HAZRETIİ YUSUF İ— ŞEHİR HABERLERİ - İLE GÜZELLER GÜZELİ ZÜLEYHAÇ Farihi Türk | Yazan : Muharrem Zeki KORGUNAL, a A e ©; günan Vremegi aklına koy-! G, Bittabi bu vaziyetten ikisi de Muş bir kadındı. Bundan sonra da ayni ihanet yoluna sapmağa teşebbüs eğebilirdi. İşte bu ihti- mal, Potiları, çileden çıkacak, | çıldırtacak bir hale getiriyor- | dü. Mısır Azizi, zangır. zangir tit- remeğe-başladı. Karısını ayak- larr altma alip çiğnememek için kendisini: zor zaptediyordu. Bir- denbire kendisinin aksik- bir a> dam olduğunu hatırladı. O za- man: Züleyhayı mazun görme- ğe mecbur-olduğumu anladı. He- men kararını verip- mütehevvir vaziyetini: değiştirdi.. Haşin se- | sini tatlılıştırmağa. çalışarak : Korkma: Zileyha, - dedi. Senden intikam: almak: niyetin- | de değilim: Seni:bütün mevcu- diyetimle affettim. Yalnız. bana | söz ver: Bir duha böyle- ca- hillik yapmıyacaksın, değil m Züleyha, kulaklarına inana- mayordu. Bursarilı ihanct teşeb- Hüsü: karşısında: kocası kendi- Bini masıl affödebilirdi? Avuçla- T arasına gizlediği: başım mey- dana çıkandı. Ağlâmaktan Şi- sen yaşlı gözlerini'iyi kalbli kocasının yüzüne dikti : — Ben affedilmeğe lâyık bir mahlük değilim, diye inledi.. » Sama açıktan açığa ihanet etme- e kalkıştam Sen ise beni affe- orsun. Bu.ne büyüklük. Poti- özler - üzerine büsbütün yumusayan. Misır Azizi; sevgi- İi karısını. kolları arasına: aldı. Şefkatle. titriyen: dbdaklarını uzatıp alnından öptü | Ortada, işlenmiş bir. fena- lik yokz. sadâder fenaliğa teşeb- büs var. Nidamet getirdiğine emin olmasaydim seni affetmez- 'Gim. Etninimkirhih defar pişman oldun? Dadi've bizazfüsılt verdiltten sonra - devam ettir -- İtiraf etmeğe — mecburüm ki,tamamen haksız değilsin, Zü- leyha! Evlepdik. evleneli: kocas , lk yapamadım: Şimdiye-kadar , birimiz ana, birimiz: baba; olma- lıydık. Halbuki, daha, bakiresin. Bundan dolayır duyduğum üzar , Bın. giddetini. tasavvur. edemez | Bin. Züleyha, balık gibi: kayarak kocasının kolları: avasındanı sıy- " rıldı: | — Yalvârirım ki bu. bahsi. ka> pat Potifar” diye. ellerine sarıl- | dı. Benim.Böyle Bir eahillik yap- mama. imkân; kalmazıı; Ken- disini. visale daveh eti Yu- suf, bana. muhtaç, olduğum.ah- lâk ve fazilek dersini: fazlasile vermişfir. Bu. dersi, ömrümün. sonuna. Kadar unutamam. Hâdiseye. tamamile. kapanmış. nazarile bakılıyordu. Fakat Yu-| suf ile Züleyha, o yüz kızartıcı | gündenberi: — konuşmuyorlardı. Züleyha, fenar halde utandığı i- gin Yusufun, yüzüne bakamı -| yordu. Yustf' da kendisine: ye- | niden arzı: visal: edeceğini düşür | nerek Züleyha ile konuşmaktan çekiniyordu. Biribirlerini gördükçe başları- nı çevirmeğe mecbur kaliyorları Yeni £ abah| ABONE E_D_U Türkiye — Ecnebi SENELİK — 1400 Krş. 2700 Krş, SCAYLIK — 750) m 14606 » S AYLIK — 400 » B00 » TAYLIK — 150 » 800 a TAKVİM HIZİR 72 GÜN 197 YAYT 1360 | H (1ss7 GOMAZİS - DE MK JZ Temmuz Hr0' | soaa | 3 Çarşamba Güneş Öğle