; wepuna b tpayıgop9 doz vuvlog ayı zemyi V4v3 9A opopŞIp Hye epumvus? day 9j1g *(gzopusp “NY) aeşazvu okoyey eiuevijy 'gposor 'unpng ap men Suy3oi piresi yowyigops Ssepi Nusny 4 -dalpeg ng oşuugaşı #29 A NpYOL ruyşumi UlULUŞo| “ap dok sg dg Bü, AZEZ Saşyiges OP Ojij - esuş 1zeg “IğIpeuno nusoti eye SA Zewejo Nur “soul op 1404 giz 1ğIprujo YY Tyevyjeu nun) 'anpanzeu 9p£94 me4og epuryyey yeyuepu Bun) (9 Yine sa deyrui 'oares 1dvj «gipna yiaşeuorutg “mpo op aspo deymal irejuep “ven a4 dAgreH *npm som uirejung ng “el “ataodıp Yeyüyey vung Zınopuag ojıyıvi yetjo yolugt Yuyyenursuu “yeugpeu nun “Ipjığop v4 » IZLA mg Sfeoeurpa üepuyereş YJayNnA HİvEy ozajısş «se vo 17979p13 ogrey epureg uu110y1? yres0 “ng 34 zaajıpa eg Afi yEnusotu Epe Jig eauoç “ipaspa gizeş Nu #8 rea Yiyzsumuzığui U3Seso V15g 9A arş çnsh sig eoryöeg şıynu ruruezişur un ozung “Tey ng eyöeg uvpung “npanjo Uopu yenmsou şnyefsa wep op zılez yofuğ womieu yeğ 1 Te " uejo ea 94 inpfok UY Eeee ŞU EYU 'ayyons 4929p9 Teyzi NUO 1 EE VEYE 1g ueunng sen yıyosayj "ipi ppea a wümanaat edilmek için düşünülmedi mi? İbrahim Bey — Ne gibi yolsuzluklar? Sait Ali Haydar Bey (Asir) — İdam, ne- fiy tezaları ve saire,. Sait Ali Haydar Bey (Asir) — Bu işler olduk- tan sonra mümanaat edilmedi mi? İbrahim Bey — Edildi. Fakat ciheti . askeriye- nin heyeti Vökelâyı heyetince saydıkları Sait Ha- lim Paşa zamanından sonra yapılan muamelit ile sabittir, Maamafih gene tekrar ediyorum: Bu kı - sım muamelâtı gayri kanuniyenin cevabını ver - mek âcize değil nazırı mes'ulü ile Sadrazama a ittir, —i— sevig “sajIpop , 49941aN? Uyyı Maydoi szeg saga egugs? - ng okayse noyan yfopeuovug “jo Azeyiyur izeg op1ajyda> JoğIp oğyans ng SA Jöjap » 9yanı YaLasjışasln 9s49pI3 vunğeşnyy Uepuo 49ğ “EY NG sipasa asjutungng uopusyeye ulajanyoğ uapo ys epuluresiye 20ğIp Ulauşnpap,, “apezujo deno> ouazn üziyens urun “uye peyigsvy “ys » oasöıg woy iPpuo grey epeang 9A unypop “anu » nsaodımajfos uu 'apunynu umunzsz, #pppea znum3npjo ipe) » muz surse yea (uunmaza'j) wiyey İrpaoyzamajkos 9p oz UYUNİ “yıpacinp uoey yuğıye ves MUEyea 44EZ99 YİLO “yay — og uyvugj “zuapo dıye zepuy ekvouKşi5 Zrulue? “zrurajıze, — s1OY *z1ğan91 “mg oppeseg — (snpny) og igiseiy dığey “ZAÂyom?uş9 epey Op yol opjey O jznu nsnul Zodipo Ulu) Tepey vuLei nung — SM “Bap Yypog Zrığedejo au Ur sek nyuni Sava aojdsö eyöeg unynu uspuısajososu usaıp asozıuapuog — (nog) 4g hey *Yıpkonokızea ruke 19gv49g 2189y49y “Pp Z1g op “11soJosou 19ejıyi SA UN UyENNA SA sipşiypeoynui ouyarezou odıgıey op yens ng — daçı uMyugj Bunların hepsinden meclisi v ida bulunup da bilâhare haberdar olmak tuhaftır, mademki kararlar resmi olmayıp ta hususi surette