20 Kasım 1954 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 20

DÜNYADA OLUP BİTENLER olmaya kalkışmamıştı Albay Ha-Van- Lau Vietnam'ın komünist kısmında ko- münist devletin beynel lel komisyon nezdindeki temsilcisiydi ve basını ten- vir ediyordu. Fakat nöbetçi, Max Clos' bırakmadı. Her halde emir almıştı. Muhabir bu hareketin sebebini sordu; betçi kabul etmedi. Israrda bulundu; nobetçı silâhını çekti. Max Clos baktı ki çıkar yol yoktur, elindeki makineli tabancaya bır Z attı, sonra uzaklaşıp gitti. Başına bela açmak iste- miyordu. Fakat, gazetesine havadis de gön- dermek mecburiyetindeydi. Ertesi gün basın işleriyle alâkalı daıreye gıttı Karşısında Hoai adında bir memur var- d Max Clos havadis toplamak husu- unda maruz kaldığı güçlükleri acıklı bir lisanla anlattı. Memur biç 1st1fın1 bozmadı ve Uzak Şarklılara has soğuk- kanlılıkla Öönüne bir kâğıt alıp Max Clos'dan istediklerini sordu. — Muhabir şevkle kimleri gormek ıstedıgını bildir- di. Vietnam Demokratik Cumhuriyeti- nin reisi Ho Chi-Minh'i, general Giap'ı, Dışişleri Vekili Pham Van-Dong'u ve daha bir sürü şahsiyeti ziyaret etmek, onlardan beyanatlar almak, müla kat yapmak arzusundaydı. Hoaı 1stıfını boz- madan, not alıyordu. Max Clos, gezmek istediği bolgelerın de adım verdi. Bi- tirdiğinde - muhat arzularım «âmirlerine» bıldırecegını söyledi. Mu- habir sordu <— Amırlerınız kimlerdir?» Hoai : "— Söylemekte mazurum, — dedi Fakat iki gün sonra buyurun bır cevap verebileceğimi sanırım". ax Clos, hiç olmazsa ufak bir malümat, koparmadan gitmek istemiyor- du. Ho Chi-Minh Hanoi'de miydi? Ge- Paris! Dünyanın en güzel şehri neral Giap gelecek miydi? Hanoi yeni devletin resmen başkenti olmuş muydu? Muhatabı hep gülümsüyordu, fakat hiç bır şey bilmediğini ifade ediyordu. İki 'belki bir r cevap Verebılecektı Max Clos, iki gün sonra gitti. Hoai Özür diliyordu. irlerine muhabırın arzularını bildirmişti. Fakat zavallıların o kadar çok işi vardı ki, meşgul ola- mamışlardı. Clos, yeniden şansını de- nedi ve sordu: Ho Chi-Minh, Hanoi'de miydi? — Hoai, hiç bir şey bılmedıgını beyan etti. Anlaşılıyordu ki, Demokra- tik Vietnam — Cumhuriyet ınde basın mensuplarının çalışmalarına imkân kal- mamıştı. Nitekim hâdisenin ertesi günü, Cenevre konferansından sonra Hanoi'ye gelmiş bulunan Batılı — muhabirlerin hepsi —ikisi müstesna— şehirden ayrıl- dılar. Kalanlardan bırı Fransız, diğeri Amerikalıydı ve de birer havadis ajansım temsıl edıyorl rdı. Sfenks konuştu I şte bu sırada Ho Chi- Minh Fransız Ajans muhabirini kabul e disiyle görüştü. Muhabiri çok şeyi Vardı fakat D lardan ekserisine dan cevap Yalnız, 1fadesıne Vietnam Cumhuriyeti ve Vietnam hal- kı memleketin birleştirilmesi için € rinden gelen gayretle çahşacaklardı Bilindiği gibi - Ceni konferanı Vietnam bir kısmı komunıst bır kısmı de okra ik olmak üzere —tıpkı Kore T an evvel ilhak için çalışacak- Ho Chi-Minh muhabirinin bır su- aline, ata sözü ile cevap verdi ve "— Co di colai moi toai long nhau" dedi. Bu, Vietnam lisanında <«her hak karşılıklı olmalıdır» mânasına geliyor- du. Belki de bu, cenuptaki demokratik Vietnam'ın da tıpkı Korede ihtiyar baş- kan Syngman Rhee gibi Kuzey Viet- namı ilhaka çalıştığını — ihsas etmek maksadiyle söylenmişti. Bilinen şudur ki Almanya ve Ko- reden sonra bir memleket daha Viet- nam, parçala nmış halde soğuk harbin bitme! sını beklem Soğ k harp bıtecek mi? Öyle anla- şılıyor k yır! Gerçi, yukarda da be- lirtildiği gıbı Ruslar yeni bir taarruza girişmişlerdir ama, Almanya, Kore, Hin- diçini parçalanmış, bölünmüş dumrken kendilerine inanmak mümkün mü? Hal- buki her üç memlekette de mılyonlarca insan vatandaşlarına kavuş k için sa- bırsızlanmaktadır. Bu korkunç durumun önüne geçilmed'kçe Kızıl perde elbette ki kalkmıyacaktır. Bunların yanı sura da daha başka lyonlar harpten- aşadıkları cehennemden kurtulmak istemektedirler. Bakalım, o olacak mı? Hoşunuza gittiyzse hemen Abone olunuz AKİS, 20 KASIM 1954