İzmit valisi misafileri karşılayor Herkede neşeli köy kızları şarkı söyliyorlar KOCAELİ A gök gibi bir ses gürledi. — Görenler, Maşallah, desin? Dönüb baktık; bu, enfes tarafından harikulâde bir üzümdü. Yeşile çalan iri, tatlı tanelerile bir Çavuşüzümü... Şevk ve şadi ile haykırdık: — Maşallah... Hereke sahilleri O insan mahşeri. Çamlıbahçe, İstanbul Tramvayları gibi tıklım tıklım... Sokaklar, yollar, ağaç: lar ve hattâ insanlar üzümlere bezen- miş.. Milli elbiseler giyerek bizi karşı- lıyan üzüm renkli, üzüm saçlı ve üzüm gözlü köy kızlarına baka baka, doya- mıyoruz. Bir senfoni dinler gibi, sihir- lerine ve büyülerine tutuluyoruz. Foto Namık Görgüç, bu sihir ve büyü ile bağ bağ dolaşıyor, pozlar alıyor. Üzüm bayramını şimdiye kadar niçin tertib etmediğimize yanıyorum. Bir yandan, öbür yana yıldırım gibi koşan, sağa, sola rüzgâr gibi yetişen Ziraat Müdürü Hikmet Salahora bunu anla- tıyorum:; — Bu kadar, diyor, rağbet görece- ğini ne bilirdik?.. vü Üzüm bayramını görmek için, İzmit- de insan kalmadığını söylüyorlar. Kör 22 ÜZÜM PANAYI fez bucakları, Sapanca ovaları, Sakar- ya sahaları, akın akın, Herekeye hü- cum etmiş... ve pek zarif ambalajlarla geçitresmi yapan renk renk, cins cins üzümlerin arasındayız. Yanımdaki me- nevişli kızın neş'esine payan yok. Kı- nalıyapıncaklara bakıyor, salkım sal. kım Çavuşlardan tadıyor, Hacıbalbal: lara göğüs geçiriyor: — Ne nefis, ne güzel, diye kendini alamıyor. Kalın gözlükleri altında küçük, çi- pil gözleri ışıl ışıl yanan bir zat: — Dünyaya yeni gelmiş gibiyim, Mehtabın sarı ışıltıları altında İzmite dönüş Li Deniz vasıtalarının her türlüsü mülei İzmitden Herekye halkı taşıya Yazın CEVDET diyor, zira, bu kadar hârikil bir üzüm daha gürmedim de .. Körfezin Kraliçeliğini ka bu tacı olanca haşmet ve deb başına geçiren Saraylının sim sahibi Halim Arcan ise: — Buna Çavuş değil “Gönül, diyor. İnsan, gönlünü kaptırın ölünceye kadar devam ediyor “ Mükellef bir ziyafet masasi! halkaladık. Vali Oskay, dav misafirperverliğin ince örnekle” teriyor. Taze taze şıra içiyor! rayiha, zarafet ve güzellik mö rını, yeşil, dolgun tanelerinde ti Çavuşlara doyamıyoruz. Rauf 5 — Doyulmaz, vallahi doyuls diye, gülüyor. ** ç Bİ Namık ve Cemal ik”. bağlarına daldık. Güneş vurmuf! leri pul pul yanmış kızlarn”— karıştık. Bizim, üstad gazete iz çıları onlara poz vermek istedi