Harikulâde Aşk ve Macera Romani Ma gg No, 10 10 Kadınlara Hâkim Uyandığı zaman Selma, ken - disini bir yatakta (buldu. — Bu yatak kendi yatağı değildi — O - dada bol bir ışık vardı — Bu oda da kendi odası değildi — Parmak» lıklı olmakla beraber geniş bir pencereden, mavi bir gök görü - nüyordu. Selma dirseğine (dayanarak doğruldu. Bol güneş, mavi gök, o- danın güler yüzü genç kızın kalbi- nin sıkışmasına mâni olamıyordu. Selma kalkmak istiyor, fakat a - yakları henüz onu taşıyacak ka - dar kuvvetli değil. Yatağın kena- rına oturuyor, etrafına bakınıyor, Bu oda onun eski bir evde oldu ğunu gösteriyor. Tavanlarda kalın | ve eski kalaslar var. Geniş ve eski tahtadan yapıl - - mış olan eski zeminde kıymetli halılar serili. Esya, eski üslüpta fakat çok kıymetli ve ağır. Oda - nın için kâmilen güllerle dolu ol- masa, heyeti umumiye biraz hü : zün verici olacak, Bu güllerin hepsi de kızıl. Tuhaf şey! Selma- nın en sevdiği çiçek kızıl güller. dir. Ve bu güller, henüz zayıf o- lan Selmaya harikulâde ve bayıl- tıcı bir tesir yapıyor. Selma, kalkıyor, mütereddit a- dımlarla pencereye ilerliyor ve bakıyor. Karşısında sonsuz, lâci - vert ve sakin bir deniz var, Her tarafta derin bir sessizlik. Selma, demir (o parmaklıklara tutunarak öylece bir müddet kalı- Nakleden - fa, yerleri henüz tamamile eski hali» | ne gelmemiş olan bir perde gözü- | ne çarpıyor. Çayın kokusu Selmanın iştiha- smı açiyor. Nefis bir çay * takımı doğrusu, Elini uzatıyor, fakat tam çayı alacağı &rada çayı buraya kim getirdi? Hangi hir varsa?. Düşmanları kim? Ne diye onu kaçırdılar ve ne diye hap sediyorlar?, Zavallı kız kollarını haykırıyor: uzatarak — Ramiz!,. Ramiz!.. Ve insiyaki bir hareketle kapr- nın saklı olduğu perdeye doğru dö nüyor, ve ilerliyor. Her halde ka- pıyı açacak, nerede olduğunu, kimlerin elinde olduğunu öğrene - cek. Lâkin kapının ne tokmağı var, ne de anahtar deliği. İşte o zaman Selma kendini kaybediyor ve kapıyı yumruklamıya başlıyor. Tam bü aralık, kapının altın- dan içeriye bir Selma, iğilip zarfı alıyor. Üzerin- de kendi ismi vardır. Hırçm, açıp şu satırları okuyor: “Selma Hanım, “Hayranlarınızden en samimi- siyim. Hoş geldiniz demeki müsaade etmenizi rica ederim. misafirim olu wecbur etimek i- i ıtalardan do> zarf uzatılıyor. | i rica ederim. | Bununla beraber, burada ikaimeti- niz esnasında duyacağınız mem - yor. Denizin temiz havası şimdi ona biraz kuvvet vermiştir, diri- liyor. Bulunduğu yer, bina, deniz- den çok yüksek bir kayalık üze -| rindedir. Bu kayalar, doğrudan © doğruya denize dalıyor. Ve Selma, mahpus olduğunu anlıyor, Gözle rile aranıyor, hiçbir şey yok. Ne|* | kayalıklar arasında bir adam, fe) b ; ufukta bir yelken, Bu aralık, Selma arkaşmda bir ç kıpırdama duyuyor ve şiâfetle ge- ri dönüyor, Kimse yok. Bunünla beraber, hafif bir duman, odanın ortasında bir genç kızın uzun sa- çı gibi salınıyor, sonra kaybolu - yor. Selma ilerliyor, Hayret! Ken - disi pencereden bakarken, esra - rengiz bir el masanın üzerine gü- müş bir çay takımı getirmiş, “br - rakmıştır, sonra, kapidan çıkar . ken cereyan olduğu için, tüten ga- yın dumanı odaya yayılmıştır. - Selma, bu kapıyı arıyor. Kabaran güz Altınordu, Süleymaniye da Gala - tasaray, Eyiple Hilâl takımların - | dadır. İlk iki müsabaka Taksim - | © de, diğerleri Kadıköy stadında yapılacaktır. Bunlardan bilhassa Süleymaniye - Galatasaray karşı - laşmasının bir hayli enteresan o - lacağı şüphesizdir. Malüm olduğu üzere ilk maçta Galalasaray bire karşı iki sayı ile Süleymaniyeye de mağlüp olmuştu. Atletizm © Önümüzdeki Cuma mevsimin son koşusu yapılacaktır. Koşu 10,30 da başlıyacak, Beşiktaşla “balmumcu çiftliği arasmda yapı - lacaktır. Mesafesi 7500 metredir. b e Bahar mevsimi geldiği'için es- hi şampiyonlar ve rekordmenler- den bir kısmı, yeni atlerler de be- raber Fenerbi niyetle çektiğiniz ede sa benden çekinmer derim, Zi suzdur, içüncü perde - xopup & izi donmu$ bi vo, surette ve dinliyen izi hiçbir vakit u- r huşu içinde nutathıyac zın ems? rum. Bu ks aşk ağrıda, emsal r >0t zar Bunun için n, kadınların r armda görüp ta - hayyül ettik ve âsırlardanberi karsılaşmanız lâ - “DJ, siye — Kızıl güllere kafsr'o- elerini talan ettim. Selma bu mektubu: okuyunca donup kalıyor. Kendine ge mek icin uzun bir müddet lâzmm- dır. Bu garip mektup ne?. Kendi- sini tam âşık, asırlardanberi ka - dımların rüyalarını işgal eden a - dam olarak gösteren bu adam kim. Şüphesiz bir deli. | Bereket versin kendisini. kabul edişi, na - zari dikkate alınırsa, hüsnü tabi at sahibi bir deli, (Doyumu ver) Amerikanın eski bir elçisi Amerikanın son zamanlarda de gistirilen eski Paris elçisi Mr. Edg dün sabah İtalya vapurile şehrimi- ze gelmiş, Amerika elçisi Mr. Sher ril ile Amerika elçiliği erkânr ta - rüfmdan © karşılanmıştır. Zevcesi ve hususi kâtibile birlikte seyahat LİCAENE EMEL. ı olan hürmet | i ini iti a it hasla- esrarengiz el? Ya çayın içinde 26) tinada bulunan Türk murahha: | ki Ticaret Odaları iktısat vekâleti ji nesi bulunmasını istemişlerdi. İksı -İalmıştır. ir | makta bu silolara makinelerde koy N İ edilecektir. Bu müzakereler çekiyor. Bu | edilece İtü Bey Avrupa seyahatinden dö - İ Yunan hariciye vekili ile bu mese “İkasadi Haberler | Türk ile Yunak arasında takas müzakereleri | Yunan gazetelerinin verdiği ha- berlere göre Türk ve Yunan hükü | metleri arasında Atinada yapılan takas müzakeresine tekrar devam bazı meselelerden dolayı kesilmiş ve A» r-ofis müdürü Cemal Bey ile Ti- câret Odası umumi kâtibi Vehbi! Bey şehrimize avdet etmişlerdi. Hariciye vekilimiz Tevfik Rüş-| nerken Atinaya uğradığı zaman| leyi görüşmüş ve müzakerenin ke- silmesine sebep olan mesele üzerin de tekrar görüşme için bir zemin| hazırlamıştır. Ancak yeni gö ler iki memleketin iktisat vekilleri arasında olacaktır. Gene Yunan üşms haberlero| göre iki memleketin iktısat vekil « leri nisanın ilk haftasında Atinada | buluşarak görüşeceklerdir. gazetecilerinin verdiği Tütün konferansı Gelen haberlere göre tütün kon- İferansı 31 martta Cenevrede top-| lanacaktır. Konferansa iştirak edecek mem | leketlerin murakhasları Cenevre -| ye varmışlardır. Istanbula gelen benzin ve petrol Şubat ayı içinde İstanbula 561 ton benzin ve 1592 ton petrol gel- miştir, İhraç iskelelerinde temiz» leme makinesi İstanbul Ticaret ve zahire borsa gı ile İstanbul Ticaret Odası ve A- nadolunun muhtelif taraflarında hububat ihraç eden mmtakalarda ne müracaat ederek muhtelif ihraç iskelelerinde birer temizleme maki sat ve zirast vekâletleri ticaret oda larmın ve köylünün arzusun muva fık bulmuş ve ilk tedbir