30 Mart 1938 Tarihli Ulus Gazetesi Sayfa 2

Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

ULUS 30 -3 - 1938 İÇTEN, Sizaanneraf” DIŞTAN Şark ve garb “Osmanlı inkılâbcıları şarkla garb arasındaki farkın bir tefekkür farsı olduğunu anlayamadılar: Bir muhtelit medeniyet kurmak haya- line kos koca bir asrı kurban ettiler.” Falih Rıfkı'nın bu sözlerinde büyük bir hakikat var. türk cemiyeti, münasebette bulunduğu garb milletlerinin bugünü bul- mak için temel koyduklan fikirleri bir kalıp olarak değil, bir ruh olarak, bir anlayış, bir görüş olarak kendinde yaratmak mecburiyetindedir. Şı.rk ve garb bir coğrafya ıstilâhı olmaktan pek daha çok bir felsefi du- Hayatı prensipl Bilmeliyiz ki ka el yuşun ter sistemleştirmek ve oluruna bağlamamak.... yetlerini doğuran fikri sebebler İster smıf dıktaturasx. ister ferd idaresin- isterse d de devlet kudretinin top sak veciddi almak , işleri İşte garblimin muvaffaki- krat ananeye dayanan ek- lektik devlet idaresi, bütün bunlarda garb, koyduğu prensiplere yaptığı hareketleri uydurmak sayesindedir ki her şeye rağmen ayakta duruyor. Tanzimat, yarısı cübbe, yarısı redingot bir medeniyet telâkkisinden ileriyı_ı geçemedi. Onun kültür anlayışı sultani mektebiyle kurşunlu med- reseyi yan yana tutmaktan kurtulamadı. Bu anlayışla rönesansımız an- cak içinde yaşadığımız cumhuriyet yıllarına kadar geri kaldı. Bir sene sonra tanzimatın yüzüncü yılı bitiyor. Heba olmuş zamanlara hüsranla bakarken bizden öncekilerin hatâlı görüşlerini tashih ve tamir etmek- ten başka doğru olarak yapılacak hiç bir şey yoktur. Terbiyemizin esa- sı, kitab satırlarının siyah parmaklıkları arasından hayatın kendisine ba- A ĞK kabilmek, hâdiseleri gibi gi bilmek ve onların seyrini tanzim eden prensiplere, gidişini idare eden kanunlara yukselebılmek olmalı- dır. Bunun içindir ki Kemalizmin, başlıca hayat şiarı müsbet ilimdir. Müsbet ilim anlayışının yayımı ve onun hayata tatbikinin kuvvetlen- mesi, türk milletinin müstakbel ınluşuf ve saadetini tayin edecek âmil- lerdir. Bizim i ıçın gark ve garb, bir mazi davâsı değil, ancak hal ve istik- balin bir remzidir. Hasan - Âli Yücel İ(omutcıyda K bugün topl ' Kamulay Ruznamesi şudur : Tefsirler : 1 — Teşviki sanayi kanununun 31 inci maddesinin tefsiri hakkında baş- vekâlet tezkeresi ve iktisad, maliye ve büdce encümenleri mazbataları. Bir defa müzakereye tabi olan mad- deler; 1 — İnhisarlar umum müdürlüğü 1937 mali yılı büdcesinde 33.500 lira - lık münakale yapılmasına dair kanun lâyihası ve büdce encümeni mazbatası. 2 — Milli Müdafaa Vekâletince ec - nebi memleketlere gönderilecek tale- be masraflarının 1937 yılı büdcesinin 930 uncu faslından verilmesi hakkın- da 1/96'! ve 1937 malî yılı muvueneı lerine munm ve fevkılide uhııııt verilmesine ve bazı daire büdcelerin - de değişiklik yapılmasına dair 1/968 sayılı kanun lâyihaları ve büdce encü- meni mazbatası, İkinci müzakeresi yapılacak mad- deler : 1 — Demiryolları ile eşya nakli- yatına müteallik beynelmilel muka- velenımeye istinaden teşekkül eden imilat nıklıyıt : ittihaz ol n meriyet sureti hakkında kanun lâyi- hası ve nafıa ve teşkilâtı esasiye en- cümenleri mazbataları. Çağrı X Dahiliye encümeni bugün umumi 1 sonra topl Xuılıye encümeni umumi heyetten sonra toplanacaktır. Xİktisad encümeni bugün umumî dan sonra 4 '-"ı Bd XAnnhd encümeni bugün umumi heyet iç d 1 tır. encümenlerinde Kamutay encümenleri dün aşağıda yazılı mevzuları müzakere etmişler- dir : Adliye encümeninde : Cemiyetler kanunu lâyihasının mü zakeresine başlanmıştır. Arzuhal encümeninde : Encümene verilen arzuhallerden ruznameye alınmış olanlar hakkında vekâletlerden davet edilen salâhiyet- d4 Ka aa ava ae uEn ea .vnlu bu arzuhaller karara bağlanmıştır. Maarif encümeninde : Küçük sanatlar kanunu lâyihası- nın müzakeresine başlanmış ve 15 inci maddeye kadar tedkik ve kabul edil- miştir. Maliye encürmmeninde ; Tütün ve tütün inhisarı hakkında- ki kanun lâyihalarının müzakeresine devam edilmiştir. Memurin kanunu muvakkat encümeninde : Tekirdağ mebusu Faik Öztrak ve 9 arkadaşının, memurlar hakkındaki kanun teklifinin umumi heyeti üze- ŞEHİR HAYATI Rakamlarla Türkiye Balolar : Türk Hava Kurumu balosu hazırlıkları Türk hava kurumu Ankara şubesi tarafından 9 nisan akşamı verilecek balo hazırlıkları hararetle devam et- mektedir. Tertib heyeti top larını Ne işler görürüz? Türkiyenin 16.157.450 vatanda- şından yüzde kırkından fazlasi olan 6.480.068 zinin toprak mahsulleri üzerinde uğraştığını gördükten son- ra, endüstri ve küçük santlar ile uğ- raşanların yekünunu belki biraz ek- sik bulacak Fakat, endüstrinin sıklaştırmış ve balonun güzel ve eğ- lenceli olması için programını tamam- lamıştır. Baloya gelenlerin saatlerin nasıl geçtiğini bilmiyecek kadar cazib nu- maralarla meşgül edilmesi temin olunmuştur. Muhtelif surprizlerle karşılaşacak davetlilerin görecekleri şeyler, hemen hemen Ankarada ilk defa yapılmış olacaktır. Bu güne kadar yapılan baloların en büyük derdi: Kotiyon dağıtma iş- türkiyede ancak on beş senelik, ya- ni inkilâbla beraber başlayan bir hayatı olduğunu unutmayınız.. Endüstri ve küçük sanatlar züm- resine o kadar çok ve çeşidli işler giriyor ki, medeni bir şehir hayatı- nı kuran emeğin ne kadar çok ve birbiriyle ancak gizli bağları olan bir sürü alın terinden kurulduğunu, bu işleri rakam halinde tetkik etti- ğiniz zaman anlryabiliyorsunuz. Ti'mkîyııniıde sanayi ve küçük leri idi, Teertib heyeti £ kları sı - rasında bilhassa bu işin üzerinde dür« muştur. Çok bol olan kotiyonlar şim- diye kadar görülmedik bir şekilde basit ve o derece de eğlenceli bir tarz- da davetlilere verilecektir. Tertib heyeti bugüne kadar yapı- lan hazırlıkları gözden geçirmek üze- re bugün bir toplantı yapacaktır. Sigorta şirketlerine serbest döviz Türk parası kıymetini koruma hak- kındaki 12 numaralı kararnamenin o- tuzuncu maddesinin D fıkrası bakan- lıklar heyetince değiştirilmiştir : Yeni fıkrayı yazıyoruz : b B e d nu 656.421 dir. Bunun 527.345 şi erkek; 129.076 sı kadındır. Bunları grup halinde tetkik ede- lim: Maden oeıklııı memlâhalar, taş kl ve işl — Grupunda 18.!89 erkek 546 — ka- :;ı çalışmaktadır. Yekün 19.735 Bu grupıın ernbol ııçm kouıur kısımda 12 979 erkek. 