Savıfa 10 Doktor Hüseyin birdenbire karşıma çıktı, şaşırdım: — Nerelerdesin yahu?. — Uzaklardan geliyorum.. — Evet, biliyorum, Efganistan- da olduğunu söylemişlerdi. Eey, anlat bakalım, ne biçim yer?.... Ne biçim adamlar?. - Vallahi bunu anlatmak pek güç, lâkin istersen, sana, hem ©- radaki işim, bem deora ahalisi hakkında bi fikir 'vermek bir hikâyr. daha vak'a anlatayım. — Hay hay, dinliyorum.. — Efganlılar gay«l & lardır. Hepsi ferdiyetçi içi doğrusu için aralarında anlaşmaları pek | güçtür, ve kabile hayatı yaşarlar, Dağlık arazide yaşayan'arı 5 ka - dar sağlam insanlardır ki, hayret edersin. Bir sabah. dispanserde öte beri işlerle meşgul olurken, içeriye altmış yaşında kadar bir kadın girdi ve bir şeyler söylenmeğe başladı. Hemen hademeyi çağır. tp sordurttum, Kadınım kocası « | nm karnını, bir öküz, boynuzu İ- le deşmiş, sizi istiyorlar.. Hemen yanıma öte beri aldım. Hasta bakıcıyı da yanıma aldım. Arabaya bindim.. Arabamız, iki tekerlekli eski bir İngiliz briki idi. Kadmı alacak yerimiz olma- dığı için düşünmeğe başlamıştım. Fakat o, çoktan önümüze düş - müş, koşa koşa yol gösteriyordu. Esasen, bir dakika olsun arabaya binmek aklma gelmemişti. Ara - balara ancak erkekler binebilir - di, Kadınlar için böyle bir şey ta- | savvur etmek bile kabil değildi.. Hoş, biraz gittikten sonra bir da- | ğım eteğinde durduk kadın kaya - ıklara tırmanmağa başladı. Biz de arkasında çıkıyorduk.. Böyle - ce yirmi dakika kadar yürüdük . Ben kanter içinde kalmıştım. Ve kendi kendime, geldiğime âdeta pişman oluyordum. Kadın, hiç yo- amış gibi, ve yaşımın ilerle - miş olmasına rağmen, mütema - diyen yürüyordu. Nihayet, bir yaylaya çıktık. Bir kulübenin önünde durduk. Kadın, bir ağacın altımda yatan kocasmı gösterdi. İsmi Hasan'olan bu yaralı 65 yaşındaydı. Sırt üstü yere yatmış, üstüne pis ve kirli bir ört çek - mişlerdi. Hemen Kemen baygın - gp ETER —. .— dı. Örtüyü kaldırınca, geri çekil- dim. Bastan başa yarılmış bir ka- rın tasavvur et ki bütün bağırsak- ları dışarı fırlamış, bunların üze- rine de daha ş den bir sürü si- nekler ve böcekler konmuş. Sor- dum: — Ne zaman yaralandı?. — Bu sabah gün çıkarken. , Vakit ikindi idi. Demek bu a- dam, altı yedi saattir böyle kal- muştı.. Ölmediğine şaşıyordum .. ıya çantayı açtı - i çikardık. Bir fa ekleri —bu mik- — kovarak, bağır- kların delinmiş yerlerini dikerek topladım, karnına doldurdum, | | diktim.. Pek tabii bu ameliyeyi, hiç bir uanestesi Okullanmadan| yapmıştım. Zaten yanımda olma - dığı gibi, yaralı o kadar zayifti ki, kendisine verilecek anestez bir maddeye mukavemet edemi - | ye ne şüphe yoktu. Aletlerimi toplarken, hasta ba- | kıcıya, yaralının iki güne kalmaz peritonitten öleceğine şüphem ol- İ madığını söyledim. Maamafih, kendisine sade çorba verilmesini, başka bir şey verilmemesini de | > ad v | tenbih ettirdim, Ölülere son ve- rilen yemek gibi . İ Aradan on gün geçmiş, bu me- | seleyi artık unutmuştum. Bir öğ- | İ le üstü, dispanserin önünde bir | at durdu.. Hasta bakıcrım içeriye girerek : — Efendim, dedi, Hasan gel - | di — Kim bu Hasan?. — Haniya geçen gün karnı de- şilmişti de dikmiştiniz. ük bir hayret içinde kal - mıştım,. Demek bu adam, bu ib- tiyar adam ölmemisti. Şiradi za - ten içeriye girmiş bana hem te - sekkür ediyor, hsm de dan şikâyeti olduğunu karnın «| söylüyor | | | | | du.. Neresinden şikâyeti olduğu- nu sordum., Açtı, gösterdi. Bun - | lar, dikiş yerlerindeki bağlardı .. Artık bunlara lüzum kalmadığı i- çin kestim.. Hasan, teşekür etti , Atıma bindi, gitti, İştet azizim, Efganistan Kak - kın sana biz fikir vermiş oldum | çıktı . zannederim.. A RESAD Büyük Tayyare Piyangosu 2 inci keşide 11 Büyük ikramiye : 35.000 liradır Dünyanın En Zengin ve Büyük Piyangosudur. e y RA A GM Selânik Mart 1933 tedir. Ei © b se z Bankası Tesis tarihi: 1888 Sermayesi : 30 İdare merkezi Türkiyedeki Istanbul ( Galata Samsun. Mersin. Adana , 000. 