1 Ocak 1940 Tarihli Yarım Ay Dergisi Sayfa 24

agam EK e işe 8 BİR ESKİ RÜYA — Baştarafı 5 inci sayfada — Genç kadın şiddetle: — Ne ümit edip te buralara geldiği pal şaşıyorum, çok şa ei diye söy- lendi, Biz kendi Teali e beraber ei aşl.dıkları yolu » arıda bırakan iki issiz *Bir zaman x biribirimizi bel- kide sevmiş abı. Belki de evlenmek zin sözleştiğimiz sı a ikimiz de sami- i il Mar yahut tesa” r bu ve koli iş ari icra safhasına intikal e im geri Siz Şehıme ile evlenmeyi terc'h ettiniz. Ben de sizin ibi coşkun, enerjik olmamakla beraber; İnsana çin fazla emniyet veren bir erkeğ e. Ayrıldık. Bu da sessiz, gikiyetsz oldu değ I mı? Ben hayatım- pü k aylarda nelik ni yalan olur. e elbet garurumu yaralayıca ndığım bir sevginin yarıda sl kalbimi incitmişti, Lâkin sonraları hepsi geçti. Yeni hayatıma alıştım. Kocam, bike dünyanın en İyi adamı. Mes'ut olmak için münbasıran iki çık gın gibi daima hayal peşinde, heyecan» larla, kıskançlık burhanları, sitemler darılıp (oo barışmalarla yaşamak Jüzım değil şüphesiz. — Taş mı bu bana Belma? — Hayır. Artık buna da lüzum a sanıyorum ama farkı tebarü ettirmek ME İlem bunları ii maya ne ba vi Kabi semen Taybe tiselten gelen büyük acınızı takdir ediyorum. Size e dilerim. Avunmak için bana el uzatıyorsanız. müsaadenizle yanlış kapı çalılığınızı da ilâve edeyim. Stok eşyaya başvuracak vaziyette değilim. e ya... — Belma, çok r konuşuyorsun. Mamafih buda, bale Gemimiz ikada olduğuna, bir arada geçen mes'ut gün» lerimizi unutmadığına delâlet eder. Genç kadın isyanla başını kaldırdı. Elâ gözleri çakmak sma olmuştu. — Be stiyorsunuz, «iye Haolirdi, ölmsemeyrii de yine gelecek miyelme i — Sen ey evet... Yine suna cak “Bel — Sizden ye eki. le yö Eyle ben gis derim Demek a herşey bitti? Tabii gid.nız. Tabii kere? bitti, Hem çoktan ve anil herşey bit- mişti. ma kendini butmasa ağlayacaktı. Yakınlarındaki masalardan hayretle ba» kanlar var da Sami ayağa kalktıktan sonra içli bir sesle : i neler düşünerek bu y lari ele dedi. İşlediğim bad günahı af edeceğini, attığım yanlış adımı elele vererek beraberce düzel. teceğimizi, bundan böyle daima bera» — Ben k de sürüklenmişim ? ber pek mes'ut yaşayacağımızı ummuş- tum, Demek ben ham bir hayal peşin- > kadın cevap vermedi. Kahve i Zer den ille Ayrı ayrı istikametlerden yollarına devam ettiler. # ww Akşam yemeğinden sonra Süheyl her zamanki gibi çalışma masasının ba” şına yeçmişti. Belma divana uzanmış, derin derin düşünüyordu. — Sen çalışmıyor musun Belma? — Canım istemiyor . Gün ışıkları ilerenk de. iş EN en, lk çırpıntıları Kii im lim delik deşik olan kavalar.,. Ayın işlediği pırıltılı yol imi oynayan dalgacıklar. a rüzgârın şakasına tutulmuş bir genç kız ve gönlünü du- dakiarına Ek pik bir delikanlı... — Seni seviyorum ma ve Ama, ben sizi sevmiyorum Sami Bey! — Biz farkında olmadan tam beş yıl biribirimizi sevdik, Belma. Hırçın- lıklarımız, kavgalarımız, dargınlıkları- mız hep mecrasını ii çalışan