136 kıdm vardır. Maden grupu en büyük artışı, kömür mad nlerin- de görüyoruz. Bu da,devletin mil- li kömür politikasının bir eseridir. Yeniden bir çok tesislerin kurul- kl. indi “Türk kanunlarına göre teşekkül e- dip merkezleri Türkiyede bulunan si- gorta şirketlerinin ecnebi memleket- lerdeki şubeleri maarifetiyle — yapmış oldukları hayat sigortaları dolayısiyle vefat, iştirâ, hulülü vâde gibi sebebler- le sigortalılarına tediye edecekleri me- baliğ ve hayat branşı haricinle kalan yanğın, nakliyat ve diğer sigorta branşlarında tediye edecekleri hasar- lar için dahi yukarıda gösterildiği şe- kilde serbest döviz'verilir.,, Şose ve köprüler kanunu Bayındırlık bakanlığı tarafından yeniden hazırlanan şose ve köprüler kanun projesi bütün * bakanlıkların mütılenıalmdıknn 1 sonra bas hakan- 4“Baş bakarilık projenin ılıkalı bıkınlıklıt deleğelerinden mü- rekkeb bir komisyon tarafından tekrar tetkikini kararlaştırmıştır. Baş bakan- lık şarı B. Kemal Gedeleçin re- isliğinde olan komisyon dün baş ba- kanirkta ilk topl — 'Çeklorle ficaret görüşmeleri Çekoslovakya ile yapılmakta olan ticaret ve kliring anlaşmaları görüş- melerine devam olunmaktadır. Dış ba- kanlık dün Ânadolu kulübünde çe- koslovak ticaret heyeti şerefine bir öğle yemeği vermiştir. Yemekte dış bakanlık ve ekonomi bakanlığı ile çe- koslovak elçiliği ileri gelenleri — bu- » ha A rinde konuşma yapılmıştır. lunmuştur. makta olduğu Zonguldakta işçi sa- yısı mühim mikdarda yükselmiş ol- duğundan, gelecek sayımda yalnız kömür madenlerinde çalışan işçile- rin başlı başına bir grup kuracak kadar çoğalmış olduklarını görece- ğiz. On altı milyonun yediği tuzu kaç işçi çıkartır, biliyor musunuz? 796 sı erkek, 91 ri kadın olmak üzere 887 kişi... Emeklerinin değerini ka- -i ta K EL bu v b ” | V| tuz ihtiy nasıl te- ıııııı ediyor, diyeceksiniz?.. 927 de bu kısımda çalışanlar biraz daha çoktu. Fakat rasyoneliş hayatı yer- leştikçe ve mesai makineleştikçe verim artmakta, kol emeği azal- maktadır. Bu grupun son iki kısmı taş ocak- ları ile maden kömüründen ve tuz- dan başka maden cevherlerinde ça- lışan kısımdır. Taş ocaklarında 1216 sı erkek, 6 sı kadın olmak ü- zere 1222 vatandaş çalışıyor. Diğer 3198 zi erkek, 313 çü kadın olmak üzere 3511 dir. Yarın taş ve toprak sanayiine aid rakamları vereceğiz. Fizik ve kimya derslerinde tecrübeler Kültür Bakanlığı, okul p l ve bunlara göre huırlının ders kıtab- ları fizik ve kimya tecrübel da- Bir kaç sene içinde hem teknik hem de ziraat sahasında başarılan işler Ge (.Rı re ilâveler Genel idhalât rejimi kararnamesinin dördüncü maddesindeki memleketler- den gelecek mallar listesine Karneoba mumu ile yüz tanesinin ağırlığı 40 kilo dan fazla gelen keçi oğlağı — derileri- nin de idhali kararlaşmıştır. Buğday ofisi kanun projesi Ekonomi bakanlığı, esaslarını yaz- dığımız buğday ofisi hakkındaki ka- nun projesini ihracat kontrolörlerine göndermiş ve proje hakkındaki müta- lealarını istemiştir. Su tesisleri ve haritalar Belediyeler imar heyeti Maraş su islerine 156113, M su tesis- lerini 98.329, Burnuva su tebislerini 55.003, Uşak su tesislerini 112.875 ve Çorum hartasının yapılmasını de 7182 lira ile ihale etmiştir. Amerika ile ficaret görüşmeleri Amerika Birleşik Hükümetleri ile yapılacak ticaret anlaşması müzakere- lerinde bulunacak amerikan heyeti şeh rimize gelmiştir. Önümüzdeki günler- de görüşmelere başlanılacaktır. Demiryollarında tamamlayıcı inşalar Millileştirilmiş demiryollarımızın eski şirketlerce ihmal edilmiş bulunan ihtiyaçları cumhuriyet nafiasının ya- pıcı elinde büyük başarılar ile günden Şeker fabrikaları anonim şirkelinde Türkiye Şeker Fabrikaları Anonim Şirketi umumi heyeti dün toplanmıştır. 1 | Bu hafta verilen ve şirketin 1937 sene- | si mesai ve muamelâtına ait olan çok dikkate değer raporu hulâsa olarak ve- riyoruz: Şirket, bir yandan gerek teknik, ge- rekse işletme bakımından mevcud te- sislerin işletme tarzının ve teknik per- sonel vasıflarının, bir yandan da fab- rikaların pancar ihtiyacını emniyet al- tında bulundurmak ve çiftçinin istih- sal randımanını yükseltmek üzre ziraf vaziyetini ve ziraat teşkilâtını, — zirai çalışma sistemini, ziraat sahalarında gübre ve sulama işlerini, haşerat ve hastalıklarla mücadele usullerini, zi- rai ve iktisadi baktmdan pancar zira- atinde münavebe tarzlarını tetkik et- tirmek için dünyaca tanınmış — müte- hassıslardan mürekkebikişer kişilik iki heyet celbetmiş ve alınan raporlara dayanarak faaliyetini hem sınai, hem de zirai sahada teknik, işletme ve ıeç- kilât bakıml dan esaslı ve r bir proğrama bağlamıştır. Zirai heyetin verdiği raporda, fabri- kaların ziraat fen heyetlerinin çalış- ması her türkün iftiharla okuyacağı cümlelerle tebarüz ettirilmiştir. Bun- lardan bazılarını aynen nakletmekten kendimizi alamıyoruz: “Şeker pancarı ziraatine başlamak ve onu bir kaç sene içinde yapmak keyfiyetinin muvaffakiyetle başarıl- mış olması şirket ziraat teşkilâtının son derece iyi çalışmış olduğunu isbat eder, “Gezdiğimiz ziraat mıntakalarında teker teker edindiğimiz intiba, şirket ziraat teşkilâtının mükemmel fen me- murları yetiştirme ve kullanmağa mu- vaffak olduğu ve Avrupa memleketle- rinin iyi çalışan ziraat fen teşkilâtiyle daha bugünden pek âlâ 1.ukayese edi- lebileceği merkezindedir. Şeker pan- carı ziraatinin icabettirdiği yüksek baknn ve şirket ziraat teşkilâtının y güne tamamlanmaktadır, Bu cümled olarak A n evrüsefer emmyeuyşakımm *â% 'ygâpt râasx Zarü- ri olan beton arme bir geçidinşa edil- miştir. İşletme randımanının artması ba kımından da Sandıklı istasyonunun su ihtiyacı düşünülerek burada — 7500 lira sarfiyle 250 metre mikâbı genişli- ğinde beton arme bir su deposu yapıl- mıştır. Demiryollarının inşaatına da büyük bir hızla devam edilmektedir. Hatların bugünku ihtıyaçlar karşmndı ekıikle- rinin ça inde, köylünün ü yiraat #arelası ua A — AA rumu daha bugünden salâha yüz tut. tuğunu, devir ve seyahatimizde tek- rar tesbite fırsat bulduk. “Aralarındaki büyük iarklzra rağ- men kal, i Şi kadar elde edilen neticeler her veçhı- le takdire şayandır. Muhit için büsbü- tün yeni olan bir ziraat şubesinin, binlerce ekim sahasına dağılmış 50,000 çiftçiye, inanılmıyacak kadar kısa bir ın kâffı ' dır, Mahalli idarelerin tarihçeleri İç bakanlık tarafından hazırlanan mahalli idarelerin mnhçeıınl ve ma- halli idarelerin kall dın lın lâzım gelen todbirlen ima derslerle birlikte yap a-. lâkalılara bildirmiştir . i bul rapor dün baş bakan- lığa txkdım edilmiştir. Muharrir ve ev ! Avdupalı muharrirlerden çoğu- nun ev, bark sahibi olduğuna işaret eden arkadaşımız Hasan - Âli Yü- cök Nodimün: Hava kapalı geçti Dün şehrimizde hava kapalı geç- miştir. Rüzgâr şimalden saniyede 5 metro hızla esmiştir. En düşük ısı sıfır derece en yüksek ısı ise 6 derece kaydedilmiştir. Yurdda hava umumiyetle kapalı ve yağışlı geç- miştir. 24 saat içindeki yağışların ka- re metreye bıraktıkları su miktarı Il- ğında 15 Göztepe, İsparta ve Elâzığda 17, Dursunbeyde 18 Balıkesir ve Sam- sunda 19, Yeşilköyde 20, Kocaeli ve Boluda 24, Çanakkalede 27, Bigada 29, Muğlada 37, Bursada 39, Yalovada 40 kilogramdır. Yurdun diğer yerlerinde- ki yağış mikdarları da 1- 13 kilog; arasındadır. Karla örtülü bulunan bölgelerde ka- rın kalınlığı Kayseride 5, Erzurumda k 38, Karakösede 57, Muş- ta 95 santimetredir. Yurdda en düşük ısilar Bolu, Kastamonu, Eskişehir, Kütahya ve Karsta sıfırın altında 1, Afyonda 2 derecedir. En yüksek ısı- lar da Altalya ve Siirtte 14, Adanada 15 Diyarbakırda 18 derecedir. Beşiktaşa yakın bir hanei viranımız vırdn' Mısrarmnrı alarak, bu söz, bütün kalem erbabının vaziyetine tercü- man oluyor, diyor. n lade l lik yolu ay bin 70090. 29,170,000 kil, TUULSUR ücretini vmk bastırmıştı. “Muharrir ve ev” makalesi Av- rupadaki muharrirlerin pek azına bu evlerin devlet tarafından veril- diğini, bir çoğunun da halk tara- fından hediye edildiğini söyliyor: Halk, kalem sahiblerine iane ver- memiş, onların kitablarını satın almıştır. Birçok doktorlarımızın - ev, a- partıman sahibi olduklarına baka- rak biz de münevverin ev sahibi ol- ması modası başladığına hükmedi biliriz. Sonra muharirin kitablarına ve- rilen paralar da sağda, solda ev ve ıpırmmnlırm yükselmesine im- kân vermemiş değildir. Böyle ol- da laletrik Bu rıhınlır l’ı.ı-ıım hâlâ, “ışık şehri” unvanını muhafaza etmek azminde olduğunu gösterir. Bundan yıllarca önce bir şark hükümdarı Parise gitmiş, oturdu- ğu otelin etrafında yanan mutad ıııklın kendi şerefine yapılmış bir donanma sanarak : Son günlerde gene reklâmlar- da — kı*ıı nevinden — bir edebi- yat cereyanı baş gösteriyor. Me- selâ şu terkibe bakmız: “.... bül- bülü altın sesli muganniye.,, Aca- ba buradaki “altın ses,, altın ka- zandıran ses demek midir? Eğer maksad o ise diyeceğimiz yok! Yüz sene sonra yıldızlar ! — Üç gün d tınız kâ- flııltkııüın ıundunmuıl de- “Joş şehir,, olmuştur. Reklâmlar ve edebiyat ! masaydı, kitabcıl: Hellif. ler gibi evsiz, barksız kalır, ay baş- larında kirayı vermek için sızlanır, dururlardı. Siz işin aslına bakarsanız, bizde şairlerin evsiz kalmaması lâzım ge- lirdi: Malüm yâ iki mısram alt al- ta gelmesinden hasıl olan nazım şekline “beyt,, deriz; beyt de ev manasına gelir! —T.İ. Işık şehri ! 1937 senesinde Parisin 800 ki- Bıiır. zamanlar, r «iamlarda, ilân sayfalarında edebiyat yap mak moda olmuştu. Hattâ aruz ve hece vezni ile yazılmış ilânları bi- le hatırlarım. Bazı ilâçlar için cinaslı, istiare- li, teşbihli, vezinli, kafiyeli man- zumeler yazılmıştı. Ondan sonra bu moda ortadan kalk fakat bu den kuv- Oldum olasıya talcılıgın, keha- netin yıldızlarla alâkası vardı. Eski zaman mı'inıoeıulıı'i yıldız- lâkadar olı.ıılır fıleılık ediyor- lar. Fakat bu yıldızlar, gök yıldız- ları değil, yer yıldızlarıdir. Pıvl Mıını "yüı sene sonra yer dın, ne d. sinemadan eser kalmı- yacak!,, diyormuş. Con Kravford ise şu fikirdedir: — Kadın yıldızların saçları e- lektrık ıuıvııı. gözleri penbe, du- Ucunal Fazilet ! — Kumarda kaybedilen para geri verilmez! Demişler, Bunun üzerine meteliksiz kalan kum.ım d.ı kı.rı.lmlı koşup hı- hıııırbulırı suç üstünde yıkılı- mış. Vakıa, geç kalmış bir fazilet a- ma, bütün kaybeden kumarbaz- lar oyun arkadaşlarını haber ver- miş olsalardı, kumarbazların kö- olurdu ! Yarım kalan satranç partisi ! oyunu fakat garbda inkişaf etmiştir. Bü- tün bir ihata, sabır ve zekâ isti- yen bu oyun, bazan saatlerce, ba- zan aylarca, bazan da senelerce sürer, İngilterede oynanan bir sat- ranç partisi bundan 22 sene ka- dıı- önce yırıdı bırakılmıştı. Çün- dan birisi Jutland mulıırebeıındıe ölmüştü. Şimdi bu ölen adamın kızı büyümüş, sat- ranç oirenmıı ve babasının ya- vet alan şiir kralı Florinalı Na- zım, hiç bir yere kabul edilmiyen lerini ilân &L rım b tiyi bitirmek ü- zere oynımııı başlamıştır. da tamim etmek, son derece sı« tayişe lâyiktir. Ve bu zannımızca şim- diye kadar misli olmıyan bir iştir. Bu hâdisenin emsaline ne İspanya, İngil- tere, İrlanda, Fenlandiya, — Estonya, İran ve Amerika Birleşik Devletleri gibi pancar ziraatine yeni başlıyan ve bışlamak üzere olan — memleketlerde ne de yeni bir kültür nebatını tamime çalışan ülkelerde rastlanabilir. — (Ro- manya ve Macaristanda soya fasulye- si, Sicilya, Brezilya ve Peruda Pa- muk, İsveçte yaz buğdayı). Zirai cephede, pancar sahalarının sulama, gübreleme, münavebe gibi iş- leri üzerinde de şirketin esaslı tedbir- ler aldığını öğreniyoruz. 1932 senesi kampanyasında kuraklık ve hastalık yüzünden ancak 51.575 ton- şeker istihsal edilebilmiştir. Halbuki, 1935 yılının haziranında şeker satış fiatlarının — ucuzlatılması neticesinde istihlâk aydan aya ve se- neden seneye her türlü tahmınlerı a- şan bir nisb artmış dır. Öyle ki, 1934 yılıma nisbetle 1937 sa- tışları 94 85 fazlalaşmış ve 90.312 tonu bulmuştur. Bu vaziyet karşısında — memleketin şeker ihtiyacını karşılıyabilmek için bu sene dışarıdan elli bin ton şeker id- hal etmek mecburiyeti hasıl olmuş- tur. İnhsarlar umum müdürü Londrada İstanbul, 29 (Telefonla) — Londra- da bulunan İnhisarlar Umum Müdürü- nün İngilterede türk tütün ve sigarala- rının satılması için temaslar yaptığı bil- diriliyor. Şimdiye kadar Türkiyeden hiç tütün almıyan ve ihtiyacını Ameri- kada Virjinya'dan ve kendi müstem'e kelerinden temin eden İngilterede tü- tünlerihiz hakkında bir hüküm verebil- mek için buradan nümune sigaralar is- tenmiş ve Cibali fabrikasında hazırla- nan harmanlar ve sigaralar Londraya gönderilmiştir.

Bu sayıdan diğer sayfalar: