hlamur ağaçlarının kokularile tütsülenen bu diyarda onun, a üstün sev- gisile ne kadar mesuttm, « Handan. derdi; senin sal, lekesiz vi Li acı a karanlıkları lerle Ve içimde niz senin güne çi kala eydi ve e sevgin var e seviyorum > bu sesi, göz- lerimi kapamış, saçlarımı rüzzüre Semiz ellerim onun ellerinde, içim onun içinde, sevgim onun sevgisine ne vi orum. Birden gözlerimi açıyorum.. elle elle. rinden A Kollarımı rine do- e Sn sahi beni inde sieşle nen Çıl- dan, diyor; i dinle. içinin bütün temizliğile beni dinle, sevgimiz bu yerde doğdu, yine bu yerde yaşayacak, Ih- İamur ağaçlarile örülen bu koruda beyaz bir yuvamız olacak, e denen mülev- sokmamağa yemin €- : b yemi hiçbir 18“ ibi miyim bir yemindi — Bana inan Orhan. di inan, diye e yim e hanı nin ince yüzünde kaybolan güneşin sönmek e ima ışıklarının sulara vuran akisleri dalgalanıyordu. — Allah sevgimizi köne Handan, di- yordu. Seneler sevgi ve geçiyordu. İçimizde ee dolan aşkla yaşama kuvvetinin © büy ardı. ayat k güzel, diyeduk Biçim önemleri Şök lan zannettikleri saadet bizim kuca neşeyle gun sularda akşamın sonsuz güzelliği dal galarırken, kollarıma koşuyordu. — Handan, diyordu, doktor çıktım ar tık. İçim içime sığmıyordu, çocuk gibi idim. Benim de imlihanım bitmişti. Orhan tıb- biyeyi bitirirken ben de muallim mektebi- bitiriyordum. Orhanı ar- yda tü- ti, be ei onun Oğul tam üç sene her gün fazlalaşan çılgın bir aşkla seviş. tik. nin son sınıfını Onunla hep ayni dekor içinde bulu- şurduk.., Durgun sularla çevrilmiş, ıhla- Mur iie üle ö ş bir koruda, min olgun ışıkları EEE buluşürduk. Orhan doktor çıktıktan bir sene sonra ev- lendik. Ben de çalışıyordum. Orhanın işleri gayet iyi aliyor. &pi para kazanıyordu. Biribirimize olan sevgimiz eksilmiyor, bi- lâkis artıyordu. Akşam yorgun vücutları» mızı buselerimizle dinlendirir, çılgın kah. kahalarımızla biribirimizi neşelendirirdik. Bir gün Orhan kollarıma — Handan, dedi, biriken paramız seviş- tiğimiz ıhlamur korusunda bizim eski gün- lerimizde söz verdiğimiz yuvamızı yapa- cak kadar oldu. İki ay sonra yeni yaptı. racağımız villâmizdayız. atılarak; Orhana, anne olacağımı müjdelediğim zaman beni birçok öptükten sünra seyin- DURGUN SULARDA AKŞAM cini anlattı, Ve artık çalışmamamı, mektebe gilmememi lekrar tekrar rica etti. — Yeni yuvamızın yeni çocuğunu ya: hancı birakmıyalım Handan... ©, bizim ikimizin sonsuz sevgimizden doğ- muş bir sevgidir. bizden doğan sevgi gene bizim sevgimizle büyüyecektir. Hem senin fazla vorulmana sevgili karıcığım. diyordu. Handan — Benim canım kocacığım, arım ben, yeter ki mesut olalım. Sen üzülme artk, çalışmam. Evi- mizin kadını olurum ellere tahammül edemiyorum Seni seviyorum sen nasıl istersen öyle yap l İnun siyah gözlezi aşil ışıl yanıyor. Dudaklarından içime her zaman dökülen kelimeler gözlerinde ateşler yaratarak gene ince dudaklarından #a kalbime a — Bilsen seni nasıl seviyorum dan Birçok gülüşüyorüz. Dudkkliimela eşki bir valsin çılgın dalgasiyle ıhlamur korusunun, mehtabın süzülerek girdiği yer- lere biribirimize sarılarak ilerliyoruz. Geç vakitler evimize İkimizin de aylardır be klediğimiz. yol cu geldi Bu, bizim içimizden, sevgimizden doğan yoleuydu. Birçok acılardan sonra gözlerimi açtığım zaman benim ve çocuğu- mun üstüne heyecanla, i dönüyoruz korku ve sevinçle eğilen Orhanın siyah parlak saçlı başile karşılaştım, Gözlerinde acımaktan doğan yaş damlaları vardı. — Oh.. Handan, diyordu, kurtuldun. Öy “le korktum &i., Anlımdaki saçları par- maklarile iv atıyordu — Senin öyle acı çekerek bağırdığın dakika el ey çektiğimi anlatamam güzel karıcığım — Kızımızın ismini ne koyacağız Orhan? sormakta hata ettin Handan Sevgi. » bana EE Bunu diyor. Yazan: Meliha MADENCİOĞLU Kızım iki yaşında oldu. Orhan, bazan bana e sitemli bakarak: andan, diyor, Sevgi doğalı bana LE e paylaşıldı gibi geliyor. Seni çok sevdiğimi unutma karıcığım Ben gülüyorum. Herşeyden bihaber kızıma bakıyorum. O, sarı saçlı ba- şın oyuncaklarının arasına sokmuş, oy. namakla meşgul. — Kızım, Sevgi diyorum, bak baban neler diyor. olan Birden b ye dudaklarile dudaklarım kapan e ben o zaman bebek bir ei e hanın steşile © riyoru Yıllar hep böyle sevgimizin ateşile ya- narak geçiyordu.. Evleneli tam olmuştu. Bir gün Orhan, gözlerinde yal. varan bir bakışla kucağıma koşuyordu. — Ne var Orhan, dedim gene birşey istiyorsun. On sene O, gayet ciddi bir tavırla yanıma oturdu. Amerikaya gideceğim Handan,: dedi, Seni lâyık olduğun zengin bir hayala ka- im için benim çok çalışmam lâzim. Ben, yüzümü parlatan tatlı bir tebessümle Orhanın silerini okşuyordum. — Orhan, dedim, bu hayat bana kâfi sevgin olduktan sonra. O, bana istikbal- den, paradan, şöhrelten uzun uzun bahset li, Amerikaya gitmek isliyordu. Elimizdeki kara onun Amerikadâ masına kâfi bile yaşa gelmiyordu. Borçlanması lâzımdı Onun için benim ve çocuğumun beraber gitme- mize imkân olmadığını bana anlattı. Or- hanın güzel gözlerinde uzun bir cidal dev- resi geçdi, gözlerim doldu. — Peki Orhan, dedim, Git, fakat her ai senin Olan kadınını vi hattâ genç bir kadının gözlerine, ihtiras döle b dalan gözlerin muhakkak ki be- nim ahimla sönerek kapanacak Buna emin ol, aldatılmağa kat'iyen tahammül edemem. Onun gözlerinde bilmem neden, yaş dam- laları parlıyordu. Beni kollarının arasına aldı. — Senin güzel bir kadına ihanet etmek Buna imkân var mı, bu nasıl olur. die senin güzelliğinin zebunu ol- duğumu ur İri. rhan aa Bir yağmurlu bir sabahında sonbahar Orhanı götürmek için otomobile biniyoruz, yüzüne bakıyorum. Onun gözlerinde o en üyük acı olan ayrılık ıstırabının izleri var, Bir den başım omuzuna düşüyor. Yıllardır hiç bıkmıyarak seyrettiğim bu adımdan nasıl ayrılacağım, diye hıçkırarak ağlıyordum. Bu ağlayış hiçbir neşenin dindiremiyece- gi acı bir hıçkırıktı. Orhanın elleri sağ İarımın arasinda, onun da gözlerinden dam günün vapura layan yaşlar benim saçlarımdan ellerime düşüyor. — Ağlama Handan diyor, bak beni de ağlatıyorsun, Bir sene çok değil yavrum. Muhakkak ki hasret, günleri eritir. Ağlama Handan, mümkün olduğu kadar çabuk dö- a