© Nisan 1933 İŞARETLER am |... e. z .:* , Kötürüm edebiyat | uğ ki Yazısını yazdık- sonra bir dosta rasgeldim. Bana dedi ki; ç “— Ayol sen edebiyatımızda fikre doğru bir akın var diyorsun al sana bir tomar yazı, şiir, hikâye $u bu Bunları yazan hep gençler bunlarda ne fikir var, ne bir şey.... Sade ah vah. Sade bir görüş.... Arkadaşımın elindeki tomarı aldım, okudum, doğrusu bütün ya- zlar bir feryattan başka bir şey değildi, Arkadaşıma basılmak ü- sare selen bu yazılar her gün em- —— bir >. tesadüf ettiğimiz Doğruyu söylemek için şunu da- ha evvelden söyleyim ki bu yazıla- Plânsız Istanbul Bir şehirci Alman profesörü Istanbul için rapor hazırlıyor Berlin Darülfünunu şehircilik profesörlerinden Her Ehrgötz'ın Yüksek Mühendis mektebinde bir konferans verdiğini ve Belediye - nin kendisile İstanbul plânı işi et- rafında müzakereye girişeceğini yazmıştık. i o Profesör İstanbulda on beş gün kadar kalarak tetkikat yapacak ve sonra İstanbul plânmın nasıl ; Yı 15 - 20 sene evvel güzel, muvaf- fak yazı diye pekâlâ seve seve © kurduk. Fakat bugün okuyamıyo- Tuz. Çünkü bugün artık bu yazılar ardda kalan bir şiirin son parçala- rrdır. Bu cins şiire artık ; Stürüm yapılmak lâzım geleceği hakkında bir rapor yazıp belediyeye vere - cektir. Bu mütehassıstan başka bir Fransız ve bir Alman mütehassısı da İstanbula davet edilmiştir. Ay- edebiyat demek doğru olur. Kötürüm edebiyatta şunlar var; A) Hiç bir şey görmemek, B) Bezginlik €) Yapmacık duygular s ». 4 Ardda kalan san'atkâr sanıyor ki, hâlâ sevgilisi uzun saçlıdır. Sevgilisini gergef başında arıyor. Ve sevgilisi yeldirmesini giydik- ten sorra mehtap gezintisine da- vet ediyor. Bu şiiri yazan 17-20 a- ! rasındarlır. Fakat sevgiliyi gergef, ve uzun s-clı tanıyor. , Buna benzer nice nice şeyler.... ünkü-bu toy san'atkâr masa ba- şında hulyalı bir âleme dalıyor. Şiirle hayat rabıtalarını kesiyor. ».. sa Kölürüm. edebiyatın san'atkâ- nr bezgindir. Her ey onun canmı sıkıyor, ndini ve etrafını eski tabirile Ccuppadak deryayı gama) atıve- riyor, j Mısralarda intihar eden bir a- amın hayata karşı aldığı kayıt- yk göze çarpıyor, Bu san'atkâr esna bedbindir, Cünkü, onu bas» i ve bedbin yapan iki sebep var- m ülküsüzdür. Ülküsüz a- Ai uyuşuk, bezgin, i “e zgin, ve kara gö- Öteki, bir işe başlamamış ol- ik in bir meslek, yaptı» e işi yoktur. Gel geçtir. Gel e ez adamı her şey ra- Yı : az hut o bir vurdum duymaz o- ” Yrdum duymaz adömm san- Yeri yoktur. Buluttan nem ka» ui adam ise > ya olmadığı için dünyayı Küğg yi için dönüyor sanır. başka kendine verdiği kıymetleri re bi ra benimsemeyince küple - dieY— Gözleri döner, Dikkat e- İD e bunlarda sanat hevesi de ge- ra , Sicidir. Kısa bir zaman son - > bıkarlar, > ir işe sahip olsalardı -Ni- rada sahip değildirler bunu bu , , Müşmıya imkân yoktur. fek Ne mdilerini hayata bir mes » düşü #r ile bağlasaydı o zaman Di meler değişecek | bezginlik tame dövüşme ve san'ate bir Ki ye biner gibi binme hırsı Ü yek ve san'ati Lindberginme- ii Ye gök yollarını esir etmesi i kumandası altma alacaktı. O > Yenksiz hisler yerine köklü tiras dalgaları onun ruhunu sa- Havalar düzelmeğe yüz tuttu- işe girmediği, işin. | koyacaktır. Müsabakaya bu üz kadar götürmek istedi» | ni zamanda Dahiliye vekâletinden bu mütehassıslarn gelmelerine müsaade edilmesi istenmiştir. Bu müsaade verilince mütehassıslar hemen gelerek İstanbulu gezecek. ler ve ayrı ayrı birer rapor yaza- caklardır. Belediye bu üç müte- hassısın raporlarından çıkaracağı neticeye öre İstanbul Şehir plânı» nın hazırlanmasını müsabakaya mütehassıs ta girecektir. | Adliye Vekili dün . . .0 | şehrimize geldi! | Adliye Vekili Yusuf Kemal B., dünkü trenle Ankaradan İstanbu | | la gelmiştir. Yusuf Kemal Bey, Haydarpa şadan doğru Çamlıcadaki evine gitmiştir. Bayram tatilini burada geçirecektir. ei iğik Havalar ve otobüsler ğu için Taksim - Büyükdere, Ka- dıköy - Suadiye hatlarma yeni- den otobüs çıkarılması için Bele- diyeye müracaatlar yapılmakta - dır. Belediye, hatlarda işliyecek otobüslerin adedini evvelce tespit ettiği için yeniden otobüs çıkarıl- masma müsaade etmemektedir. Yalnız çürüğe çıkan otomobil o- İ lursa onun yerine yenisi konabile- cektir. Eyüp - Keresteciler hattında işliyen otobüslerden de bir kısmı hayli eskidiğinden bunlar yakım- da sıkı bir muayeneden geçirile - cek, sağlâm olmıyanlar işlemek - ten menedileceklerdir. racaktı, İhtirasm börası bezgin a- damın ruhuna uğramaz. Onun çin bezginlik san'ate arkadaş ol - muyor katil oluyor. .« 5 h Ardda kalan san'atin adamı bezgin olduğu icin içini değil, *-| lindeki kurşun ve yahut mürek-' kepli kalemin ve daha evvelki a- damların enerjilerini sarfediyor. O kadar bezgin ki bunları bir | yaralma sanıyor ve kalemden dö- külen yapmacık duygular san'at - kârı ardda kalanlar kafilesine bağlıyor. l Bu kötürüm edebiyat böyledir. Bunu edebiyattan bile saymak doğru olmaz.: Zaten hangi de- virde böyle edebiyatı edebiyat saymışlardır. Bunlar daraya çıka- | rılırsa Türk edebiyatında fikire akın çok kuvvetlidir. Sadri Etem MA ayki) : Meydan çöküyor mu? Taksimde Yüzlerce yeni apartman tehlikeye maruz değil Akşam gazetelerinden biri dün Taksim meydanının gittikçe çöktü- ünü, meydan üzerinde bulunan evlerin de tehlikeye maruz bulun - duğunu yazıyor ve bu çökme işinin belediye fen heyetince de kat'i su- rette tespit edildiğini ilâve ediyor-| du. Taksim meydanı baştan başa yüzlerce yeni ve koca apartıman - larla dolduğu için haber mühim di. Filvaki bundan 6-7 ay evel Tak- sim meydanında bir apartıman ha: fifçe bir tarafa meyletmiş ve icap eden tedbirler alınmıştı. Bu vaka üzerinden bir hayli müddet geçmesine rağmen Tak - sim meydanında yeni bir çöküntü ve meyletme görülmemiştir. Bele - diye reisi muavini Hâmit Bey dün Taksim meydanmın çökmesi etra - frnda kısaca demiştir ki: “Taksim meydanmın çökerek binaların ğu valandır.. Ki NM el Tramvayın arkasına asılan bir çocuk yaralandı Şehremininde oturan Niyazi is- minde bir çocuk dün Sultanahme de kadar tramvayla bedava bir se yahat yapmak istemiş, tramvayın arkasma asılmıştır. Niyazi bu su- retle Aksaraya kadar gelmişse de Aksarayda