Nedir? Sahne: Yeşiliklere gömülmüş bir bahçe. Hava sıcak, Leylâ, iki çam dali arasına gerilmiş'bir hamağa kolsuz, şöğsü Arka yoldan, elinde raketle dayı zade Hikmet gelir. Onu, dalların w| rasında, uzun uzun, tatlı tatlı, bir alır, hamakta yatân genç kızım yüzü- ne serper. Leylâ, sinirli bir çığlıkda ürperir, yerinden fırlar... Leylâ — Kim bu soğuk şakayı y pan?... Hikmet, ağaçların ârasımdan çı « kap genç kızm karşısında bir reverans yapar.) Hikmet — Bendeniz efendim. Leylâ — Maşallah beyefendi... U- tanmıyor musunuz böyle şeyler yap- mıya?. Hikmet — Bunda utanacak ne var küçük hanım. Size wak bir şaka yaptım... Leylâ — Hayır, ufâk bir şaka de gil, sulu bir sakal... Hikmet — Peki. Sulu bir şakal. | Leylâ — Sulu şaka da değil, Ade ta ahlâksızlık! Hikmet — Allah, Allah. Neden ah- Mâksızlık oluyormuş?., Leylâ — Ahlâkasrzlık işte!.. — Hikmet — Lutfen izah edermi- siniz; ahlâk nedir? Leylâ — Ahlâk mı?. Ahlâk şey- dir. Dur bakayım, şimdi kitapla 0 kumuştum.. (Kitabı alır, sayfaları| geririr) ahlâk, ahlâk, ahlâk... Efene, dim, ahlâkm esası şudur; “Kendimi! ze yapılmasını istemediğimiz bir şeyi başkasma yapmamak!,, anladınız m küçük beyefendi?.. Hikmet — Hayır, anlamadım kü» çük hanımefendi!. Leylâ — Anlatayım. Meselâ, z1- ta âliniz, bir hamakta odalgm dalgm düğünürken, bir münasebetsizin yü.) zünüze su atmasını ister (misiniz? Hayır, değil mi?.. O halde, sizin de bana su atmanız ahlâksızlıktır! Hikmet — Bu hesapça: “Kendimi * 76 yapılmasını istediğimiz (bir şeyi © başkasma yapmak,, ahlâka muvafık - tar. Öyle mi? Leylâ — Elbet! Hikmet — O halde o müsaadenizle| efendim... (Leylâyı kollarmın arasına alıp dudaklarından öper.) KARGA | Kibar hırsıs Ceza mahkemesinde: Reis — Söyle bakayım, bü zatın li i | i i Ni a Vİ İP İş ZA v1 / ME v — Bu paketler ne karıcığım? — Şey. kendime bir şapka, bir iskarpin, bir eldiven, bir çorap, bir de kazak aldım... — Aman karıcığım, ne yapıyorsun?.. Daha bir hafta evvel bunları almamış miydın?. — A... ilâhi kocacığım; artık 1932 senesinde de 1931den kalma modası geçmiş şeylerden giyecek değilim A... me vananamana, RA (ETSE | Yeni vecizeler | “ HN i ii i Bükemediğin eki öp de başına koy! Selim Sırrı . Söz Ve Meme | Üzüm üzüme bakn baka kararır! Ziraatçı; Cevat Rüştü ». » Damlrya damlıya göl olur. ; “Celâl Muhtar Feraset Sarraf Hayimaşi, kâtibi Mişonu, müşterilerinden Debreli Bayram pa- şaya, eski bir alacağın faizin; istemi ye yollamıştı. Biraz sonra, kâtip, ba» Kız — Haberin varmı?. . Erkek — Eğer şimdi sizi Babam iflâs etmiş. | e yenle dönünce Mayimne sordu. | öpecek olsam (imdat) diye Erkek—Hen sana, şu baban | ,,,. DM N bağırır mısınız?.. ne yapıp yapıp bizim izdiva- siyah elbiselerini, rugan iskarpinleri- — Yordum. | cımıza mani olacaktır demez : > Kadın— Yoook.. bunun için Yi; melon çapkasını siye çaldm?- | midimi. yv 5 Ne dedir: imdada ihtiyacınız var mı?.. Hırsız — Şey efendim... şey... Hus — Hiç! guru âlinize münasip bir kıyafette çı -| Daha beter! — Paralari vermedi mi? Terfi kabilmek için! , “m > | Bir tiyatro merskirsile bir yeni zen a N ie — Baba. Müjde... İkinciye geçtim.. . İ : — Vermem mi soyledi?. . i gin arasında; — Yok; söylemedi ben ağna» — Yaa... Aferin oğlum... Ne zaman Mektepte Meraklı «- Aman efendim, dün ge- k imtihan oldunuz?.. Muallim — Oğlum, insanım ağzm- en don hangi dişler peyda olür? Talebe — Takma dişler efendim! Aman karıcığım, arka © daşımın yanına böyle çırçip- © lak mu çikacaksın? - © — Öyleya sen teklifsiz ar- kadaşımdır, giyinmek istemez | dim. ce