kalacaktır. ki, Hikümetin Milli Korunma Konununa dayanan selfhlyet. le rîııl yeni lıır isint altırda devara ettlirme kararı, son derece anörmaül bir hâdise olarak kurşılannıştır. Biraz da kötü hâtıraların tesl!riyle belenen hir iktisadi ramantizin içinde, “Artık |ıh asa tizamı hakinmdir, bü selahivetlere ihtiyae yoktur” deminekte ve Milli Korunma Kamınu- Nün, verine hiç bir şey konbradan kualdırıilması lstı-ıımı-klı-(ll Fiktr caziptir ve YA Korunma Ku.ııuııuııun. ,ı:ındıırnıa zihniyetiyle falb ki yüzünden İK bakışta İnandırıcıdır. Yalnız Milli Korunma Kanu- pünuün bir taraftan enllâsyan yapıp, diğer hu.ıfl.ııı fiyatlara “dur” em- vi vers eklen baska bir ise varamıyacağı munilmamalıdır. Fiyat meka- nizmasını İslemez hâle getiren selahiyetler, fiyat mekanizmasının iyi İ$- lentesini temin maksadile kullanıtaebilir. Milli Korunma Kanununun ve Şeni tasarının flili inhisar halleriyle mücadele, ticari uüsullerin — ıslalıı, e talep üzerinde nıi'ııl.ıho-lı- v.s. bakımından Hükümete . piyasa nizamının aksaklıklarını düzeltrrek içln en Tiboral fikirli idareciler hile ihtiyaç duvabilirler. Hede az gelişmiş bir memnlekelte plyasa mekanizmasının, trüdaİalesiz veya asgari bir mil- daheleyle hir müddet normual islediği kahul edilse bile, meselâ sadece hava sart'arı yüzünden her an büyük nun.ııı-ııı—aıılu.lpr ortaya çıkabi- lir. Hic bir hukıınıelln müsamaha edemiyeceği büyük fiyat yükselme- leri, spekülâsyon ve diğer hâadiseler zonilehlllr llul—ıınıı—ı elbette ki bu durumlarda, derhal müdahele etme imkânıma sahip olmalıdır. Kaldı ki, az gelişmis n.emlekette hizatihi kalkınma, fevkalâde bir hâldir ve an- cak fevkülüde tedhirlerle başarılabilir. O balde bir selâhiyetin kötliye kullanılması, o selâliyetin lüzüumsuzluğunu ispat etimez. Nasıl ki kes- kin bir kılıcın In—..ının elini kesmesi, kılıcın körletilmesi için kâfI bir ge- bep dı—gıl(ll ileket meselelerini mânasız bir romantizmden ve sihirli for- ıııııllrrııı lı-—lrlııılı-n kurtularak hiraz daha ciddiyetle düşünmek zorun- ayız. Aks e bugün kabuğunua çekilmin aydınların ihanetinden şi- kâyet edenler. xarıııkl nesillerin başka türlü bir ihanet Ithamındun ken- dilerini kurtaramıyacaklardır. HAKKİ————: