30 Mart 1938 Tarihli Ulus Gazetesi Sayfa 6

Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Ai — TTT AŞ - eT ffvaq-ı'. AU TeT w 30 -3 - 1938 î Köylünün küllür sevgisini gösleren örnek bir hâdise Bir köy mektebi için Köy kızları ve kadınları küpe ve yüzüklerini verdiler 300 falebeli, 15 bin Tiralık bir mekteb yapılacak Makrevis köyünde yükselen bir kültür yuvası Rize, (Hususi) — Size bu mektubumda, yurddaki kültür sev- gisinin, kültür kalkınmasının hızını belirten, köylünün kültür ih- tiyacını ne büyük bir şiddetle hissettiğini canlandıran bir hâdi- seden bahsedeceğim: Vilâyetimizin Pazar kazasına bağlı Hemşin nahiyesinde Mak- revis adlIr bir köy vardır. Bu köy halkının çoğu bir çok viliyetleri- mizde çalışan ve geçimini bu su retle temin eden teşebbüs nhıbı çalışkan insanlardır. Kadınlı er- kekli köy halkının hepsi de kül- türün kıymetini ve ehemiyetini anlamış insanlardır. Bu ihtiyaç ve düşünce ile köylüler, bir teşekkül kurarak bir mekteb yap- mağa karar veriyorlar ve derhal ha- rekete geçiyorlar.. İlk hamlede köyde 6.000 lira topla- nryor.. en fakirinden en zenginine ka- dar bütün köy halkı varlıkları dere- cesine göre bir yardımda bulunuyor. Köylü kadınlar ve genç kızlar da yü- Zük, küpe, altın gibi ne kadar kırymet- li eşyaları varsa bu uğurda feda edi- yorlar. Bu kıymetli eşyaların yekünu de 200 lira tutuyor.. Bütün köylüler elbirliğiyle geçen nisanda işe başlıyor ve 11 ay içinde muhteşem bir bina kuruyor. Bina, 15 bin lira krymetindedir. Toplanan pa- radan arta kalan malzeme masrafları da tamamen köylü tarafından temin ediliyor. Bu münevver, iş adamlarının bir köy ortasında yükselttikleri bu kül- tür âbidesi, beş sınıflıdır. Ve bu mım- takada nüfusu 2000 olan üç köyün ih- tiyacını karşılamaktadır. Bugün mek- tebin 300 talebesi vardır. Bütün türk köylerine örnek olacak kadar mühim bir eser vücude getiren Makrevisliler kendi alm terleriyle yaptıkları mektebde 300 köy yavrusu- nun şen cıvıltılarını duymakla son- suz bir sevinç içindedirler. Bu çalış- kan vatandaşların yalnız bir istedik- leri vardır: 300 çocuğun bulunduğu bu mekteh- de yalnız bir muallim vardır. Koy]u- ler, hiç olmazsa bir muallim daha is- temektedirler. Kültür Bakmlıgmm bu arzuyu seve seve yerine getirece- ğini tahmin etmek güç değildir. mevsimli Nevşehir orta okulunda bir kıyafet g eçidi yapıldı Nevşehir, (Hususi) — Orta okul geçenlerde bir müsamere verdi. Temsil muhitte büyük bir alâka uyandırdı. Bilhassa müsa- merede, bir asır içindeki yerli kı- yafetlerimizi tebarüz ettiren can- lt tablo, herkesin takdirini ka- zandı. Bunların arasında çok gü- zelleri ve çok orijinalleri vardı. Bu kıyafetlerin bir kaç tanesinin resmini, ve en güzel kostüm nü- munelerinden birini gönderiyo- rüm. Yeni Türk tiyatrosu Adanada Adana, (Hususi) — Yeni tiyatro artistleri şehrimize gelmişler ve tem- sillerine başlamışlardır. Karadenizin co şkun dalğaları Saati saatine uymıyan karadeniz Ordu, (Hususi) — Hırçın deniz!... Bu mavi sulara kara de- mişler, O, kara değil, çılğın deniz 1... En usta kaptanlar bile o, müamma do- lu denizin huyunu suyunu bir türlü anlayamazlar. Onun ne olduğunu kav- rayabilmek için kıyılarında oturmalı! “Saati saatine uymaz” diye bir söz var- Koca deniz'... | dır. Bu, muhakkak onun tasviridir. Ka- radeniz saat bilmez, dekika beklemez. Aklına eser coşar, gönlü ister susar.O, hırçındır, baş döndürür. Acımaz kurban verir.. Onun dağ gibi dalgaları karşısın da yabancı kaptan korkar. Fakat Ka- radenizin çocuğu onu sever. Bir karış gemisiyle o dalgaları aşmasını bilir.. Şehir tiyatrosu Adanada Adana, 29 (A.A.) — Ankara şehir tiyatrosu bu akşam üçüncü temsilini de verdi. Yarın Bağdad'a gidecekler. Heyetin verdiği temsiller fevkalâde sükse yapmıştır. Şehrin en büyük si- nemasında verilen temsiller için yer- ler bir gün evvelden tamamiyle tutul- muş bulunuyordu. Bugün de Halkevi tarafından heyet şerefine vali ve be- lediye.reisi ve kalabalık münevver bir kütlenin hazır bulunduğu bir çay zi- yafeti verilmiştir. O, bütün hırçınlığa ve gaddarlığına rağmen güzeldir. Sahillerindeki eşsiz tabloları hiç bir ressam fırçası çize- mez, — V. Ü, B. Adananın ancak Toroslarda gördüğü bahar Bahara hasret çeken üç bir diyar: Adanada yaz gelmiş, sayfiye mevsimi başlamış bulunuyor Hararet derecesi 23 - 24 arasında Adana, (Hususi Muhabirimizden) — Bizim Adanada, bahar denen şey mevcud değildir; böyle bir mevsim yoktur. Çukurova ikliminde yıl, dört mevsim değildir; üçtür: Yaz, sonbahar, kış. Şimdi şu veya bu vilâyette lapa lapa kar yağarken, ve yahud bu şehirlerin biraz dışındaki sırtlardan kar henüz çözülmemiş- ken, Çukurovada bütün manasiyle oraların yazı hüküm sürüyor. burada gündüzleri hararet, 23 - 24 derece, Çukurovada bahar, ancak mevsimi hakkiyle takib edenler için olabilir: çünkü, ağaçlardaki bahar onbeş gün- den fazla yaşamaz bile.. Kara hasret olan Çukurovanın, bel- ki manzara itibariyle kışı budur. Çün- kü bahar, beyazlığiyle kışı andırır. Üç dört gündenberi Adanada, artık pal- to, pardesüi giyen kalmadı. Bayanlar mantolarını attılar; ince yün turva- karlarla gezmeğe başladılar. Her sene bağlara taşınmağı itiyad edinmiş olan Adanalılar şehirden göç etmek üzere bulunuvorlar. rin yüzde otuzu taşındı bile, Fakat yaylacılar henüz harekette değil. Çünkü yaylalar bağlar gibi de- ğildir. 'Torosların sırtları, hiç de Çukuro- va bağlarına benzemez. Oralarda ik- lim, Bursadan, Ankaradan, İstanbul- dan farksızdır.; daha şiddetli soğuk- lar bile vardır. Bunun için, yılın dört mevsimini Çukurovalılar ancak Toroslarda göre- bilmektedirler. Oralarda, bahar, yaz, sonbahar, kış hakiki — dekorunu ta- bit zaman —içinde — muhafaza edi- yor. — TANGÜNER şimdi Bağerla. Kütahya İzmir fuarına iştirake hazırlanıyor Kütahya, 29 (A.A.) — Enternas- yonal İzmir