Sergiler Bursa dördüncü erli mallar sergisi 1 lerin ye iktisadi- i Oynadığı rolleri, yaptığı j hizmetleri ettiği sayısız menfa- göz önüne alan Bursa Ti- ai odasının teşeb- 5 Ne ursada 10 temmuzdan Üzere a kadar devam etmek l Srdün, ün vilâyetlere şamil | Mlacakş yerli mallar sergisi i ır. Sergi, seyyahlar, za- ii kaplıca müşterileri türist- Sivar halkın tehacümile bip e en kalabalık bulunduğu bin Dava tesadüf ettirilmekle » aynca seyahat ve tevzi leri Vasıtasile züvvar celbine ecek, büs edildiğinden iştirak tek i Aleri Ticaret ve Sanayi erba- : birçok cihetlerden pek haklar temin edileceği İstan tan” l müessesat, tüccaran | kah, Atkârlarının nazarı dik- <elbolanur, mezi hakkında fazla malü- | Kaş almak ve isiyenler (o milli tasarrruf cemiyeti Şubesi riyasetine müra- bilirler, A edi Ya ikinci milli sanayi N gi Sergisi iktisat ve tasarruf cemi- ip OYA şubesi tarafından t May *dilen Konya ikinci milli Sergisi 20 - Haziran 933 ide > açılacak ve S-Temmuz < ““€si kapanacaktır. e yalnız yerli mamulât At ve mensucat teşhir me apn Satışlıdır. Sergiye yalnız * imal eden fabrikalar Yihaneler iştirak edecek- Sy. & EN İştirak edecek firma- Ziyaretçiler için ucuz x m edildiği gibi sergi ediş büfe ve lokanta da ilâ- e Ma ul erbabı sanayi ile fab- kle töccaranın nazarı * Celbolunur, amlümat almak istiyen- Hn ma ve tasarruf ce- Voreyer bul şubesi riyasetine i *debilirler, W ki kaza di tabanca ateşile Sri odun attın- s,, <an verdiler oi, ahiyesinde iki feci tur, Sayalı köyün- Musa tabanca- aa tabanca ateş dara, kurşun Musanın yer m Ali oğlu Halile Paranın te Biçare adam aldı Pu biri Ssirile ölmüştür, İkiye; > hâdise, Nİ de Gümüşpınar İaeti isini a aşk. Rami ve ak İda iç İki adam kömür 'etif ettikleri odun üzere odunların » odunlar birden. Züçhalle yarı kurtarılmış tır, Imdat işareti var mı, yok mu? Ligorun ölümüne sebep olan kaza Bakırköy ile Zeytinburun ara - smda Yeni mahalle denilen yeni is tasyonda bir zavallının tren altın- da kaldığını yazmıştık. Bu adam » cağız dün ölmüştür. Son Gün Dün gezintiler ve zı Bugün Balkan haftasının son günüdür. İstanbula gelmiş olan! | Balkan murahhasları dün öğleden | evvel müzeleri gezmişlerdir. Öğle | üzeri, Balkan ve İstanbul ticaret ve sanayi odalarının reisi Nemlizade Mithat Bey tarafmdan Tokatliyan yafetlerle geçti 'Bunlar ihraç sündelasi gibi! Dün Bakırköy yolcuları Rumeli otelinde murahhaslar şerefine bir katarlarında imdat çanı olmadığır ziyafet verilmiştir. nı iddia etmişlerdir. Hattâ bazı Ziyafette Nemlizade Mithat B., zevata göre evvelki günkü hâdise! bir nutuk söyliyerek bu seferki top olmsamını en büyük sebibe de ka - lantıların Balkan birliği ideali için | renlerden bazıları diyorlar ki: NM re tarda imdat çanı olmamasıdır. Gö- | Sl “.