g— va “znunsömuunpmg onouzty yn4ng okoje ipo4 opJey NE — SOW . pepe wuagojei u$ıpmnov — ZVdOL R isa op PuPSA — SON “uNA)SI yauya şoreğı ep ruığesejo Bulpsk 'unung “olzıuopvesnyj “1puoj9 ARPA 943 — ZVdOL ViZYA — Ck) SON “os - dopauurz unğ9991195 eyep 9gejej ag tuok vdvi ag (öuop Sn) “ıpusj9 PAN — ZVdOL *(ayuojsas ELLARI 11g YOĞUDT “25 zedoz, epuars deo) “ve “ev — SOW unsjopurey yok »1949. 1g “1pMZ9 SAPAN “aker — ZVdOL “gel yok 1085 uwjogkvy — (105) DM © “MAOĞIpA ayureş surepynak epumzejucurez dog “ipa JAPAN isoueydmn js — ZVdOL öm *p ng (avyeg vunuğık dey yaya Sapı vurusk Urusueydn) AAÖNM) “PZA3 409 — SON & “opumop yeuva .kejg ayiran udi yomLays9 5 242gape |, “turpu , U Ad8ad (ONIYIM TOPAZ ERNESTİN — Mösyo iopaz lütfen küreimü - cessemeyi biraz verir misiniz bana?. TOPAZ — Maalmemnuniye matmazel... (Haritaların bulunduğu küçük siyah dolabr açar ve içinden bir küreimücesseme çıkarır, nazik bir tavırla Ernestine takdim eder.) TAMIZ (Bir salon adamı gibi) — Bu sabah coğrafya dersiniz mi var?. ERNESTİN — Evet.. Denizlerle karaların dün- ya yüzündeki vaziyeti hakkında.. TOPAZ — Buyurunuz matmazel.. ERNESTİN — Teşekkür ederim Mösyö Topaz. (Tebessüm ederek çıkar ve çıkarken kapıyı Topaz açar.) 'TAMIZ — Affedersin azizim. o Eğer ben bu- rada bulunmasaydım fazla kalacaktı.. Bana mer - cümeği fırına vermişsiniz gibi geldi. TOPAZ — Senin daha olup bitenden haberin © yok.. (Mahrem bir tavırla) Az evvel adeta çıkışlı.. TAMIZ (Hayret ve sevinçle) — Deme! TOPAZ — Beni, kendisine soğuk davranıyo - © rum diye azarladı. 'TAMIZ (Kaba bir tavırla) — Yok canım! 1puoy “ıpusja aNPAM 19j ded — ZVdOL *g9u wp uva .&ey ng (3910107403 TUVALEY Ynöny SLUUYJUEUE$ opunsn nSnSny UZAN) “ET? d — SON »ıpuajo NPAN “umaodrpue Yâ NSŞ — ZVdOL *Znangoonı 9y9Keyi atpaskkrğ »adej 1gığ uejunuej yelgeş Ng Sava isowümez - ya 1g UrGoYŞOMŞ trkepg *ülöş yeoposouz red ss NE bg. zrulkowyouuez UNĞı(aj4os Twjung “zewv£ o UOYYAULIDA Nuo Opzn “1z1s “Zn ÂrfY90109 YE Ez “ir Zruğesojig Ulzis ng “asdoN — SON “3g - oseuNUL 3 “1puj3 inpnyj Uvuy — 7VdOL “ZULU İMOZ 03 z1ç “znunsanjo ölş9 UOpULOpYOLUI İzruiejiep seyre uedityo Uğuz #epwy yeveğişe) vALpog 'zwu <ieuuk okrulma wred osury 21UoS ZıuasalıdA s19p zısvıed 4987 *izmunsnur AOKLAAYIŞ tuy koya unung wouyıg O *o9U198 Sutsajosonu suop Ziseeg “1pdajpsajkos vueg dyya3 vjoa49 Ipieyesjo Vue vu «nunznj Wuseuje s49p 1segvg IstUy — SOM “yogoseunu SN “1puoja mp uvuny — Ofalalnn) ZVdOL ZvdOL 9. MARCEL PAGNOL TOPAZ ÇEVİREN KHasan- Rasim istanbul 1933 Valıt Matbaası sün İse emen. amm m—i a. *znunssoknjkos ifyej 'vure “oyun9 rig dıpeş vseg “opewe ulu — NJLSANYA “gozeunvut wfopewe ozluuuo UYUZ sa) — ZydOL “zedol GSO “Tapa amp 1 — NULSINYI vapZıs “ayıgepej sep zrutğıpayj Çan “ez ONUNU BA TepyOY TÂOSIS EJZEY 2g Tİ), “Jazeunyeur unaning (meyi) layjumyç) uepwj ELEOMLEA SULE Pep! ULAŞ EDİ. MOJYIpAYANINIİNŞ m azlurya vpulseae 798 vJİey uirujurşde9 ucuypyes v,umejleg oöoy “oltajtıye Huprepkvaun e'Nepj *ullaıyakey - Yulgrusun oyızea osug — ZYdGOL “op1ey IR 4pounı3 eumsoy Op İH “43 — NILSANYA “iza op? yıysez yur OYIZSA — ZVdGOL *(ağeağn tire ein 185 41 upustusa o0AYYNUL DEpIZESE Saye yKoğı$ a1g Yo USA “np opulozn #SUL 94 anysdıgğ lap zedoj) zyusyızsu 499 — NILS3NYA “uğ esede U5) uız1s ıpun$ 'uuppe tok vyep Moiığ 'yozuuneur “Key 4vH — ZVdOL “azrmçoyuz 20pOŞyUÇ YEMEŞOTPYO ZE TE iy ogesi “ıprea 9p WoJizY A — NILSANMA 6 adudd IİNIUIS 8 TOPAZ Orada bir moutonne yok. Birçok moutonsse var demektir. (Çocuk kendini kaybetmiş bir haldedir. Bu esnada dekorun ortasında sağdaki açılan kanıdan Ernestin Müş girer. Basit, fakat gü- zelg miş, orta halli, yirmi yaşında bir genç kızdır. Kolunun altında bir çanta vardır.) Sahne ii T*'EBE — ERNESTİN — TOPAZ ERNES â1iN — Bonjur Mösyö Topaz. TOPAZ — Bonjur Matmazel Müş. ERNESTİN — Babamı görmediniz mi?. TOPAZ — Hayır, Büdür efendi sabahtanberi görünmedi. ERNESTİN — Saat kaç oldu?. TOFAZ (Yuvarlağa, küreye yakm saatini çıka- rır) — Sekize on var» Tam otuz beş da- kika sonra sil çalncak- erkencisiniz.. “489 Uo maizig 'undepşoşsonu Zir — ZVdOL | “ata ON “'unppa$ uoway 2A wp » pe iepemd wığrppezıg eirdey — OYINVd ioytueg o4soW amfuog — ZVdOL / Cayis ru -19 uzu) ş1ejfepejse imfuog — ONINVd Caıpıpısu 0418 yg yenunyısak ep -unjoy “UrpazA Vals 119 SUMUVAĞIK UpUSU2 Maepyruard hany uozuog WğNJo ag Suağ MeJ TEUOY USEyde$ 1S0şf ani -ön A yazayng TULEpyeân “Siuj > St& LajĞTgg “arpuryöağ Ianye “yLdeA çar “$u selmnguey ayyaısaz Ullajauos Ins “oyturg) A SUyes (aanğ Wa31 oyrueg “uye dey) “anpop sozuog “akey e — ZINVL “Zuos vu -2g unsaodımes nu Ynaeyisd (ASA — ZVdOL “usag turğıpozung ok ZVdOL nm BİRİNCİ PERDE 25 mizsiniz siz.. Sınıfmız bir inzibat nümuensidir. Müşkül bir mesele karşısında kaldım.. Akıl danış- mak istedim.. PANİKO-- Mahcup ediyorsunuz. (Bir sıranm ar- kalığma ilişir. Sigarasını yakmak için cebinden ko- caman bir kibrit kutusu çıkarır) Sizi dinliyorum. TAMİZ (Dışarı çıkacakmış gibi bir hareketle) — Rahatsız edersem ben gideyim.. TOPAZ —- Yo.. Bilâkis.. bu dersten, sen de is- tifade edebilirsin, (Panikoya) Tasavvur ediniz efendim. Talebemden biri, kim olduğunu bilmiye- rum, derste bir nevi çalgı çalıyor öyle bir çalgı ki valnız üç ses çıkarıyor: Dang! ding! dung!. PANİKO — Peki. TAMIZ — Vay çapkınlar! PANİKO — E ne yaptınız?. TOPAZ — Elimden geleni... Ahlâk dersinde, arkadaşlarının çalışmasına mâni olan çocuğun ka-