3 Ekim 1932 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 2

3 Ekim 1932 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

ink Kurultayda bale munakaşalar (Baş tarafı / inci sayıfada) lanan bu kurultayın bir benze- rini yani lisan meselesinin hiç bir devirde ve hiç bir memle- Kette bu kadar muazzam bir iltizam ile ele alındığını ben bil- miyorum, » » Li Bu umumi mutalaalardan son» ra Müsadenizle lisamn asli un- suru olan kelimeler için bir iki şey söylemek isterim. Menşe'leri ne olursa olsun manâlarını âlim cahil herkesin idrâk ve daima istimal ettiği kelimeler bugün öz türkçe kadar kendi malimiz, kedi servetimizdir. Biz arapça ve acemcenin zannedildiği gibi esiri olmadık. Biz o menbâlar- dan aldıklarımızı istediğimiz gibi © tasarruf ettik. Onların kelime- lerine kendi ahengimizi vererek onlari bizim kıldık. Mânalarını zevkimize göre değiştirdik, ge- nişlettik ve zenginleştirdik. Bir çok şeyi veya bir.maksadı ifade eden mürekkep kelimeler icad ettik. Meselâ frenkçe, — Chef d'ocuvre — mukabili olarak âsârı bedia veya enafisi âsâr diye öte- denberi kullanılan tabirler ter- kipler yerine daha toplu, daha abenktar — Şah-eser veya şeh- kâr — dedik. Bunların acemcede kadimen mevcut olduğunu bil- miyorduk. Eğer yeni eserlerinde varsa onları a Mü al b alla Dü Demekki iye 0 ka- Ae zem değil müessir ol- muşuz. Şimdide müsadenizle ğene fi- kirlerde ve lisanlarda dolaşan diğer bir keyfiyyetede pek sathi temas etmek isterim: Dili sade- leştirmek ve basitleştirmek, lisa- nımızda çok zamandanberi #a- deliğe doğru fakat »ttıratsız bir ceryan mevcut bulunuyor. Bunu muntazam ve daha müsmir bir mecraya sokmak elbetteki pek münasip olacak, zaten sadelik her şeyde güzel ve makbuldür. Hilkatin mahasini tetkik edilirse > görülürki hepsinde..... ince, derin TE UZ Li yüksek, hepsinde bir sadelik, en muğlâk en mudil kanunların da da insana hayret ve hayran- lık veren bir sadelik var. Basitliğe gelince bunun içinde bir tek sözüm bir tek temennim var. Allah yanlız şu güzel şu aziz lisanımızı değil hepimizin ber şeyimizi bundan esirgesin. ... Hey'eti muhteremenin lutufkâr sabrını bibuzur etmekten ibtira- zen artık bu perişan sözleri biti. rirken naçiz bir mevcudiyete bu âli irfan mahfilinde söz söylemek müsadesini bahşetmiş olan en hayırlı ve en büyük vatan evla- dını o tazimler ove şükravlarla selâmlarım. Hüseyin Cahit B. Faik Ali Beyin alkışlanan mutkundan sonra salonda bir- denbire sessizlik olmuştu. Bu sessizlik içinde Reis Paşa- Bin sesi duyuldu ; © — Hüseyin Cahit Bey. - Hüseyin Cahit B. en arkadâ v oturuyordu. Kalktı, Yazmış ol- il “duğu konferansın. Mü ce- vak gr Meleke İM Mbüiikzereerisiz eelllekrsrere binden çıkardı. Onları tasnif ederek kürsüye doğru geldi. İ Gözlüğünü değiştirdikten sonra! fikirlerini okumıya başladı. Hü- seyin Cahit Beyin konferansı | birçok defalar alkışlarla “-kesi- liyordu. İ Hüseyin Cahit B.de bâzan | sesini yükselterek bazan hafifle- | terek konferansına devam edi: | yordu. Bu konferansı “iç sayı" famızda © aynen dercettik. Sörekli alkışlarla (Obiten kon- feranstan sonra Hüseyin Ca- bit B. yerine giderken azadan birçokları Hüseyin Cahit Beye cevap vermek için söz istiyor- lardı. Söz istiyenlerin ismini Kâzım Pş. deftere yazıyordu. Itiraz için söz istiyenlerin yekünu İ2yi bulmuştu. Cahit Beye cevaplar Nihayet Kâzım Paşa bunlar- dan ilk defa söz istiyen Maarif Vekâleti müfettişlerinden Hasan Âli Beye söz verdi. Hasan Âli Bey Cahit Beyin muhtırasındaki esaslı bir iki noktaya işaretetti. Hüseyin Cahit Beyin dil hak- kındaki düşüncelerini tetkik etti, Ve Cahit Beyin Detetminist de- ğil Fatalist olduğunu söyledi. Bundan sonra insanların lisan yapabileceklerini Lâtin lisanını Çiçeronun yaptığını Almanyada da Löterin faal yetini anlattı, Nibayet Cahit Beyin “taksimi amal yerine kullandığı iş; için #öylediği sözü hatırlattı. Cahit Bey demişti ki: “Tak: simi amal yerine iş bölümü di- yoruz. Fakat taksimi amalin he demek olduğunu bilmiyen balk iş bölümünü de anlamaz., Hasan Ali Bey bu iki kelime- yi aldı ve azalara hitaben sordu; — Taksimi amal deyince mi anlaşılır. İş bölümü deyince mi? Azadan bir çokları bilmeyen iki- sinide anlamaz demeğe başladı- lar, Her taraftan sesler yüksel diği için birden bire ' gürültüler olmuştu. Reis paşa zili çalarak herkesi süküte davet etti. Hasan Ali Bey konferansına devam etti. Konuş- ma dili ile yazı dili arasınaki far- kım azaltılmak istendiğini söyledi ve dil ber tabii mevcudiyet gibi tesir kabul eder dedi. Bu tesirin insan iradesi olduğunu anlattıktan sonra şu sözlerle konferansını bitirdi. “Yüz isteyen bir yaparmış biz bin istiyoruz yüz yapmak için,,, Hasan Ali Beyin konferansın- dan sonra birinci celse 10 daki- ka tatil edildi, Ikinci celsede Faik Ali ve Hü- seyin Cahit Beylere verilen ce- vaplar dinlenildi. Bu cevaplar dokuzuncu sayıfamızdadır. Amerika erkânı harbiye reisi Geçenlerde memleketimizi zi- yaret eden Amerika Erkânıharbi- ye reisi Ceneral Mac Arthur Türk topraklarını terkederken o Büyük Erkânıharbiye Reisi Fevzi Paşa Hazretlerile Milli Müdafaa ve Hariciye Vekâleti vekili : Beylere birer teşekkür telgrafı göndermiş- te ne İİ mama nn ili mm ie Telgraf Haberleri o | D.A Ğİ EN v0 37 Teşrinievvel | 193? Yunanisfanda işler düzelemiyor / Kral taraftarı fırka ne istiyor? Cümhuriyete sadakat vadi vermişti, fakat Retsicümhuli ve M. Venizelos bu vadi sağlam bulmiyorlar o Pp” Atina, 2 (A.A) — Hükümet mahafilinde be- | mıyacağı da sabit olduğu halde kendisinin ikti” yan edildiğine göre, halkçıler fırkasının cümbu- | dar mevkiinde kalmıya razı olacağını ihsas etik, riyet rejimini tanıdıklarına dair M. Çaldaris ta- j rafından gönderilen mektubu M. Zaimis ile M. Venizelos, kâfi addetmemektedir. M. Venizelos, M. Kafandaris'in bu vazifeyi abul etmemesi ve baska bir bal sureti buluna- ingiltere Almanyanın ordusunu * silahladığını duymuş !.. i Devletler müşterek bir beyanname ile buna müsaade, olunamıyacağını Almanyaya bildirecekler .. Berliu, 2 (A.A ) — İngiliz hükümeti, oBerlindeki memur- larmdan Alman milli müdafaa- ordusunun * Versailles (o wus- bedesine tahdidi teslihat hâk- kında konan maddeleri ihlâl et- tiğine dair raporlar almış oldur ğundan Cenevrede vaziyetin Al- manya için çok vahim bir şekil aldığı söylenmektedir. O kadar ki, Iogiltere Almanyanın bu bu- sustaki vazife ve taahhütlerini yerine getirmediğine dair olan Fransız “dosyasında ileri sürülen” ittibamlara iştirake bile mütema- yil görünmektedir. İngilterenin Almanya ile bu mesele hakkında muvakkat bir tesviye sureti bulmıya hâlâ ça- lıştığı söylenmektedir. Avrupa Birliği tetkik komisyonu Cenevre. 2 (A.A) — Avrupa birliği tetkik komisyonu M. Her- riot'nun riyasetinde İkinci içti- maımı yapmıştır. ingiliz mümessili Stresa itilâfını imza eden 15 devleti tebrik etmiş, fakat mali teminat sermayesine iştirak hu- susunda İngiliz bükümetinin ileri sürdüğü ihtirazi kayıtleri batir latıştır. ingiliz mümessili demiş- tir ki: —ingilterenin zahire itbalatından aldığı resimler diğer birçok mem- leketlerde çok yüksek olan aynı resimlere kıyas edilecek olursa hemen hemen. hiçyok mesabe- sindedir. H. Litwinof, Stresa konferan- ....01101102 80 00AEE BAL EEAE AA EEEENE EEE EEEEEEKEA IRENE EEEEAEEENNAENAAEEREEE EEE EEE EEEEİAAEAEESEEEEEEAAEEEENEEEE ANNAN EN Tevfik Rüştü B. Avrupa Birliği ve önlü pelin Bir Nutuk söyledi Cenevre, 2 (A.A) — Dün Fransız o başvekilinin riyasetinde ve Stresa konferansının raporunu toplanan tetkik eden Avrupa bir- liği komisyonunda 8öz alan Harici- ye vekili Tevfik Rüştü bey şöyle demiştir: Stresa konferansı mesaisinin neticeleri arasında bilhassa na- zarı dikkate çarpan vasati ve şarki Avrupanın iktısaden islahı keyfiyetinin bütün dünyayı alâ- kadr etmekle beraber hasseten ibi miştir. istemiştir. Bununla beraber, Almanyanın hiçbir veçbile yeniden silâhlan-" masına müsaede edilmiyeceğini mezkür hükümete bildirmek üze- re devletler tarafından müştere- ken tarzim edilecek 'beyünna- meye İngilterenin de iştirake ba zir olduğu riyayet edilmektedir. Ingiliz kabinesi değişince fikirler değişecek mi? Beri AKAD) ya halkı, son zamanlarda bazı değişikliklere uğrıyan İngiliz ka binesinin tahdidi teslihat mese- lesi karşisında nasıl bir vazizet — Havas ajan- alacağını düşünüp araltırmakta: dır. İngiliz hariciye nazını Sir sımn tanzim ettiği raporun ve kabul ettiği karar suretinin ha- kikat şeklini alması mümkün olamiyacağını beyan etmiştir. M. Litvinof, zahireye yeniden kıymet konmasının merkezi Av- rupayı iktisadi cihetten yeniden canlandırmak reticesini hasıl et- miyeceğini, fakat en çok maki- ne ithal eder bir memleket olan Rusyamn makine ithalâtında bir azalma vukuuna sebep olmak suretile makine ihracatına zarar vereceğini ve bunun neticesi ola- rak Avrupa sanayini ehemmi- yetli ziyanlara uğratacağını söy- lemiştir. M. Litvinof, iktisadi: mahiyeti haiz bir ademi tecavüz misakı Avrupayı ve Avrupa tesanüdünü alâkadar eden bir mesele olduğu yoksa sırf muayyen bir mıntakayı alâkadar etmediği meselesidir. ilk defadır ki bu hakikat bude- rece kuvvetle ifade ediliyor. Tevfik Rüştü Bey bü fikre ta- mamile iştirak ettiğini söyledik» ten sonra sözlerine devam ede- rek Türkiye ile o bavalide bu- lunan memleketler arasında ik- tısadi bünye ve vaziyet itibarile. tam bir benzeyiş bulunduğuna Emlâk ve arazi sahipleri birliği, bütün fırki reislerine birer telgraf göndererek bir milli birr lik kabinesi teşkiline el birliğile çalışmalar Bütün, Alman. ni Haben öşnlmagaklkazdda 4 mıya sevk için Praâlsız kabımi John Simone Londrâda bul duğu sırada yeni talimat verile" ceği umumiyetle mit olunmak” tadır, Fratkforter Çaytung ga sinin: Londra mubabiri, İogi hükümetinin hariciye nezaretinif” son notasından sonra Almany#” rın baylı sarsılmış olan itimadı” tekrar Ookazanmıya © balışacsğ' zannında buluumaktadır. Bundan başka, Londra kab nesinin Fransayı silâh kuvveti€ üzerinde tazyik yapmak isted emnüselâmet meselesinde Fra saya yeni müsaadelerde bulu mak niyetinde olmadıgıda bö yan edilmektedir. vücude getirilmesini tavsiye et miştir. Türkiye ve Yunan mümessi lerinin beyanatından sonra #9 alan İtalyan murahhas M. Michelis, katlamlacak fedakâr ların münferit bir mahiyeti maması için Stresada b. esere bütün devletlerin iştiraki" öç | istemiştir. pi Almanya mümessili, iki tara” itilâflar aktine Alman hükümeli ir nin muvafakat ettiğini söyle! fakat mali mükellefiyetler kab” çi lünden imtina etmiştir. z Felemenk ve Belçika mü silleri mali sermayeye iştir kabul etmemişlerdir. nazari dikkati celbetmiş, da elde edilen muvaffakıye! iktisat konferansı için semer teşkil ettiğini b vi Ek Mek Rüştü Beyin lâka ile dinlenmiş ve iyi sir uyandırmıştır. Kr Toplantıda Türkiye, Yur tan ve Bulgaristanm taleP üzerine bw memleketler tü rinin zahireler arasına ithal mesine karar verilmiştir. ; ie ki Dil tan iy lar.

Bu sayıdan diğer sayfalar: