PAZA RES! 3 TEŞRİNİEVYEL 1932 7 inci sene No. 2388 NUSHASI 5 Türkiyede: Kahve meselesi, Şeker meselesi. Memlekette başlı başma bir ter meselesi, kahve meselesi eyi çok alâkadar Çünkü halkın kesesine, mide- ine, sıhhatine. zevkine doku- İlan istihlâk maddeleridir. Se- Belerden beri kahve ve şeker harice verdiğimiz paranın hikdarı korkunç bir yekün tu- ir. Bu parayı bugüne kadar duymadan; acınmadan ver- tik, durduk. Şimdi ciddi bir Bâruret ve ihtiyaç önünde bi- iz duraklamağa mecburuz. Türkiyede şeker litik büyük bir mesele olmak- in çıkmıştır. Çünkü bu ince Ve güç işi; kendi. vasıta ve ih- İİ isasımızla başarıyoruz. Mem- li : : 4 ette mevcut iki yerli fabri- | 5 memleket ihtiyacının üçle | İrini veriyor. Üçte ikisini ha- İçten getirteceğiz. Fakat ha- içten bu şekeri memlekete ge- Ürtecek olanlar, ayni mikdarda Memleket mahsulünü de hari- “e satmağa mecburdurlar. Bu Mecburiyet tatbik ediliyor. Şu noktayı da ilâve edelim: gün hariçten hiç şeker ge- | tirtmemek, şeker istihlâkâtımı- N dahilde yetiştirmek imkânr mevcuttur. Ecnebi sermaye- “ine hacet kalmadan; sırf milli s ile memle- in mühtaç olduğu fabrikala- » kurmak işten değildir. Mem- e iş bulmak, köylülerine buğday ve hububattan başka ir zirmat sahası açmak gaye Sini güden hükümet; muhak- ki, bu imkândan istifadeyi de düşünecektir. Onun içindir © Türkiyede şeker meselesi üledilmiş nazarile bakılabi- Kahve meselesine geli Öyle değildir. Türkiyede isti ik edilen kahvenin yüzde yet- Miş beşi Brezilyadan geliyor. Yüzde yirmi beşini de, transit Müretile başka memleketlerden, ikatte ise yine Brezilyadan Alıyoruz. Demek ki; kahve için ürkiye Brezilyan'nın sadık, #vamlı bir: müşterisi olmuş. Bir asırdan beri böyle devam #tmiş.. Altınlarımız Cenubi A- Merikanın bu uzak memleketi- Me akıp gitmiş. Hâlâ da akıp yor... Buna mukabil, acaba Brezil- bize ne vermiş, ne veriyor? e; Buna verilecek cevap; koca- Man bir hiçten ibarettir. Mem- tin ticaret müvazenesini, İsdiye müvazenesimi tutturmak çin bu kadar uğraştığımız şu #ralarda ayni vaziyeti idame #tiremeyiz,İktısat vekilinin bu Mesele ile meşgul olduğundan Mabardar bulunuyoruz! Ancak Mesele, biraz daha sür'ati, ha“ Yeketi icap ettiren bir mahiyet ir, Brezilya; bize sattığı Kahvenin değerinde memleket Mahsulünden meselâ halı zey- iyağı. zeytin.. ilh.. gibi mal. alabilir. Brezilya, -buna ra- N olmazsa kahvemizi başka bir memleketten, meselâ İspan İadan bile satm almak müm- Kündür. Bu tedbir: belki alâka: Garları, biraz da müstehlikleri Üebilir. Fakat memleketin u- güni menfaati, halkın selâme- hayz bahsolduğu yerde şey susar. Esasen bu ihti- pal'de varit değildir. ve, çayın bir elden yanda hükümetin elinde olan kanun. bulundukça ih- ikâra, suistimale meydan ve. Ümez. İktisadi meselelerimi- ye, hracat mallarımızı birer bi- $ ele alarak pratik ve radikal xe sürette halle çalışan muhte- “m İktisat vekilinin; kahve detelerine de en doğru. en fay- > bir hal şekli bulacağına €- in bulunuyoruz. Siirt meb'usu . AA ALIMA ediyor. | meselesi, KURUŞTUR Kurultayın dünkü toplanması pek hararetli geçti. Bu toplanmada eski edebiyat nesilleri üstatları