his- lerimizin beraber » Fakat şimdi anlıyorum ki, s yor Belmi adamla <vlenmiyeceksin Beni Sl caksın. Söyle, söyle karım olmayı iste- mez misin ? — e Fakat ben anlıyo- e bu sevgiyi LİN Azo kadar e in bulunuyor Genç kız, nereden deliğini ie iel bir ei ihtiyacı VE kıvra- niyo Gözyaşlarını genç ama gös- eme in kaçıyor. Çol k vi iye kolun ii çenberi içinde; — Evet, diyor. ekin beni. Evet, ben de sizi seviyo Ve sonra ape le Genç kız ailesinin kararı karşısında isyan ediyor. Onların seçdikleri adamla evlenmesinin O, Saminin karısı ola- caktır. Bu karar karşısında her kuvvet imkânı yoktu: ve Arzu bir gün zafa uğramı aya mah- kümdur. kuvvet... Lâkin o kadar da ileriye varmamalı. Sadece bir tesadüf, E kafi gelebilir. a da mi geriye krabaların 5 He kızı kendisine tercih etmiş Belma, zanklayan Sakaklıını öğdu Ö sıralarda çektiği acılar şimdi tama mile nüksetmişlerdi. ilesine, uzak ve yakın dostlara karşı ne kadar küçük düşmüş, onların evlenme merasimlerini bütün teferrustı ile anlatanların karşı. sında ne derin yanmalarla yüreği altüst sonra Süheyli tanımış, sevgisi içinde dertlerini, acılarını dindirmeğe muvaffak olmuştu. Belma yerinde doğruldu; Kocasına her. a. bakat cesarek anlamıyaca ağını, eketini mazur görmiyeceğini dününerek üzülüyor du sin ma li bir kurs ri Bu, inçe . haş . Alma nca: mektebe in gelme. diğinizi soruyor, deli Belma titredi. Yar. gözle kocasını balıtı, Bir yabancıya vaziyetlerindeki garabeti biete tire mek lâ albie Fakat ağzını açamıyordu. Sübhey — Biraz basta idi, w di. Sokağı çıkmasını muvafık bulmuyordum. Lokantadan çıkar çıkmaz Sü beyi bir take çevirdi. Yalnız kaldıkları da: kikada — Neredeydin, diye gürledi. Ensti. tüye gitmediğin saatlari nerelerde ge bizm 1 Sana e anlataçaktım. — Kalp Genç ER sarsıla sarsıla ağlıyor. gözyaşları: kocasının şüphelerle şahla Dan yüreğine kıvılcımlar gibi düşüyor. Belma evde hepsini ve a an- lattı. “Bu, eski bır rüya. i min ederim sana. İçimde sana ait içli sev DE ve sayıdan Yaa şirıdi birşey ok. Ne olur, anla ben Süheyl derin bir ER — Ne yazık ki aramızda en mühim en büyük ve en güzel şey kayboldu Belma, diye inledi. Karı kota ebe eden kuvvetli sant İnanamam. du G-nç kadın ölü gibi sarardı. Bitkin bir sesle : — Peki, dedi. Ben gilerim; Fakat bir gün beni anlıyasaksın vi Süheyl karısını trene yerleştirdi! ten sonra ömrünün güzel birşeyini elinden çıkarmakta ol ie vw farketti. Belki bu ay a biçbir zaman dindiremiyeerğ Daha sarsmağa başladı. Yüreği: “ka olursa olsun gitme, Şine kall., diye feryat ediyordu. > «£ bu ds arzuyu ona duyuramı- , (Öna o güzel, o sıcak inan 5 A sonra tekrar mesut olmalarına imkâ Tr ydı? Ve yine iatiyordu ki, ie buçuk yıl kendisine dünyanın en büyük saadetini veren bu kadın! “Bana inan. yalnız seni seviyorum. Bırakma bırakma gideyim. diye çırpınsın isti yordu u çetin duygular içinde sende Terki tren gözden kayboluverdi. Ve o, o kadar sevdiği kadın, meçhul bir akibete doğru uzak ufukların arkasina çekildi, gitti,