SA 3; 1858W Ge—lecek harbta Amerika merika meclisi birkaç gün için- de karışmazlık kanunları adı verilen ve Amerikanın gelecek harb- ta bitaraf kalmasını temine matuf olan bazı tedbirleri müzakere ede - let ve dünyahım iktısadi muvazenesin- de mühim bir kuvvet olduğundan, bu devletin gelecek harbta takib edece- ği hattı hareketi şimdiden bilmek çok Amerika meclisinin müzakere e- deceği bitaraflık kanunları, Ameri - kanın şimdiden gelecek harbta bita- raflığı ilân mahiyetinde tedbirler de- gildir. Bunun için şimdiden kanun yapmaya lüzum yoktur. Bir harb çık- tığı zaman, bir devletin hattı hareke- tini tayin eden âmil, o devletin siya - setidir. İsterse bitaraf kalır, isterse harba iştirak eder. Bir Avrupa harbı- na karşı Amerika bugün bitaraflığı - nı muhafaza etmek azmindedir. Fa- kat büyük harb göstermiştir ki bita- raf kalmak kararını vermek ve bita - raf kalmak, başka başka şeylerdir. Bir devlet bütün kararlarına rağmen harba sürüklenebilir. İşte Amerika meclisinin bugün almak istediği ted- bir bitaraf kalmak kararının tatbiki- ni kolaylaştırmaktan ibarettir. Amerikalılar için büyük harb ib- ret dersleri ile doludur. Devletler hu- kukuna göre, harbta bitaraf kalan devlet bir takım hakları haizdir: kon- traband olmıyan eşyayı muharibler- den herhangisine satmak. Gemilerini açık denizlerde seyir ve sefer ettir- mek. Tebaasının muharib devletlere seyahat- aid yolcu gemileri içinde lerini temin etmek Büyük harb çıktığı zaman Ameri- ka bitaraflığını ilân etmişti. Fakat bazılarını yukarda saydığımız bitaraf devletler hukukunun müdafaasını ya- parkendir ki Almanya ile harba sü - rüklenmiştir. Çünkü almanlar, açtık- lari denizaltı harbı ile Amerikanın İngiltere ve bitaratlar ile ticaretine mani olmuş, Amerika gemilerini, ha- ber vermkesızin batırmış ve Amerika yolcularının hayatlarını — tehlikeye koymustu. Amerika denizlerin bestisini temin edeceğim ve dünyada ser- demokrasiyi sağlamlaştıracağım diye harba girdi. Milyarlarca para sarfet- ti. Birçok Amerika kanı akıttı. Fakat sulh Amerika için büyük bir hayal su- kutu olmuştur. Bu hayal sukutu sulh masası etrafındaki — müzakerelerle başlar. Paşta Wilson olmak üzere Amerika delegeleri Versailles'ın € - trika havası içinde apışıp kaldılar. Medeniyet ve denizlerin serbestisi için yaptıkları mücadele, anladılar ki hakikatte bir takım politika kumar - bazlarının Yüksek prensipler namına dökülen kan, me- oyunları ü ğer sil h tüccarlarını zengin.eşlirmek senedir. bu altında- içinmiş, Amerika yirmi hayal sukutunun sersemliği dır. İşte Amerika meclisinin müzakere ve hiç şüphesiz, kabul edeceği kanun- lar, büyük harbtaki vaziyetin teker- rürüne mani olmak için alınacak ted- birlerdir. Bu tedbirler, esasen şim- diye kadar iki defa alınmıştır: Biri İtalya - habeş harbı sıralarında, ikin- cisi de İspanya ihtilâli çıktığı zaman. Amerika her iki meselede de Avrupa devletlerinin kararlarını beklemiye - rek bu mücadelelere karşı bitaraflı - ğgını ilân etmekle kalmamış, aynı za- manda muharib devletlere harb mal- zemesi satmamaya karar vermiştir. Cumhur Başkanı kendisine verilen sa- lâhiyetlere dayanarak Amerika teba- asını muharib ülkelere aid yolcu ge - milerinde seyahat etmekten menet - miş. Amerika gemilerini de himaye etmiyeceğini bildirmiştir. Şimdi için alınan bu ted- birler daimileştirilecektir. Sözün kısası, Amerika, kendisini bir asır içinde iki defa harba sürükle- yen denizlerin serbestisi prensibini artık müdafaa etmiyor. Bir harb çı kacak olursa kendi kabuğuna çekile- rek kimseye para ikraz etmiyecek, Kimse ile ticaret yapmıyacak. Deni: lerdeki gemilerini himaye etmiyecek. Tebaasının emniyeti üzerinde durmı- yacak. Bu, devletler hukukunda bita- ratlığın yeni ve belki de bir zaman be -a devletler tarafından da kabul € “'p kodifiye edilecek bir telakkisi- dir, A. Ş. ESMER D IŞ HABERLER — Asilerin Madride yaptıkları ı bir