olmak ü- zere Haydarpaşadaki A ve B silo- larma birer temizleme makinesi Bu temizleme makineleri ile şim dilik arpalar temizlenmektedir. Makineler arpaların samanları- Dı ve tanelerini ayırdıktan sonra büyük ve küçük olmak üzere iki- ye bölmektedir. Öğrendiğimize göre ziraat vekâ leti muhtelif ihraç iskelelerinde ve İstasyonlarında da silolar yaptır - maktadır. Madrit Elçimiz Madrit elçiliğimize tayin edil - miş olan muhtelit mübadele komis yonu Türk murahhaşı heyeti reisi | Şevki Bey bugün Madrite hareket &decektir, m Irak hükümeti istifa etti LONDRA, 21 (A.A.) — Bağ - dattan Roytere bildiriliyor: Irak hükümeti, istifa etmiştir. Yeni Kabine Raşit Ali Beyin reisli| ğinde teşekkül etmiştir. Eski na - sırlardan bir çoğu yeni kabinede! mevkilerini muhafaza etmektedir. | Raşit Ali Bey, başvekâletten başka ! evelce uhtesinde bulunan nezareti de muhafaza etmektedir. Başlıca iş arkadaşları şunlardır: Hariciye nazırı Nuri Sait Paşa. Maliye nazırı Yasın Paşa. Yasın mun- simekte olan Mr. Edg şehrimizde | Paşa, eski muhalefet fırkası reisi- x idir. / ©“ ye i İ rapor “mahiyetindeki > yazılarma İ geçelim. Bülten namını verdikleri İda bir çok dikkate değer yazılar İ seri konferans verecektir. | bütün mektepleri alâkadar ede -| İalleri MİSYONERLER Müslümanları nasıl hris tiyanettiler ve ediyorlar? Muharrirleri : Muhittin Abdurrahman ve Mecdut Sait * Türkiye hakkında mişyonerle- rin bu kabil umumi mütalea ve kanaatlerini gördükten sonra bir misyoner mecmuasınm elimi * ze geçen yapraklarında Türkiye deki misyoner faaliyetleri hakkın- vardır. Bu yapraklarda tarih v.s., yoktur. Fakat içinde geçen tarih- ler 1930 a kadar çıkmaktadır. Bil- vesile söyliyelim ki bu bülten bile İzmir koleji munllimlerinin cüm- buriyet idareşinden sonra misyo - nerlik propagandaşı yapmadıkla- rı hakkındaki iddinlarının yalan olduğunu sarahaten göstermekte - dir. “Talim ve terbiye meclisi,, ser levhası altında aynen tercüme ile naklettiğimiz şu yazı ile tevali e- decek yazılar misyonerlerin ma- hiyetini daha iyi anlatacaktır: “Talim ve terbiye encümeni reisi peskopos naibi veya müdür muavini Lee Wrooman yazı- yer (11. Lincoln School ve New-York koleji profesörlerinden (o doktor Otis Caldwell Kahire Amerikan Darülfünunu himmetiyle orada yeni terbiye usulü hakkında bir “Muallim Kolleji muallimlerin- den Dr. Paul Monroe de önümüz” deki kış şarka gelerek Berut, Ha - lep, Bağdat ve Tahrani ziyaret e- decektir. Kendisi bu şehirlerin hepsinde terbiye hakkında konuş- | mak emelindedir. “Önümuzdeki sene bu havaliyi ziyaret edecek diğer meşhur bir terbiyeciden encümenimiz haber - dar edilirse çok memnun olacak - tır. İhtimal bazılarımız meşhur terbiyecilerle temas eder ve tecrü- belerinden bizleri istifade ettir - mek maksadiyle buraya getirme- ğe muvafak olurlar. Bu işte daha çabuk ve daha ucuz olduğundan Avrupalı terbiyeçilerle daha ko - ley muvaffak olunabilir, Talim ve terbiye encümeni böyle bir zatı ge tirmekte yardımı görüleerk bir şahısla memnuniyetle teşrik me- sai eder. “Yakın şark Hıristiyan meclisi talim ve terbiye encümeni reisi Türkiyenin İzmir şebri Enternaş - yonal kolejinde Lee Woman her hangi bir şehir veya mıntakada te- şekkül etmiş talim ve terbiye mü- esseseleriyle münasebette bulun - mağa hahişgerdir. Mıntakamızın bir çok yerlerin- de orijinal bir surette çalışılıyor. Bu çalışma neticelerinin hulâsası | cek mahiyettedir. Ayni zamanda muhtelif mahallerdeki mektepler mubitlerinin müşküllerile uğraş - j mak maksadile'örijinal bir tarzda İ çalışıyorlar. Talim ve terbiye encümeni rei- si hörhangi bir mektep veya mek - tepler tarafından hazırlanan me - sai hulâsalarını yakın şarkta ta - lim ve terbiye ile iştigal eden di - ğer kimselere göndermek maksa- dıyla memnuniyetle kabul o geder. Ihtimal bazılarımızın bususi müş- küllerimiz vardır, ve diğerlerinin tecrübelerinden istifade etmek is- teriz. Bu gibi meselelere dair su: re iyetle dil i edeceği gibi diğer mekteplerin sullerinden bu zatın istifade edil edemiyeceğini bulmıya çalışacak Lar, 1929 baharında yakın şarkı ri yaret edenler meyanında Bost0 Dini Talim ve Terbiye Mektebi 48 bık ikinci müdürü Dr. Valter Athear vardı. Kendisi yakın kın dini ve dünyevi meseleleri! fevkalâde alâkadardır. Bu Türkiyede bulunduğu esnada bal lica Türk maarifçileriyle temas mek fırsatmı bulmuştur. Bir ağu tosta toplanan cihan federasyo nunda programın ahlâki ve di” Kısmını deruhte eden Dr. Atheaff (Yakın oşarkın 'harsi ve ahi terbiyesi) üzerinde konuşmaları çin Kahire Darülfünununda Dr Vatsonla İzmir Enternasyonal kol lejinde müdür Dr. Cass Arthü Reed'i davet etmişti. Davetlileri# her ikisi de konferansa iştirak ef" memekle beraber Dr. Reed tars * fmdan bir rapor gönderilmiş ** enternasyonal kollej muallimlerir” den Dr. Mustafa Rahmi B., (Tür kiye hükümetinin talim ve terbij* programında ahlâki terbiye) hak kında bir konferans o vermiştir Nevyork ve Kolombiya darülfü” nunlarında tahsilini ikmalden 40f' ra Enternasyonal koleje dönen A li Kemal B,, Türkiyenin bir resmi müesseseleri de konferan * sa iştirak etmişlerdir. e ridi “Terbiye ile iştigal eden bütüf arkadaşlarımızın memnuniyeti mucip olacak bir şey tebşir edec” ğiz: Beynelmilel ehemmiyeti ha" iz terbiyeciler yakım şarktaki m€ saimizle pek çok alâkadar oluyo” lar. Diğer terbiyetilerden Dr. Athearn'de daha uzun bi seyahat maksadıyla gelecek bal bizi ziyaret edecektir. Bu zat di yor ki; “Yakın şarkın terbif”) programını idare eden sizler düf) yamızı slâkadar eden terbiye m9* İ selelerinin en mühim noktası çalışıyorsunuz.,, (Devamı vaf) —————— LI ingilizes (denn) “kelimesi Fedhous lügatinde hep poskopoz majbi hem de ödül muavini olarak izah olunmuştur. Bir şiir kitabı muharririnif aleyhine takibat “Bir yıldız aktı,, isimli bir şi” kitabından dolayı İsmet Hüsnü ” aleyhino açılan komünistliğe tef vik edici neşriyat davasının tah kikatı devam etmektedir. Tsm Hüsnü Bey dün adliyeye çağırıl mış, ifadesi alınmıştır. İstanbul İkinci Ticaret Memesini Harbiye mektehi müdiriyeti benii Tevfik -B. — tarafi Birkediğe Küçük İsmailpağa banda $ö Noda wukim iken smetklr caretta terkeden o mütealihit © Mustafa o Eyref aleyhina lknme olunan farkş Yiyat vemedan dolayi ilânen tebligat ic dilmesini rağmen 13/3/933 tarihin? #adif Pazartesi günü mümaleği komeye gelmemiş ve bir vekii de dermemiş . olduğundan gıyaben li ği ve veli “ei mut'bince Khz öiynün sf kurarmn bir ay imüddetie izel ” #ine karar verilerek yevmi © 29/4/33 Cumartesi günü seat 14 “* Uk. kılınmış olduğu linen tebii Bae, vukat » Süloyman gi” / , , 4 meye “devam roadari ai Mf RL