söz söyliyecek- lerdi. Bu haber merak uyandır- Söze Faik Ali Bey büğladı. Bu nu Hüseyin Cahit Bey takip et- ti. Serveti Fünun msup iki e dibin sözleri, işi tehâmüle bırak- mak, tabiati zorlamamak, cereya nın hendi kendine yürümesini bek lemek gibi fikirleri ileri sürüyor- d a. İnkılâp ateşile yanan, İleri İ hamle iştiyakı dayan Kuralta- yın büyük ekseriyeti bu fikirler- den büyük bir heyecan © duydu. Bu heyecan adeta sari bir şekil aldı. Hüseyin Cahit Bey tezini bi- tirir bitirmez, bütün ileri fikir ta- taftarları söz isteme müsabaka sinc giriştiler. Gençler, edebiyat (o tarihinde Şairlazam Kurultaya geliyor ileri gidişin © hararetli taraftarı sandıkları Hüseyin Cahit B, in ğuk kanlı bir determinizm ile in- kılâpta geri duruşunu adeta hay- zetle karşılamışlardı. Bütün sa- londâ bu hayretin © uyandırdığı daygular ıştiyor gibiydi. Hasan Âli, Ali Canip, Fasıl Ahmet, doktor Şükrü, Sadri E- tem, Namdar Beylör biribiri ar dınta Hüseyin Cahit Beye cevap vermeğe atıldılar. Hepsinin için- den coşah hamle ateşi sözlerinde inikâs ediyordu . Hüseyin Cahit Bey, bu ha lerin nasıl bir gençlik ateşi doğduğunu anlayamadığını söyle di. Bir zamanlar kendisi de ileri hareket için geriye bağli olanlar la döğüşürken ayni hamle ve a- teşle davrandığını unutmuş gibiy di. Bununla o Beraber, gençliğin galeyanı ve ilmin o doğruluğu ö- nünde geri çekilme lüzumunu his setti, Cevap şeklindeki beyana. tı, ilk iddialardan © bir çoğunun geri alınması mahiyetinde idi. Diğ Mae he Dün Kurulta Beyin tezi sah ve meseleyi en ilmi noktalar | dan tahlil edince, kurultayda ilk i defa kendini gösteren durap bek- leme zihniyeti de yere | serilmiş İ oldu. Müzakere tafsilâtını aşağıya Aldığımız malümata nazaran Hükümetçe İstanbul limanının i- Bugün memleketimizin en mü- İ him kapısı olan İstanbul limanı" nun idari nazardan hali hakikaten pek fenadır. o Liman şirketi, ticareti bahriye, — liman İ reisliği, rıhtım şirketi, köprüler dolayısile Belediye ve daha bir gok busasi ; şirketler liman işleri- ne karışmaktadırlar. Yaptığımız tahkikata nazaran muhafaza u- mum kumandanı Seyfi paşa şeh- rimizde yaptığı tetkikatm nı sinde vermiş olduğu rapord. hassa bu noktaya işaret etmiş ve bu kadar müteaddit ve “karışık eller tarafından idare edilen manda emniyet — olamıyacağm hazine hakkının zıyaa uğrıyacağı nı ilâve etmiştir. İktısat vekâleti de ayni mev- | zwu tetirik ederek bu meticeye var İ mıştır. Mevsuk istihbaratımıza na zaran liman işlerile mesgul bütün idareler tevhit edilerek “İstanbul limanı umum mü tesis İ edilecektir. Bu idare başma yda Hüseyin Cahit şiddetli münakaşalar uyandırdı.. | “Dilde insan iradesi bir şey yapamaz, dil kendi tabii tekâmülünü takip eder,, demenin bir mantık oyunu olduğu, insan iradesinin dileistikamet verdiği kat'idelillerle ispatedildi Abdülhak Hamit ve Sami paşa zade Sezai Beyler yeni dil hareketine candan taraftar olduklarını mektuplarile bildir- diler. Samih Rifat Bey Hüseyin Cahit Beyin tezatlarıni ve ric'atlerini birer birer meydana koydu ve bütün gençlik | ileri inkılâp taraftarlığını hararetle gösterdi., Hüseyin Cahit B. şiddetli tenkitlerle karşılanan nohlai nazarını ifade ediyor yazıyoruz: Kurultayın ik açılışı Dil kurultayının altıncı toplanı- #, dün Dolmabahçe sarayında Gazi (Devamı 6 ımcı sahifede) yl gn İstanbul limanındaki emniyetsizliği gidere- icek tedbirler alınıyor Liman U. Müdürlüğü yapılıyor | İstanbal limanı hakkın- Celâl B. in Tetkikleri İktisat Vekili dün de fabrikaları gezdi İktısat vekili Celâl (O Bey dün halen Sanayi ve Maadin bankası tarafından idare olunan © Devlet fabrikalarını ziyaret ederek tetki katla meşgul olmuştur. Celâl Bey dün öğleden evvel motörle Beyko za giderek Beykoz kundura fabri kası ve deri kısmı gezmiş ve fabrikaya ait malâmat almıştır.. Buradan Bakırköyüne geçen Ve- kil Bey Bakırköy bez fabrikasmı er ziyaret ettikten sonra otomobille bankanın Bahçekapıdaki | Yerli mallar pazarına gelmiştir. Celâl Bey Yerli mallar pazarınm her kısmını ayrı, ayrı gezmiş ve eşya (Devamı 2 inci sahifede) Yunanistanda Zelzele Gazi Hz. ile İsmet Pş. ve Dahiliye Vekilinin telgrafları ANKARA, 2 (A.A.) — Yunin nistandaki zelzele felâketi dolayı sile Reisicümhur Gazi o Mustafa Kemal hazretlerile Yunan Reisi cümhuru M. Zalmis, Başvekil Pa şa hazretlerile Başvekil M. Veni- zelos ve hariciye vekâleti © vekili Tevfik Rüştü Beyle Yunan hari- tiye nazırı M. Mihalakopulon ara larında aşağıdaki telgraflar ota" ti olunmuştur. “Zelzelenin Yunanlıtanda tev- Nt ettiği felâket haberini büyük bir tesssürle aldım. Yunan mille- tinin uğradığı | zayiattan dolayı taziyetlerimi ve bu çetin imtihan da Yunan milletine karşı duydu- Hum derin samimiyeti zatıâlileri- ne arzederim. Gazi M. Kemal mütehassisim. Yunan milletinin (Devamı 2 inci sahifede) | DE anime 'İ Milliyetin yeni ta- rihi tefrikası Yakın tarihin en acıklı ha- tıralarından biri de 93 felâ- ketleridir. O zamanki Os- | İmperatorluğunun sinden “bütün Tuna böyü- İğ mun gitmesine sebep olan İİ bu felâketli harbin faciaları l daha evvelden başlamıştı. İĞ Harbi hazırlıyan ve Ayas- tefanos munhedesine bağlı- yan Rus diplomatı İgnati- *fin bütün bu macerada mühim bir rolü vardır. kan hatıralarından ve o de- virleri yaşamış ricalin bi- raktıkla; daki noktai nazarını bir | raporla bildiren Seyfi Pş. Hamdi Beyin getirilmesi kuvvetle muhtemeldir , a başlayacaktır. Sahip ve Başmuharriri Siirt Meb'usu MAHMUT Umumi Neşriyat ve Yazı Müdürü ETEM İZZET İş bankası İstanbul m Iş Bankasmın Idare Meclisi içti. ma etmiştir. Bu içtimada Bankanm cari işleri etrafında müzakere ve ka rarlar alındıktan sonra müdürlükler arasındaki bazı tebeddüller, tayinler tasvip olunmuştur. Bu değişilikler şunlardır: Müdürü umumi vehilliği Mahmut Celâl Beyin İktisat ve- kâletine geçmesi üzerine bankanın | müdürü umumi vekâletine İstanbul şubesi müdürü Muammer (Bey ta- yin olunmuştur. Muammer Bey birkaç gün sonra s' besi müdürlüğüne müdürü Yusuf Ziya Beyin, Anka Ya merkez müdürlüğüne de banka- nın müfettişlerinden ve eski müdür lerinden Osman Nuri Beyin getiril. mesi takarrür etmiştir. İstanbul şubesi müdür muavini. de ikinci müdürlerden ve kıy- bankacılarımızdan Nejat Bey terfi'an tayin edilmiştir « İştirak bürosu ve Hamit B. İş Bankasının doğrudan doğru ya idare ettiği ve & yabut az veya çok miktarda hissedar — olduğu bir- ye şirketler, fabrikalar vardır. Bun- İarm bir O merkeze o raptı, bu müesseseler arasında ahenk, ve irti- bat temini için bir büroya bağlan- ması faydalı görülmüştür. Bu mak satla kurulacak iştirak o bürosunun başma bankanın umumi kâtibi Hâ- mit beyin getirilmesi kararlaşmıştır. Bankanın O mevcut mühendis ve prütehaşsslarmdan o başka | tep- kili tasavvur olunan bu İştirak bürosuna daha (bazı mühendis ve mütehassrslarm da alınması esas iti barile kabul edilmiştir. Baş müfettişlik Evvelce İş Bankası Ankara mer- Kurtuluş bayramını Hazırl Dün belediyede, reis muavini Hâ İ mit Beyin riyasetinde muhtelif mü- essasat mümessilleri içtima ederek, 6 teşrinievvel kurtuluş bayramında yapılacak merasim programı hakkın- da görüşmüşler ve . program tesbit edilmiştir. Bayramın bu sene fevka- lâde olması için geçen seneki | pro- gramda bazı tadilât da yapılmıştır. Ordumuzun İstanbula | girdiği saat | olan onda şehrin muhtelif yerlerin- den toplar atılacak ve bütün vesaiti nakliye, yolcular, herkes olduğu yer de iki dakika durarak istiklâl har- binde şehit düşen askerlerimizin ha- aralarını hürmetle © anacaklardır. | Her sene kurtuluş bayramı gününde İ saat onda toplar atılıyor ve herke- cam ve kâ- gıt fabrikaları yapıyor İdare meclisi toplandı ve banka erkânı arasında bazı değişiklikler yaptı.. Umum müdürlük vekilliğine Muammer, üdürlüğüne Yusuf Ziya Beyler tayin edildi. Ça "Yusuf Ziya ve Muammer Beyler | kez müdürü iken hastalanan, teda- İvi işin Avrupaya giden ve yimdi £ mamen İyileşen İaenl Bay; ba fetiş olarak bankanım teftiş işlerin idare edecektir. Bankanın hariçteki o Hamburg ve İskenderiye şubelerinin munme- lit da Başmüfettişlik bürosuna bağ- anacak, bu şubelerin münmelâtile İ de Sami Bey meşgul olacaktır. i Umumi kâtiplik Hâmit Beyden açılan banka umu- mi kâtipliğine senelerden beri umu- | mi kâtiş muavinliğini liyakatle ya pan, i Bey tayin edilmiştir. Cam ve kâğıt fabrikaları İş Bankasının Zonguldakta kur- duğu kömür şirketinin müdür mun- vini Kâzm Bey, Ankara merkezine nakledilmiştir. © Evvelce iki buçuk dene kadar İstanbul Sanayi müdür. lüğünü yapan Kâzım Bey, Ankara. da bankanın sanayi işleri üzerinde, teknik sahalarında çalışacak, sonra İ da yakında kurulması düşünülen İ cam ve kiğıt fabrikalarının idaresi İ kendisine verilecektir. tes'it için bir proğram hazırlayan komisyon içtima halinde İstanbulun kurtuluşu nasıl tes'it edilecek? O gün büyük ve parlak mera. sim 'yapılacaktır. proğramı neşrediyoruz.. sin iki dakika olduğu yerde durma- sı programda kaydediliyorsa da bu- na riayet edilmemektedir. Bu sene bütün vesaiti nakliyenin ve yolcula rın sant tam onda durmaları için po- İise mühim bir tamim. tar. Dün tesbit edilen İstanbul kur- İ tuluş bayramı programı aynen şu. e 1 — Her sene İstanbulun kurtu” Tuş bayramınm yıldönümüne tesa- düf eden teşrinievvelin altıncı günü merasimle tes'it olunur. 2 — O gün bütün resmi ve hu- | sasi binalar, ticarethaneler, lar, tramvaylar gündüz bayraklarla İ donatılacak ve gece fenerlerle aydın İ (Devamı 2 inci sahifede)