fuarına bu yıl daha iyi bir şekilde iştirâk etmek için icabe- den tedbirleri alan vilâyetimiz bu cümleden olarak Kütahya çinilerin- den yaptıracağı mutena bir çeşmeyi de fuarda teşhir etmeyi düşünmekte- dir. Çeşmeye, odalar pavy da veya fuarın güzel bir yerinde bir köşe ve fuarın devamı müddetince de su te- min edilip edilmiyeceği fuar komise- rinden sorulmuştur. Denizli umumi medlisi çalışmalarını bitirdi Denizli, 29 (A.A.) — Umumi mec- lis işini bitirmiş ve daimi encümen azaları seçilmiştir. Daimi encümen ü- yeleri arasında bir de Bayan vardır. Vilâyetin umumi büdcesi 611 bin lira olup 167 bin lirası fevkalâdedir. Zonguldakta çocuk bakımı Zonguldak çocuk esirgeme kuru- munun 938 yılı kongresi parti salonun- da yapılmıştır. Bir yılda başarılan işle- rin hülâsası şudur: Türlü menbalardan 7119 lira gelir temin olunmuş, Bunun 1883 lirası iaşeye, 1314 lirası giydirme- ye, 295 lirası türlü masraflara 704 lira- sı küçük çocuklara yardım, 947 lirası okullar levazımına ve 2602 lira da bele diye ile birlikte yaprlan çocuk bahçesi tesisatına sarfolunmuştur. 1937 - 1938 ders yılında 280 yoksul çocuğa her gün sıcak yemek verilmektedir. 23 nisan çocuk bayramında 269 yavru, giydiril- miştir, Babasız küçük çacuklu beş aile- ye de her ay maddi yardım yapılmakta- dır. Bayramlarda 280 kimsesiz çocuğa 2 Sşer kuruş hazalala yerilmiştir, ASKERLİK BAHİSLERİ Büyük Okyanosta Singapurun rolü Folkişer Beobahterden Bundan yüz yıl evel, ilerisini gören bir ingiliz, vapur ve gemi yollarının en işleklerinden biri üzerinde bulunan ve bugünkü günde büyük Britanya i- çin Cebelüttarık ve Süveyş kadar ehe- miyetli olan Singapur şehrini kur- müuştür. Kısa bir zamanda inkişaf eden şeh- rin, cihan ticaretindeki rolü çok bü- yüktür. Ancak bu şehrin asıl büyük rolü stratejikdir. Bundan dolayıdır ki, İngiltere, son on dört yıl içinde hiç bir fedakârlıktan çekinmiyerek, bura- da, şarki Asyanın en kuvvetli en müt- hiş deniz istihkâmını tesis etmiştir. Her biri ayrı ayrı seçilip bulunmuş ve sıkı bir kontrola tabı tutulmuş olan 3000 yerli, geçe gündüz çalışarak or- manları devirmiş, bataklıkları kurut- muş, temel atmak için kazık çakmış- tır, Burada yapılan en modern tayyare meydanları, Dınaları, yer altınaa tesis edilmiş olan benzin tankları, bomba- nın tesir edemiyecegi tayyare hangar- ları, düşmana 3U milaen karşı koyacak kudrette 45 santimetrelik uzun men- zilli bataryaları, teisiz istasyonları, dekovilleri, betondan yapılmış tahki- matı, stratejik yolları, kışla ve cepha- ne depoları kalın bir esrar perdesiyle kaplıcır. On dört yıl süren bir çalışmadan sonra dünyanın bu en muazzam deniz kalesi şimdi artık ikmal edilmiştir. Bu deniz kalesi ile imparatorluğun diğer kısımları ve anavatanla olan irtibatla- rını büyük bir emniyet altına alan A- vusturalya ve Yeni Zeland, masrafla- rın büyüuk bir kısmına iştirak etmiştir. Yalnız bu ikisi değil, açılış resmine da vet edilmiş olan Malaya hükümdarları da, bu müthiş istihkâmlar için harcan- mış olan paraya paylarına düşeni ver- mişlerdir. Singapur'daki inşaat, Hongkong'da olduğu gibi. Vaşington andlaşmala- riyle felce uğratılmadı. Buradaki fa- faaliyet de bir müddet durdurulmuş vunakra DETADET, ŞArKI Asyıda tesis e- dilecek olan kuvvetli bir deniz üssü- nüm muazzam ehemiyeti çok çabuk id- rak edildi. Çünkü, kısa bir teemmül- den sonra, hava ve deniz altı silâhının karşısında dritnotların artık modasi geçtiğine dair ileri sürülmekte olal nazariyeye İngiltere, aldırış etmemek lâzımgeldiği kararını verdi. Singapur'un İngiltere için olan ehe- miyeti şu bakımdandır: İmparatorlu- ğun en can alacak bir noktasında ve en işlek bir irtibat yolu üzerinde müsta- kil bir şarki Asya donanmasını, en muazzam dritnotlariyle birlikte barın- dıracak kuvvetli bir istihkâm, harb li- manı ve üs noktası elde bulundurmak. İngiliz - japon ittifakının henüz bo- zulmamış bulunduğu günlerde, şarke ta azzın yarısı üezrindeki imparatore luk toprakları kâfi derecede emniyet altında idi. Bu ittifak muahedesi sonâ erdikten sonradır ki, bir deniz devle- ti olan Japonya, İngiltere için bir teh- like olmağa başladı. Sırf Japonyanın donanma kuvvetini tahdid etmek mak« sadiyledir ki, İngiltere ile Birleşik A« merika Vaşıngwn deniz andlaşmalın- nın yapılı da israr işlerdir. İngilterenin buradaki ıcrate;.k hede- fi, büyük okyanusta, ne birleşik Ame- rika ve nede Japonyanın tek başlarına hakimiyet tesis etmemeleridir. Singapur'un açılış törenine yalnız bir birleşik Amerika kruvazörünün iştirak etmiş olması ve hemde davet- siz olarak gelmiş olması (!) bütün ci- han matbuatında akisler uyandırmış- tır. Çünkü, amerikalılardan başka hıç bir yabancı devlet merasime iştirak etmemiştir. Birer sömürgeci devlet olan Fransa ve Hollanda gibi devletler, açılış tö renine harb gemisi göndermemişler- dir. Çünkü bir nezaket eseri olarak Ja- ponyayı da davet etmesi lâzımgeldiği- ni düşünen İngiltere bu devletleri da- vet ed iştir. Zaten bap yı bu merasime çağırmak çok acaib bir şey olmuş olurdu. Çünkü, bu muazzam te- sisatın Japonyaya karşı hazırlanmış olduğunu artık bilmeyen kalmamıştır. Anca.l: Amerika kruvazörünün böy- le gü alarnla Oluğegem —a rasımıne ıştırağn.den bir çok manalar çıkarılmakta ve hususiyle birleşik A- merika ile İngilterenin büyük Okya- nustaki menfaat birliğine bunun bir bol olduğu söyl ktedir. N1 Eğitmen kursu Kültür Bakanlığı Eskişehir, Edir- ne, Kocaeli, Erzincan, İzmir, Kars, Kastamonu, Kayseri, Manisa ve Ma- lâtya olmak üzere on vilâyetimizde 11 eğitmen kursu açmağa karar verimş tir. Kurslardan ikisi Eskişehirde mah- mudiye ve Hamidiye köylerinde açı- lacaktır. Kurslar bir nisanda faaliye- te geçecek ve kurslarda 1500 ze ya- kın eğitmen yetiştirilecektir. Kültür Bakanlığı kurs direktörle- rini tayin etmiştir. Mahmudiye kurs direktörlüğüne Eskişehir müfettişle- rinden BB. Nabi, Hamidiye kursu di- rektörlüğüne Konya ilk tedrisat mü- fettişlerinden Lütfi, Erzincan kurs direktörlüğüne Erzincan müfettişle- rinden Avni, Edirne kurs direktörlü- ğüne Edirne müfettişlerinden İlhan, Kocaeli kurs direktörlüğüne Kocaeli müfettişlerinden Sabri, Kastamonu kurs direktörlüğüne İstanbul müfet- tişlerinden Süleyman Edib, Kayseri kurs direktörlüğüne Kayseri müfet- tişlerinden Bedri, Malatya kurs di- rektörlüğüne Sinob müfettişlerinden Nadi, Kastamonu kurs direktörlüğü- ne Trabzon müfettişlerinden Halid, Manisa kurs direktörlüğüne Manisa kültür direktörü Rauf, İzmirdeki kurs direktörlüğüne de Kızılçullu öğret- men okulu direktörü Emin tayin e- dilmişlerdir. Para koruma kararnamesinin bir fıkrasında değişiklik Bakanlar heyeti türk parasının kıy- metini koruma hakkındaki 12 numa- ralı karar in ikinci maddesi İç bakanlıkta memur imtihanları İç Bakanlıkta yapılan müsabaka imtihanını tetkik etmek üzere başmü- fettiş B. Ali Server'in başkanlığında kurulan ve mahalli idareler belediye şubesi direktörü B. Dilâver, mahallt idareler Şefi B. Kemal, hukuk müşa- virliği şefi B. Avni ve nüfus umum müdürlüğü şefi Bn. Medihadan mü- rekkeb komisyon çalışmalarını bitir- miştir. Komisyon Ankaradan imtiha- na giren 175 kişi ile İstanbuldan gi- ren 18 kişiye aid imtihan evrakını bu- gün bakanlığa verecektir. İmtihana girenlerin bu komisyondan aldığı not- lara aid cetvel bakanlık mnkunmeı tetkik ve k lar tesbit ol ilân edilecektir. Jüt ve izabe koku Bakanlar heyeti kasarsız jüt ipli- ği için tesbit olunan beşbuçuk kuruş gümrük resminin kiloda 20 paraya in- dirilmesi; kasarsız jüt ipliği ile tam muafiyetle ithal edilecek olan ve ma- deni eşya fabrikalarının dökümhane- lerinde kullanılmak üzere lüzumlu olup memleketimizde istihsal edilmi- yen izabe kokunun 1937 iptidaf mad- deler muafiyet cetveline geçirilmesi« ni kabul etmiştir. 5 kuruşla Aç bir çocuğu doyurabilirsiniz Çocuk Esirgeme Kurumu genel merkezi her sene olduğu gibi bu sene de Ankara ilk okullarındaki zayıf ve üçüncü fıkrasını değiştirmiştir. Yeni fıkraya göre Türkiyedeki bütün ban- kalar her gün alıp sattıkları kambiyo- larr gişelerinde takas etmeyip aldık- larını Ankara menkul krymetler ve kambiyo borsasına arza ve sattıklarını da gene buradan almağa mecbur ola- caklardır. Bir gün içinde alım ve sa- tımlardan mütevellid olan ve 2500 türk lirası muadilini geçmiyen kesir- ler ertesi güne devrolunabilecektir. ki; iz (603) çocuğa her gün et- li sıcak öğle yemeği vermektedir. Bir çocuğun bir ögünlük yemeği ekmeği ile beraber beş kuruş tutmaktadır. Her vatandaş kuruma beş kuruş yardım et- mek suretiyle yoksul bir yavruya kan ve can vermiş olur. Kurumun dükkân ve mağazalarda bulunan kumbaralarına beş kuruş at mak suretiyle yapılacak yardım da bu güzel maksadı temin eder, « :

Bu sayıdan diğer sayfalar: