Bugün de asayiş berkemaldir i Bir günlük haberlerde şunları “— Sulh, ebedi sulk, frak giy - x meleklerin ağzında ne güzel! *dalı, edalı çıkıyor.., ii, bu sözleri işitince İsanm frak içinde ve silindir şapka Atnda konferanslara doğru kol» açtığını sanıyor. Silâhları azaltmak. ... Fraklı, ", yakalıklı, tek gözlüklü meleklerinin ara nağmesi... # : # Amerika para verdi. Dünyayı birine kırdırdı 've (senelerce ite baktı. Şimdi Bahrimuhit - *rin ötesinden sesleniyor: m Dövüştünüz, e artık. .. Şim- *de paraları verin!,, Ve amcanın istediği parayı rakkamlar, bizim kalemler , © kadar çok. Bu, insanların biribirlerini öl - örmek için dört senede sarfettik- etinin yanımda denebilir ki, deve kulaktır. Avrupa para aldı. Kanmı ver - di, Şimdi de para vermek için i - İklerini New-York borsasma a - ıtmıya çalışıyor. New-Yorktan anten sesleniyor: “— Allo burası New-York! Borçlarınızın günü geldi.,, Fransız parlâmentosu allakbul- ak, Radikal sosyalist Mun masasr aya Sardı, Fransız kabi bir düzüne geimbil kâğıdı gibi bir nefesle ayrildi. Bir başka düzüne kâğit AYA yerleştirildi. N # # Emperiyalizm iflâs etti. Büyük havaya kal- "b milyonların başmı yedi am- Ma diyorlardı. Artık milletlerin (Herriot) | Evelki akşam Hilâliahmer balosu ve Fen fakültesi Herkes eğlendi, fakat şampanya içen yok. Hıilâtlahmer balosunda Hilâliahmer Cemiyeti tarafın- dan her sene tertip edilen balolar dan bu seneye ait olanı evvelki akşam Perapalas salonlarında ve- rilmiştir. Bu müsamere, mevsimin ilk ba losu olması ve Hilâliahmer gibi <iddi bir hayır cemiyeti menfaati- ne tertip edilmiş bulunmsı dolayı» sile kadınlı erkekli büyük ve ki - bar bir kalabalığı Perapalas $a - lonlarma toplamış, muhtelif fası- lalarla çalan iki cazbandm terem nümleri ve mütenevvi eğlenceler arasında sabaha kadar dans edi!- | miştir. Baloda Dahiliye Vekili Şükrü | kları tanmacak, dünya bu ka -( İ a darcık olsun ders almıştır. iran petrolleri alev, alev.... itanyaya mazot lâzım. Gemiler İtliyecek. Varsın yekpare Acem ısı tutuşsun ? Varsın bir millet petrol kuyu t üstünde otursun ve İsperme - , mumu karşısında derdine yan- ! Hak, hukuku düvel, beynelmi - k adalet ve milliyet prensipi ne tüzel sözler: Kuvvetli olmıyanların kulak - ar, çınlasın! ». . ü Akdeniz kenarında yeni bir hâ- İse, milletler cemiyeti her şeyi i - kinci plâna aldı. İtâlya - Yuğoslar. Ya ihtilâf, milletler cemiyetinin > çatlattı. Yugoslavya de- Bizlere çıkmak için mahreç isti « Yor. Tiryeste Yugoslavyadan, Çe- akyadan, Lehistandan, hat- u Avusturyadan haraç çeker. Yugoslavya, kaç senedir Adri- Yatikte bol mahsullü, çok gelirli, werlandı koskocaman bir Jima- a hasret çeker, deler, Faşist delikanlı ile getecisi bunun için zaman, za- an dirsek dirseğe gelmektedir. «Not: Meşhur buhran haberle - Şaden bahsetmiyorum. o Mançuri Maiseleyi aktüalitesini kaybetti. Bunlar Mere, Bugün de asayiş berkemaldir. Sadri Etem bir günün gazete haber- Fen fakültesi Kaya, H. Fırkası idare heyeti rei- si Cevdet Kerim, Belediye reis muavini Hâmit, Polis müdürü Fehmi, Beyoğlu kaymakamı Se « dat Beylerle, sefaret ve konsolos- haneler erkânı, ecnebi müessesat müdürleri ve şehrin bin kişiden fazla tanınmış birçok güzide si- maları hazır bulunuyordu. Bu seneki balonun bir hususi - yeti de hemen kâmiln bütün ağır tuvaletlerin yerli malı kumaşları- mizdan seçilmesi idi. Bu sene 10 liraya satılan bilet- lerle ayrıca yemek masrafı kaldı- rılmış olduğundan zengin büfe pek çok rağbet ve tehacüm görü- yor, yarım saatte boşalan bütün sofralar baştan dolduruluyordu. Gece yarısından sonra dağıtı - lan kotiyonlara yapılan ikinci hü- cum erkek ve kadınlar arasında âdeta bir muharebe şeklini alı - yordu. Sabaha karşı Darülbedayi sa- natkârlarımdan Hazımla Halide Hanım tarafmdan temsil edilen | zenginlerimiz bile evvelki akşam | Sayıfa 3 müsameresinde İ| | ve tarassut bu şüpheli ' takviye etmiş nihayet Foto: Etem “Habibe Mollaya piyanko çıkı yor!,, monoloğu da çok alaylı ve eğlenceli oldu. Ve Habibe Molla- nın daima yerli mal kullanmak yolunda kendi kendine verdiği and baloda bulunan bütün hanım lar tarafından alkışlarla kabul e- dildi. Baloda iktisadi buhranın akis- leri de görülüyor; paralı olan iç- ki büfesine yaklaşanlar pek mah- | dut bir kısma münhasır kalıyor - | du. Sampanya açtıran hemen hiç kimse yek gibi idi. Bundan evvelki senelerdeki ba- lolarda yüzlerce liralık dolgun sarfiyatı ile göze çarpan meşhur bir iki kadeh viski ile iktifa edi - yordu. $ Evvelki akşam ayni zamanda Tokatlıyan otelinde Fen Fakültesi talebesinin müsameresi vardı. Mü- samere sabaha kadar sürmüş ve talebe aralarmda muhtelif danslı numaralar yapmışlardır. Kapalı çarşı Kapalı çarşının günden güne harap olması üzerine tetkikat ya- pilmiş ve belediye heyeti fenni - yesi tarafından tamiri lâzım gel - diğine karar verilmişti. Bu karar üzerine çarşının şu - bat başından itibaren tamirine başlanacaktır. Keriman Hanım Güzellik kraliçesi Keriman Ha- lis H. yılbaşı gecesi Ankarada ve- rilecek olan Hilâliahmer balosun da bulunmak üzere Ankaraya gi- decektir. Pm iş Dünkü sis Dün sabah saat sekize kadar | Ali çok kesif bir sis vardr. Bu yüzden bir çok vapurlar işliyememiştir. Bir doktor Kaçakçı olarak yakalandı ! Kokain ve morfin kaçak mı, yoksa ilâç mı ? Evvelki gün Beyoğlunda Sakız ağacında çok garip bir vak'a ol - muş ve bir doktor kaçakçılık yap- tığı şüphesile yakalanmıştır. Dok torun evi araştırılırken evde iki çocuk cesedi ve birçok kemikler de bulunmuştur. Sakız ağacında oturmakta olan doktorun son günlerde yap- tığı işler (o şüpheli (o görülmüş, bilhassa bu hal muhafaza memur larmm gözünden kaçmamış; bit kaç gündenberi yapılan kontrol fikirleri doktorun evine girilmeğe veril » mistir. Doktorun evine girildiği zaman bir çok kokain ve morfin bulunmuştur. Bu esnada muhafaza memurla- rı evin her tarafını ararlarken bü yük bir şişe içinde iki de çocuk ce sedi bulmuşlardır. Bu vaziyet üzerine muhafaza memurları derhal polis memurla- rına haber vermişlerdir. Polis idaresi de meseleye vaz'ı yet ederek bu hususta ayrıca tah- kikata başlamıştır. Mamafih doktor ka » çakçılık yaptığı cürmü meşhut halinde tesbit edildiğinden dola- yı tevkif edilmiş ve ihtisas mah - kemesine verilmiştir. Polis o idaresi ise odektor *.inde bulunan çocuk ceset - leri hakkında tahkikat yapmak - tadır. Tahkikat henüz bitmediği için çocuk cesetlerin ne olduğu ta mamile anlaşılamamıştır. Bunla - rin sakat olarak doğan ceninler olması kokain ve morfinlerin de iliç mahiyetinde bulunması ihti - malleri vardır. inhisarlar vekili dün geldi Gümrük ve inhisarlar vekili Rana Bey dün sabahki trenle Ankaradan şehrimize gel- miştir, Rana Bey şehrimizde bir kaç gün kalacak ve inhisar umum müdürlüğünde, gümrüklerde tet- kikat yapacaktır. e gi karar Ayakkabı hırsızı Yenikapıda bostan içinde. 153 | numarada oturan Mehmet Küçük Pazarda ayakkabı satarken İbra- bim isminde bir şahıs bir çift kundurasını gözü önünde aşırmış tır. İbrahim derhal yakalanmıştır. ame Keresteciler yangın yerinde Keresteciler yangm yerinde in şa edilecek olan asri halin temel- leri hazırlanmağa başlanmıştır. Halin inşasr için 200 bin lira sarfedileceği tahmin edilmiştir. LE ağıl lak Kabataş lisesi mezunları Kabataş lisesi mezunları dün Halk evinde içtima ederek Kaba- taşlrlar arasmda bir birlik kurma: ğa karar vermişler ve birliğin ni- zamnamesini hazırlamışlardır. amaa Sohbet San'at ve Para Zaman zaman duyarız: Bu memlekette san'at para etmiyor. San'atkârlarımız sefalet içinde yaşıyor. Halbuki Avrupada san'- atkârlar, eski zaman âsilzadeleri gibi, kâşanelerde oturuyorlar. Ve İ arkadan isimler sayılır: Moris Dökobra, Moris Şövalye, falan, filin... Sanra, acıklı bir lisanla; mü- | reffeh bir ömür süremeden, muz- tarip ölenlerimizden bahsedili- yor: Mahmut Sadık, Mehmet Raurf, filân, falân... Bizde bu şikâyet öyle temel - leşmiştir, ki âdeta ilmi bir mahi - yet almış, reddi, aksi kabil olmu - yan bir hakikat haline girmiştir. Halbuki işin aslı tam tersinedir. San'atin bizim memlekette para edip etmediğini münakaşayı şim » dilik bırakıyoruz, fakat Avru «' pada da san'at “- Zan ve tahmin edildiği kadar — para getirme «' miştir , Dikens, Balzak, Oskar Vayld parasızlıktan borç içinde yaşa - muşlar ve bu yüzden hapse mah «| küm olmuşlardır. Daha son za «! manlarda Fransanın tanınmış € «| diplerinden Kollet, bir berber salonu açmak (mecburiyetinde kalmıştır. Viliy hükümetin yar « dımı ile ancak sefaletten kurtul «| du da rahat bir döşekte ölebildi. * Bu iddiamız paradoks telâkki edilmesin. Avrupada para ka - zanan san'atkâr yoktur, demek istemiyoruz. Fakat iddia ede» biliriz, ki en meşhur ressam, bir kartpostalcı kadar, en büyük mu « sikişinas bir saksafoncu kadar, en büyük edip, bir harcı âlem ro « mancı kadar para kazanamamış * tır. ! Bizde, şikâyet etmek, sızlan « mak için, muhakkak aşağıya ba « kılıyor . Neden ferih yaşamış ve yaşayan osan'atkârlarımızı hiç kale almıyoruz?.. ! İlle yüksek bir san'at eseri, Nat Pinkerton romanları kadar rağ - bet bulsun, bir şaheser, çalgılı rövü kadar hasılât getirsin der » | sek, beyhude nefes tüketmiş o « | Turuz. Tamburi merhum Cemil arkasına hayrülhalef bir evlâttan başka bir şey bırakmadı, lâalet * tayin bir çalgıcmın apartmant var. Fransız boksörü Karpan « | tiye 12 milyon kazandı... San'af tarihinde böyle bir sima bulabilir miyiz?.. ; Selâmi izzet Dahiliye vekili dün Ankaraya gitti Çarşamba günü hususi bazı işe leri için şehrimize gelen Dahiliye Vekili Şükrü Kaya Bey dün ak « şamki trenle Ankaraya dönmüş“ tür. Sükrü Kaya Bey dün öğleden ! sonra Tokatliyan oteline gitmiş, o- rada Halk Fırkası İstanbul idare heyeti reisi Cevdet Kerim ve Em - niyet müdürü Fehmi Beylerin ve diğer bazı zatların ziyaretlerini kabul etmiştir. kişisi Çarpışan vapurlar İki gün evvel Büyükderede biri- birlerile çarpışan Norveç bandıra« lı Zisbant ve Yunan bandıralı A- yaniko yapurlarınm müsademele- rine ait tahkikat devam etmekte - dir. e Norveç vapuru dün limana geti- rilmiştir. Yuan vapuru ise İstinye havuzlarında tamir edilmektedir.