Meyra il 9 ubat 1933 , İŞARETLER amam yerLotiye heykel 1 — hitiyi hatırlarsınız. Büyük un ortalarında, Cenubi ika ile Avusturalya arasın - i bir tüçük adadır. “ada engindedir. Fakat dal - * sakin bir deniz kenarmdadır. ui tuzlu fakat güneş altında bir kaba dökülmüş zeytin - M gibi pırıldar. Üstündeki ge- 0 anlam iklimleri it Bu adada, mercan ve sedef tar- , Hindistan cevizlerinin, ka- n gölgesinde nefes alırlar. ri göz kamaştırıcı medar ile, gene medar (kuşları dünyayı sade renk, sade pı - “an ibaret gören yerliler bu - <A Yaşarlar. Dünya üzerindeki “arm tepeleri, denizlerin dibi iken bir gün buraya bir sız harp gemisi geldi. Bu , bahriyeli Atlas sahillerin - sisli kıyılardan, sicak su a - “ârmnn buz denizlerine doğ- koştuğu, yerlerden geliyordu. Genç gemicide Tahitiye, yerli- De karşı maymununu sever ,Sanmı düşünen bir meraklı 1 vardı, n u Lotinin ismini Tahiti yerlileri ei Avrupa devletleri nasıl 'emlekelerden gelen yüksek “etlerle zengin, müreffeh, #ğ, “t ve ileri teknik sahibi ol - N Loti de Tahitiden ve tan aldıklarile geçindi. i İstanbula da böyle âşık izde Türkleri de severdi. gün Paristeki bir Türk a- aikiliteri ondan bir davetname Dayalnameze. şöyle. deni - ği Tir ziyafetimiz var, Sizin de Mimanızı istiyoruz. Yeniçeri etinde gelirseniz misafirle - memnun olacaklardır.,, Bir zamanlar bu cins dos'luk m memleketi te bulunmaz bu kumaşı gibi karşılandı. p etinin sevgisini artık anlıyo - LAME li Lotinin bahri muhitleri aşan ağa Deriyalist komisyoncusu F Nu tanımıyan kalmadı. |, Akat Tahiti yerlileri henüz bu SYondan ve bahrı muhitlerin snda geçen maceradan ha - a, Sdirler, Ve medar kuşları a Parıltıya hayran olan Tabiti ari başta bir yerli prenses yi üzere Piyer Lotinin hey - dikmek için para topluyor- Mr ul S ahit; yerlisi için Lotiye sada- r iptidailik, bir saffet, isti - “#ini bulamamış bir sevgidir. Fransaya göre; Tahiti istis - M son haddidir. Çünkü Loti SN, ve ondan evvel Tahiti yer Yemedi, içmedi bahrı muhitle- ilan yabancıları doyurdu. e, * de işsiz kalan bir Fransız i $ına iş buluyor. Mismar zencirleme usulile gi- muh. hs... | | gti Tahitiyi istismar etti, Fran- | Ma, Bünden sonra Lotiyi istis - Tie divor. Yüzülen deri sadece © Yerlilerinindir. Sadri E'em iy elebe cemiyetinin çayı N P talebe cemiyeti 2 mart per- b. günü Perapalasta hocaları şerefine bir çay M. Leon Nikolin Rus edibi Memleketimizde tetkikata geldi Rus edip ve muharrirlerinden M. Leon Nikolin dün Çiçerin va - purile şehrimize gelmiştir. M. Nikolin, evelce de yazdığı * i mız gibi, memleketimiz hakkında bir eser yazacaktır. Buraya da bunun için gelmekte dir. Mubarrir, anlattığma göre, 1925 te bir defa daha İstanbula gelmiş, Türkiyeyi daha yakmdan | tanımak ve bir eser yazmak fikri | © zaman kendisine gelmiştir. M.