e A. —* Korporati tün Italya halkı loncalar âzami istihsal ile Pi Temmuzun birinci gününden be ii İtalyada yeni bir devlet sistemi! uamağa başladı. Bu devlete! Korporatif devlet,, o deniliyor, tif, “Korporasyon, lu,| korporatyon, tam Türkçe ile “Lon- | *&» demektir, Bütün İtalya halkı, şu.veya bu! ncaya mensup olacak, İtalyayı| “aca meclisleri temsil edecektir. ... İtalyada bu idare şeklinin nasıl dür ettiğini anlamak için İtalya itine bir göz gezdirmek icap e- e İtalyayı asırlarca yabancı O hü- kümdarlar, yahut o hükümdarlara tabi kimseler idare etti. İtalyan va ki ri, İtalya birliği ve istiklâ Için cidale giriştiği zaman dört şevletin askerlerile karşılaşmıştı: | Tansa, İspanya Avusturya ve Na- li. İtalya birleştikten sonra hem Mali, hem askeri noktai nazardan Üğer devletlere nisbetle zayif ol- “iğu için Avrupa diplomasisinin r olmuştu. İtalya buna kar W Avusturya ve Almanya ile itti- hak etti ve bu suretle siyasi infirat kurulmak istedi. Fakat İtalya müttefikleri arasmda dostluk Toktu, Fransa, İtalyaya ehemmiyet şrmiyordu. Bunun neticesi olarak alya, İngilterenin kollarına atıldı Ve onunla bir Akdeniz itilâfname- müzakere etti. Umumi harp koptuğu zaman İ- alya ehemmiyet kazandı. Zaten a iltihak etmesine (o müsaitti, t vaziyet karşısında İtalyanlar ik fırkaya ayrıldılar: Bitaraf kal « ik ve harbe girmek istiyenler, Orta Avrupa devletleri İtalya- bitaraf kalmasına talip oldu- » Buna mukabil İtalya, hududun Mahihini, yani İtalyaya ait olduğu kala, İtalya haricinde kalan ara- tinin indesini istedi. Orta Avrupa “vletleri, bu bedeli, pek yüksek Haldular, Bu sırada, Sinyor Musolini bir “aliş olmakla beraber, Italya - İ harbe iştirak etmesi lehinde ınmuş, ve İtalyanın harbe gir- inde kat'i bir rol oynamıştı. O- İl bu faaliyeti sosyalistler fırka- 0 dan çıkarılmasma sebep olmuş, e Popolo d'ltalya gazetesini te- a pim 'am etmişti. yide Londra muahedesi yapıl | yy Pumunhede Adriyatik denizi- bir İtalyan gölü haline 1 Yy. mağ ten başka müstakil Arna- a, ğu İtalyan kontrolüne bırak- İtalyaya bir sürü arazi de ver Mi, deyi ayet Italyayı birinci sınıf t mevkiine yüköeltmişti, Harp bittikten sonra Versay mü- Tane si İtalyanın arzuları Yiş girmedi. Bilâkis Vilson Lo- Ni ve Klemanso İtalyan gu- Yön acı darbeler indirdiler, İtal Ma eray muahedesinden nef-| v men'şei budur. alya muahedesinin aktinden Mind, iktisadi, siyasi felâketler ' bu Yüzüyordu. Sinyor Musoli- Müpszada parladı ve İtalyayı , lig dan kurtardı. Sinyor Mu- , — “vvelâ italyan sosyalistleri İtalyada yeni devlet sistemi : *derek ayni siyaseti müdafas-| neticesi olarak 1915 se - f devlet.. a mensup ve bunlar için de meşgul olacaktır | ile komünistleri dağıtmış, bir dik- tatörlük vücude getirerek bütün Italyan fırkalarını feshetmiş vel İtalyayı maksatlarma vasıl etmek için çalışmağa başlamıştı. ö Sinyor Musolininin iş başına geçmesinden sonra işkişafa başlı- yah faşistlik devamlı sulha inan - maz, maddi refahtan doğan sa - adet mefhumunu tanımaz ve in» san hüriyetine ait esasların birine ehemmiyet vermez bir mezheptir. Faşistlik, bilhassa İtalyada ikti- sadi istikrar teminine çalıştı. Fa- kat bunda da muvaffak olamadı. 1922 de İtalyada her ay 321 if- lâs vuku bulduğu halde 1932 de bu rakam 2000 e yükseldi. İtalyanın en kuvvetli adamı ge- çenlerde irat ettiği nutukta vergi- leri tahfif taraftarı olduğunu, fa- kat mali vaziyetin buna müsait ol- madığını, devlet memurlarının maaşlarmdan fazla ve ağır tenki- hat yapıldığını, fakat devletin de eline geçenden fazla birşey vere- miyeceğini, bizzat kendisinin 1928 senesindenberi devlet hazi «| nesinden bir şey almadığını, üc - retlerin mütemadiyen tenkis edi - le gelmekte olmasına rağmen gene tenkis edileceğini söylemiş, niha - yet bütün şikâyetleri: “ Maalesef bir şey değiştir - meğe gücüm yetmez..,, Demekle karşılamış ve bütün! dünyayı hayrette bırakacak iktısa» di mucizeler yapamıyacağını gös- termişti. Nihayet loncalar devleti zuhur etti, , Bütün İtalya halkı loncalara mensup olacak, İtalyan halkı bu Joncalar içinde azami istihsal ile meşgul olacak, bütün loncaların başında İtalyan diktatörü bulu - nacak. Acaba bu tecrübe İtalyanın ik- | tısadiyatını uçurumun kenarından kurtaracak mı?. Bunu ancak ileride göreceğiz. ömr Rıza Gazetemiz o okuyucularına mahsus olmak üzere bir gezinti tertip etti, Bü gezintinin vapur- la denizde veya hususi bir tren - le İstanbuldan uzakça, sık ağaç- lı ve çok ferah bir yerde yapıl - ması, buna iştirak edeceklerin &kseriyetinin arzusuna bırakıl » mıştır. Bu gezintiye davetli olarak iştirak edecek olanlar hiç para vermiyecekler, on beş Haziran - | dan itibaren gazetemizin başlı - ğınm yanında neşrine başladı ğtmız kuponlar mukabilinde bi- VAKIT © 12 TEMMUZ 1934 e. Kimya harbi mi, mikrop harbimi daha tehlikeli ? Gaz hücumları, insanlık üzerine çöken tehlikelerin en büyüğüdür ? “Büyük Fransız ve Alman $e | hirlerinin kimyevi ve bakteriyolo- jik harplerle tahribine (dair olan Alman plânı hakkında M. Vikem Stid'in yaptığı ifşaat halkı tehyiç edebilirse de âlimleri ve bilhassa milli müdafaa tertibatına iştirake davet edilmeleri melhuz olan âlim leri mütehayyir edemez. Maalesef! bu âlimler, bu mesele hakkında kendilerine müracaat edenlere sü- küt ile mukabele etmek mecburi » yetinde olduklarını zannetmekte- dirler; daima lüzumundan fazla söz söylemiş olmaktan korkmaktar| dırlar. Bunlar hattâ bu mevzu et- rafındaki eserlerinden fenni mec- mualarda intişar etmiş olanlardan bile (o bahsetmekten pimi. Halbuki bu eserlerinin bu müstak- bel harbi hazırlıyanlarca tama men malüm olduğunu da bilmek - tedirler. İngiliz ifşaatının en ziyade en- dişe veren kısmı “Mikrop ordusu,, nun ortaya atıldığından bâhis olan kısmıdır. Veba, kolera ve Tifo gibi büyük âfetleri mucip olan mikrop ların kütle halinde şehirlere ve hat tâ ateş ve demirle yapılan tecavüz- lerden korunmaya mahsus yeraltı mahzenlerine atılacağını düşün- mek insanın tüylerini ürpertmekte dir. Hattâ Alman casusları geçen! senenin » Ağustosunda o Konkord meydanında büyük miktarda “pro digicux,, adlı tehlikesiz ve tanın - ması çok kolay mikroplar, kültü- rünü, ağlep ihtimal, ratip pülveri- zasiyon halinde saçmak © suretile tecrübelerde bulunmuşlar. Bu mik rop tatlı kırmızı renkte bir küftür. Mikropların saçılmasından bir kaç saat sonra Alman casusları ye raltı şimendiferleri methallerinde, mikrobun yeraltı hava cereyanları tarafından çekildiği hakkındaki delâili toplamağa o çıkmışlardır. Tecrübe kat'i neticeler vermiş o -| lup toplanan mikropların adedi hakkında rakamla rgösterilmek - tedir, Mikropların hava vasıtasile si-' VAKTIT gezintisini unutmayınız Sizin için zengin, cazip ve çok eğlenceli bir program hazırladık vakit mükemmel, vadimizin yal- nız kelimeden ibaret olmadığı görülecektir, letlerini alacaklardır. £ Kupon- ları neşri 31 Ağustosa (Okadar sürecektir. (o Şimdiye Okadar çıkan kuponların idarehanemiz- den tedariki mümkün © olduğu gibi müvezzilerden de istiyebi - lirsiniz. Gezintimiz için hazırladığı « mız proğram bir çok sürprizler. le doludur. Meselâ musiki kısmı herkesi tatmin edecek | şekilde tertip edilmiştir. Bundan başka musiki yalnız vapurda kalmıya- cak, gidilecek yerde de gezinti - ye iştirak edenleri takip edecek: tir. Proğramı o neşrettiğimiz kaçıran izdihama meydan ver - memek üzere yerler mahdut o - lacağı için bilâhara toptan ku: pon tedarik etmek istiyenler a- rasında belki müşkülât çekecek- lerdir. Bu itibarla henüz kupon biriktirmiye başlamıyan okuyu- cularımız varsa bu işi ihmal etmemelerini ve ek- siklerini şimdiden tamamlama- ları lüzumunu işaret ederiz. rayeti hususunda en büyük Fran - sız mütahassısı olan zat Pastör enstitüsünden profesör Trillatdır. Bu profesör, yirmi senedenberi bu| mevzu bakkında eserler neşret- mektedir. Bu bapta son olarak Fransız fen ve tıp akademilerine arzettiği eserlerde havayi nesimi- deki âmillerin salgın hastalıkların intişarına nasıl tesir yaptıkların l dan bahsetmektedir. Bu eserler bilhassa tavuk kole - rasınin hava vasıtasile intişarına| ve “hava vasıtasile ulaşmalar hak-| kında tecrübe,, ye mütealliktir ki, bu snuncu eser yalnız tehlikesiz biyolojist'leri alâkadar etmiştir. Bunun için herşeyden evvel böyle bir şahsiyeti görmek icap e diyor- du. Kendisini Pastör enstitüsünde ziyaret ettik, Bizi, eserlerinden ba zılarını halka ifşa etmemek arzu»! sunda olduğunu beyan ederek ka-| bul etti. Maamafih bundan üç sene evvel Harbiye Nezaretinin müsaa- desile ihtiyat zabitleri ittihadında gaz ve entani (o mikroplar hücumu hakkında bir konferans verdiğini hatırlattı, Kendisine doğrudan doğruya sorduk: — Mikrop harbi kabil (O mi- dir? Profesör Trillat şu cevabı ver 4 di: — Çok mümkündür, Fakat bu harp gayet mahduttur. Bu harbin; muvaffak olabilmesi için, bir ara - ya toplanması ekseriya mümkün olamıyan bir çok âmillere ve şart- lara ihtiyaç vardır. Mikrop tohum larının havadaki hayatı baromet- re tazyiki, hararet, rütubet, havayi! nesimide elektrik derecesi, rüzgâr, kimyevi terekküp ve saire gibi bir çok avamil ve