— Sirkecide peynir ticaretile| uğrasan Ligor ismindeki genç her İ nasılsa trenden atlarken trenin âl tında kalıyor ve imdat çanını çekin diye görenler bağırıyorlar. Fakat içeride imdağ çanı olmadığı için haber verilmiyor. Dün bu hususta malümat almak üzere Şark şimendifer idaresine ve komiserliğine müracaat ettik, Şu izahat verildi: — Şark şimendifer katarların - da bütün tertibat vardır. Fakat ev- | velki günkü atlama hâdisesinde | imdat çanmın çekmeğe lüzum ol- | çok faydalı olduğundan bahsetmiş tir. Nemlizade Mithat Beye sırasile Romen murahhassı M. Manesku, Yunan Baş murahhassı M. Kofi» nas, Arnavutluk murahhassı M, Pe yef birer nutukla mukabele etmiş- lerdir. Ziyafetten sonra murahhaslar Seyrisefain rıhtımında toplanmış- lar ve hususi bir vapurla Defterda- ra giderek Feshane mensucat fab- rikasını gezmişlerdir. Murahhaslar bu sabah ta müze- leri ziyaret edecekler, öğleden son. ra “İpek filim,, stüdyolarile “lüks,, bisküvi fabrikasını gezeceklerdir. ————. e mmm öeimlelellsikeneiiüikemnişin SX VAMIT/30 Maji1033 mem Istanbulda bir zat yılan alıyor gönderilecek Yılanın Avrupa piyasasında çok para ettiğini evvelceyazmışlık. — | İstanbulun tanınmış tacirlerin- den bir zat çok yılan almağa başla mıştır, Bu yılanlar Türkiyenin ihraç maddesi olarak pek yakında Avru | pa piyasasına satışa gönderilecek» ir, o — ————————— Fransız başkonsolosu Fransanın yeni İstanbul baş | konsolosu M. Paul Dubois dün | sabahki (ekisperesle şehrimize gelmiştir. Bugünden itibaren yeni vazi- fesine başlıyacak olaz M, Dubo- is Paris yüksek ticaret mekte- binden mezundur. Şanghay. Cenevre, Edirne konsolosluklarında bulunmuştur. En son vazifesi Erem başkonso- losluğudur. Lejiyon Dönör nişa- nının şövalye ünvanını haizdir. “Fransanın Peru elçiliğine tayin edilmiş olan eski konsolosu Jo- uan M. de Saint birkaç güne Mahkemeye zorla geti- kadar yeni memuriyet yerine mamıştır. Bu sebepten kullanılama rilecek adam meğer ölmüş gidecektir. mıştır, Kontenjan Bir aydan beri mevcut memnuiyet halâ vardır Dünkü gazetelerden birisi kon - tenjandan sonra memleketimize başka şekillerde ithalât yapıldığı- nı ve kontenjanın fena neticeler verdiğini yazıyordu. Dün yaptığımız tahkikata göre vaziyet şudur: Kontenjan (o kararnamesinden sonra bütün ithalât tahdit edilmiş- ti. Fakat açık göz tacirler konten- jJanın bir maddesinden istifade ede rek bir kiloluk paketlerin içinde istediği kadar mal getiriyordu. Hü kümet bu vaziyet üzerine tetkikat yapmış ve bu vaziyet karşısında memleketimize bir kiloluk yeşil e- tiketli paketlerin ithalini menet » mişti. Bir aydanberi devam eden bu memnuiyet elân mevcuttur. Binaenaleyh gazetenin yazdığı gibi ithalât yoktur. Bilâkis bir bu- çuk aydanberi bir kiloluk paketle- te memnudur. İskambille fala bakmak İskambille fala bakmaktan suçlu Madam Takohinin muhakemesi, İstanbul Ağır ceza mahkemesinde dün bitmiştir. Müddei umumi, Madamın fala baktığı sabit olmadığı kaydile be- raalini istemiş, mahkemede beraat kararı vermiştir. Kulakları iyi işitmiyen Madam Takohi, hakkında neye karar veril diğini anlıyamamış, mübaşir ku - lağına doğru eğilerek, “kurtun - dun!,, diye bağırınca, fevkalâde sevinmiş, teşekkür ve dua “ederek salondan çıkmıştır. rin memlekete girmesi kat'i suret- | ' | | Tütün kaçakçılığı ettiği iddiasi- İle adliyedeki dokuzuncu ihtisas mahkemesinde dün Yusuf Efendi isminde biri muhakeme edilecek - ti. Geçen celsede hazır bulunmadı. ğından, mahkemeye zorla getiril - mesine karar verilmişti. Dün ihzar müzekkeresine gelen cevaptan, Yusuf Efendinin İznik Memleket hastahanesinde öldüğü anlaşılmış dava düşmüştür, Kavun ve karpuzlar için vagon hazırlığı Şark şimendifer idaresi; mey- ve mevsimi geldiğinden Rume- liden gelecek kavun, karpuzlar için şimdiden vagonlar hazırla- mıştır. Nakliyatta çok şikâyet oldu- ğu için şimendifer idaresi bu şikâyetlerin bu sene tekrarlan- ması için tedbir aldığını bildir- mektedir. VAKIT Gündelik, Biyasi Gazete Istanbul Azıkara Caddesi, VARET yurdu Şi! Telefon Numaralar, İ Yazı işleri telefonu: 24379 İ i 24370 İ Idare telefonu —— Telgraf adresi: latanbul — YAKIT Posta kuturu NO. 66 amm Abone bedelleri : Türkiye —— 1400 Kr. 5 . 40 8 » Senel: İM öayük İM öaynz 1 aylık — ilân ücretleri : Ticari ilânların ilân sahifelerinde santi- mi $0 kuruştan © başlar, Uk sahifede 250 kuruşa kadar çıkar. i Büyük, fazla, devnmle ân verenlere ait İl ayrı tenzllât vardır. İİ Resmi ilanların bir satırı 10 kuruştur. İ po, ') Küçük ilânlar: İİ Ez era So ii Getme 50 üç detam «5 dört ıkelası 75 ve on defamı 100 kuruştur. Uç aylık ilân verenlerin bir delam mecca- nendir. Dört satırı geçen ilinların fazla satırları beş kuruştan hesap cğllir. | | Sereamsanas ones mesanane en 5500008409 #p0nda ses ape TESAEANE ümrükle rıhtım Depolar tamir olunma- dığından gümrük dava ediyor Evvelce hükümetle rıhtım şir- keti arasında yapılan mukavele- de rıhtım şirketi bütün antrepo- ların depoların inşa ke lamirini yapmiya mecburdu. Fakat uzun senelerdenberi rıhtım şirketi de- poları tamir etmediğinden bir- çok depolar harap olmuştur. Gümrük idaresi de bu vazi- yeti üzerine “Tamiri müstacel,, İ olan depoları tamir ettirmiş ve parasını ödemesi için rıhtım Şşir- ketine müracaat etmiştir. Öğrendiğimize göre rıhtım şirketi parayı vermek istemedi- ğinden gümrük mahkemeye mü- racaata karar vermişitir. Eski kararda ısrar Silâh kaçakçılığından dolayı bapse mahküm edilen Yako, | Aziz ism'ndeki şahısların hak- kındaki karar temyiz tarafından nakzedilmişti. Nakzen başlıyan davada eski karar aynen kabul edilmiştir. 300 raN0 801 ENSE Masa seat iz 15 Yıl Evelki VAKIT : 30 Mayıs 1918 — Emanetten tebliğ olunduğuna göze; | bundan sonra salhanederde zephiyat yalnız ( haftanın dört gününde icra edilecektir. Kap “ıp dükünlarında satış her gön serbesttir, — Maliye nazırı Cavit Beyefendi tarafın- dan Serki daryanda bir ziyafet keşide olun. mwuştür, Mezktir yialette Sadrazam Talât) Paşa Hazretlerile hariciye nazırı Ahmet Ne. simi Bey, nafın nazırı Ali Münif, rirsat na- xırı Şeref, meelisi mebusan birinci reis Şeki. kili Hüseyin Cahit beyler ve Avusturya se- firi, bankı osman! mildürü Mösyö kartalı, düyuna umumiye Avasturya dayinler vekili hazır bulunmuşlardır. — Çay ve kahve üzerine mevru olan useh, meni ihtikâr beyetince dünden itibaren kaldırılmaştır. SOHBETLER Ç , Şehirliler ve Yaz Kışın, Bevojzlu caddesi, Kara» köy meydanı nekadar kalaba“ lıksa, Cümburiyet meydanından sonra, bütün yo'lar o kadar ten- hadır. Kışın, D.vanyo'unda, Lan- ga bostanlarında in cin top oy- nar. Buna mukabil Şehzadebaşı kalabalık olur. Yazın bunun aksi görülür, Cümhuriyet meydanından sonra, Şişli sonuna kadar uzanan kal- dırımlar insandan geçilmiyor de- mek; Langa bostanlarına akın başladı demek, yaz geldi, de- mektir. Güneşli havalarda, açık hava- da gezmek, açık havada otur- mak, ciğerlere açık hava doldur- mak insani bir ibtiyaçlır, Beşer kendini bildi bileli, bu ihtiyacını ! gidermiye uğraşmıştır. Açık havada bir bahçede otu- İ rup bir kahve içmek, çalgı din- lemek de medeni bir ihtiyaçtır. insanlar, medenileştikçe bu ihti- yaçlarını da gidermenin yolunu bulmuşlardır. Ne yazık, ki İstanbullular ancak insani ihtiyaçlarını giderebiliyor- lar. Yaz günleri, kaldırımlarda piyasa edip, kırlarda yan geli- yorlar, Fakat medeni ihtiyaçları» Bı gidermiye muvaffak olanlar ekallikalil bir zümredir. Cümhuriyet meydanından, ta Hüriyet tepesine kadar uzanan büyük yol üstünde birçok bahçe vardır. Fakat bu bahçelere gi- rip olurmak, herkesin harcı de- ğildir. Çünkü pahalıdır. Oradaki meşrubat o derece pahalıdır, ki bu fiat yüksekliğini. ihtikâr sözü ile de anlatmak kabil değildir. O bahçelerdeki pahalılık, ihtikâr sözünün de üstünde bir pabalı- lıktadır. Istanbul tarafının mesire yer- leri de ucuz değildir. Oralarda- da, ihtikâra kaçan bir fiat yük- sekliği vardır. Kışın, çalgılı kazinolarda içi- len kahve 25 kuruşadır. Yazın bahçelerde bir fincan kahve altmış kuruşa veriliyor. Garson bahşişi ile bir fincan kahve 70 kuruş ediyor, Sokaklarda, arabalarla üç ku- ruşa satılan Yedikule marulları, Lânga bostanında 5 kuruşa ye- nilir, Bunun sebebi, hikmeti nedir? Belediye tarife komisyonunun, her nedense bugibi mes're yer- lerinin fiatlarını tespit etmek istememesi, halka kırk paralık. kahveyi, yetmiş kuruşa içiriyor. Belediyenin mazereti şu; “O- raları lüks yerlerdir. Saz var, çalgı var. Parası olmıyan oralar» da olurmaz., işte bizim itiraz ettiğimiz nokta da budur. Kışın hiçbir yer bu derece, paha'ı de- ğildir. Çünkü kışın, kazinoda oturmak mübrem bir ihtiyaç teş- kil etmez. Fakat yazın, temiz bir bahçede oturmak, söylediği» miz gibi medeni bir ibtiyaçltır. Eu ihtiyacı bildikleri için, kaziro sahipleri halkı istismar ediyorlar, Gece, saat dokuzdan sonra i saz olan bir bahçede yirmi ku- ruşa bir fincan kahve içilmez; Fakat akşam beşten sekize ka- dar da hava almak, dinlenmek istiyenlerden de bir fincan kah- veye 70 kuruş alınmaz, Belediye, gündüz ve gece ta- rifelerini #yırmalıdır. Ayda 25 lira kahve parası ği veremiyenleri, kaldırım tepmiye mahküm etmemeliyiz. N Selâmi İzzet