biletçi tarafından gö - rülmüş; kendisine inmesi için ih - tar olunmuştur. Biletçi elindeki kutuyu Niyazinin kafasma vurmak üzere kaldırmca Niyazi kendisini yere atmış, taşlar üzerine düşerek başımdan ve bacaklardan yara - lanmıştır. Sikis Bir Macar edibi geliyor Macar ediplerinden ve beynel - milel edebiyat cemiyeti azasından M. Aleksandır Hegedos bir kaç güne kadar şehrimize gelecektir. Macar edibi İstanbulda bir konfe- rans verecek, sonra Ankaraya gi decektir. Bundan başka Sofya darülfü nunu hocalarından Dr. Dimitrof ta bayram sonunda İstanbula gele - cek ve darülfünun konferans sa - lonunda bir konferans verecektir, VAKIT Glndelik, Siyasi Güzete Istanbul Ankara Caddesi, VAKFI yurdu Telefon Numaralar, Yar: işleri telefacü: 24379 tdgre telafemu 3 das Halgrat adresi: Tstanteği Posta kutusu No 46 ruz bulun VAKFI Abone bedelleri : Türkiye MO Kr. m “0 19 . — ilön Ücretieri : Kesmi ianların bir satım 30 Kurup Ocari ifânların bir satır o 12.5 Kuruş Ticari Dânların bir santim! 75 Kuruş Küçük Ilânlar : Bir defası 30 (ki defası 50 Uç defası «8 dört defası TS va on defasi 100 kuruştur. Üç aylık #lân verenlerin bir delas mecen- nemdir. Dört satırı geçen ilârların (uza satırları beş kuruştan basap edilir Enel —— 2100 Kr. era 5 aylık 3 aylık 1 aylık . İde olunmuştur. Yalnız içindeki pa- kılma tehlikesine ma-| i Yankesici Çaldıkları cüzdanı para- ları alarak iade ettiler İpek film stüdyosu Lâboratuvar şefi Her Hofmanın bir müddet e - vel, Beyoğlu postahanesinde bir mektup verdiği sırada cüzdanı ça- lmmıştı. O vakit hâdise etrafında tafsilât vermiş ve cüzdanı aşıranla- rm iki kadın olduğunu yazmıştık. | "Dün öğrendiğimize göre çalman| cüzdan posta ile Her Hofmana ia-| raların geri gönderilmediğini söy- lemiye bilmeyiz lüzum var mı? Cüzdanı aşıranlar içinde buldukla- rı kırk lirayı almışlar ve evrakın işlerine yaramıyacağını tahmin et- miş olmalıdırlar ki, cüzdanı sahi - i bine iade etmiye karar vermişler - dir. Yalnız cüzdanı altmış paralık | pulla poslaya verdikleri ve posta i masrafı da bundan fazla tuttuğu /için posta ücreti de Her Hofman- i dan alınmıştır. Her Hofman bu nezaketten (!) memnun olduğunu hiç değilse kâ- ğıtlramı elde etmiş olduğunu söy- lemektedir. Sujistimalden 38 suçlu mahkemede İskân idaresinde suiistimal yap- tıkları iddiasile İstanbul ağır ce - İza mahkemesinde muhakemeleri - İne başlanılan altı memurun mu - ! bakemesine, on sekiz nisanda de- vam olunacaktır. Bunlardan sonra mahkemeye verilen memurların muhakeme - sine de on mayısta gene ağır ceza" da başlanacaktır. Bu ikinci kısım- da, otuz sekiz kişi suçlu mevkiin - dedir. 1 Halı tüccarının ricası Halı ihracat tüccarları, iktısat vekâletine yeniden müracaat ede - rek rıhtım şirketinin kendilerin - den depo kirası olarak fazla para aldığını ve bunun bir an evel hal - Tini tekrar rica etmişlerdir. Halı tüccarları “Artık vekâlete sığın - dık bu iş hemen balledilsin,, de » mektedirler. — Bir idam mahhümunun | Yaa. > kz Bir nezaket eseri SOHBETLER 'Ecnebi mektepler Ecnebi bir mektepte okuyan bir | yavrumuz, akşam evine gözleri yaşlı geliyor. Hıçkırıklarmı tuta * rak anlatıyor: — Bugün, Sör, “Türkiye Cüm- huriyeti ilkmekteplerine mahsus,, tebeşirle tahtaya yazı yazıyordu. Tebeşir kırıldı. Sör, tebeşiri elin- den hiddetle attı: — Kendileri gibi! dedi. MR Ecnebi bir mektebe giden bir genç kızımız, akşam eve gelince, babasma, anasına müjde veriyor: — Bugün dikişe başladık. Ve bir ay sonra, kızımıza s0- ruyoruz: — Ne diktin? — Bir rahip elbisesi. : », Ecnebi bir mektebe giden ço cuklarımız bir dersten şikâyet edi- yorlar: Moral dersinden. — Anlıyamıyoruz, diyorlar. — Anlamıyoruz, diyorlar. i Bu moral dersi, Katoliklik der sidir. &İ *# » # Ecnebi mekteplere giden tale- beyi coğrafyadan, tarihten imti- v han ediniz. Size ecnebi diyarlari hakkında malümat versin. Fakat o Türkiyeyi ve Türk tarihini soru | | nuz. Bilmem yüzde kaç cevap ve rebilir! “7: »*» Bu yazdıklarımız hayal ve ma- sal değildir. Bunları hemen her gün duyuyoruz, işitiyoruz ve aY geçmiyor, ki ecnebi mekteplerin » den birinde bir tanassur hâdisesi patlak vermesin.... a Ecnebi mekteplerinin pek çö m ğu, içtimai bir yara halini aldı. Eğer bu çıbanı deşmezsek, büm yemizde kangren yapacak. İ ... Lâyik Türk Cümhuriyetinin, medrese tahsili yasaktır, amma, papaslar ve rahibeler, hâlâ çocuk- larımızı okuturlar. Bizde, cevaz verilse verilse, lâyik frenk mek: teplerine cevaz verilebilir, Papas ve rahibe propagandasına nasıl tahammül ediyoruz ve daha ne | kadar zaman tahammül edeceğiz? Selâmi Izzet o | Dahiliye vekili ; Dahiliye Vekilimiz Şükrü Ka * | ya Bey dün öğle üzeri vilâyete ge” lerek Vali Beyle görüşmüştür. Şükrü Kaya Beyin bugün İzmi re hareket etmesi mukarrerdir. Bayramda talebe gezintisi! kararı temyizce bozuldu Beşiktaşta, tasarlamak suretile adam öldürmekten idama mah - küm olan Haci ile yirmi dört sene ağır hapse mahküm edilen Hak - kı aleyhindeki kararı, temyiz boz- muştur. Bunlar, yeniden muhake - i me edileceklerdir. ————— i Dairelerde yaza mahsus çalışma saatleri i d Bayram ertesinden itibaren vi lâyet dairelerinde yaza mahsus * şalışma saatleri tatbik edilecektir, * Yeni çalışma saatleri 12 den 13 e| kadar yemek tatili yapılmak üze- | | re 8,30 dan 17,30 a kadar sürecek; | tir, vam Bir hasta Dün dört yoldan akil hastalık - ları hastahanesine yatırılmak üze- re bir deli getirilmiştir. Bayram dolayısile birçok 2 lerimiz bazı seyahatler tertip et * mişlerdir. Ticaret mektebi talebe sinden bir kısmı Atinaya, bir kis mı İzmire gideceklerdir. vg Cümhuriyet gençler mahfelin “ j den bir grup ta bugün Bursaya ha* reket edeceklerdir. | vas G0 009008 008 100000 AAA 15 Yıl Evelki VAKIT İİ 4 Nisan 1918 — Almanya imparatoru tayyar ed süvari yüzbaşısı baron (Rihlofen) muval fakiyat: #evkalâdesinden doli maa taçve seyf üçüncü rütbeden (Kırmizı kartal) nişanını Ha eyl tir. — laşci umumiye müdiriyeti ya- rından itibaren ahaliye kemafisi e beher nüfusa üç yüz altmış gram ü- zerinden ekmek verileceğini ilân ii mektedir. . — Velet Çelebi Hazretleri dün Kon yadan şehrimize gelerek Yıldıza met buyurmuşlardır. e ie V ra