İkindb YA2 A — 81307 Ezani AUi — 12200 1619 Vasati Akşam — Yütei — lmoalt 00 157 BAF DİKKAT —a €Venl' Sabah» a göndörilen. yazılar Ve evrak neşredilsin odilmesin iade- olunmaz. ve — Uunların kaybolmasın.. dün dölayı hiç bir. mesuliyet. kabur edilmez. memnun değikdi. Ne çare ki baş. ka türlü hareket edemezlerdi. Artık aralarında eski samimiye- | tin tesesgiüis etmesine imkân kal- mamıştı. Âdeta biribirlerine ya- bancı olmuşlardı. Lâkin. bü 'dargınlık iki aydan ' fazla devam etmedi. Beklenme - dik bir tesadüf, onları yine yüz Yyüze getindi 'nsatı serin yerde bile terle - ten fevkalâde sıcak bir gündü. | Yusuf, has bahçedeki Büyük a- ğaçlardan. birisinin gölgesine u- zanmış, uyuyordu. O sırada Zii- | leyha: da bühçeye çıkmıştı. Fa- | kat Yüsüufun orada olduğunu bil. miyordu. Sağına, soluna bakına- rak kendi hülinde dolaşıp duru- yordu. | Ansızın- yumuşak bir cismo takılarak yüzüstü — yuvarlandı Kendisini toparlayıp ayağa kalk aman Yüsufun hiddetle | bakışları ile karşılaş-| tı. Derhal uyanarak yattığı yer- | den: firlamış olan Yüsuf, hidde- | ni Züleyha neye şırmış, dipten doruğa kadar buz Resilmişti. Kekeliyerek özür di ledi — Adfet Yüsüf! Çok dalgin- dim, seni görmedim. medin ni? — Emin ol ki görmedim. — İnsan yürürken önünü gör mez mi? — Bana: Yusuf? — İnanmıyorum! — Bir gün yalân söylediğimi işittin mi? — Beni kamçılâtmâk veya zindana attırmak istedifin' za- maan doğru mü söylemiştin. Fakat ö zaman yalan söy- lemeğe. mecbürdüm. Çek, zorlu bir vaziyete düşmüştüm. Kendit mi: kurtarmak istiyordum. LA Sen köndini kurtaracak - tan; ben de-bü uğurda ya zinda- m Boğlayacaktım, yahut bir süi- | rü kamçı yiyecektim, öyle mi? | Üstelik, adım da lekelenerekti. Yusuf, efendisinin; karısına göz koymuş diye dillene destan. ola- caktım. Sen de benden bahse: -| dön Herkösle'Birlikte fenalığımı söyleyip zevkiöğecektin. Yusuf, çok ağır ve acı konü- güyordu. Züleyhayı tam zamar nında. yakalamış: ve en: haşsas yerinden - yaralamlak için sitem taşlarını yağrlırmağar başlımır- | tı. O sırnaşık” Kadının” elinden başka türlü kurtulamazdı. Zü-| leyhaya kendisinden: nefret' et- | tirmek: istiyordu.:Fakat. Ziley- ha, hiç oralı olmuyordu. Bü a» far sözler karşısında isyan' edes | ceği yerde-susuyordu. Kabahatti| yüzüne- vurulan bir mektep ço-| cuğu gibi başını önüne eğmişti. | Yusuf, ayni hâkim sesle devam ediyordu: | — Ben; kendimden ziyade ni, daha. doğrusu: senin namusu- nu kurtarmak için efendime ya- lân söyliyecektii fakat daha evvel davrandın, beni yak- mak için w söyledin, iğrenç bir iftira attın. Sonra adalet tes celli etti; hakikf masum ile ha ân | kiki mücrim meydana çıktı. Ar tık benim yüzüme bile bakma» ğa hakkın olmadığı halde derin uykuda bulunmamdan de ettin; gelip üzerime yukıldın. Utanmadan da. af di görmedim, diyorsun! F bu derecesine tahammül edil - mez! Züleyha, kaldırdı. Yi bir bakış. firl bileklerini - yal ifatimiyor — musun, birdenbire — bağını lattı; ladı şiddetle | yukarı kaldırıp kendi boynu hi- | mm, zasında tuttu ve - İşte boygumu çelik par maklarına: teslim etmeğe hazı- dedi. Beni: boğarak- öldür hakaret dalu sözlerini dinle- ek bedbahtliığından — kurtar! eknar — ediyorum: ki; senin ö- nümde yattığını görmedim; hat- tâ kendimi, bahçede: yalnız. sanı- yordum. İşte hakikat budur, is- ter inan, ister inanma! Yusuf, şiddetle silkinenek: bi- leklerini. kurtardı. - İnanmamış olduğu halde: inanmış. gibi: gö rünmek lüzumunu: hissetti. — Mademı ki. hakikat. budur, artık. mesele kalmadı. Fakat bir daha gözlerin kapalı dolaşma! — Sen de benim dölaşacağım: yerlere yatıp uyuma! (Arkası var) istifa- | fun yüzüne: sert | sonrâ ansızın | musikisi Dün Belediyede bir toplantı yapıldı Konservatuvar — tarafından (Tarihi Türk Musikisi) ne dair konserler verileceğini yazmıştık. Konsı azırlıkları - tes- bit etmek maksadiyle dün bele- diye reisi muavini Lütfi Akso- eti altında bir toplantı | r. Toplantıya beledi-| konservatuar müdürü — B.| ye Zaya ve diğer alâkadarla. iştirâk | | etmiştir . Verilecek könserler eski 'Türk musikisi - üstadlarının — isimleri namıma' olacaktır. İlk konserin Hamamizade İsmail Dede na- xama. verilmesi. kararlaştırilmış- tır. Belediye konserde teşhir olunmak. üzere İsmail Dedenin | eldeki: mevcut resimlerini esas | tutarak bir büstünü hazırlata - tar Konserler; konservatuar rafından hazırlanacak 15 kişi- lik bir heyet tarafından verile- cektir. Konserlerin Fransig ti- yatrosunda verilmesi ve herke- sin istifade etmesi için bilet üc- retlerinin çok cüz'i olarak tes- biti. kararlaştırılmıştır. Yardımsevecn -Bayanların faaliyetleri Yardım Sever Bayan Cemiyç- | tinin İstanbul şubelerinin hep- Si açilmıştır. Bu şubelere- seçi -| lehler bir toplantı yapmışlardır. | Bu foplantıda işçi kadınların hi- | Mayesi,ve- işçi yerleştirilmesi ' meselesi. görüşülmüştür. Cemiyet teberrü. işlerinçe de- | vam. etmektedir. Âzası 2 bu:ıW geçmiştir. — Katıptaki yoksul çocuklar için: pijama hazırlaya- | rak tevzi etmiştir. Şimdilik yaz konferauslar Serisini geri Mrakmıştır. Dikiş kolu da, faaliyet halindedir. Bunlardan başka- (Milli - Mü-| dafha kolu) diye bir kal tesis o- | lynmuştur. - Cemiyet el san'a! lariyle, yoksul kadınlarm' ist fadelerini temim etmek için - bu eşyayı - husubi: vitrinlende sat - mak, ye; kendilerine para: temin etmek, için tedbirler alacaktır. kiasa gi 1 lll Tarihi bir cami tamir »— Olunuyor Topkapı dışında 16 nci asa ait Çinileri ihtiva eden (Takke- ci-Törahim ağa) camiinin yük- sek' ltiymet ve ehemmiyetine binaen tamüri hüsusu eski eser- | leri Koruma encümeni tarafin- dân lüzum gösterilmiş ve key- fiyet icab eden makamlara arz- edilmiştir. | Camün tarihçesini havi bir broşür meydana. getirilmiştir. Bundan başka Esliti Eserleri Köruma. encümeni bir - toplantı yaparak - İstanbulum imarı dö-| | İayısiyle vücuda getirilen im: plânına nazaran