AKİS, 21 TEMMUZ 1959 İ ) ; * TsAR | H İ ilâlle Halk avasında çevik kimseler, ha- lh“ld“('r vaya kaldırılmış vaziyette bulunan tille'in isgali köprüye tırmandılar. Halatlarını ke- Bas ı işgal sarek köbrüyü indirdiler. Böylece ar- Bastiüe. bugün Parısin. apaş dans- kadaşlarına geçecek yol actılar. Bal- ları görmek için Luristlerin koşüş- — talar, kalın meşeden yapılm': ikınci tuğu neşeli meydanlardan — birki kale kapısını parçalamakta güçlük Her yıl 14 Temmuz günü rishalkı — çekmedi Halk cellat Markinin daire?i Bastille'de yol kenarına dızilmiş or- kestraların müziğine ayak uydurara danseder, bedava dağıtılan nefis şa- raplardan içer. 170 sene evvel bu meydanda büyük bır kale yükselmekteydi. Kale 100 sene harpleri sırasında inşa edil- mişti Yedi katlı ve 23 metre yüksek- liğindeydi. 8 kulesi vardı. Duvarları- nn kalınlığı 2.5 metreyi buluyordu. Bastille müdürü Margutıs de Iaunay - in ıkametgâhına ulaşmak icin, sular- la dolu hendekleri üç asma köprüyle aşmak gerekiyordu. Hür fikri göm- mek için zindan olarak kullanılan böyle bir kalenin yerle bir edileçeğini o devirlerde kimse düşünemezdi. Bas- tille zaptedilemezdi. Fakat 14 Tem- muz 1789 günü sabahı, başlarında millet vekillerinin bulunduğfu, çoğu hayatında sılâh kullanmamış bir halk kalabalığı zaptedilmez denilen kaleyi kolayca ele geçir rdi. “Teslim” l) ebpol.a.nn uşağı zindancı Marki, kın huzursuzluğunu göre- rek. kalı.ye yeni takviyeler istemişti. Basti!le'deki evinin zayıf saydığı yer- lerini demir dJayanaklarla saglsınlaş- tırıp kurşun geçebilecek delikleri ka- patmıştı. Kalenin ateş gücünü arttır- lenin İiçerilerine barut yığmıştı. Top- lar hazw vaziyetteydi. Kale, zalimle- rin korkusu içinde bır hücum bekli- ordu. Hücum 14 Temmuz sabahı geldi. Başlarında milletvekilleri de bulunan halk, 23 metre yliksekliğindeki ve 2.5 metre kalınlığındaki kaleye doğru hücuma geçti. Bütlin sılâhları birkaç toptan ibaretti. Kalelen bır ateş yağ- muru cevap verdi. Ön saftakiler düş- tiller. Fakat birşey değişmedi, nücum daha şiddetlendi vı ilk. köprü aşıldı. Gerisi artık kolay Kaley; savunan bır subayın tâbi- riyle. “kale kumandanlığından çok zindancılığa lâyık olan despotizmin bu alcak âleti” dalga dalga ilerliyen halk yığımları karşısında müthiş hir paniğe kapılmış. muhkem dairesine sığınmıştı. Marguis de T aunay, en büyük cellâtların, en büyük korkak- lar olduğu hakikatini yalanlamıyor-tu. Aıtık yeter” diye elhini kal- ( ce. korku i€tinde dairesinde sinir buhranlarını tedaviye çalışırken, 13 Temmuz gecesi Baran de Bezenval'in vaadettiği kuvvetle- rin setisip kendisim — kuttarmasıylı. Bu yüzden ilk köprü gerektiği g.b: müldafaa edilemedi. önündekı avluya doğru akmaya baş- adı. Tam bu sırada despotların uşağı Marki, kulesine beya bayrak çektirdi. Bir mazgal delıgm— den kaleyi kuşatan halka bir mekt'ap attırdı. Mektupta “Teslim olacağız. Eğer teslime razı değilseniz, tonlarca barutumuz var, kaleyi uçuracağım” donıhyordu. alk mektupta bir tuzak kokusu sezdı Mazgallardan gelen beklenrne- dık bir yaylım ateşi bu kanğati kuv- vetlendirdi. Cellat için artık kurtuluş yoktu. Halk, “Teslim yok. köpriller aşağı' dive bağırıyordu. Üncü pıya varılınış. baltalar islemeye baş- Durumu küleden gören Mar- ki, tambur çaldırarak “ateş kes” em- ri verdi, Artık tırnaklarını söktüğü, derilerini yüzdürlüğü, bir şey yapa- mamanın aczi içinde kıvramrlarken karşısına geçip kahkahalar attığı halkın elindeydi. “Mösyö beni bırakma” xı arguis de Launay., dairesinin ka- bir odasında, vatandaş Maillard, Cholat ve Havancı Arn& ta- rafından ele gecirildi. Üniforma taşı- miıyordu. Üzerinde gelincik rengi bir kuşakla süslü gri bır elbise vard 1- çinde uzun bir Şiş an ba.sı elindeydi. Bu şişle intıhara kalkışmış. fakat bütün cellatlar gibi, kendini öl- dürme cesaretini bulamamıştı. Cella- dın muhakeme edilmesini isteyen va- tandas Hulin, Ehie ve diğer bazı kim- seler, muhafızlık vazifesini Üzerleri- ne aldılar ve Belediye binasına doğru yola çıktılar. Önde, kılıcının ucunda teslim mektubunu taşiyan vatandaş Elie yürüyordu. Geride, elinde bay- UD * ÜUğrg —— — 25 Temmuz günü çıkıyor rak vatandaş Maililard vırdı Yoldı halk, "“Gebertin onu, gebertin onu” diye bağırarak Markıinin üzerıne sal- dırdılar. Kimi saçlarını çekiyor, kimi kılıcını celladın boğazına dayıyordu. muhafızlar cania başla celladın haya- tını korumaya çalışıyorlardı. Dün acz içinde kıvrananlar, bugün hınç içindeydi. Dün tırnaklmıu söktüğü insanların karşısında kahkahalar u- tan despotların uşağı cellat “aı ki ağ- liyordu, — yalvarıyordu nu alkın hıncından korun*fak ıçm ha)aııqı teh- ikeye atan vatandaş 'Mös- yö, yalvarırım yanınıda n&.ı Beledi- yeye kadar beni bııakmı)aca”ınıza söz verdiniz'' diyordu. Vatandaş Elie'- ye “Aman beni terketme” diye dil döküyordu. Fakat 23 metre yüksek- liğinde ve 2,5 metre kalınlığındaki Bastille duvarlarının mukavemnet ede- mediği halkın hincini. muhafızların durdurması imkânsızdı. Nitekim Mu- afızlardan vatandaş de 1'Epine, ba- şına yediği bir dipçik darbesiyle yı- kıkdı. İki metre boyundaki ağır siklet vatandasş Hulin. takatı kesilerek yere çöktü Çökmesiyle Markinin bir mızrak ucuna taxılınış kellesini ördü. Zindandakiler l alk hıncını cellatların başından al zindanındaki mahka.nlıu- unutulmuştu. Neden son- ra mahpuslar hatırlanarak zindan ka- . Kral hazretlerinin mü- Bastille'i boylıyan laıs Royale götürüldüler. Bastille'- den sağ çıkılmıyacağına inanan ta- Hhsizler, gözlerine inanamıyor. rüya gördüklerini sanıyorlardı. Ama cel- latlarının mızrak — ucundaki kellesi karşısında rüya görmedik'erini an- ladılar. Kellenin yanında “De Launay, Bastille mtıdurü halka karşı hain ve namussuz” ibaresi yazılıydı. Zindanın anahtarları Paris sokak- » larında dolaşt.rıldıkt.an sonra. birkaç Birkaç gün sonra da Belediye. halkın arzusuna uyarak Bastille kalesini yeryüzünden s!ildi. Versullle'de slükün ı) ustile kalesinin düştüğü gün Ver- eailles sarayını yakından tanıyan Morris a.dh bir müşahit lıatıra deft B rine şu yazıları yazıyı Ee Couteuix'Ün vanında)ken biri g_gl- di, Bastille'in düştüğünü ve zindan müdürünün kafasının kesildiğini bil- dirdi. Kelleler zafer sokak'arda dolaştırılmış... Versailles'da Pariste kauşıklıklar 013 duğunu inkâr etmek modaydı!' Hakıkaten Versailies'da, halkın arında eğlenmekteydiler kım bugün Mil'l Arşıv Galerisine denler, Kral Hazretlerinin hâtıra terinin 344 üncil sayfasında, kendi .l- yazısıyla yazılmış Şi satırları okuya- bilirler: "'I*emmu.z 1759,13 Hiç birsşey yok. Hiç birsey yok.” i