şartlara tabidir. Bu avamil ve şartlar fertlerin entani| hastalıklara mukavemeti hususu - na da tesir eder. Bucihet nazarı dikkate alınır ise mikrop hücumla rmın çok geniş tahavvüllere | tabi bulundukları tezahür eder.,, Almanlar tarafından düşünülen Bir çok gezinlilerin o tadımı kendilerinden bu canavarca silâh e meteorolojik fenomen'lere, yani bir sürü 'der- pişi kabil olmıyan sebeplere tabi- dir ve bu sebepler, bu kabil bir harbin muvaffak olmasını çok meşkük kılmaktadır. Açık havada diri hayvanlar üzerinde - yapılan tavukların kolera ile musap kılın» ması tecrübesi esnasında profesör Trillat kuru havada mikropların i nakli kabil olmadığını ve olsa da bu naklin fena olduğunu müşahe- de etmiştir. Ratıp havada ölüm yüzde 40 ilâ 60 nispetindedir. Rü- tubetli ve gazli aliman'lar ile kuv- vetlenmiş bulunan havada, bir da- kikadan daha az bir zamana inhi- *ar eden ve hatta 30 saniyeye ka- dar azalan bir zaman zarfında ö- lüm nispeti yüzde yüze çıkmak- tadır. Büyük şehirlerin kirli havasın - da daima mevcut bulunan su ve mikropların tehlikeli tesirlerini gösteren bu son tecrübeler olduk- ça muzlimdir. Fakat fen, ihtira ettiği fenalık ne kadar büyük o 'usa olsun onun yanıbaşına ilâ» cını da oturtmakta gecikmemek- tedir. Fevkalâde gayret verici netice- ler veren bir hava vasıtasiyle vak- sinasyon usulünü profesör Trillat ya medyun bulunmaktayız. Bir İ gün gelip de tesiri azaltılmış mik- ropların nakli halinde hüvaya sa- çılması yolu ile umumi bir vaksi- nasyona erişebilecek miyiz?. Filhakika havadaki su zerrele- ri içinde muallâk olarak yaşıyan mikroplar fizik müessirlere karşı fevkalâde hassas bulunmaktadır- lar. Bunlar narindir ve ancak gi dalarını teşkil eden anasırı bul- dukları halde inkişaf etmektedir- ler. Bu bapta fikirlerine müraca- at ettiğim diğer biyolojist âlim- ler bu yeni harp ihtimalinin gözö- nünden uzak bulundurulmaması- nı kabul etmekle beraber şuursuz- ca bir dehşete de mahal olmadığı fikrindedirler. Paris ve Londra yeraltı şimendifer ve tünellerinde yapılan tecrübe mikropların nakli hususunu tayin gayesine matuf ol- mayıp havadaki pisliklerin ve bilhassa boğucu gazlerin neşrine tünellerin ne derece salih olduk- larını tesbit maksadını istihdaf eylemektedir. Bazı milletlerin gaz lerin sivil ahaliye karşı istimali - ne karar verdikleri o gündenberi gaz hücumları, maalesef, insanlık üzerine çöken tehlikelerin en kor- | kuncunu teşkil etmektedir. Bu kisa anket esnasında fikirle- rine müracaat ettiğimiz âlimlerin düşündüklerini kaydettik. Bun - lar hükümetin, hücum O halinde halkı korumak için hiçbir şey yapmadığına hayret etmektedir- i ler. Bir “passif,, müdafaa komis- yonu teşkil olundu. Fakat komis- yon bu pasifliği ta kendi progra- mına kadar teşmil etmis bulunu- yor; çünkü mesaisinden hiçbir netice hâsıl olmuş değildir. Gü- nün birinde bütün zehirler ve ce- | hennemin bütün ateşleri Parislile- i rin üzerine çökerse bunların ne ypmak lâzrmgeldiğini bilmeleri icap eder.,, R.C. Makel İĞ GÖ ln baik ha İN