ör Sü €o Memleket AKU ML Haberleri o AAA ALL A AAA EAA Hizana demiryolu lâzım.. Bir kadının ölüsü Moğul çadırlarına benziyen yeraltı evlerindeki hayat fesidir. Bunlar, bumda ra hasıl yerdir, ne haldedir?. bundan evvelki mektu- m m Yaşayışını ve cümhuriyet kümetinin b ü mek, ii in bu yaşayışı düzelt - » iyileştirmek için sarfettiği e- 1 anlatacağım. da halkın nasıl yaşadığını rin isterseniz; evvelâ mesken- Moğiek icap eder. Halk; be arın değirmi ve tepeden No çadırlarının yere gömül- | Ve tütul Bümunesi olarak karanlık betli yer altında öküzlerile, Bu ve keçisile yan yana oturur. tlye Kenin kapısından insan e- teki k & geçemez. Bir kaç di - Vin kaç gözden ibaret bu &- dınj pençeresinden hafif bir Mü girer, köşeler tamamile taşla, ıktır, Çamur ile rast gele Ul örülmüş sıvasız kara du- di, m oyukları haşarat yuvası - ak dumandan sim siyah ol- tavan merteklerinin aralıkla > daima toprak dökülür ve o hava ile dolu bu evde şu > Yerleşilmiştir: İ Mei direk arası, insanlara, ei ve yakacağ;; ikincisi Bazı, Tâ; ücüncüsü ol ve sa » kp Ba mahsustur. Döşeme, do- » sedir gibi bir şeyler aramayı- Kin halis topraktır. bi, | bir tandır etrafıma -varsa- inse serilir, üstüne bir kilim tad > Ev halkı, bu kilimin al- laz, Yun koyuna çıplak yatar- kadinlarla erkekler, hattâ ya - misafirler de dahil olduğu ri Ie ir dam altında geceyi ge Ay, * Misafirlerin yanında ka- hale ayrı bir gözleri yoksa al t kendi keçeleri ve kilim- a yatarlar, Maliye bu hayatta iktısadiyatm Meda ir. İstihsalâtta birinci de- N bsi Müessirdir. Evin her gün- den maada hayvanat sağ- vey AĞ öve peynir yapmak, şal in dokumak, çorap örmek erkekli aittir. Tarla işlerinde vk e yardımederler. Onun Ml yoktur. Hiç bir işi bu- iplik büker, kuşak ve düz a, Par. Çocuğun beşiği gün- Mak enn sırtımdadır. Gece, Ön, hazırlanmış bir toprak yı" ng gocuk yürüdükten son- da tül rağ üzerinde ve için- bemilerde tavuklar, dana - Dae büyük. Altı yaşın har, a vazifeler alır: Dana- ları otlatmak... AĞIY görünen bu çalışma- ne, mıştır. Binaenaleyh teli, dima şuhtur, Süsü: Yüzük, bilezik, saç - gümüş para ve top- rına taktıkları ve e gümüşten yapıl - ük balıklardır. ki: Bunlar iplik üzerine dört ufak iha gencuktan Yapılmış bir mu tekiz; yonra dizilerek vücude Sürküyg, Kadın, hayatın, tabiatin Ğİ Menüye siddetile de ünsiyet en ve ber han ' zyiki yi metin e nizam sa na 1) deği ba la Hizan, (Hususi) — Hizan ne- anlatmıştım. Bugün Hi -İ yüktür. Fakat amir değil vasıta- dır. Hizanın başlıca istihsalâtı: Hay van beslemek, arıcılık, fındık ve İmeyvadır. Bunlardan da ilim ve teknik yokluğu yüzünden pek az listifade edilebilmektedir. pirinç, buğday ekiyorlarsa da zeriyatın İ iptidai olmasından ve vasıtasızlık- dan istifade edilemiyecek bir hal- dedir. Ekmeklikleri darıdır. Patlıcan, bama, pırasa, ıspanak, marul gibi yeşilliklerden haberleri yoktur. İk» İlim geri ve çok karışıktır. Görülüyor ki derebeğlik ve im- tiyazlı mütegallibeler mecmuası ©- İlan padişahlık devri, bu öz yurdun bir kısmını pek bakımsız bırakmış. tır, İ Şimdiye kadar acı bir hayat ya” İşıyan bu öz yurt kardeşlerimiz an- cak cümhuriyet devrinde dertleri- ne derman olacak, kendilerile a, - lâkadar hükümet adamlarının bu- !ralara geldiklerini gördüler. Vilâyetimize geldiği gündenberi memleketin imar ve ihyasını ve halkımızın ilerlemesini istiyen ve muntazam bir plân dahilinde de- ğerli çalışmasile nazarı dikkati celbeden kıymetli valimiz Mithat Bey, kaymakamımız Yahya Bey, hakikaten özlü çalışmalarile hal - kımızın yüzünü güldürmüş, gözle- rini emniyet ve veten ümit ve te- sellileri dolu hayata çevirmişler - dir, Şimdi herkes işinde gücünde fe- rah ferah çalışmakta, kendilerini karişlerine daha yakın ve emin bir mahreç bularak zengin olmağa, İ- rini dört gözle beklemektedirler. ve vazifelerini iş basımda bildiren nahiye müdürü Ekrem Beyin de halkçı hükümetimizin halkçı bir memuru olduğunu göstermiştir. Oğuz 7,5 luk bir mermi patlayınca .. Aydında Bey köyünde bir mer- mi patlıyarak iki kişinin ölümüne sebebiyet vermiştir. Bey köyünde, Hasan ve Ahmet isminde marangozluk ve demirci - Wkle iştigal eden iki kardeşin dük kânına tamir için bir kağnı araba- sı getirilmiştir. İki demirci, araba- nın tekerleklerine kurba geçirmek için milli mücadele zamanından İ kalma yedi buçukluk bir Yunan mermisinin boşaltarak kovanın - dan tekerleklere kurba yapmak is temişler, bunun için de mermiyi mengeneye sıkıştırarak çekiçle ta pasına vurmağa (başlamışlardır. Bu darbelerden mermi patlamış Hasan ile Ahmedin kol ve bacak- larını koparmış, kafalarını paçala- mış, Orada duran Süleymanın da ayak parmağımı koparmış, komşu Mehmedin de alnında derin bir ya ra açmıştır. Mehmet on beş dakika sonra öl müştür. Hasan derhal Aydın mem leket hastanesine kaldırılmış ise de, hastanede ancak üğ saat yaşı- yabilmiştir. Süleyman ve Mehme- din yaraları tehlikeli değildir. | yi ve insanca yaşamağağ kavuştur- | racak olan Diyaribekir şimendife- | Halka şefik muamelelerile hak | İ bulundu Aydında Köşk nahiyesine bağlı | Şeyh köyünde Emir Ayşe isminde İ bir kadın kaybolmuştur. Yapılan araşlırma neticesinde köy civarın- daki dağda dere içinde ölü olarak bulunmuştur. Vaka mahalline giden müddei- umumi muavini Şükrü, jandarma kumandanı Necati ve hükümet doktoru Kemal Beyler tarafından gerek vaka yerinde gerek Emir Ayşenin cesedi üzerinde yapılan tahkikat neticesinde kadının kaza yüzünden öldüğü anlaşılmış, gö - mülmesine izin verilmiştir. Emir Ayşe topladığı un ve odu- nu yükletirken ayağı kayarak düş- müş başı taşa çarpmış, ölmüştür. Yeşil örtülü şeyh Çorum Ağırceza mahkemesi A - masyalı Mir Sait Efendinin mu - hakemesine başlamıştır. Mir Sait, nakşibendi tarikatma mensup ol - mak, şeyhlik yapmakla maznun - dur. Bu ihtiyar Amasyada pek meş hurmuş, yüzünde daima yeşil bir örtü örtülü odarak gezermiş. Ken- disinin yüzünü görmek için kur * banlar kesilirmiş, adaklar adanır - mış. Yüzünü görmek istiyenler Sa- it Efendinin evine 10 dakika kala | yere diz çöker, sürtüne sürtüne o- nun ayaklarımın dibine kadar ge - lirler, ayaklarının tozlarını öper * lermiş. Bu cahillerin ihtiyarı allah ad- deyledikleri anlaşılmaktadır. Mu- , hakeme esnasında Sait Efendi: — Bana “Allah, sebebi mahlü - kat..,, demelerinden ben mesul ola mam. Beni öyle zannediyorlar. de- miştir. Muhakeme şahitlerin din - | lenmesi için başka güne talik edil- di. 30,000 kişilik gönüllü amele ordusu Orduda 2000 kişilik bir halk küt lesinin iştirakile bir kongre yapıl - mış, memleket işleri konuşulmuş - tur, Kongrede Ordu - Mesudiye yo lunun tamamlanması ve haziran ip tidasında faaliyetin başlanması te karrür etmiştir. Bu yolda mükelle- İ fiyet harici olarak çalışmayı kabul eden 30 bin gönüllü amelenin iaşe ve tütün masraflarını temin etme- yi halk kabul etmiştir. Fethiyede iki köprü yapılacak MUĞLA, 29 (A.A.) — Köyce- ğiz ve Fethiye yolları üzerinde bu- lunan Namnam ve Dalma çayları köprülerinin inşası umumi muva - zeneye alınmıştır. Dalman köprüsü bu sene yapıla- caktır. Namnam köprüsünün de is- tikşaf bitmiştir. Bu köprüler yapı» İırsa yaz, kış Fethiye ile Köyceğiz İ arasında muvasele mümkün ola - caktır. Bu köprülerin yapılması ka rarı halkı, çok sevindirmektedir. Denizlide ilk arpa mahsulü DENİZLİ, 29 (A.A.) — Bugün zahire borsasıma yeni mahsul ar - pa getirmişlerdir. Borsa binası do- naltılmış ve muzik çalmıştır. Köy - lüler tarafından zeybek oyunları oynanmıştır. Yeni arpa 4,5 kuruşa satılmıştır. ğan olarak bir demir pulluk veril- miştir. Beş kişi Eroin kaçakçılığın- dan mahkemeye | veriliyor Bir şebeke halinde eroin kaçak- çılığı yaptıkları kaydile hakların- da tahkikat yapılan ve içlerinden bazıları tevkif olunan muhtelif kimseler hakkındaki tahkikat, e-| pey zamandanberi devam ediyor. | Tahkikat son safhasma geldiği anlaşılmaktadır. Davanın yakında | mahkemeye intikali, muhtemeldir. | Bu işten dolayı şimdi mevkuf bu lunanlar, beş ikşidir. Bunlarda fab rikatör Bernard Blumental, Yorgi ve Niko Camadanis kardeşler, mü- | ! hendis Kadri Bey ve İstelyo Ef. is- İminde bir gençtir. | Davanın mevkuf o bulunmıyan suçluları da vardır. Bakırköy baskını Bakırköy civarında İncirli kö - yünde gece baskınına uğrıyarak s0 yulan ve yaralanan Davit Efendi ile madam Liyanna'dan, kadınım hastahanede öldüğü yazılmıştı. Da vit Efendi, iyileşmektedir. Yaralılar, vak'adan sonra yaka- lanan ik adamla hastahanede kar- İ şılaştırıldıkları zaman, eve baskın yapanların bunlar olduklarmı söy lemişlerdi. Ancak, bu teşhisin, di- ğer delillerle de teyidine lüzum görüldüğünden, gerek müddei u - mumilik, gerek jandarma, ehem - miyetle tahkiat yapmaktadır. Evden çalınan şeyler, henüz ele geçmemiştir. Kali Siz i Bina sahiplerinin birçok itirazları var Duyduğumuza göre, yeni tahrir muamelesi dolayısile bir çok bina sahiplerinin takdir edilen kıymet- lere itiraz ve şikâyette bulunduk- larına dair yapılan neşriyat Mali- ye vekâleti tarafından ehemmiyet le nazarı dikkate alınmış ve bu hu susta İstanbul Defterdarlığına ba- zı tebligat yapılmıştır. Bir taraf- tan Maliye müfettişleri bu işlerin tetkiki ve teftişile meşgul olurlar- ken Defterdar Mustafa Beyin re - isliği altında mal müdürleri de ay- ni mevzu üzerinde meşgul olacak- lar, muamelâtı tetkik edecekler ve neticesini Maliye vekâletine bildi- receklerdir. Defterdar Mustafa Bey bugün - den itibaren tahrir heeytlerinin ça lıştıkları yerlere giderek tetkikata başlıyacaktır. Pe ale ERE Fransızların mukabil taarruzu PARİS, 29 (A. A.) — Schla - geterin hatırası için yapılmış olan Alman tezahüratına mukabele o - larak, Renani ve Rüh eski muha - ripler federasyonu, Almanyada su ikastlere kurban olmuş Fransızlar namna, takızafere giderek eski muhariplerin de iştirak ettikleri| bir merasim yapmışlardır. M. Litvinof MOSKOVA, 29 (A. A.) — Tas ajansı bildiriyor: M. Litvinof silâhları bırakma konferansı işlerinde hazır bulun - | mak üzere Cenevreye gitmiştir. O- rada Londraya dünya iktisat kon- Hariciye komiserliği işini ve - kâleten M. Kretiuski görecektir. NE — VAKIT 30 Mayıs 1933 Darülfünunda Profesör Malş'ın tetkikleri devam ediyor Profesör M, Malş, dün sabah darülfünunda toplanan müderris - lerden ve hastahane baş doktorla- rından müteşekkil komitenin top- lantısına girmiş, bir gün evvel gez Pp diği hastahaneler hakkında mü“ şahede ve tetkiklerini söylemiştir. Profesör akşama kadar mesai oda» sında meşgul olmuştur. » 4 * Profesör M. Malş dün hina me- selesi ve diğer çalışmaları hakkın- da şunları söylemiştir: “— Şimdiye kadar 100 kadar salon gezdik ve hepsinin vaziyet lerini tetkik ettik. Bu yerlerin işi” mize yarayıp yaramıyacak olanla- rmı ve bunlar hakkındaki noktai nazarımızı Maarif Vekâletine bir rapor halinde bildireceğiz. Bina hakkında son kararı Maarif Vekâ- leti verecektir. Bina meselesi hak- kında bizim tarafımızdan karar verildiği doğru değildir, Müderris “c müderris muavini ve muallimler kendilerine dağıtı « lan fişlere cevap vermektedirler, İki gün zarfında bu cevapların s0- nu almacaktır.,, Profesör Malş ve komite azaları bu sabah Haydarpaşaya geçergk fakülte binasmı ve hastahaneyi gezeceklerdir. Danzig intihabatı Milliyetperver sosyalistleı büyük bir farkla kazandılar DANTZIG, 29 (A.A.) — Diyet meclisi intihabatınm muvakkat neticesine göre milliyetperver 80s- yalistler genç Almanya fırkasiyle müttehiden 109,296 rey almışlar - dır. Diğer bütün fırkalar ise bir a- rada 105,839 rey toplamışlardır. Bunlardan sosyalistler 38,210 ko - münistler 14.800 siyah - beyaz. kır mızılılar 13,601 merkezciler31,504 ve Lehliler 6726 rey almışlardır. Geçen 16-11-30 intihabatında ise milliyetperver sosyalistler 32,457 sosyalistler 49,965 komünistler 20,194 siyah - beyaz - kırmızılılar 25,938 merkezciler 30,250 ve Leh- liler 6377 rey almışlardı. İspanyada karışıklıklar BARCELONA, 29 (A.A.) — Sin dikacıların bir toplantısında anar şistler gürültü çıkarmışlardır. Üç kişi yarlanmış ve dört kişi tevkif edilmiştir. z il , : j j LISBONNE, 29 (A.A.) — Milli- yetperver sindikacılardan 25 kişi Otokar ile Bragoya giderken Por- todan gelmekte olan muarızları - nın hücumuna uğramışlardır. Za- bita bunları himaye mecburiyetin- de kalmıştır. Bir çok yaralı var - dır. my Sulh tezahüratı yapılırken RUAN, 29 (A, A.) — Sulhper- ver tezahürat yapılırken bir komü- mist propagandacsı polisin müma- nâalna rağmen başına adam topla mak istemiş, polisle mücadele ol- muş, bazı kimseler tevkif edilmiş ler, sonra serbest bırakılmışlardır. M. Bonkur nikbin görünüyor PARİS, 29 (A, A.) — M. Pol Bonkur, gazetecilere verdiği beya natta Cenevre müzakeratınnı iyi bir cereyanda olduğunu söylemiş, bununla beraber kat'i surette bir şey söyliyemiyeceğini ilâve etmiş- tir. ie