taarruz püskür tüldi Hükümetçiler Oviedoya hücumda devam ediyorlar Madrid, 5 (A.A.) — Müdafaa ko- mitesi, dün akşam bir tebliğ çıkarmış- tır. Bu tebliğinde hükümet kuvvetleri- nin Madrid cephesinde taarruza kalkan âsileri püskürtmüş ve onları -ağır ka. yıblara uğratmış oldukları bildirilmek- tedir. Diğer mıntakalarda bildirilmeye değer hiç bir hâdise olmamıştır. Üniversite mahallesinde Madrid, 5 (A.A.) — Havas ajansı muhabirinden: Âsilerin ellerinde bulu- nan Üniversite mahallesinin hastanesi yıkılmıştır. Hükümet kuvvetleri, yıkın. tr üzerine bir çok mermiler atmışlar. dır. Ancak binanın boş olduğu görül- müştür. Oviedoda vaizyet Burgos, 5 (A.A.) — Oviedodan bil. dirildiğine göre, âsi kuvvetler, hükü. met kıtalarının şiddetli taarruzlarına rağmen, mevzilerini muhafaza etmekte- dirler. Santanderden Oviedoya yeniden beş tabur sevkedilmiştir. Eko dö Pari'nin bir teşebbüsü Paris, 5 (A.A.) — Toledo müdafii General Moskardoya bir iftihar kılıcı vermek üzere Eko dö Pari gazetesinin İspanyaya göndermek istediği heyetin pasaportlarını dahiliye nazırı vize et- memiştir. Buna da sebeb, yolculuk mak- sadlarının istenilen izin haklı göster- mediği ve tarafsızlık kaidelerine aykı- rı olduğudur. Hükümetçiler Toledoyu bombardıman ettiler. Madrid, 5 (A.A.) — Hükümet kuv- vetleri, Toledonun bombardımanına devam etmektedir. Âsiler, Jarama cephe- sine şiddetli taarruzlarda bulunmuşlar- sa da hepsi de neticesiz kalmıştır. Avusturyaya Gönderilecek Yumurtalarımız Avusturyanın türk yumurtalarına verdiği kontenjan bu ayın sonuna Ra- dar uzatılmıştır. İktisad vekâleti key- fiyeti yumurta tüccarlarına bildirmek üzere ticaret odalarına tamim etmiştir. Bari ve Lübliyana panayıriarı Mayısta Belgradda ve Baride, ha- ziranda Lübliyanada da açılacak olan enternasyonal panayırlara tüccarlarımı- zın iştirakleri hakkında bu panayırla- rın umumi kâtiblikleri tarafından te- menniler olmuştur. Resmen iştirak için daha bir karar verilmiş değildir. Mısır - İngiliz münasebetleri Kral ve Valide Kraliçe Londraya gidiyorlar Kral Faruk Londra, 5 (A.A.) — Mısırın yeni Londra büyük elçisi Doktor Hafız Afif paşa bir gazeteciye söylediklerinde, in giliz-Mısır anlaşması ile iki memlekette herkesin eski bir anlaşmazlığa son ve- rildiğini görmekle bahtiyar olacağını bildirmiş ve kapitülasyonlar meselesine temas ederek, İngiltere ile Mısır ara- sında bazı prensip meselelerinin şimdi- den halledilmiş bulunduğunu ve Mısı- rın her noktada İngilterenin yardımına dayanacağı ümidinde olduğunu bildir- miş ve Mısır kıralı ile valide kıraliçenin yakında İngiltereyi ziyaret edeceklerini ilâve etmiştir. | Ankara manzaraları Yeni Ankara garının inşası ilerlemi ştir. Bina yakında bitecektir. Yu- karıdaki resimde garın iskeleler ara sında yükselen şeklini görüyorsunuz Âsiler tarafından dökülen mayinlere çarpan bir vapur sahili zor bulduktan sonra Amerikanın davaları Ahalisin üçte birinin yediği giydiği ve evleri kötüdür. Amerika Cumhur Reisi B. Ruzvelt Vaşington, 2 (A.A.) — Cumhur baş- kanı B. Ruzvelt, bir tören sırasında söylediği nutukta demiştir ki: “— 4 mart 1933 cumhur başkanının iktidar mevkiine geldiği tarihi bir dev- renin sonunu ve yeni bir devrenin baş- langıcını gösterir. 'Geçen ikinci teşrin- de memleketin her tarafında 27 mi'yon seçici bu yeni cereyana taraftar olduk- larını bildirmişlerdir. Cumhur başkanı 1941 - ikinci könu- nunda çekilmek niyetinde olduğunu ve fakat halefine nizam, refah ve dünya- nın diğer kısımlariyle barış içinde ya- şıyan bir memleket bırakmak istediğini söyledikten sonra demiştir ki: “— Bütün esaslı meseleleri halledebil- mek için, memlekete oldukça kuvvetli ve lüzumu olan salâhiyetlere malik tir hükümet iâzımdır. Ahalinin üçte birinin yediği, giydi- ği ve evleri kötüdür. Binlerce köyli sattıklarının ipotek faizlerine yetişmi- yeceği kaygusu içindedir. Fabrikalarda çalışan binlerce erkek ve kadının ücre- ti yetmemektedir. Mekteb çağında bin- lerce çocuk madenlerde ve fabrikalarda çalışıyor. Her sene grevler milyonlar- ca dolara mal olmaktadır. Her ilkba- harda tuğyanlar ovalarımızı tehdid et- mektedir. Şiddetli rüzgârlar ehemiyet » li zararlara sebeb olan toz bulutları kal- dırmaktadır. Milletin güvenine muka- bele etmek istiyorsak, vakit kaybetme- den harekete geçmeliyiz.,, DAT — Tiyatromuz görülürken CUMHURİYETTE Yunus Nadi, memleketmizde güzel sanatların iste- diğimiz hızı henüz alamamış olma- sından duyulan teessüre tercüman 0- larak, devletin endüstri sahasındaki faydalı gayretlerden bir kısmının bu milli sahaya teksif ve tevcih olunma- sımın çok yerinde olacağını söyledik« ten sonra, mühim bir sanat şübesi o- lan tiyatronun memleketimizde bugü« ne kadar ancak İstanbul şehir tiyat. rosiyle halkevlerinin amatör çalışma- larına inhisar etmiş olduğunu ve bu- nun çok kifayetsiz olduğunu hatırla- tıyor, Ankarada tiyatro mektebinin kurulmasiyle bu sahada kuvvetli ve müsbet bir adım atılmış olmasın- dan memnuniyet izhar ediyor. Bu mektebin, her gün biraz daha inkişaf ederek, bilhassa gençliğin da- ha fazla rağbetine mazhar olarak, memleket ölçüsünde tiyatro faaliyet. lerini canlandıracak temel olacağını söyliyen muharrir, tiyatronun daha üuzun zaman devlet himayesi altında kalmaya muhtaç bir müessese olduğu nu tebarüz ettiriyor, ayni zamanda memlekete güzel örnekler verecek o- ian yabancı truplerin gelmesine kar« şı mevcud engellerin de kaldırılmasıs” nı temenni ediyor * * TÜRKİYEDE YABANCI DİL İLE KO. NUŞANLAR TANDA Ahmet Emin Yalman, memleketimizde türkçe yerine yaban- cı dillerin konuşulması meselesini e- le alarak, azlıkların türkçe konuşma- larını temin için şiddet hareketlerine baş vurulmasını doğru görmüyor, bü- yük bir ticaret şehri olan İstanbul'da bu gibi harektlerin hoş görülmiyece- ğini kaydediyor, İstanbuldaki yahudi, ermeni ve rumların vaziyetlerini ay- rı ayrı mutalea ederek en ziyade, her memlekette o memlekte o memleketin dilini konuşan yahudilerin Türkiyede bu kaideye aykırı hareket etmelerin- deki garabete işaret ederek ermenile- rin ve rumların türklüğü kabul edip etmemekte muhtar bırakılmalarını doğru görüyor, bilhassa garbi Trakya- türklerine muvazi olarak İstanbul'da bırakılmış bulunan rumlara karşı, türk - yunan dostluğunu incitecek hareketlerde bulunmamak lâzım gel- diğini ileri sürüyor. Muharrir, bu sahada acil yapılma- sı lâzım gelen şeyin türk olmayan ve hatta türk oldukları halde bir yaban- cı dil kon! türk kültür zım gelen tedbirlerin alınması oldu- ğunu tebarüz ettiriyor * ISTANBUL ve APARTMAN KURUNDA Hasan Kumçay,, Va- lâ Nureddinin Haberde çıkan bir yazı- sında Anadoluda bir çok zenginlerin İstanbula gidip orada apartman yap- tırmak sevdasında olduklarını tenkit etmesi dolayısiyle, eğer bu temayül ha. kikaten Velâ Nureddinin dediği de- recede mevcudsa buna karşı tedbirler düşünülmesi lâzım geldiğini kayde- diyor, binaya İhtiyacı olan Ankara du- rurken lüzumundan fazla inşaat ya- pılmış olan İstanbulda apartman yap maya heves etmenin zararlı bulundu- ğunu söyliyor. * RESSAMLAR ve DEVLET HİMAYESİ AKŞAM gazetesi, ressam Nurul- lah Berkle, devletin ressamları hima- ye edeceği haberi etrafında bir mulâ- kat neşrediyor. Genç ressam arak: daşımız, gazetenin anketine - verdi cevabta ressamlardan üç ayda bir a- çılacak sergilerden resim almak ve mukabilinde muayyen bir para ver- mek suretiyle himaye suretinin çok yerinde olduğunu kaydettikten sonra, ancak mekteblerde resim muallimliği almış olan ressamların esasen himaye görmekte oldukları için bu yeni hima- yeden istisna edilmeleri doğru ola- cağı, bunlar içinde, derslerin azaltıl ması tedbirinin düşünülebileceğini i- leri sürüyor, ve türkiyede ressamı an« cak tatil günlerinde sanatla uğraşa- bilen amatör halinde kurtarmak icab- etiğini hatırlatıyor. BAA KA GAS C S Z el OO