verili - yordu, o halde bunları ileri sürerek niçin: : “Ben artık bunları imza etmiyorum.,, demediler ve iki sene kadar münferit bir halde kaldıkları halde neden istifa etmediler?., Ibrahim Bey — Meclisi vükelâ bunlara muttali olmadı ve bunlar, meclisi vükelâya teallâk ettiril- cek surette yapılmış bir takım işlerdir. İlyas Sami Efendi (Muş) — Fakat soruyorum ki nasıl istifa etmediniz? ibrahmi Bey — İstifa etmek kaçmaktır; arka- daşlarımızdan Mahmut Paşa istifa etti, eğer kal mış olsaydı belki kabinede bir ekseriyet teşkil e »« derdik. Ben harp esnasında kabineden çek i yani kaçmağı vicdanıma ağır gördüm; mü olduğu kadar muttali olabildiğim bu gibi iş önüne geçmek için kabinede bulundum. Bu « etle yapılan bazı şeylerin önüne geçtik.. Şuna er a o- lunuz ki teşkilâtı mahsusadan haberimiz yok de- mekle bu hususta meclisi vükelânmm bir kararı bu- lunmadığını söylemek istiyorum.. Ciheli as'eriye harp esnasında bir takım selâhiyeti haiz bu'unu vor ve : “Ben harbi kazanmağa mecburum; buna —535— nsasyevi — isypoouu “14odigsey yeyozey Ng,, :04 'p 494 dvA39 vuvg öt #Auz “ipaogesog 2p siz Tepe x, ppeA O 'nöe ep vuluzvu o4ıgrey Koposou ng Gg YAV "İpaapop ye Suropeyoa yıpuepuei » myöeg SA aippresomu siğvoynuz alodıgıuy Gys “ey vejung :esunjosyug nnzao sowoujıpo dıpıpa uvp umejung “ump4np n (runmmzıy) zrujek wvg yeyey O 'uinpjo yoz ojaoprunsoz 181Jgo3 Sdopuy i uapo vom doğa “uniopsop upzmg olkıpuoj «3g zy'ey (en,gowu (umunzag) wounAnp vwse, yea (svmzrg) ug “ipoğımop o “uopapaysap mu “MOJMADIZ GUR 0620J4ş2170 Tuşyopeyas ularsoyoyıe SA yaığıme anons uluopayojunuz. ıpuoy seşung 4079 'apasa ziuaopayse UeJo Uppyouaynu ops - Ey o opasojaydo9 Joğıp yyYA un$npzos nunnyns UmMunAnz1'z uag eyoşeyjij 'znunsuodno: mığıpvu e dnjo epjof ng uyuyevusy — £ag wiyvıgj *gipinu epjo£ ng egvoe Hoppeeuuy veye *Jzımppe ĞzAs2 apjıyağ ng 2A znunpıos EE 9g — (9d'usalg) 4g WeH “wnpaos nung 'umodıpa ud asazn ye - (0 Çumanzız) op way 'pay — dog un yi “dajıpojdos uepynpuos | -9s9u1 ng 'ıpuojokog — (odiueaıg) 49g Ye “Yipzomaopa reatı IĞavi) #GtA32 NG SP Zig yAaşeva ederlerdi. Biz de bu gibi şeyleri memleketin selâ- met ve saadeti icabatından olarak telâkki ve te * ür ederdik. Reis — Onuncu saulde: “Dahili memlekette bir hercümerci idari vücuda . getirerek hürriyeti can ve mal ve ırza musallat bir takım o çetelere müzaheret ederek ika eyledikleri fecayie iştirak eylemesi,, mevzubahstir ki bundan müştekinin maksadı teşkilâtı mahsusa meselesidir. İbrahim Bey — Bundan benim haberim olma « dığı gibi heyeti vükelânın da kat'iyyen malüma - tı yoktur ve teşkilâtı mahsusadan maksat nedir ve ne suretle teşkil ve tedvir olunmuştur; kat'iyyen bilmiyorum ve bilmek mecburiyetinde kalamam .. İlyas Sami Efendi (Muş) — O halde bendeniz soruyorum; beyanatı aliyelerinin ekserisinde, 80- rulan sunllere karşı ademi malümat beyan edili - yor ve bir kısmı hakkında tarihi . infikâkleri ileri sürülerek bulunmadıkları söyleniyor. Halbuki ib- tikâr meselesi bariz bir hakikattir; böyle olduğu halde heyeti vükelânın umumuna ait bir mes'uli - yeti dai olan (Erzurum) un sukutunu, teşkilâtı mahsusayı ve saireyi bizim gibi haber aldı'arını söylüyorlar; teşkilâtı mahsusayı Ömer Naci mer- hum tatbika başlamıştı. * * —534— user yeryey yok yeumpeuz (Ey OPZI Vİ Yoop “ânndek ojkpg Uepuuuns Uyg “opuşlyun5 daey SA ıyuedayeğ © yek “epsujusurez O 'oouryof suis » ayasau syzısyaureyusi tarpıyıd GNİozre uusp yajosomı yiyzmmokesg “gif İnuyo op sopşızıseg -sssunu izvg opupgigis utroğısn Ng yesyej İynzez yopourenmi — YOĞL,ZYA YSAMİŞE YEYİP laezeu yea -Yu DAPEA o unoyojuroyy — vieg uye veggy İt <pde& repşiysuaj 90Ö sig ojiyomns Yowuyıpo yodı,zea Suyeata> wanyeye opunsivpig grey vyosou! ap “prare$ op oXo£pgpnuz SA akayse AY İple “ass e zinası SA Zısokeatp,, Boppng — say “un fepurpeojiji 18:p -2UO nussanl UlaoJkoİ 1yi$ ng vag SA “anjo oyeyüp “nuz 1g Ypnzpğ ösatyyuoj49s oppey Heye Myunğ sapa deo yeme rezul ep vulyevsoj Igıs (İ1ppo8 Wwzej emo uepugugas sapan WSI Gikeş murrepişyı 159 “219p uLrejung esrrurje evegı! İruzeu Iİ ejo şıgvs sjeje yo Hopiiyo vtaropu VASA yATIY9 uilejusp - veumy uajıpa mey eybeg uspung Sapııdop zn - Pm sorum Yeaygit SUNZg$ UrUMZeyj Yye Epuiş »ey ığıpewjo dnjo dısvuyu: yle) Uez Uujij vinp -40JOy Mejij uularzen SÂygrey 4g Öry ydapeuocu!g İZSUMAJMp Op gez VA AnJO ZNALDAJ Tig VUdepipi Reis — Celse açılmıştır, birinci sual, kabinele » rin: “Sebepsiz ve vakitsiz harbe girmeleri,, hak « kmdadır; fakat zatı âliniz kabineye sonradan da- hil olmuştunuz. Değil mi? Abbas Halim Paşa — Evet efendim, Nafia Ne » zöretine tarihi tayinim 26 Teşrinievvel 1330 dur. Reis — Şu halde birinci sual zatı âlilerine te - veccüh etmiyor. Abbas Halim Paşa — Tabii efendim, teveccüh etmiyor. Reis — Ikinci sualde: “İlânı harbin esbap ve a- vamili hakikiyesile sureti cereyanı vukuu hakkında meclisi umumiye hilâfı vaki beyanatta bulunma » ları,, mezkürdur ki tabii zatı âlileri meclisi meb'u- sanın küşadında, nutku iftitabii hazreti padişahi kıraaat olunduğu esnada, hazır bulunmuştunuz değil mi? Abbas Halim Paşa — Evet efendim. Reis — O helde efendim, sahibi takririn mak - sa'mı izah edeyim: Nutku iftitahide tecavüzün Ruslar tarafından vuku bulduğu zikredimis; fakat bu, hilâfı hakikattir, deniliyor. Abbas Halim Paşa — Eğer harp (Gaben' ve (Breslav) m hareketile başlamış ise o vakit ben * deniz kabinede değildim. —539—