Ptistik Sunatlar: RESİM Tabiatın objektif kopyası merhalesini aşmış bir tablo karşısında, orta adamın aksülâmeli, “bundan ypaksat nedir?,, yahut, “bu neyi ifade eder?,, Sualleri ile başlar. Resmin taklidi ve temsili sanatlar man zumesine girmesi, ressamın, eserini yapmak için, tabiata müracaat edişi hadisesinden doğmuş bir tasniftir. Sanat faaliyetleri arasında tabiat anti- te'sine en yakın olan filvaki resim görünü- yor. “Berezilyadaki bazı vahşi kavimlerin sanatını etüt etmiş olan Van der Steinen, plâstik sanatın başlangıcı, taklit eden hate- kettir, diyor. Bu valışiler, tarif etmek iste- dikleri hayvanın esas hatlarını kumda, yahut Pablo” Picasso : Portre AĞAÇ 10 NEDIR? La pillura e cosa menlale Leonard de Vinci sadece havada çiziyorlar. Ve bu hareket, ruyet ve idrakin adeta bir devamı gibi- dir.,, (1) Resim, her sanattan ziyade, maddeye ve objeye istinat eder. Hızını bunlardan alır. Resim sanatının bütün faciası, madde ve şe- kil ile olan bu mecburi rabıtası, ve onlara esir olmamak için hemen her eserde giriş- meye mecbur olduğu çetin mücadeledir. Tabiat ile 'ressamı karşılaştıralım. Bü- yük romantik Eugöne Delacroix diyor ki : “Tabiat bir kamustur. Orada ancak kelime- ler, bir hikâyeyi veya bir cümleyi teşkil edecek olan unsurlar aranır. Hiç kimse ka- musu, kelimenin şairane manası ile, bir kompozisyon olarak telâkki etmemiştir.,, Tabiatın (karşısında şövalesini kuran ressamın onu tuvale nakli hadisesi, cümle- sindeki müphem noktayı tamamlamak için kamusa bakan muharririn hareketine yakın- laştırılabilir. Ressamın tabiata bakması, hiç şüphesiz ki, onun aynını kopye etmek en- dişesine uyamaz. Tabiatı aynen taklidin imkânsızlığı üzerinde duracak değilim. Böyle bir imkân olsa bile bu, plastik sanatlar için varit değildir. Ressamın faaliyeti, objelerin göze görünür mantığı ile uğraşmak olmaz. “Maddi, fizik dünya, manevi dünyanın bir sembolüdür.,, (2) Şekil, onu şekil yapan esrarlı kuvvetin ancak bir işaretidir. Dünyanın en basit sı- ralarını sezen bir müfekkere için, objeler kökleri ile nihayet bulmazlar, bilâkis bu köklere fışkırış veren kuvvetin bir rumuzu- durlar. Fonksiyonu, cisimlerin iç sırrına vur- mak olduğunu bilene ressam denebilir. Fakat bu cümle ile tabiatın karşısına geçen ressamın bir metafizikçi ruhu ile ha- reket etmesi lâzımgeldiğini ileri sürmek is- temiyorum. Resim, plâstik vasıtalarla plâstik (1) Henri Delacroix! K (2) Swedenborg