(Dünkü sayımızdan devam) Ziyafetten sonra salona geçti - ler, Zabitlerin karıları gözlerini İbni Mahmuttan bir türlü ayıra -| mıyorlardı. Onun genç ve ince yü- zü hepsinin kalbinde tuhaf bir his | uyandırıyordu. Kaç defa onun ef- | sanevi kahramanlıklarını dinle - mişlerdi. Kaç defa kocalarınm ondan korkuyla bah - settiklerini işitmişlerdi. e Demek kahrmaanlıkları dillere destan olan İbni Mahmut buymuş ' a! Şaşıyorlardı. Böyle nazik bir genç. Nasıl olurdu bu? İbni Mahmut konuştakça hepsi meftun oluyorlardı. Hatıraların - i daki İbni Mahmudun korkunç kahramanlıkları yanına bir de gü- zel yüz ilâve eyliyorlardı. Kumandanm mavi gözlü, sarı saçlı, pembe beyaz yanaklı güzel kızı dayanamadı. — Biz sizi böyle tahayyül et- mezdik, dedi, şöyle sakallı, hey- i betli, iriyarı bir adam göreceğimi- zi sanıyorduk. İbni Mahmut güldü: — Sizin memleketinize götü - i rüldüğüm zaman bir divanıharp reisi de böyle söylemişti, dedi. Sonra... — Eevt, sonra! — Sonra zincire vurularak zin- dana atılmamı emretti. Kumandan söze karıştı: — Bundan sonra kardeş gibi yaşıyacağız, dedi. Sıcak fazlaydı, hizmetkârların salladikları büyük yelpazeler sa - lona lâzım olan serinliği temin e- demiyordu. Bir genç mülâzim: — Bahçeye çıksak; dedi. Bu teklifi herkes memnuniyet- le kabul etti. İbni Mahmut kolu- nu kumandanın kızma verdi. Be- raber yürüdüler, Geniş bahçede herkes bir tarafa dağıldı. Matma- babalarının, ! | ğe çıkıyorlar, beraber eğleniyor - İ üzerindeki tazyikt lerinin içi gülerek İbni Mahmuda baktı. — Sizden o vakitler ne kadar nefret ederdim, dedi. Esir olduğu nuz zaman çok sevinmiştim. — Ayni sevinci şimdi de duyu- yor musunuz?, Matmazel. | — Cevap vermediniz. | — Şimdi. düşünüşlerim değiş- ti. — Meselâ! — Meselâ sizi bir düşman de- gil, şimdi bir dost olarak tanıyo - rum. — Bu kadar mı matmazel?. Nelli mavi gözlerini İbni Mah- mullan ayırdı çöllere baktı ve sus- tu, »* . Aradan iki ay geçmişti. Nelliyle İbni Mahmut iki samimi dest ol- dular. Akşamları beraber gezme - lardı. Yerli halk müteessirdi. On- lar İbni Mahmuttan başka şeyler bekliyorlardı. Müstevlilerin halk günden güne | artıyordu. İbni Mahmut (sokağa çıktığı zamanlar kendisine selâm verenlerin hal ve tavırlarında “Daha bekliyecek miyiz,, diye bir mana vardı. Dün akşam da çölde- ki arkadaşlarından bir mektup al- mıştı. Bu mektupta: “Zindanlardan döndükten son- ra müstevlilerle birlik olan kabi- le çocuklarından ve akibetlerin - den,, bahsediliyordu. ». Şehir halkı bir gece tüfek ses- lerile uyandı. Mücahitlerin müs - tevli ileri karakollarmı bastıkları anlaşıldı. Bu taarruzlar sıklaştı. Günde iki, üç defa şehre yaralılar ve e - sirler taşımıyordu. İbni Mahmut kumandanın kı - zıyla akşamları buluşuyordu. İ zel Nelliyle #bni Mahmut da hur- ma ağaçlarının altında bir hasır koltuğa oturdular. Nelli sordu: — Çöle dönecek misiniz? — Hayır matmazel, — Fikriniz ne?. — Anlamadım. — Yani bizimle mücadeleden vazgeçmek niyetinde misiniz?. — İki tarafın menafiini gözet“ mek şartile evet.. — Arkadaşlarınız kabul eder - ler mi?. İbni Mahmut cevap vermedi, sözü değiştirdi. — Çoktanberi burada mısmız? — Dört senedenberi., — Hayret hiç işitmemiştim. — Harpten baş kaldırdığınız yoktu ki.. Ne zevk alıyordunuz bilmem, — Zevkalmıyordum amtmazel, Meşru hakkımız olan toprakları - mızı istiyordum. Cür'etle, pek büyük bir cür'et- le söz söylüyordu. Alışmadığı bu hitap tarzı kızı şaşırtmakla bera - ber memnun da ediyordu. İbni Mahmudu biraz üzmek istedi. — Muvaffak