000 Frank ISTANBUL Şubeleri: ve İstanbu! ) Izmir 5 Es Yunanistandaki Şubeleri : Selânik. Kavala. Atina. Pire Bilerasa Banka muameleleri ları küşad. Esbam ve , Kredi mektop'arı. Cari hesap: Tahvilât asn'ar icarı, i sından çıktığı | söndürmiye gelince | bağlayıp seyirci olmak mecburiye * relik hortumu ile köhne bir el tu- #3) yangın yerinde görülen yegâne it- | : le jandarma ve demiryollar teşki . Memle ;r 19. Şubat V9SİĞ amme ri 10086 BESLEME BRA BEYEN A BFT S0 A OL B NE 080 ETME BANA 1 AREATA ket Haberleri A AAA AAA AI AARAAAIKAAAAAAM AA Lisedeki yangın niçin | İzmir'de kolay söndürülemedi? Kayseride belediye teşkilâtı yapılmalıdır ! Kayseri İlsesinin müdürlük dairesi yanarken Kayseri hususi muhabirimiz - den: Lise yangınmı tel yazısile gaze- temize bildirmiştim. Bu kıymetli irfan müessesesinin geçirdiği ka « za, halkımızı mütcessir etmiştir. u teessürün asıl sebebi kurtarma imkânı varken yalnız vesaitsizlik | yüzünden koca bir binanm kül ha line gelmiş olmasıdır. Pazar günü on buçukta başlı - yan yangın akşama kadar devam etmiş, bir taraf söndürülürken di- ğer taraftan alevler yükselmiştir. Yangının sebebi henüz kat'i ola - rak bilinmiyorsa da mutfak ba * caşının i tavanla çalı ara anlaşılmaktadır. Tahkikat devam ediyor. Yanan kısım; üçüncü katında bir kısım talebe yatakhanesi bu - lunan müdürlük evi ile mektebin mutfağı, erzak ambarı, eşya de - posu, hamam, çamaşırhane ve ma rangoz atelyesidir. Yangın daha başlangıçta gö - rülmüş ve tedbir alınmışsa da is mi olup cismi olmıyan itfaiyenin teşkilâtaızlığı ateşin genişleme - sine sebep olmuştur. Canla başla çalısan yedi yüze yakın talebe, mu! allimler ve müstahdiminle bunla. ra ilâve edilen halkın gayreti an- cak erzak ve eşyayı kurtarmış; herkes elini tinde kalmıştır. Çünkü yedi bin beş yü zlira verilerek getirtilen memleketin bir tek arozozu bozuk olduğundan garajdan bile çıka - madı, Süzgeç gibi eskimiş on beş met- İumbası, Kayseri (o belediyesinin fa vasıtasıydı. Sonradan kolordu, alay efradi. | Iâtı imdada yetişti ise de artık bu binayı kurtarmak mümkün ola : madı. Fakat bunların gayretile mektebin diğer kısrmlarına bilhas. | sa çok yakın olan yemek salonu » yatakhaneler tarafına geçme - ne mâni olundu. Ayni zamanda mahalleye sirayet etmesinin önü - | ns geçildi. | Eğer askeri kuvvet ve vesaitten istifade edilmeseydi, yangın — al lah göstermesin — çok büyük fe-| lâket haline gelecekti. | Yangın maballine vali bey biz» i, zat gelmiş, burada bulunan meb ; ws beyler de sonuna kadar alâka: dar olmuşlardır. i Bu darlık zamanda bir tedbirsizlik Bu son yangınla belediyemizin itfaiye teşkilâtına ne kadar ehem- miyet vermesi Jâzımgeldiğini bir | daha anladık. Burada binalar taş, damlar top- rak diye yangmın bir tehlike ve afet olduğuna ininılmıyor. Fakat bu sene zarfında gördüğümüz dört beş yangın belediyeyi hâlâ! ikaz etmedi mi? bilmem. Bütün eşyasile muallimler — birliğini kül haline koyan; daha bir ay evvel iki