| Nikolin memleketimiz hakkında bir eser yazmıya karar verince Moskova elçimiz Hüseyin Ragıp beyle görüşmüş, bu mülâkat neti cesinde Türkiyeye gelmek ve hü -| kümet ricalimizle görüşmek kara- rr kuvvet bulmuştur. Muharririn söylediğine göre. | memleketimiz hakkında yazacağı eser vesikalara müstenit bir ro - man olacaktır. Eserde, Türkiyenin 12 sene hemen hemen fasılasız bir surette nasıl harp ettiği, bu harp - lerden sonra istiklâlini temin için yeni bir harbe nasıl katlandığı an- latrlacaktır. Eserin tipleri arasın - da hükümet adamları, genç mü - hendisler, harp eden askerler, mür teciler, milleti şahsi menfaatleri uğurunda âlet etmek istiyenler Türe kadr butinacaktır. werikada bazı (tabiler eseri Rusçadan İngilizce ve Almancaya terciime ve neşretmeği kabul et mişlerdir. M. Nikolin memleketimizde iki ay kalacak, Ankara ve İzmire de gidecektir. Türkiyeden, İtalyada | bulunan Maksim Gorkiyi görmek Üzere oraya gidecek, sonra Rusya- ya dönecektir. Türkiye hakkında- ki eserini altı ayda tamamlıyabile ceğini tahmin etmektedir. M. Nikolin Rusyada tanınmış bir ediptir. Eserlerinden bazıları şun- lardır. Moskovada üç sene müd - detle mütemadiyen oynanılan “mü hendis Mets,, piyesi, “bir mtasırm mektupları, ve (o “Kahramanımın gençliği,, kısımları neşredilmiş o- İlan üç kısımlık “zaman, mesafe ve hareketler, romanı, İspanya mektupları, iki ciltlik küçük hikâ- yeler, | Adliye tayinleri İstanbul hukuk mahkemesi aza- sından Muhittin ve Hüseyin Bey - ler, İstanbul istintak hâkimlikleri- ne, İstanbul müddeiumumilik mu- | avinlerinden İsmail Hakkı Bey, ilâmat müddeiumumiliğine tayin edilmişlerdir. İstanbul müddeiumumi muavin- liğine tayin edilen Zonguldak aza mülâzımı Salim Bey gelmiş, yeni vazifesine başlamıştır. ——e— Tıp fakültesi salnamesi Tıp talebe cemiyeti, hazırlamak ta olduğu tıp fakültesi salnamesi yakın bir zamanda neşredilecektir Salnamede, fakültenin tarihçesi, seriryatları geçirdikleri tekâmül safhaları, hoca ve talebelerin isim leri ve resimleri bulunacaktır. m Dukkânda Bulunan yedi kutu kaçak kibrit mu- hakemesi Adliyedeki dokuzuncu ihtisas mahkemesi, dün bir kibrit kaçak - çılığı davasını bitirmiştir. Dava edilen, bir köyde bakkal Recep Efendidir. Dükkânı aran » mış, yedi kutu İtalyan kibriti bu - Tunmuş. Bir kısmı, inhisar kibrit kutuları içinde imiş. Buna göre, Recep Efendinin bu işi bir kazanç vasıtası yaptığı neticesine varılı - yor. Kendisi, mahkemede arama #r- rasında dükânda bulunmadığını, | kibritleri başka birisinin oraya bı rakmış olacağımı söylemiş, kaçak- çılık iddiasını reddetmiştir. Ayni zamanda, mahkemeye bir ilmüha- ber vermiştir. Bunu veren köy ih - tiyar heyeti, Recep Efendinin na “| rnuslu, işile gücile meşgul iyi biz adam olduğuna şahitlik ediyor - lardı. Müddeiumumilik, ceza ve tev kif istemiş, mahkemede kaçakçı * lığı sabit görerek, altı ay hapis ve tevkif kararı vermistir. Dilenci kadının çorabındaki paralar Dilencilikle geçinen Behiye is - minde bir kadın, geceleri Galata- da bir kahvede sabaklarmış. Be - FE Yatarken; paralarmı çorabı- nın içine yerleştirir, ayaklarında çorapları bulunduğu halde uyur - muş. Bu suretle, bunların çalınma- sı ihtimalinin önüne geçebilece - ğini zannedermiş... Fakat aldanmış. Ayni kahvede yatıp kalkan Ali ve Recep isimle - rinde iki arkadaş, bunun farkına varmışlar, dün gece kadın uyur . ken, usulca ayağından çorabını si- yırıp, içine sakladığı paraları aşır. mışlardır. Kadın uyanmca, kıyameti ko - parmış, Ali ve Recep yakalanmış. lardır. San Suat Derviş Hanım Bir müddettenberi Almanyada bulunmakta olan Suat Devriş H. dün şehrimize gelmiştir. VAKIT Gündelik, Siyasi Gazete Istanbul Ankara Caddesi, VAKTT yurdu Telefon Numaraları Yazı işleri telefonu: 24370 İdare telefonu ; 24370 Telgraf sdresi: İstanbul — VAKTI Posta kutusu No. 46 —— Abone bedelleri : Türkiye a 406 Kr 1 (00 40 » Seneli: 6 aylık 3 aylık 1 ayık Mân Ücretleri: Resmi #ânların bir satırı Ticari dâpnlârm bir savur Ticari Anların bir santimi gel Küçük ilânlar: Bir defası 30 iki değm 50 üç detas Ks dört defaa: 78 ve on delam 100 kuruştur. Uç aylık Hân verenlerin bir detası mecca. nendir. Dörü salırı geçen Mârların fazla satırları boş kuruştan herap edilir 23 Kuruş Odenecek Eski borç'ardan da Belediye 933 senesinde muhte - lif yerlere olan borçlarını ödemek te devam edecektir. Geçen sene 30000 lira ödenmiş- ya çıkarılmıştır. Bundan başka mülga şehremaneti borçlarından da 30000 lira ödenecektir. Istanbulun plânı İstanbul plânmın müsabaka şart kâletine gönderilecektir. Bu iş için | belediye 50090 lira tahsisat ayır - mıştır. Yeniden bazı mütehassıslar belediyeye müracaat etmişlerdir. Belediye bütçesi meclisi azaları tarafından tetkik e dilmektedir. Bütçenin bu hafta zar fında mecliste müzakeresine baş - lanacaktır. Magazada Dünbir deste çorap aşırırken Hızır tutuldu Dün sabah, saat onda Beyoğlun 'da “Karlman,, mağazasında © bir hırsızlık teşebbüsü yapılmış, teşeb büs eden hemen yakalanmıştır. Hırsızlığa teşebbüs eden, on ye di yaşmda bir gençtir: Elâzizli Hı. İzm... Bu genç, “Karlman,, pasajı - na girmiş, giren bir çok kişi gibi, muht»lif malların önünde durarak İ gözden geçirmiye başlamıştır. Bir aralık, çorap istif edilmiş sepetlerin önüne gelmiş, çorapları seçmek istiyen bir müşteri gibi mu ayene etmiştir. Aydmlığa tutmuş, yoklamış onları bırakıp başka bir | kaç çift almış, bu suretle hayli| müddet orada kalmıştır. Sonra, et rafının tenhalaşmasını fırsat bile- rek, eline geçen çorapları ceketi » nin altma sıkıştırmış ve pasajm Tepebaşı tarafmdaki kapısından çıkarak, uzaklaşmıya davranmış « hır. Fakat, bu sırada mağazada ça - Uşanlardan biri, işin farkına var - | lar, kaçmak istiyen Hızırı yakala mışlar, çağırılan polise teslim et - mişlerdir. Üzerinde tanesi otuz beş kuruş | olan bir düzine çorap ele geçmiş - tir, Istanbulda yeni mektepler Yapılan temenniler üzerine Ma- arif vekâleti Üsküdarda yeniden bir lise ile Kasımpaşada, Sarıyer- de ve Bakırköyünde birer orta mektep kurulmasını esas itibarile kabul etmiştir. Fakat bütçe müsait olmadığı cihetle bu mektepler, vi- lâyet tarafmdan münasip bina - lar tedarik edildiği takdirde tesis ! edilecektir. Vilâyet bu hususta tetkikata başlamıştır. Bu mektep - ler 933 — 934 ders senesi içinde . bir kısmı verilecek ti. Bu mikdar bu sene 50000 lira-! namesi belediye fen heyetince ha-| zırlanmıştır. Yakmda dahiliye ve-| Belediyenin 933 bütçesi, şehir| karıştırmış, bir kaç çift alarak. |- mış, hemen bağırmış, koşuşmuş .1 SUHBE İhtiyarlar - Gençler Güzeller Zannetmeyelim, ki güzellik mü 3 sabakalarının münakaşası sade ga - zele idarehanelgrinde ve gazete sü « tunlarında devam ediyor. Hayır, yes disinden yetmişine kadar, herkesin ağzında bu iş. Kadınlı erkekli; ihtö yar, genç, çocuk; ağızlarına iki gil « zelin ismini almışlar, çiğneyip duru « yorlar. Feriha ve (Nazire isimleri, milletin ağzında, çiklesin yerini tut - 41u, Sakız gibi bunlar çiğneniyor. Nd- sire hanım da, çamsakızı gibi, güzel- lik lahlına yapıştı: “Nafile uğraş - mayın, (o kaldıramazsınız!, diyor. “Cumhuriyet, gezetesi de, akıllı dav - ran'yor, Feriha harımı bu tahta ya - nuşlırmıyor. Çünkü biliyor, ki yak - | laşsa, çamsakızt eriyecek. ..» İ Daha dün biri, kar yağmadığından bahsederken, diğer biri Feriha hanı - nun resmini gösterdi? — Nesil yağsın, dedi, bi sıcağa kar mu dayanır? Li # Güzellik seçiminde kakemlik eden- ler de, kendi aralarında, fırsat bul - dukça münakaşa ediyorlar. i Onların beyninde de, gençlik, ihti « yarlık ayrılığı var. Hoş, bu gençlik - ihtiyarlık meselesini, yalnız hakemle rin bazılarından değil, başka kimse » lerden de duyuyoruz. Geçen gün biri dedi ki? — Dikkat etmişsinizdir, Feriha he nıma rey verenlerin çoğu İhtiyer. Abdülhak Hâmit bey, Halit Ziya be; Hüseyin Cahit bey hep Feriha han ma rey verdiler. Holbuki Nazire ha nıma rey verenlerin çoğu genç... Elbetteki gençler, güzeli daha iyi & - yırt ederler . Yaşlı bir zat başını salladı: — Aldanıyorsunuz.,. Güzelden © sıl ihtiyarlar anlar... — Boş şey söylemeyin, genç güz” başkadır. Yaşlıca zat gülümsedi; — Olabilir, dedi, fakat güzel seçi - minde ben ihtiyarların gözlerine w zevklerine daha çok itimat ederim. — Neden? — Çünkü gençler, hepsini ve he genç kadını güzel görürler de ondan. Selâmi Izzet üzerinde afyon bulunan kadın... Mevkuflardan Ahmet oğlu Mu: tafayı ziyarete geldiği sırada, tev kifhane kapısında üzeri aranıla - rak bir mikdar afyon bulunduğ: için mahkemeye verilen Naime Hanımın muhakemesi, dün İstan bul ağır ceza mahkemesinde gö - rülmüştür, Naime Hanım, “ben hastayım Doktorun tayin ettiği kadar pe az afyon kullanırım. Senelerden - beri bu benim ilâcımdır. Üzerim de biraz vardı. Bunu tevkifhanede birisine getirmiş değilim,, demiş - tir. Neticede, tevkifhaneye gizlice afyon sokmak istediği sabit olma- Şanar ssamanaanansasasan, — Trabzon valisi Cemal Azmi Bey görülen lüzum üzerine azledilmiştir. — Rusya Ukranya ile cereyan © den müzakeratı sulhiyeye birinci mu rahhas sıfatile iştirak eden sadrazam Telât Paşa Hazretleri ile hericiye na- zırı Ahmet Nesimi Bey ve İzzet Paşa dün avdet buyurmuşlardır. — Harp matbuatı karargâhından tebliğ edilmiyiir: i Mi i#frezelerimiz dün civardaki çe deleri defederek Polâthaneye girmiş « PETEK