olamadınız ama, — Eğer muvaffak olsaydınız.. Bizi de esir etseydiniz ne yapar - dınız?. — Ötekilerini bilmem ama mat- mazel, size evimde güzel bir köşe ayırırdım. — Ya ötekileri.. — Onlar mallarile beraber mü- cahitlerin hakkıdır. - elli hayatında bu kadar tok sözlü bir adam görmemişti. Göz - Bir akşam gene silâh sesleri i- şitildi. Şehre gene yaralılar ve « sirler taşmdı. İbni Mahmut o akşam gene ku- mandanm kızıyla gezmeğe çıktı. Çölün bir tabla kadar büyük ve yuvarlak ayının altında öpüştüler, ( Sonu yarın ) Şişli Gençler Birliği Şişli C. H.F. himayesinde te-! şekkül eden Şişli Gençler birliği | 24 Mart 1933 Cuma günü aktetti- | ği resmi kongresinde yeni heyeti idaresini seçmiştir. Reis: Mümtaz Sait, Kâtibi umu- mi: İbrahim Osman, Mutemet: Recep Ali, Muhasip: Tahir, İda- re müdürü: Şemsettin Hamit Bey- ler, İdare müdürü istifa ettiğinden i yerine en çok rey almış olan ye- dek azadan Bulent Bey geçmiştir. Kongreden sonra Gezi Hazret lerine, İsmet Paşa, hâmi reisleri Kâzım Paşa, Ali, Recep ve Cevdet | Kerim Beylere telgraflar çekilmiş- tir. Yedek azalar: Sait ve Fethi B. “| lerdir. $ Şişli Gençler Birliği Bayramın 3 üncü Cuma günü Perapalas sa- lonlarında danslı çay verecektir. İ İstanbul İkinci iflâs memurluğundan: İ Beyoğlunda (İstiklâl © caddesinde Bö5 | Nalu mağazada tuhafiye ticaretiyle iş| liga etmekte iken iflâs eden Mölz Her- | mowiç Efendinin mon tevzlata «it pay e alacaklılara tebliğ edilmiş ve gü! ni de geçmiştir. Bu iflAs işi için mah-| b masanın kapanmamna karar ve rilmiş olduğu ilân olunur, Halı tacirleri ile Rıhtım şirketi arasında Halı tacirleri; ib şirketinin fazla antrepo ücreti aldığından şi- kâyet ederek iktısat vekâletine mü racaat etmişlerdir. Vekâlet te bu hususta tetkikat yapılması için Ticaret Odasma ha- vale etmişti. Ticaret Odası halı tacirlerini ça jırarak şikâyetlerinin sebeplerini | öğrenmiştir. Halı tacirlerine göre rıhtım şirketi fazla antrepo resmi almakta ve bu parayı ödeyemiyen halıcılar da çok ziyan etmektedir - ler. Halıcılar bu vaziyet karşısında rıhtım şirketinin antrepo tarifesi - nin azaltılmasını istemektedir. Rıhtım şirketi ise bütçesinin mü saadesi olmadığından evelce yüz- l de 10 tenzilât yaptığından yeni -| den tenzilât yapamıyacağını bil - dirmiştir. Bunun üzerine ticaret odası her iki tarafm uyuşması için delâlet etmiştir. Dün temas ettiğimiz bir halı ta - ciri rhtım şirketinin şimdilik yüz- de on beş tenzilâtr kabul ettiği, bundan evelki tenzilâtla birlikte bu mikdarın yüzde yirmi beşi bul- duğunu ve halıcıların kısmen mem nun olduklarını söylemiştir. Öğrendiğimize göre halı tacir - leri ile rıhtım şirketi murahhasları müzakere ederek bu nispeti her iki tarafın faydasına uygun şekilde halledeceklerdir. Bulgaristanla ticaretimiz Bulgaristan hükümeti memleke- timizle Şubat ayı içinde olan ti - cari muameleyi gösteren bir ista- tistik hazırlamıştır. Buna göre Şubat ayı içinde mem leketimizden Bulgaristana 3 mil «| yon 589 bin levalık mal satılmış kiralık Orhan Bey ralık odalar vardır. Talip olanlar VAK müracaat EAA ALE Selânik - p | Istanbul ( Galata Bilümum Banka muameleleri, ları küşadı. OEsham ve SAA KANE KANA iç Yeni ve buna mukabil Bulgarlar 2 mil- | yon 360 bin liralık mal satmışlar - dır. Japonlarla ticaretimiz Japonyanın memleketimizle o - lan ticari vaziyeti hakkında Japon lar tarafmdan tutulan istatistiğe göre: 1930 senesinde Japonyaya gön- derdiğimiz malın kıymeti 50 bin yen idi. 1931 de bu rakkam 374 bin ye- ne çıkmıştır, Fakat 1932 senesinde 1392 yene düşmüştür. iYunan ve Bulgar iktısadiyatı Gelen haberlere göre Yunan hü tekrar manın çoğalması için müzakereye başlamışlardır. Zahire ve hububat beyannamesi İstanbul Ticaret ve Zahire bor- sası zahire, hububat beyannamele- rinin birlikte verilmesine dair bir karar vermişti. Bu kararın arpa, çavdar üzerine de tatbiki istenmektedir. Mtanbul Gine İerasmdan: Çamircada Namazgâhta Bağlar içinde mükim maden kömürü komisyoncusu İs Efendinin Hakkı eye dolayı hanesinde 10/10/32 tarihinde sa- st 18 We gıyabında yapılan haciz dola- yıslle 11/3/083 tarihinde yapılan © tebii gat da borçlu İsmail Efendinin ikamet- İ gâhının meçhul olduğu © anlaşılmakla *n- dibi dünden itibaren Üç gün zarfında Önirei icrâya müracant etmesi için teb. gat makamına kaim olmak Üzere ilân olunur, Odalar hanında ki senil borcundan IT idaresine edebilirler Bankası Tesis tarihi: 1888 Sermayesi: 30. İdare merkezi : Türkiyedeki 000. 000 Frank ISTANBUL Şubeleri : ve Istanbul ) izmir Samsun. Mersin . Adana Yunanistandaki Şubeleri : Selânik. Kavala. Atina. Pire Kredi ei a arı, Cari hesap- Tahvilât salar icarı. Tarih Her sınıf tarih kitâbının bulâsası Tarih imtihanını vermek isteyenlere lüzumlu bir rehberdir. 100 kurus fiatla Istanbulda Kanaat Kütüphanesinde satılır. kümeti ile Bulgar hükümeti iki ği memleket arasındaki iktısadi çalış 'B Doktorlar D Ks Mehmet Ali ğ idrar yolu hastalıkları mütehassısı i Köprübeşmda Eminönü | Harmda No. $ Her gün öğleden sonra l i Diş Tabibi Elie Hayon Meşhur Diş tabibi müteveffa David Has | yon'un oğtu diş tabiii ELİB HAYON! hastalarını artık Beşiktaşta doğü yalnız yeni taşındığı Perapalas karşısında Aş malı Mescit sokağı No. 63 Kamhi hanı İl 3 numaradaki muayenehanesinde kabul etmektedir.Telefon: 41603. Adrese dikiçat, Doktor Hafız Cemal Dahili bastalıklar mütehamım Divanyolu No. 118 Telefon: 222508. Diş doktoru Mustafa Zeki Munyenekane: Usküdar Atlamıntaşı Ne, 5$ | Diş doktoru Zeki Nuri Her gün basta kabul edilir. Her nevi diş rahalsızlığı tedavi olunur. Muayenehane; Şi Usküdar Ahçıbaşı Mektep sokak Na, 8 | Göz hekimi doktor Süleyman Şükrü Birinci senı? mütebastış b Babâli (Ankara Caddesi Numara G0) 1 SEYRiSEFAN | | bus A, Sirkeci Mühürdar zade Han 22040 Trabzon Postası j .. 29 | (Gülcemal) 2 Meri 18 de Galata rıhtımından kak kar. Dönüşte Tireboluya da uğranılır. (1346) YELKENGİİ EY Mü): KARADENİZ POSTASI Samsun ei Perşembe | günü akşamı Sirkeci'den hare- ketle ( Zonguldak, inebolu Samsun, Ordu, o Giresun, | Trabzon, Sürmene ve Rizejye azimet ve avdet edecektir. Erzurum m" Pazartesi günü hareket edecektir. Fazla tafsilât için Sirkeci 8 # Yelkenci Hanındaki acentalı- # # gına müracaat. Tel: 21515 o Dea BEELEERESI aram Sam e i Rna EERETEEBAAMIEZEZ Pamaz Zeki Beye 300 lira mai masraf barge Ww Bakırköyde Cevizlik mahallesinde hanede me dn 4 binesine merke. mam sokağında 66 numaralı / kim Mazhar Beyin 6 mutasarrıf olduğu İşbu hane borçtan dolayı ipotek © faslasma iğ olmak üzere tahtı hacze alınarak pars ya çevrilmesine karar verilmiş; ve mele. kür hane ahşap ve 4 kattan ibaret o» 2 hanı salon Kip 4 mia Toda ? yıl > YE 1 iler 1 i kuyu ve bhahşeyi ihtiva hamam 1 tulurnb etmekte © gi 1683. enez misanmın 29 uncu Cumartesi © günü anat 15 de birinet artırması İGen | " İllmacağından talip © olanların İ mubammenesi olan (mezkâr hisseye ait) (4867 Miranın yüzde yedi buçuğu nispe since pey akgesini müstashiben (o mürü taat eylemeleri ilân olunur,