eski ve tarihi | eserle tini tedkik - et- miştir. Milit Piyango 7 | ağu tasta İstanbu da yapılıyor Piyangonun geçen ay 86:921.25 lira satış hasılatına mukabil bu ay - zarfındaki. hasılatı 147.743. lira olmuştur. Piyango- ha: her gün biraz etmektedir. Milli' Piyango bul: halkımızın bu suretle. piyan geya karşı gösterdiği alâka rağbeti tutarak 7 inci tertip plânının 1 inci çe | kilişini: 7 Ağustosta — herkesin bu çekilişi kolaylıkla takip ede- bilmesi için İstanbulda Taksim meydanında yapmağa — karar vermiştir latı bu şekilde daha- tezayüt idaresi göz önünde —a muvatfak olamıyanların vaziyetleri İlk mektep kurslarının açıl- masını: müteakip dün şehrimiz- deki orta mekteplerde de ikmal Kursları açılmış ve - tedrisata başlanmıştır. Kurslarda mekte- bin kendi hocaları ders ver. mektedirler. aa Halıç idaresi dün devro konserleri Denizyollarına lundu Tasfiye muamelelerini tamamlamak mahsadile bir komisyon teşhil olun- du. Belediye Haliç Şirketi aleyhine azettiği hacz muamelelerini fekket- ti. 128 bin liralık alacağımı eski şir- ketin tasfiye masasından isteyecek | İstanbul belediyesi dün ak- şamdan itibaren - Haliç muvak- kat idaresini Denizyolları idare- | sine devretmiştir. Bu itibarla Haliç vapurları bu sabahtan iti- baren - Denizyolları idaresi ta- rafından işletilecektir. | Muvakkat idarenin muamelâ tını tastiye maksadiyle beledi- yede bir komisyon teşkil olun - | Muştur. Komisyon belediye reis muavini Lütfi Aksoyun riyaseti altında daimi encümen âzasın- dan Avni *Yağız ve belediye müvazene Müdürü — Necatklen Müteşekkildir. | Komisyon dün ilk içtimamnı | idaresine ait taşfiye muamelesi bir kaç güne kadar tamamlana- caktır. Ayrıca idarenin blânço- ları da hazırlanmaktadır. Blân- golardan biri idarenin dün ak- gama kadar olan hesap vaziye- tini gösterecektir. Diğer blânço tasfiyeden sonra hazırlana -| caktır. Tasfiye ve devir muamelesi bu hususta Büyük Millet Mec- lisinden çıkarılan kanun — muci- bince İstanbul belediyesi Haliç İdaresi malzeme ve vapurlarına koyduğu 128 bin liralık haciz müuamelesini feketmiştir. Beledi- ye bu hakkını sabik Haliç Şir- keti tasfiye masasından isteye- İkmal kursları açıldı Lise mezunu olup ta olgunluk | imtihanlarında 'muvâffak: ola - madıklarından dolayı' senösi için de yüksek bir mektebe girmemiş | olanların askere — sevkleri bir | yıl geciktirilecektir. Bunlardan ertesi yıl yüksek bir mektebe girerek vesika, gös- terenler Mmektebe devanli eden talebe hakkındaki hükümlere | tâbi tutulacaktır. | Olgunluk imtihanlarında mu- vaffek-olamadıklarından dolâyı | askerlik muamelesi yâfıhp —da. | <a kıtayar sevkleri icap edenlerden şimdiye kadar sevkedilmemiş | ve bu,sırada olgunluk imtiha - nını verip yüksek tahsile baş- | | İ akdetmiştir. Haliç muvakkat | cektir. e.>- MAARİFTE BELEDİYEDE Tozkoparan caddesi ve Emirgânın- isimleri değiştiriliyor İstanbul. belediyesi — yeniden imar olunarak asfalta tahvil e- dilen Tozkoparan caddesine Başvekil ve İstanbul mebusu | Refik Saydamın ismine izafeten (Refik Saydam caddesi) ismini vermeği kararlaştırmıştır. Ay- ni zamanda şimdiye kadar ya- pılan - tetkiklerden Emirgânm! Emirgün olduğu anlaşılmıştır. Belediye Emirgâna Emirgün de nilmesi için de şehir meclisine bir teklif yapacaktır. cak olanlar da yukarıda YazdIğır. mız vaziyetten istifade ede lerdir. —Florya Safası — Dosku ile: eğlenirken bereket versin ki| İstan- | Olgunluk — imtihanlarında İ katısı da gelip Dün Sultanahmet — üçüncü Sülh ceza mahkemesine-çok en- teresan bir hırsızlık cürmümeş- hüdu geldi ve bunun suçlusu olân genç bir kadın tevikif edil- di || — Mahkemenin safahatına gö- re hâdisenin başlangıcı da so- kadar enteresandır. Bunu posta etmis |.. Hadiceyi de dip onu ka Diyerek karısım bir kompli- manla karşılamış ise de Fatma bu dolmaları yutmamış ve iş polise aksetmiştir. Oradan da Bakırköy merkezine havale e- dildikleri sırada Hadice evler- den birine abdest etmek — için İamış Vöya-bu yıl içinde başlaya | acularımıza kısaca veriyo- girmiş ve 'cafile onu bekledik- ruz 'ten sonra yollarına devam et- Kâmil isminde bir kundura- mişlerdir. Neticede karakolda cının bir müddettenberi ya-' zabitlar yapılırken Fatma da- ;; bancı kadınlarla düşüp kalktı- vasından v emiş — kocasını ğinı kulaktan kulağa duyan; affederek barışmışlardır. Her- arısı Fatma; evvelki gün de kes de yerli yerine dağılmıştır. onun göz önünden kayboldu- — Fakat eve dönerlerken ceple- ınu- görüp güpheye düşmüş- Tini yoklayıp ceketini giymiye tür. Günlerden pazar olması müsaid zaman bulan Kimilin ve son zamanlarda — Kâmilin- gözü faltaşı gibi açılmış Hadice adında bir genç kadın- — — Aman demiştir. Bizim yüz la düşüp kalktığını işitmiş ol- lira gitti. Şu cebimde;iki eli li- || ması * bayan: *Patmayı'* Büsbü- ralık vardı. tün meraka: salmı: Karısı Fatma ile gene kara- || İi — Acaba dükkânda işimi kola koşmuşlar ve nihay - | || cdtayor?. diye gitmiş, bakmış na arana dün sabah Hadice | ve dükkânm kapalr olduğunu bulunarak istievap - edilir görmüştür. — Bunun üzerine Neticede tahkikata başlayan — Fatma et ben aldım.. Bakıri kocasının diğer bir arkadaşı ile yünde ediğin birlikte Ploryaya gittiklerini vin ay bağdadile- | ğrenmiştir. rin arasın Fatma da giyinmiş, kuşan- — Demiştir mış: ve Floryaya, yollanmıştır. ” — Söylenen eve gidildiği zaman — Akaba doğru mu? Orada paralar orada bulunmuş've Ha- | mı? dice dü öğleden sonra —ücün Diye yolu iple çekm baş- cü sulh cezaya verilmiştir lamıştır. Filhakika F Yapılan dürüşma — sonursla | || anya u er ğ e a oli ve mahk S | |W Kâmil; Floryada £ Hi n pair | re Tendevu - ver v müzel i| ile liğer kadını g li Tiralığı - | yada bulmuş ve bir m etmişt İ başbaşa cümbüşe dalmışlar aşan, Râmil karısma ] J dir: Havanım sıcağı: ve içkinin ir cderek İ | tesiriyle ceketini de - çıkarıp olmasay | | bir iskemleye asan Kâmil hir- kimbilir benim böyle kı İ | denbire karısını görünce şa- liram daha gidecekti. H lrıııı muştar. Diyerek minnet ve şükranını İ| — Aman.. karım — geliyor. bildirmiştir D | | Adhye Vekili- | nin tedkikleri Dün de Kadıköy ve Üsküdar adli- yelerini gezdi * Bir kaç gündenberi İstanbul adliye terkilâtını yakından tet- kik etmekte olan Adliye Vekili Bir tarih dersi, Yazan : ULUNAY — n Am.