kişinin hayatına ve beş altı o- cağın sönmesine mal olan; buğün de bir irfan müessesesinin budu - du içine yanık ve harap bir iske * let bırakan felketles şözönünde dururken -halâ- Kayseride yangın, olmaz diye kendini teselli edecek ler bulunur mu acaba?. Wakrâ kârgir binalar, toprak damlar ateşin fazla tevessüüne meydan vermiyor ama, daha ge - çenkinde eğer bir ev daha ilerle - miş olsaydı, binlerce gaz mazot ve benzin tenekesi bulunan koca bir depo ateş alacak, bütün memleket halkı sokak ortasmda kalacaktı. yüzünden bir iki ailenin dahi pe-| vişr nolması günah değil midir? Esasen vazifesi olan belediye - niu bimmetile, yakın zamanda, it. faiye teşkilâtının istifade (edilir bi: hale getirileceğini ümit edi - yesız. F.D. ——— Kocasını öldüren kadın İzmirde Torbalının Tepeköyün- den kocası bairkrı Ahmet efeyi öl-| dürmekle maznun ve mevkuf bu- lunan Sıdıka hanımın 18 sene müd detle ağır hapise konulmasına da- J ir evelce ağır ceza mahkemesince verilmiş olan hüküm temyizce bo- | zularak iade edilmiş, bu davanın tekrar ruyetine İzmir ağır ceza| mahkemesinde başlanmıştır. Otobüs şoförleri bekâr olamaz! İzmir şehir meclisince şehirde işliyen otobüsler hakkında bir ta - liamtname yapılmıştır. Bu talimat | namenin bir maddesinde de İzmir otobüslerinde şoför olabilmek için | yirmi beş yaşını bitirmiş ve evli ol | almaktadır. Bu mad-| esi eönasında İzmir | si doktor Behçet Salih ey, bu suretle memleket nüfu ua hizme çöimek istenildiğini | söylemiş, madde kabul olunmuş “| tur, Adı değiştirilen yerler Geçenlerde İzmirde sabık ye vekili ve İzmir meb'usu Il mut Esat bey bir gazinoda dosi rile konuşurken hasbühal arasın İzmirdeki bazı semt isimle cümhuriyet devrinde göze b ğından şikâyet etmiş, bu sözün lenilmesinden kısa bir zaman ra İzmir gençlerinden bazıları yecanla Reşadiye iskelesinin | hasmı söküp getirmişler, bur “Cümhuriyet yalısr,, ismini mek istemişlerdi. İzmirde bir © raftan bu mesele etrafında kat yapılırken öte taraftan İzi şehir meclisi gençliğin bu gale; ve irşadı üzerine İzmirdeki ve mahalle isimlerinden sal devrine ait izler taşıyanları değ tirmiş, yaptığı listeyi tastik edi mek üzere vilâyet makamma dermiştir. Yeni isimler, vilâ; tasdik edildikten sonra kul ğa başlanılacaktır. Tanzim edil liste şudur: Orhaniye: (Kubilây), İkinci leymaniye: (Çimentepe), Dörd cü Süleymaniye: (Tınaztepe), rinci Sultaniye: (Namık Kems'! İkinci Süleymaniye: (30 Ağusti Esnafşeyhi: (Günaydm); hoca: (Efe), Sarıhafız: (Sarız€! bek), Hacı Mehmet: (Ömer Sef fettin), Hurşidiyer (Yıldız), Mef niye: (Kemalyeri); Reşadiye: (Gi zelyalı), Birinci Karantina: (gh tuluş), İkinci Karantina: (Sa Salhane: (Turgut reis), Birinci leymaniye: (Metres tepe), i ci Süleymaniye: (Çaldıran), rataş Mecidiyesi: (Dördüncü rataş), Mecidiye: (Duatepe), miye: (Anafarta), Fatih: (Yı lan), Mahmudiye: (Ali Sua Hasta: (Dirlik), Memduhiye: ( tay), Cedit: (Yeni), Selâtin: nidirim), Tamaşalik: (Gezim: Şeyh mahallesi: (Altmordu), Ali: (Doktor Behçet Salih), ziye: (Barbaros), İkinci Te; (Yeni mahalle). 1 iu ze Ankara'nın en büyük GTİ GTİ Her «lisanda. g ia ir ÇE İİ hari ari eri iii) e EN Yal iğ v8 a İstanbal 8 m irasmdan? Bir Yerçtar dolayı MAhCUZ ve çevrilmesine karar verilen Sinemia op)” fi ve elektirik ütüsü ve salrenin 19/ Pazar günü adet 4 ik 5 arasmda Bey bökireilarda Lit pazarında süraçir 1e8 ünde 1 inel m çağından ta) arttırma suretile #8 arm mahallinde İ salan ahinün saz0R.