KADIN etmesını bilmektedir. Kalben de bağlı oldukları irfan ocağım gelecek nesılle— re kendı hatıralarındakı gibi tam rak bağışlayabilmek için Kollejliler bır araya geldiler. İlk toplantılar esnasında kaynaşan ve anlaşan eski yen lejli- rabileceklerini görünce bir cemiyet kur- mağa karar verdiler. urdukları cemiyetin ne bir loka- li, ne de fazla bir parası vardı. ldare heyetı toplantıları evlerde yapılıyordu. Neşenin hiç bir zaman eksik olmadığı bu toplantılar neticesinde ilk gaye ola- rak «Plateau»yu kurtarmak için Ankara- nın güzel barajınd güzel bir eğlence tertip edildi. O tarihteki ECA Başkanı- nın karısı Mrs. Dorr'un hımayesınde ba- rajda verilen partiler bir çok Ankara- lnın güzel hatırları arasına girmiştir. Evlerde toplanan zarif hanımların güle eğlene elleriyle hazırladıkları sandviç- lerı dekorasyonları ile partılerın başka ürlü olmasına imkân va r mıydı!.. <Plateau» mm satışı onlendı cemiyetin faaliyeti devam Sayın Bayan Reşide Bayarın rıyasetınde ve Kolejin en kıymetli ve kıdemli mezun- larından Halide Edip Adıvar'ın huzu- runda na vatana dönen göçmenlere yardım cemiyetine 1000 liralık bir te- berruda bulunabilmek küçük cemiyetin sayılı iftihar vesilelerinden biridir. miyetin bırbırını takıp eden gü- zel eğle celeri cemiyeti bir yandan varidatını arttırmakla yenı yardım ufuk- açıyordu. 1952 senesinde Kolejin metli mezunlarından Kız Enstitüsü öğretmenlerinden Melek Sevgin Hanım 20 kız talebe namına cemiyete müraca- at etti. Memleketin muhtehf yerlerin- den öğretmen olmak zere binbir feda- karlıkla Anka a gelmiş olan bu 20 ça- fakat lışkan ekı kızın, Maarif Vekaletı— nin tahsısatının bıtmesı üzerine burs rının ve dolayısiyle sonuna yaklaşmış tahsillerinin devam etmesine imkân kal- mamıştı. Tapılacak 2000 liralık yardan bu 20 Türk kızının tahsıllerının ikmal edilmesini sağlayacak ve memleket 20 Enstitü ogretmenı kazanacaktı Ameri Kolejlileri Dernegı tereddut etmeden bu parayı verdi. Bu- mukabil Enstitü idaresi mezun olan bu 20 talebenin kazancından cüzi bir mıktarın kesıler k 2000 lira nın geri Ödenmi ve top muhtaç Vatan çocuklarının okutulması- nı karar altına aldı. İşte Kolejliler için bir iftihar vesilesi daha.. Cuma günü Süreyya'" da toplanan sık ve zarıf hanımlar daha ne gibi ha- yırlı işler başarabileceklerini düşündü- ler KOlC_l gibi hepsinin candan bağlı ol- u mektepten memleketin yalnız zen- ginlerinin çocuklarının değil de zengin olmayıp o tahsile lâyık daha mütevazı ailelerin — çocuklarının — okutulabilmesi için bir burs ihdas etmek yeni çalışma senesinin gayesi olarak en revaçta fi- kirlerden biriydi. Gelecek ay yapılacak Umumi He- yet toplantısından — sonra yeni faalıyet yılma başlıyacak Kolejliler Cemıye mütevazi olmakla beraber çok da azim- kâr görünüyor. Her zamanki gibi mu- vaffak olacaklarını ümit etmek hiç de yanlış bir hareket olmaz. Yolları açık un. Rejim 1 numaralı düşman ıza o kadar cazip, değişik arşım Kkıllerle çıkar ki — onunla mucadel mek aklımı bıle gelmez. İri taneli bır pilâvın üstüne oturtulmuş nefis bir hindi kızartması, agzımızda dagılan bir börek, mis kokulu bir omlet, içi kadar dışı da iştah açıcı bir pasta reddedile- bilir mi? İşte bizim amansız düşmanla- rımız, fazla kılolar boyle tebdili kıya- fet d gelmeseler de, onları hakiki huvıyetlerı ıle gorebl ek, onlar- dan kurt lmak için neler yapmayız? Jimnastik üstadı sayın Selim Sırrı bir yazısında, vaktiyle şöyle diyordu: «On kilo fazlam var demek, ne demek- tır biliyor musunuz? — Sırtınızda her er saniye on kiloluk bir yük, sela on kiloluk demir taşımanız demek— tir». Ne az cazip bir şey değil mi? Hele şu sürat, hareket ve faaliyet asrında... Bu fazla kilolarla, ne kadar geri kalabılecegimizin farkında mıyız?' Fazla kilolara sebebiyet veren şey nedir? — Aldığımız gidanın vücudumuz tarafından yakılamıyan arta kalan kıs- bunlar vücutta tefessüh ve ta- hammu hâdiselerine — sebebiyet verir ve bunlardan meydana gelen zehirler nesiçlere nüfuz eder, asabi merkezlere dokunur ve beyine varır. Fazla kilo- nun yalnız çift gerdana, göbeğe, kalın- laşan bellere sebebiyet vermekle kal- mayıp, zihin faaliyetlerimize bile sekte Vurabılecegını gençliğimizi, hayatimizi ve sadetimizi tehdit ettiğini biliyor muyuz? Bılıyor muyuz ki, ün nor- yiyen değil de, yemek için yaşıyan, mi- desini lüzumsu y dolduran insan 90 yaşında yaşlanmaya başlamıştır. kadın büyük bir ıtına ile hazırladıgı onun teldolabı ve yemek masasını ler, fakat muhakkak ki hayatımıza karşı kurulmuş bir tuzaktır. halde ne yapalım" Hemen bir doktora başvurup bir rejim 1istesi al- e bunu sıkı, sıkı tatbik etmeyı tavsıye edecegımı zannetmeyin. Bu gi- bi rejimler, ne kadar iradeli olursa ol— sun, muvakkat bir zaman için tatbik edebılecegımız şeylerdır Halbuki bizim her zaman için bilgi ile, normal gıdayı almaya alışma mızl zımdır. Yemek sof- rası yine ailenin zevkle toplandığı ve v kadınının hünerlerini gösterdiği bır lorisini aşağı yu aktır. Meselâ nefis bir omletten sonra net” is bir et yemeği yemek fazla gıda mak dem ektır Hele bunlardan sonra va yerine ceviz yemek âdeta intihar etmek demektir. Sakın kendi kendınızı aldatmak yoluna sapıp ta me! Kardeşim bend en daha çok ye- mek yiyor, halbuki o zayıf ben şişma- nım, demeyın rdeşiniz çok yemek yiyorsa mu- surette o yediklerini yakıyor- . Meselâ siz, onun sayfiyede otur- duğunu ve her gün işine gıdıp gelmek için uzun bir yol yürüdüğünü hesaba katmıyorsunuz. Sız ıse eV ışlerıyle meş- gul bir kadınsınız Yürüyecek vaktiniz bile yok. Evde çok çalışıyorsunuz ama «oksijen»den mahrumsunuz. Halbuki aoksuen» zehırlere karşı yegâne ilâçtır. ğer açk a bol, bol dolaşmak, astık yapmak, kısacası yedılılerımzı yakm k —imkânlarına sa- hipseniz pastacı vitrinlerine daha sık göz atabilirsiniz.. Fakat her ne olursa olsun 1954 senesi kadınının mutfağında kalori listesinin düdüklü tencere kadar elzem oldugunu unutmıiyalım. Yazıyı bitirirken aklıma Ham bir sev geldı «Bunu yazan acaba tığ Fakat mutfagıma bir kalori listesi astım ve azmettım Neticeyi inşallah size bildiriri Mutehassıslar şehirde yaşıyan bir nsan için no arak aşağı yukarı und 2.700 kalorı hakkı tanıyor. Bu- n 1.775 kalorisi ekmek, yağ ve kah- Valtı gıdalarını ihtiva edıyor Meselâ : 5 sü! 23 45 gr yag (l'ıerhangı çeşıt) —400 kalori. 250 gr ekmek — 600 kalorı 40 gr. şeker 440 k. 10 gr çukulata — 50 kal Yekün l775 kalori. Demek 0 kaloriden — geri kalan 925 kalorılık gıdayı ogle ve ak- bölmek İi edecek me Havuç rendesi 70 gr. — 30 kalori Biftek 100 gr. 165 » Kızarmış patates 200 gr. — 180 100 65 » Mandalıne 100 gr. — 45 » Yekün : 485 kalori Bir emeği : Tavuklu, sebzeli çorba 250 — 190 kalori Tavuk parçası 45 gr —72 » Salata, pancar veya yeşillik 60 gr. — 20 » 1 pasta 5S0 gı. — 125 » Portakal 100 gr. — 50 » Yekün : 457 kalori Portre Moses nine M oses nine, bütün dünyaya sanatta mevzubahis olmadığını isbat eden sevımlı bir kadındır. er ne kadar çooukluğundanberi arada sırada resim yapmış ise de, an- ında ciddi olarak resimle meşgul olmaya başlamıştır. ktep hayatına ve çocukluğuna AKİS, 20 KASIM 1954