MUSİKİ Konser Filarmonide bir harekat iyaseticumhur Filarmoni orkestra- Rsı nihayet mevsime — başladı. Geç başladı. Fakat gerek g; u esi bu yıl gerçekten «birşeyler» karar verilmiş olduğunu gösteriyor. Bu ara, birkaç yabancı misafir şefin or- kestrayı idare edeceğini ve konserlere de solist olarak yabancı — sanatkârların katılacağını öğreniyoruz. Bu tahakkuk edecekse, Ankara'nın senfoni uzun zamandır mahrum k. lığa kavuşacak demektir. yaseticumhur Filarmoni Orkestrası, is- mine lâyık bir musiki teşekkülü olabi- leceğini isbat tm azmindedir v verdiği — konserler de - hamle ettirilebilirse - kalitesizlikten aktır ©o devam kurtula- Cumartesi günü verilen ilk konse- ri idare eden, Viyanalı Franz Litschau- er'di Scherchen, Rosbaud ve Türk-İn- giliz Müzik Festivali günlerinden beri Ankaralılar doğru dürüst bir — orkestra icrası pek dinlememişlerdi. Bu konser hem iyi musiki isteyenlerin — arzusunu - sanırız - orkestranın Muvaffakı— tatmin, hem itibarım tamır gtüti. Orkestrasın- intizamlı ve manalı sesler çıkarıyordu. Çaldırdı- ğı eserlere, Truhiyatçıdan ziyade ilim adamı davranışıyla olsa bile, . Canlarından bezmiş değil, fa- kat şevkle, arzuyla çalıyorlardı. Şimdiye kadar, Türk musikişinaslar dan mürekkep bir orkestra idare etme maceraydı Karşısına, iyi musikişinaslar bulunan, faka temli bir çalışmadan mahrum kalmış, iyi bir şefin devamlı idaresinin nimet- lerine erişememiş — derbeder bir grup yatro kapısının kapandığı 1930 — yı- lından güne, memlekette bir sa- nat muhıtı ve efkârı umumiyesi ye- tişmiştir, tıyatronun, sahneden gazel okuyup, — ciyak bağırarak adam eğlendirip güldürmek olmadı- ğını da, hâlâ öyle sananların ekse- rıyetıteşkıletmesme rağmen - çün ü ayağının çoktur müşterisi pek ala takdır eder bunu göremiyen ve 1drakten âciz olanlara AKİS, 20 KASIM 1954 anlatma- çıkmış olmalıydı. Çetin bir iş başarmak zorundaydı. Diğer bir mesele de, nefes- liler grubundaki bazı bozuk aletlerle doğru entonasyonun ve istenen ses ter- kiplerinin nasıl temin edilebileceğiydi. rova — sayısı da — kifayetsizdi. — Fakat - mucize veya değil - konser muvaffak oldu. Bunda, orkestranın provalarda olsun, konserde olsun, orkestranın gös- terdiği arzulu işbirliği büyük rol oyna- mıştı. Fakat muvaffakiyet sebebi sade- ce bu muydu? Bugün 51 yaşında bulu- nan halbuki çok daha genç — görünen Franz Litschauer'in meslek hayatına bir göz atıvermek neticenin, işini bilen tecrübeli bir şefin gayretleriyle meyda- na geldiğini gösterir. Viyana Akademısınde tahsilini ya— 1939 yılında Viyana kesrası'nı kurmuş ve oniki sene, müd- detle bu orkestrayı idare etmiştir. Ha- len Viyana Senfoni —Orkestrasını ve Opera Orkestrasını idare etmekte, muh- telif Avrupa şehirlerinde verdiği kon- serler, Haydn Society ve Vanguard gi- bi Amerikan plâk firmaları için dol- durduğu plâklarla şöhretini - dünyaya yaymakta, münekkitlerin hararetli met- hiyelerine mazhar olmaktadır. Hınde— mith'in Keman Konçertosunun daki Şchönberg'in «Napo inin Avrupa'daki ilk çalınışını, çok modern eserin ilk icralarını Adnan Saygun'un — gelecek filarmoni konseri programında yer alan Senfoni- si de bunlara dahildir - onun idaresin- de yapılmıştır. Franz Litschauer, mo- dern musikiye çok hizmeti bir zattır. Viyana'da musiki studyosu kurmuş olduğunu da zikretmek iste Litschau bu hafta — Üniversite Konserini, gelecek hafta da Ravel'in sol el için piyano konçertosunun ve Saygun'un senfonisinin yer aldığı şaya- nı dikkat bir programı idare — edecek- tit Gazinodan — Sinemaya İstanbul Belediye — Konservatuarının Pazar sabahı konserleri geçen hafta- dan 1t1baren Taksım Beledıye Gazino- başlandı. musiki İstanbullular için gazinodan si- nemaya terfi etmişti. Tebrik ederiz ga çalıştıgımız ıçındır ki, köhne zih- messillerının teca- Mücadelede devam edeceğiz. kü bahis mevzuu bir resmi Rıza Zobu'nun kum Dümbüllü ile olmadı— dık. Yalnız, ara sıra biz de gider, seyreder, gülerd Bunun da tabii ihtiyaçtan mâdut olduğunu inkâr etmiyoruz. Franz Litschauer Nihayet bir orkestra şefi Baremin son devresine bir an önce ulaşması, yani hakiki bir konser salo- nuna kavuşması, candan temenni olu- Hür, Konseri, Cemal Reşit Bey idare- sinde İstanbul Şehir Senfoni Orkestra- Solist, Bee hoven Senfonisini (No. 4) çaldırışıydı. Opera Sönük bir Manon temsili Içerı hariçten kimse girmemesi husu- sundaki sıkı tedbirlere rağmen bır «yabancı», Devlet Operasının Mano provalarım takip etmeğe muvaffak ol— saydı, şu neticeye varabilirdi: Şef or- kestradan, orkestra solistlerinden, so- listler şeften Manon'lar birbirlerinden.. (ilh.) memnun değil. Ya dinleyiciler? n Paz. akşamı — verilen ilk temsilinde dınleyıcıler sahnede olup bitenlerden hiç de memnun gözükmü- yorlardı. Solistler, alkış — toplayacağım umdukları arya ve düetler sonunda ya tam bir sükütla, veya üç karşılaşıyorlar, ediyorlardı. alkışı du. raktta bir — dinleyici y <<dekorlardakı baştan sav- uygunsuzluklarınm Diğeri dekor- Ord p verdi! ben canh cev. larla meşguld n böyle olmuştu" Manon dün- yerinde - bilhassa Fransa'da Ankara'da ope- yanın her - tutulan bir operaydı. 31