Darülbedayide öyle fena bir locaya > — Nasıl ağnadin be?. düştük ki, hiç bir şey göremedik. Zengin — Biz e daha fennin o — Bana İki tokat vardu, kapi dişa- na düştük. Olduğumuz yerden bizi hiç riya atti! — Ne imtihanı?.. . — İkineiye geçtim demedin mi?.. — Şey. Dedim ama, sınıfta değil kimse görmedi !. pr £ p a — Futbolde.. Üçüncü takımdan Tashih ikinci takıma geçtim!.. . — Teessiif ederim beyefendi, tees - am süf ederim. Siz O benim için, Leylâ İntibar hanımlarm çayında (su içinde elli ya- şındadır!) demişsiniz. — Vallahi yalan hantmefendi, bil- lâhi yalan. Ben onu sizin için söyle. medim,. — Vay doktorcuğum, nasılsın ba» kayım?. — Hastayım azizim, hasta... Bir. haftadır kendi kendimi tedavi ediyo — Ya kimin için söylediniz? rum... | — Kerimeniz hanım için söyledim! — Ne?, Kendi kendini mi tedavi e- — diyorsun7.. Vaç geç bu hevesten yahu. Piovs Çoluğuna çocuğuna acıl. Hizmetçiyle terzi arasında: lem m kendisini Mile Anneyle çocuk arasında: — Hizmetçi — Siz kimsiniz? Am ne ağlıyorsun. Söyle ba- Terzi — beyefendinin terzisi- kayım?. yim. © ver N — Ba. Ba... Babam... : v — Biz gelecek yaz tebdil — Hizmetçi — Şey. (o Provaya mı za hava için Adaya gideceğiz.. Terzi NE Evet. Biraz para alabilir miyim diye ovaya geldimi. —E,ne olmuş? — Bana. Sı... Srpa dedi... mir le büyüğün. ge £ * ik EN, — Biz hizmetçilerimizi gön- dereceğizl., : « İ yapamıyorum. podralanır. Otuz yaşında boyanır. Kırk yaşında sıvanır! ... Aşkla izdivaç, Selle kum gibidii Biri gider, biri kaler! .. Dul kadınla evlenmek, döşeli apart man tutmıya benzer. Mutlaka, kıyıda köşede eski kiracıya ait hir hatıra bu- Yunur! t İz *» * « Kadınlar, erkek çocuğu severler, Fakat çocuk erkeği sevmezler! .. İhtiyarların aşkıyla toy delikanlı « ların aşkı birdir. İkisi de bakmaktan başka bir şey yapamazlar! .» Hakiki saadeti tatmıyanlar o bed: baht olamazlar! ş » * » . Kadının kolu erkeğin kuvvetile mas küsen mütenasiptir! .. . İnsanlar, bir gaye uğrunda çektik « lerj ıstırap nisbetinde o gayeye mer- bat olurlar! Iki cevap 5 Vaktile adamcağızın biri borçlu « sundan para İstiye istiye usanmış Nihayet bir gün gene alacağını istes mek için borçlunun evine gitmiş. Bir de ne görsün: Alacaklı sofrayı kur * muş. Bir tarafta hindi suyuna müke mel bir çorba içiyor, diğer tarafta piş« miş hindinin tenceresi tütüyor. Bu manzara karşısında dayanamamış; © — Behey insafsız, demiş,"böyle ! di suyuna çorba içeceğine bana olan borçlarımı versene!.. Ba Borçlu içini çekerek cevap ği — Aman azizim, bana insafsız des me! Borcumu vermek İçin bilşmeit-taş* 2 yara, a > yle bâ çişim de iöliyerek deği, Ne” payım; yokluktan hindiyi * besliyeğik yeni alamadım. Hindi açlıktan öle « cekti. Hiç olmazsa keseyim de bari etini yiyeyim dedim. Benim de tıpkı başıma böyle bir hal geldi. Uzun zamandanberi kü * çük bir alacağımı kendisinden n dığım birisini geçen gün < otomebile binmiş, evine böyle giderken gördüm. Ertesi gün yazshahesine damladımı. Ben de tipki o adam gibi: Re — Be insafsız, dedim, otomobile bi nip keyf süreceğine bünüâ olan Şu borcunu versene!...,. Bu adam da içini çekerek cevap verdi: : — Azizim, böyle bana İnsafsız de- me! Otomobile binişim senin zânnete tiği gibi keyfim için değil. Parasız « lik çanrma tak dedi. Otomobile bini“ yorum, eş dest nazarımda biraz itibar kazanmak, bu sayede paralı birişini bulup adam akıllı vurmek için, Eğer böyle bir vurgun yapabilirsem elbette senin alacağım da veririm!, — Bankaya gireceğim... — Girsene... K —Dâha erken ortalık karar” sanda öylei a