ık.ıu dükkânlarından #i camekâmnı Sirlili pabuçlar, balik kakmalı nargileler, müş Kakmalı çekmeceler, gümtüş «i aynaları, udağacı nalınlar, gu- labdanlar, buhurdanlıklar, - ki-' tap kapları.. Neler yok. Bunların | Hasan Menemencioğlu dün de içinde iki Bohem şerbet bar- tetkiklerine devam etmiştir. dağı var ki dakikalardanberi Yanında İstanbul müddeiumu-| beni camekânın önüne mıhla - misi Hikmet Onat bulunduğu halde dün sabalı saat onda Ka- dıköy adliyesine gidilmiş ve iki hukuk, bir kadastro ve bir ceza dan müteşekkil bulunan beş mahkemede ayrı ayrı davaların rüyetinde hazır bulunmuştur. | lcra dairesini gezip bir iş sahi- bile yakından., alâkadar — o- larak görüşmüş ve bunu takip eden iera memurundan da iza-| hat almıştır. Bilâhare Üsküdar adliyesine gidilmiş; burada da mahkeme- ler gezilmiş ve sonra Üsküdar| ceza evi teftiş edilmiştir.- Bu teftişler ve tetkikler saat on| dörde kadar devam emiştir, — | p Cinayeti Katil Veiinin muhakeme- sine dün Ağır Cezada başlandı Evvelki gün bir tavuk mese- lesi yüzünden komşusu Kudsiyi öldüren Eyüplü Velinin muha- kemesine dün birinci ağır cezada | başlanmıştır. Sorgusunda; — ta- arruz ve tecavüzün Kudsi ta - rafından yapıldığını ve kendisi- nin nefsini müdafaa kastiyle o- nu yaraladığım, fakat öldür - mek kasdi bulunmadığı şeklin deki eski ifadesine tamamen benziyen bir ifade- vermiştir. — | Dinlenen on üç tane şahid suç lunun aleyhinde - şahadette bu- | vunmuşlardır. Velinin bıçağını sakladığından cürüm ortağı id- diasiyle mevkufen Tmahkemeye | verilen Mehmet de eski ifadesini tekrar etmiştir. Gelmeyen , iki şahidin celbini isteyen suçlu- -| nun bu talebi üzerine duruşma- | nn cumaya hırakılmasına” — ve suçlu Mehmedin tahliyesine ka- rar verilmiştir . yamin ee ebekrrettkelinin Hataym ihakından önce | Mmuallim bulunanların vaziyetleri Haber alındığına göre, Ha- tayın ana vatana ilhakı tarihin- den önce bu mıntakada en az iki müteakip ders yılı muvaffakı- yetle öğretmenlik yapanlar - dan hiç bir zaman Türklük ve öğretmenlik haysiyet ve şerek | £ini ihlâl eden harekette bulun | mamış olanlar ve - halen ' Türki: ye Cümhuriyeti hudutları dahi: ünde bıdunanlar, menşelerine bakılmaksızm mensup oldukla- rı tedrisat zümresine göre ilk veya orta tedrisat öğretmenleri * olarak tayin olunmalarına karar verilmiştir. Francala satışları İstanbul Belediyesi İktısa Müdürlüğü fransala tevziatının tanzimi hazırlıklarına devam et- mektedir. Yeni bir karara naza- ran herkese azami 250 gram francala verilecektir Halbuki — francalamın - fiyatı bugün 21.5 kuruşt francalanın beş kuruş- on beş paraya satılması lüzım gelecek- tir, Halb i üsüratı men ıt muştır. Acaba kenarlarında siç, ratma var mı7? Yanımda on dokuz yirmi yâş- larında temiz giyinmiş iki getiç konuşuyorlar — Şıihlar ne acaba? — Bilmem. Fakat biçimine bakiyorum. Bir şeye — benzetb. Mmiyorum. — Anladım, anladım. Bu olsâ olsa ski (kayak) olacak. — Tamam iyi buldun. Uçlari kıvrık; demek ayak biraz ge- nişçe olan ortaya konuluyor. — Fakat ayağı bağlayacak kayışları yok — Onlar sonradan ilüve edi- lecek, İki gent uzun uzun seyretti. ler. Biri sordu. — Fakat şu yanındaki ince değneklerin ne olduğunu * an- layamadım. — Ona ben de bir mâna vere- medim — ÂAltında sivri demir kakılı şu çorba kâseleri nedir? — İşte çorba kâsesi diyor- sun ya. — Altlârına ucu sivri demir- leri neye koymuşlar? — Galiba eski zamanda ye- mek masası olmadığı için bu kâ- seleri devrilmesin diye yere kakiyorlar. Artiık dayanamadım: — Yamılıyorsunuz, dedima. O kayak zannettiğiniz uçları kıy- rılmış ağaç bir yaydır. Yanımda- kj ince değnekler de oklarıdır « İkisi de şaştılar. — Ya, dedim, sizin bu-yık babalarınız bu silâhlari Şünit mühsrebeler kazandilür, İkisi de biraz mahcup sordu- lâr: — Affedersiniz. Şw paslı 'kâ- seler' de Biğyük babalarımızın seferde kullandıkları portatif çorba aravamaları değil mit Güldüm: — Bunlar da harp ederken başa giyilen - tolgalardır. — Tabii o' zamam da $imdiki İ gibi mavzerlere, — şeraptellere | karşı'başı muhafaza etmek lâ- | zamdı. Bakınız bir tanesihin ya: nıda gene paslı örgülü teller var! Ben onları” süzgeç zaninet: miştim. Antikacı dükkünmun önündö her eşya haklkmda âyrr ayrı tafsilât vermek lâzım geldi. Geçenlerde antika eşya me- rakını “eskiye avdet,, gibi tefsir eden bir kadin yazremız yayı, kayak; tolgayı çorba kâsesi zanneden geneleri görse kimbi- lir ne kadar memnun olur. Bundan on beş sene evvel Amerika gazeteleri yazmışlardı. Meşhur Edison, iversite 'me- | zunlarından kırlı genci imtihan etmek istemiş. İmtihanda kırkı da muvaffak olamamışlar. — Balta- sapı;neden ve na- sıl yapılır? — Kalörifer olmazsa - evinizi nasıl — isitirsimiz? — Omlet nasıl pişer? bü hyor ki en büyük ilim, at ilmidir. ULUNAY iktısad müdürlüsü l*ı B e a H A (aLauı ihtikârı satılması için daimi encümene Hi - bir t fy acaktır. . — Ş” 0 - |Birsatışta 3500lira Menemen ve Manisa | ihtikâr yapanlar öT | SKİ Vekâleti Menemendaki Ömer Abid hanında — yapağı n ol ticaretiyle meşgul İhsan Sarı Si Bekir firması 16.200 kmal n 20 ton y abiri atbı Ozan: " H taptam v cürmümeşbhut- n dtim adliyeyo a w sliye cezada y yüyetim bu davada 'T lu v ve ortakları bi guya işlerdir. Dinle 1 Ben şahidler mümeşhudu e yapanların ifadesi, suçu kısmen öle ak sabil şösterdiğinden İhsan k buma mukabil bir boşaltma | Zeki ve Kabasakalın tevkiflerile alı da yapılacak ve yazın su-| mahkemenin bugüne — tâlikine vadan ovava verilecektir. | karar verilmiati: