Cenup yıldızı, dört yıldızdan teşekkül etmiş bir kümedir. Pro - fesör Menar kızı Madlen ile bu yıl- dızlara doğru gitmeğe karar ver- miştir, Bir gün bir Arap kadını, El-Go- leah kapısmda terkolunmuş bir ço- ! cuk bulur. Onu götürür. Çocuğu fukara kadmların işhanesine ka- bul ve (Büyük meclis) ismini ve- rirler, Çocuk 18 yaşında askere gi- ter zabit namzeti olur. o Askerlik müddeti bitince sahranın cazibe - sine dayanamaz. Haggar şairesi güzel Dassinin (Aşk sarayı) na doğru gider. Profesör Menar Cezayire çıkar çıkmaz tehlikeli öayellaliklğ” ha- zırlıklarını yapmakta istical eder. Kızı Beni Abbasta kalacaktır. Fa- kat Madlen böyle düşünmemekte- dir. Bir hile ile babasının haberi olmadan onu takip edecektir. Aftan, ismini takman Grankon- sey Tuarez'lere esir olur ve Dassi- | nin kocası olmağa muvaffak olur. Fakat, Şilo kabilesi ayaklanır. Cenap Yıldırında * Kalssa Robba ile Şari Raşbor Pusuya düşürülen profesör Menar ve kervanı tamamen asilerin eline geçer, Kumandan, Aftana müracaat eder, Bir taraftan da Madlenin gü- zelliği kendini ele geçirenleri tah- t tahakküme almıştır. İntihap olunacağına hiç şüphe etmiyen reis ona sen ötekilerini kurtarmak istiyorsan içimizden birisile evlen ve evleneceğin ada- mr intihap sana aittir der. Müthiş ıstırap ve sıkıntılar için- de olan Madlen babasına olan muhabbeti yüzünden bu teklife muvafakat eder, Fakat intikam almak üzere kendine koca olarak | kabilenin en çirkin ve en fakir bir adamını seçer, Kervan sebest bı- rakılmıştır, Profesör Menar yakın da Beni Abbas ta sevgili çocuğu" nu bulacağı düşüncesile mes'uttur. Bu sırada karargâh altüst olmuş - tur, Afgan Tuareg'lerinin başında bir kasırga gibi tepelerine çök- müştür. Duseldorf Vampiri ii Bir kaç gündenberi bir cani| ir vilâyet şehrinde bir çok vuku» | At yapmaktadır. Ortadan kaybo - | an bir çok (kimseler vardır. Şim- ye mektepten çıktıktan sonra €ye gittiği malüm olmıyan bir : aranmaktadır. Ahalinin asabi- *ti © dereceyi bulmuştur ki her - on şüphe edilmektedir. Polis, se * çok yerleri bastığı halde bir etice elde edememiştir. Heyecan sün Seçtikçe artmaktadır. ; Caniyi meydana çıkaracak olan m büyük bir mükâfat vad - te, muştur. Bu mesele menfaat - m sarf: nazar, polisin her günkü hay larından bizar olup istira - ı eri bozulan beynelmilel hırsız- arı da alâkadar etmektedir. Bun- » Sizli teşkilâtlarının meydana sıkmasından korkmaktadırlar. Ca- Biyi ele geçirmek için faaliyete şlarlar, Her taraftan sıkıştırılan <ani büyük bir binanın dördüncü mın bir köşesine iltica eder. akat gece parmaklıklar kapanın- <a orada mahpus kalır. Bunu ha- ber alan çete reisi hile ile mücrimi ele geçirmek ister. Hakiki bir tu- zak tertip edilir, Bina tepeden tur- nağa kadar aranır. Cani ele geçiri- lir, Vakadan haberdar edilen po- lis yetiştiği vakit ancak geri kal - mış olan çete azasından birini ele geçirebilir. Çani, çete tarafından, şehir ci- varında kendilerine tahassüngâh yaptıkları bir fabrikanın mahzeni- ne getirilir, ve polis yetiştiği sıra- da cani cezasını kendi verir. Istanbul — Edirne şosa- sına hazırlık İstanbul — Edirne şösesi üzerin de iptidai hazırlıklar devam et - mektedir. Malüm olduğu üzere bu yol asfalt olarak yapılacak ve alâ- kadar vilâyetler hisselerine düşen masrafı vereceklerdir. Bunun için Trakya valileri bayram ertesi İs - tanbula gelerek bir toplanma ya - pacaklar ve yolun yapılmasına ait esasları konuşarak tespit edecek lerdir. İKurtuluş merasimi Bulga- ristanda akisler uyandırdı La Bulgarie gazetesi, Edirnenin kurtuluş bayramı için bu şehirde yapılmış olan merasim münasebe - tile bir başmakale (oyazmakta - dır. Bulgar gazetesi, merasim €$ - nasında, Bulgarlar aleyhine teza - hürat yapıldığını, bu hareketin Bulgar efkârı umumiyesini hayre- te düşürdüğünü, Bulgar hariciye nezareti umuru hariciye müdürü M. Teodor Pavlov'un Sofya sefi - rimiz Tevfik Kâmil Beyi ziyaret ederek, bu hâdise hakkında ken - disile dostane bir mülâkatta bulun duğunu yazıyor, “Hâkimiyeti mil liye gazetesinin bu hâdise hakkın- da Bulgarlara teminat verdiğinden merasimin Bulgarlara Karşı değil, fakat Türkiyenin hudutları için - deki vatandaşlarını ve toprakları- nı müdafaa için ne kadar kat'i bir karar vermiş olduğunu göstermek için olduğunu yazdığını ilâve edi - yor. Bunlardan başka, La Bulgarie, Edirnenin yirmi sene evel kurtul - imuş olmsama rağmen kurtuluş İ bayramının henüz daha bu sene| | yapılmış olduğunu söylüyor, ve bu itibarla “Hâkimiyeti milliye,, ga - zetesinin söylediği sözlerle kani olmak istemiyor. Bu gazeteye göre, Türkiye hu - dutları içerisinde - Bulgaristana karşı iyi fikirler beslemiyen bir zümre vardır. Binaenaleyh, onla- rın her vesileden istifade ederek , Bulgarlar aleyhine hareket etme - leri tabii imiş. Buna mukabil ge - me La Bulgarie Bulgaristanda da, Trakya hayali ile yaşıyan kim - selerin “Hâkimiyeti Milliye,, tara- fından ileri sürülmesini doğru bul- Yumurt Yumurta sanenerame saree sene! ar sayfa: /. << —— Maçları Ni alarında klüpleri ve maçları vardır | Onların da Nihat'ı, Zeki'si, Sami'si Hüsnü'sü var. O bu da kaplan Zeki “ i Boşuna dememişler “İş bece - renin, kılıç kuşananın,, diye.. Herifçi oğlu, bakınız ne yap mış, para kazanmak için ne usta lık bulmuş!. Snadık dolusu yu:| murtaları alaca bulaca boyamı$... ! Yumurtayı herkes boyar mı diye - ceksiniz?.. Yağma yok.. Herkes boyar a - ma, böylesini boyayamaz. (Herkes kaşık yapar ama sapını Ortaya getiremez.) Neyse efendim, uzat- mıyalım lâfı, herifçi oğlu dediğim adam, sandık dolusu yumurtaları- nı bakınız ne renkte boyamış: Sağdakiler sarı - kırmızı. Sol | | Yumurtalar » Nihat ve Zeki dakiler sarı - lâcivert.. Ortadaki - ler siyah - beyaz. Yerde işporta- | dakiler beyaz - yeşil. Ve daha | birçok klüp renkleri.. Kurnaz yu - murtacı, her yumurtayı böyle bir spor klübü forması rengine boya - dıktan sonra, başına bir alay de- likanlı, ve bir sürü çocuk topla mış, artık yumurtaları döğüştür - tüyor ha döğüştürtüyor. K —— Bunlar Galatasaraylı. Bun- lar Fenerli.. Şunlar Vefalı.. Öteki- ler Süleymaniyeli... Haydi var mı muyor, Bulgaristanm Türkiye ile / ebedi bir sulh yaptığını hatırlatı - yor. İ Yalnız, vatan için kan döken” lere karşı büyük hürmetleri ol - duğu için onlarm hatıralarını ta - ziz etmekte devam ediyorlarmış, ve bu esnada da, dost hükümete — yani Türkiyeye — telmihlerde bulunmaktan çekiniyorlarmış. Lâ Bulgarie makalesini bitirir - ken, bu gibi hâdiselerin mevzii olabileceğini, Türk Bulgar dostlu - ğuna tesiri olamıyacağını da ilâ - ve ediyor. VAKIT — Bu hususta gazete - mizin mütaleasını yarın ayrı bir makale ile yazacağız. Banka soyucular Kaçarken yakayı nasıl ele verdiler ? TARRAGON, 3 (A.A.) —Dün 3 meçhul adam, bir taksi otomo * bil çağırmışlar, şoföre, kendileri- ni Barcelon'a götürmesini söyle - mişlerdir. Şoför, otomobil ücretini peşin olarak almıştır. Bununla beraber şüpheye düşerek polise müracaat etmiştir. Polis, üç meçhul adamı sorguya çekmek istemişse de bun- lar ruvelverle ateş etmek suretile karşılıkta bulunmuşlar ve kaçmış- lardır. Bu 3 meçhul adamdan birisi, biraz sonra tevkif edilmiştir. Bunlar, bundan bir kaç gün evel Tarragone eyaleti dahilinde kâin bir şehirde bir bankayı soy - muş olan kimselerdir. kendine güvenen?. Galatasaray taraftarı olan ço * cuk sarı kırmızılı, bir yumurta a- lıp onu bir müddet dişlerile yokla- dıktan sonra karşısındaki Fenerli- ye gösteriyor. — Hani ya var mısın?. Bak bu- na Galatasaraylı Nihat derler. Aslandır valla, aslan! Öteki çocuk da sandıktan ya - rısı sart, yarısı lâcivert bir yumur- ta seçip gösteriyor: — O aslan Nihatsa bu da kap- lan Zeki oğlum, kaplan Zeki! derken maç başlıyor; Nihat yatı - yor, Zeki de beyni balâsma ini - yor: —Çat! O ne ya, Nihada bir şey olma- dı, Zekinin burnu çatladı. Bu se - fer Zeki yatıyor, Nihat yapıştırı - yor: — Gmt! Çak... Bu sefer de aksine Nihat hapı yutuyor. Sade bu kadar mı ya? Bunla - rın arkasından Beşiktaşlı Hüsnü, Beykozlu (8) Mehmet, eski Kum- kapılı Sami, Süleymaniyeli Nec - det, Galatasaraylı Rebii, O fenerli Cevat, Karagümrüklü Rafael, E - yüplü Salim.. Bunlar hep sıra ile çarpışıyorlar: — Bak oğlum, buna Fenerli Cevat derler. — Buna da Kumkapılı Sami a-| gabey derler! Arkasından bir çat çut!.. Hay- di kırılan yumurta cebe.. Sağlam kalanı da: — Yaşşa Sami ağabey! : | aslan Nihat ise Alkışları arasmda o elden öte ki ele!.. i Bir aralık, galiba, gene Nihat la Zekiyi çarpıştırıyorlardı: — Çat! — Çup! â — Çut! Aksiliğe bakm ki, bu çatlıyan yumurta az pişmiş olduğu için çatlaklardan akı sızmıya başladı. — Eyvahlar olsun, bizim Ni hat cilk çıktı! f Yumurtacı: — O bir şey mi yahu?, Bir sa“ at evvel de Karagümrüklü Rafae* lin karnından piliç çıktı! Piliç çıktı, tavuk çıktı, derken işini becermesini bilen he*' rifçi oğlu, beş on dakikanın içind tepeleme dolu yumurta sandıkla * rını hemen hemen yarıya indi di. Osman Cemal İremesnseasanaasanamsansanssnssa00000000000000008 Macarlar | SPO İ İ İl İ İlk maç yarın yapılıyor “Fenerbahçe,, klübünün. beş yaşıma basması . münasebeti! Fenerbahçe klübü tarafından rimize getirtilmesine karar verilen Macarların en kuvvetli profesyo. nel takımlarından “Boçkay,, takı mı yarın sabahki konvansiyonelle şehrimize gelecek ve istasyon di karşılanacaktır. — Birinci maç yarın öğleden s6 ra saat on dörtte Fenerbahçe sta dında yapılacaktır. Macarlar ç0 kuvvetli ve esas kadrolarile geli ti leri için maç çok heyecanlı o! J tır, İlk yani yarınki maç Fene: çe birinci takımile yapi İkinci ve üçüncü maçlar da İstan bul birinci küme muhtelitile bay ramın üçüncü cuma ve dördüne cumartesi günleri ayni stadda pılacaktır. i Yarınki merasim Yarın yapılacak maçtan ev Fenerbahçeliler (25) inci e rini kutlulamak için büyük bir $ çit resmi yapacaklardır. Maç halka oparlörlerle birçok habe verebilmek için tertibat alını tadır. m Maçla topa ilk vuruş ta güz el müsabakasma iştirak eden Ni zi Hanım tarafından yapılac Bir düzeltme Dünkü spor haberlerimiz arası da Galatasaray — Seyrisefain M çından bahsedilirken netice 8 Galatasarayın lehinde ola mıştır. Halbuki maç 0-1 6 neticelenmişti. Yanlışlık 1 ri mının 8 olarak dizilmesind gelmiştir. Düzeltir ve özür ri Ağ A i let Marsilyaya giden Hanımi Marsilyadaki kadınlar kon sin» giden Lâmia Refik ve Senil Rauf Hanımlar yarın Bulgarya ! purile İstanbula geleci dir. li ağ 3) |