Dj —— a 7 «e VAKİT 27 AĞUSTOS 1934 mem (Baş tarafı 1 inci sayıfada) 1500 kişiyi bulan davetli - pasta, limonata ikram Vekil: Mi AN İktisat Vekili Celâl £ Vekili Abidin Ebyler gö - iu, | saatte, o Büyük Millet isi ikinci reisi Hasan, Gazi bana Nuri, Sivas Mebusu Rasim, anbul Mebusu Vafıs Beyler tldiler, Çok sürmeden, Büyük Millet ein reisi Küzmm Paşa da teş - etti, irat tam 17 de, bütün davetli- Üİ, temiz. verimli ve faydalı ha - tv tesebbüslerle dolu olan ©n yılım bayramını şimdi hep Üraher Etizieyoruz. “ndan bir saygı ve sevgi ile an- Ramak olmaz. Kaldı ki, Bankayı hazan ve ona bu ismi veren Gazi- tin bizzat kendisidir. Bu sebeple; ia ığı aziz yurdun iyiliği için Milli müesseseyi yaratan, ko - alâka ve takdirleriyle o - Mi yaşatan sevgili başkanımıza a derinsaygılarımızı sunmak i - “İN bu vesileden istifade ediyo - - Gösterdiği yüksek emniyet , İhan sayesinde müesseseye fe- “zli mufavvakiyetler kazandı - 4 Türk milletine minnetlerimi - * şükranlarımızı arzetmek İsti - Yoruz, Burada huzurlariyle hepimizi kaş flendiren Büyük Millet Mec- reisi Kâzm Paşa Hazretleri - > vekil beyefendilere ve bütün Va, lere bilhassa teşekkür ede- ha ımız, asıl mal sahibi o- yp milletine hesap verir - ig, eiyetlei, hakikatleri ol - gibi izah etmektir. Şunu da iğ ki, büyük mali bir tai hiç bir zaman tek bir in, tek bir sebebin tesiriyle e Sok için birçok âmillerin, bir- v #artların ayni zamanda bir â- ni lâzımdır. Hars ba - kay, dan, haysiyet telâkkisi ba - ından, ticaret ahlâkr bakı - Ydan cılız bir muhitte her han- © Mali bir müessesenin tutulma - Milli bir müessesemizin onuncu yılı İş Bankasının sergisi dün merasimle açıldı Sergiden sma ihtimal var mı? Hele mali politikasında istikrar olmıyan, si- yasi ve idari sahalardaki kredisi çürük bir memlekette böyle bir müesssenin (oemniyet verici bir yükseliş arzetmesine imkân olur mu? i Hükümetin — millt müessese- ler hakkında olduğu gibi — Tür- kiye İş Bankası hakkında hiç bir zaman esirgemediği candan alâ- ka ve yardımı — sırası gelmiş - ken — derin bir minnetle tekrar anmak isterim... Burada bankanın ilk kuruluş gününe ait değerli bir hatrrayı anmadan geçemiyeceğim: Tam on yıl evvel, bu günde İ- di, İş Bankası; (250) bin lira gi- bi küçük bir para ile “işe başla mıştı. Âyni günün akşamı; Gazi Hazretlerinin huzurlarmda, sof - ralarında bulunmakla bahtiyar olmuştuk. Bu teşebbüsün müs - takbel müvaffakiyetine herkes - ten ziyade inanmış ve onu sezmiş pin eke söünük. in Bankanm idare meclisine seçilen arkadaşlara verdikleri canlı di- rektif hâlâ kulaklarımızda çınlı - 3 > .— “ Sermayenin azlığma ba - karak cesaretiniz (kırılmasın... Böyle müesseseler için en kuv * vetli sermaye; zeki, dikkat, if - fettir. Teknik ve metodik çalış » masmr bilmektir. Bu kanaatle işe sarılmız, behemehal muvaffak 0- lursumuz.... Bu iş de muvaffak ol- mayı, eğer şahsi bir izzeti nefis meselesinden daha ileri, milli bir gurur, milli bir izzeti nefis mese lesi yaparsanız çalışmak için, he- definize ulaşmak ve daha yüksel- mek için muhtaç olduğumuz ate- şi, enerjiyi bol bol yüreklerinizde bulacaksmız!” Gazinin yarattığı bir müesse - senin idare mesuliyetini, Büyük Şefin ve hakiki mal sahibi olan temiz halkımızın vekilleri sıfatiy- le omuzlarma alanlar, bu direktif haricinde, başka türlü hareket e- debilir miydi? Hanrmefendiler, Beyefendi - ler. İş Bankası, on yıllık çalışma hayatında, teknik bankacılığın bütün icaplarını yaptı. Büyük, kü- çük ber nevi işlerinde hayale, ü- mide değil, hesaba ve realitelere dayandı. İspekilâsyondan, ispe - külâtif işlerden asabi bir ısrar ile daima kaçmdı. Doğduğu sene, memleketin (kredi #htiyacı, son derecesini bulmuştu, bu ihtiyacı az zamanda tatmin etti. Ana - dolunun ticaret merkezlerinde şu- beler açarak kredi siyasetini tev- si ve tevzin etti. Yerleştiği muhit- lerde iş hacmini arttırdı. Faiz nisbetlerini normal hadlere indir. di. Fena ve müşkül günlerin ge - lip çatacağını daha evvel sezdi ve ona göre tedbirlerini vaktinde aldı. Yeni hayat şartlarmın do - ğurduğu yeni vaziyetleri; (eski telâkkilerle değil, hali hazırın za- ruretlerine uyan yeni bir zihni - yetle mütalea etti, Gerek banka, muamelelerinde, gerek giriştiği basiret ve ihtiyatı; daima ön saf- ta bulundurdu. Nizami ihtiyat ps- ralarmı, sermayesi miktarma çı * karmağı ülkü edindi. Dünyanm en kuvvetli ve büyük bankaları; mevduatlarının yüzde kaçmı ih - tiyat olarak saklıyorlarsa, İş Ban- kası da — memleketin ve geçir - diğimiz günlerin hususi bazı şart- larmı da gözeterek bu nisbeti da- ha geniş bir derecede muhafaza etti. Buhran dolayısiyle, Anado - lunan ticaret merkezlerindeki ta- cirlerimizi, muhtemel zararlar - dan korumak için ameli tedbir aldı. Memleketin menfaatlerini daima müesesenin kazancından üstün tuttu. Giriştiği en basit ti - . üzre ALL e ue viyeden mütalea etti. Türk ban - kacılığmı ilk defa olarak, Al - manya ve Mısır gibi hariç mem- leketlerde temsil etmek şerefini aldı. Hasılı hiç bir kazanç düşün- cesi ona milli iktisat (ove milli menfaat icaplarını unutturmadı.. Bankanım, şaşmıyan bir takip fil- riyle yürüttüğü bu dikkat, ve cid- diyet politikası mükâfatsız kal - madı: Hariçte kazandığı itibar dahilde kazandığı derecenin de üstüne çıktı. Müessesede çalışan İş Bankacısı muhitinde . idealist bir tip olarak yaşadı. Üzerine al- dığı işi, ücretli bir memur gibi de gil de bir mal sahibi gibi candan Memleketin yakm, uzak hangi yerinde olursa olsun ken - disine verilen vazifeye, vatan va- zifeşine koşar gibi, (seferberlik vazifesine icabet eder gibi, canla, başla sarıldı. Gazisimin direkti- finden ayrılmadı, Bankasınm kuvetini sağlam, muntazam, bir yürüyüşle muvaffakiyetli netice - lere eriştirilmesini, milli bir izze- ti nefis meselesi bildi. İş Bankasında, bu millet oca- ğmda canla, başla feragatla ça - lışan bu değerli idealist vatan ço- cuklarıma, genç memurlarımıza buradan sayısız minnet ve tak - dirler... Hanımefendiler, Beyefendi - ler... Bankanın milli (tasarruf ve memleketin sanayi programına iş tiraki bakımmdan tuttuğu yolu, bir kaç sözle olsun, anlatmazsam, vâzifemi yapmış sayılmam. De - min de arzettim: Halkm bu bankaşa, kendi mü- essesesine hudutsuz < bir imanı vardır. Bu itimat yersiz değildir: iki güzel görünüş Bugüne kadar hiç bir vatandaş bankaya inandığı için aldanma- dı. Bundan ötürü de bütün tasar- ruflarını ( İş Bankası ile yapıyor. Bankanm idaresi halkın dişin - den, tırağından arttırdığı bu ta sarruflarını, en mukaddes bir e l manet gibi korumayı her mülâ - bazadan üstün tutmaktadır. Bu sebepledir ki, metin karar ve yar- dımı ile en verimli sanayi işlerine sanâyi programmın tahakkuku - na iştirak etmekteyiz. Türkiyeyi milli sanayiini kurmağa icbar 6 - den siyasi ve iktisadi zaruretleri kim bilmez. Davamız basittir: Memleketimizi ham maddeci - likten, müstemleke iktisadından kurtarmak istiyoruz. Onun yeri - ne milli ahenkli bir iktısat siste- mi kurmak kararındayız. Bu ga - yeye varmak için, (milletçe bir nevi iktisadi kalkınma savaşına girmiş bulunuyoruz. Bu savaşta, memleketin milli, iktisadi ve mil- li teşekkülleri — kudretine göre vazife almışlardır. Memleket iş - “lerinde daima ön safta çalışma - ğı şiar edinen müessesemize de, devletin sanayi (o programma da vazifeler verilmiştir. Barika, bu vazifelerin en güç,| en mühim kısımlarını şimdiden! tahakkuk ettirmiş, müsbet neti - celerini almış bulunuyoruz. Ka - lan kısımlarını da tam zamanın - da başlamak için her türlü ted — birleri almıştır, o Hesaplarında, hazırlıklarında, çok dikkatli ve çok hassas olduğu için, bu güne kadar giriştiği bütün teşebbüsle - rinde hiç yanılmadı. Hepsinden yüz aklığnile çıktı. Bazı memleketlerde sinai is - tihsal fazlası vardır. Smaf mah - sulleri maliyet fiatinden daha a- şağı bir fiatla satmak mecburiye- ti vardır. £ Böyle memleketlerde mali müesseselerin büyük mik - yasla sanayi hareketlerine iştira - ki, onlar için bir kuvvet sebebi olmaz. Halbuki Türkiyede vazi » yet öyle değildir. Biz, memleket. | çe, smai istihsal faaliyetlerimiz - de muvâzeneli hareket ediyoruz. İstihsal ile istihlâk arasında bir ahenk kuruyoruz. Esasen memle- ketin sanayi programında ihti - yaçtan fazla istihsal ( etmek, bu fazlayı hariçte satmak gibi — tabirini af buyuran — müteaddi bir düşünce hâkim değildir... De- mek ki, smai istihsalâtımız için tabii ve dahili bir mahreç, bir iç pazarı dalma mevcuttur. Bu maruzatımda — teknik esaslar dahilinde çalışan — sanayi saha- sına dökülen sermayenin sağlam ve emniyette bulunduğunu gös - termiş oluyoruz. Bankanın alâkadar (olduğu maden servetlerinin nominal kıy- metlerine nisbetle asıl hakiki de- gerlerinin bir kaç defa yüksek ol- duğunu sadece hatırlatmakla il » tifa deceğim...” Siirt Mebusu (Mahmut Bey, bundan sonra, (dinleyicilerin “sabrını daha fazla suiistimal et- miyeceğini, krsaca izahma çalış - tığı hakikatlerin şimdi içeride ra rakamlı, nisbetli, mukayeseli o « larak, daha müsbet, daha canlı bir şekilde görüleceğini” söyledi ve sergiyi, hükümet namına İktı- sat Vekili Mahmut Celâl Beyin açacağını bildirdi. Bu sırada şu sözleri söylemiş tir; “ O Mahmut Celâl Beyefendi ki, obundan tamam onyılev- vel, Büyük Gaziden aldığı emir ve İlham üzerine bankanm umu» mi müdürü sıfatiyle müesssenin başına geçti. Temiz, ciddi ve ted- birli idaresiyle onu yükseltti, Bu- günkü haline getirdi..” Sergi kapısının kurdelâsı ke » silmesi anmda kısa bir iltifat sah- nesi geçti. (İktısat Vekili Celâl Bey, makası Büyük Millet Mecli- si reisi Kâzım Paşaya vermek is- tedi. Kâzım Paşa Mahmut Celâl Beyi teşvik ederek, kurdelâ Mah- mut Celâl Bey tarafından tam sâ- at 17 buçukta kesildi. Sonra, sergiyi kısa bir zaman da büyük bir bilği, ve anlayış e- seri olarak meydana koyan Salâ- hattin Refik Beyin kılavuzlu al - tunda, davetliler gezdirilmeğe başlandı. Önce, bankanın on yıllık bir tarihçesini yapan en cazip'pav “ yonlardan birine girildi. Büyük Millet Meclisi reisi Kâzım Paşa, vekil ve mebus beyler fövkalâ- de mütehassis oldular. Sonra sırayla tasarruf, şeker iş, İpek iş, Yün iş, sigorta, kömür iş ilâh.. pavyonları dolaşılmıştır. Sergi gezildikten sonra, Kâ » zım Paşa Hazretlerine, ihtisasla- rını soran bir muharririmiz, de « ğerli Meclis reisimizden öz Türk- çe şu cevabı almıştır: “İş Bankası, değerinin, eşi bu- lunmıyan yüksek verimli bir ku.« rumdur”, Muharririmiz, “bunun ardın dan Iktısat Vekilinin düşüncesi « mi sormuş, Vekil Bey: “Paşa Hazretlerinin bu temiz hislerine ve yüksek takdirlerine teşekkür ederim” demiştir. Bundan sonra davetliler büfe, ye çağırılmıştır. Sergi bugünden iöberen here kese açık bulundurulacaktır. Davetlilere İş Bankasının on senelik çalışmasını gösteren birer kitap ta dağrtılmıştır. Iskenderiyeye (o Heroin getirenler , İskenderiyeye eroin kaçırmak: tan suçlu olan Marmara oteli sa- hibi Remzi Efendi ve cürüm ar “ kadaşları sekizinci ihtisas mah « kemesinde muhakeme edilmişler ve mahküm olmuşlardır. Remzi Efendi bir sene hapse ve 1437 lira para cezasma, Mar- mara oteli kâtibi Fehmi Ef. ve es- kici İlya Efendi altı ay hapse ve 800 lira para cezasına, kaçakçılı- ğı ihbar eden hamal Ziya Efendi de ayni cezaya mahküm olmuş, fakat ihbar ettiğinden, muhake - mesinde de doğruyu söylediğin « den cezası yarıya indirilmiştir.