1 Ekim 1938 Tarihli Yarım Ay Dergisi Sayfa 11

1 Ekim 1938 tarihli Yarım Ay Dergisi Sayfa 11
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

I L AAYRAMINDA Vat KESLER ri, canımıza okuye Bundle «Bir gün timarhaneden bir deli kaçmış, gile ını, mer alara düşmüş. Bir haylı Pe karta ii sonra elinde tüfek, önünde le cavlağı ği torba, sırtında çanta avcıya rastlam — Merhaba eş demiş, Avcıyım. — Nedemek o ?. Ne iş yaparsın yani? Kuş avlarım. —— Hımmm.. kaç tane kuş n? necisin sen? tatlı hikâye anla © larının yüzde deki derler. Avcilard © likleri halde hep evkinden de kendi” avladın Bugün av yok. Hep boşa tüfek ik. Topu topu bir kuş vurdum. olmasa eyeliğığgl Doyurür mu seni o bir kuş? lar. Tele bildıreşii. — Yok'canım... Zaten ben avladığımı b EE dim yemem ki. eşe dosta hediye in yürüyeni 'srim, ir o kadar ger, — Kaç saattir av peşindesin ? — Beş saattir dolaşıyorum. — Ne kadar cephane yaktı Bl böyle iki, üç liralık cephane Sonra da tek bili © v bulamadığım bi ikmeder, in beceriksilğin ; Deli MA dönmüş, parmağıyle kaç- necik kuş avlıyi, timarhaneyi göstermiş, bıldırcını kıyme Şu binayı gördün mü arkadaş? demiş, re yoktur. Hemi y o binanın civarına gitme !.. Büyük ı, şöyle olduydu,/ tehlükeye düşmüş olursun. yecanlı bir hikâpi Neden? bıldırcını da Zi — Ben oradan rm Beni deli li iftiharla muhie yakaladılar, oraya soktular, adamı ayıp: rı beline kadar soğuk suya sokuyorlar, bu Zümrütanka Ünadik eziyet bırakmıyorlar. Halbuki dan sonra hayalin senin gibi bir işte yapmış değilim, Eğer uvaflak oldum, #ği o civarda yakalarlarsa işin dumandır üvermelidir. Ö.ğahi, Ömrün gırtlağına kadar su içinde ir mı, inanmaz mİ'ğmekle kalmaz, seni üstelik zincire de en büyük, ehiyurlar. Çünkü bu iş akıllı harcı olmak bile hayalinden yle dursun her delinin kârı da değil. » vakayı yaşam İe anlatmış ve G sfinı eüşünme, nu Anbarlıda, avcılar mi Va- vi ünse avcı olmaz. < 7 ir h köye anlatay — Bir haylı dolaştıkları sonra elinde vi ex bii omuzunda torba, sırtında çanta bir tanrı kit henüz erkendi, Daha davetlilerin ibi gelmemiş, merasim başlamamıştı. Torbasını, tüfeğini omuzundan indiren, köpeğinin zincirini koyuveren avcı, olduğu yere çöküyor, hemen yanına birkaç avcı daha geliyor, bir grup yapıp tatlı tatlı anlat- mıya başlıyorlardı. Ben de böyle bir gru- bun arasına karışmış, anlatılan hikâyeleri dinliyordum. Avcılar bayramı, denilince insanın ha- yalinde şöyle bir manzara canlanıyor : Tüfeklerinin ucundan duman çıkan, çantaları, torbaları kuşlarla dolu, bellerin- de tavşanlar asılı, köpeklerinin ağızları kanlı yüzlerde avcı, bu ağaçlı, bol gölgeli bir su başında toplanmışlar, yer yer ateş- ler yanmış, bıldırcınlar kızartılıyor, çulluk kebapları, . tavşan yahnileri hazırlanıyor, her avcıda bir misafir ağırlama telâşı, bir hayhuy, bir koşuşma ki değme gitsin. Halbuki Anbarlıda ben şu manzarayla e ellerinde tü- fekler, grüp grup resi çıkarmıya Çalışıy Si ve fotoğrafçı bağırıyor: a iim : Güneş EL kavrulan otları kurumuş bir düzlük. Yüzlerce kadın, çoluk, çocuk, bir bandomuzika, içinde zerde pilâv kaynıyan kazanlar, üzeri sazla örtülmüş bir sayvan. İnsan, bu sayvanın altında mavi entarili, sırma başlıklı sünnet çocukları arıyor. Av namına da tek bıl- dırcın değil ya, bıldırcının adı bile yok, Avcı piyango gibi, yüz kişide bir kişiye rastlanıyor. Kadınlar ellerinde tüfekler, grup grüp resim çıkarmıya çalışıyorlar ve ei bağırıyor: — Şeytan doldurur, şu kavalların ağ- zıni ii doğrü tutun y Tüfek, kadın elinde gül saksısına dikilmiş asma kabağı kadar gülünç oluyor. ir masa üzerinde biribirinden güzel üç kupa. Müteharrik domuza nişan alınacak, En iyi elin üçüne bu kupalar he- diye edileci ki güvenenler isimlerini yaz- dırıyorlar ve meydana çıkıyorlar. Fakat müteharrik domuz bir türlü hareket ede- miyor, ali nişancı haykırıyo — Kımıldatın şunu, a Düdükler ölüyor ve atış başlıyor, fakat babayiğit nişancının bütün katranı boşa gidiyor. Bir başkası, bir başkası, bir başkası daha sırasını saviyorlar, fakat domuzun kılına bile dokunan yok. Hemde »steş otuz beş metreden yapılıyor ve domuz E ii gidiyor. Nihayet bir usta avcı (İ) n kuyruk yeynu sıyırtabiliyor, he. delik sesleniyorlr Bir bi usta avci, üç rakamından, ortasından htiyar ve mütekait ve lem kal- kıyor, hedefe > gidip otu Arkası bir e aeyix da —

Bu sayıdan diğer sayfalar: