6 Mart 1937 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 1

6 Mart 1937 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 1
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

AD ea CUMARTESİ 6 MART 1937 Demırg mlekliler TAN BAŞMUHARRİIRİ: AHMET EMİN YALMAN Ilptidat Maddeler Fransızlar bunları tevkife başladılar Hatayda bazı Araplar garip bahanelerle Türklere hücum ediyorlar Adana, 5 (Tan muhabirinden) — Müşahitlerin San- tln ayrıldıkları gün, Türklere yapılmakta olan taz- er bir kat daha artırılmıştır. Türklerden bir çoğu dük- l'"'laı'mı kapamak mecburiyetinde kalmışlardır. Çılgın Avrupa Ahmet Emin YALMAN ünkü sayımızda çıkan Atina röportajında Yu- Soslav gazetecisi B. Vinoverin ğüzel bir sözü vardı Bilmem gö- zünüze ilişti mi? Bi Ugoslav arkadaşımız şu fikri ileri myürdu “Şimdiye kadar Avrupa &, elinde yatağan tutan bir yara - 82 çocuk muamelesi ediyordu. Sendisi de sulhün hâmisi, medeniye- bekçisi rolünü oynüyordu. Şimdi “îller değişti. Ayrupa çılgınca bir şe- *_k"'“ etlâhla ovnuyvor. Bî7 ge «nlhtin de ü oyniyacak bir mevki- Yiz. Şimdi anlıyoruz ki böyle bir rol tik Mak pek tatlı bir şeymiş. Ya - Ka ki biz Balkanlılar bunu €aha ev- keşîetmemısız Si “mlzim de bugün bu sütunda niye- ı Yugoslav arkadaşımızın çok kîk hl—'lldugu rolü oynamaktır. Ha- âten Avrupanın gitgide gözü dön u“ur Silâhlanma yarışı çılgınca Bekiller almaktadır . Silâhlanma yarışı igütere silâhlanma maksadi- le bir buçuk milyar İngiliz » yani bizim bir senelik bütçe - in 40 misline yakm bir para sar- Miye hazırlanmıştır. Sovyet Rus - 31S1 hemen hemen yedisinden yet - ihe kadar bütün adamlarmı çe - ekten asker yetiştirmek için 'ar düşünmüştür. Almanya git- ü © kocaman bir askeri kampa dö - Yor, Italya, İngiltere ölçüsünde pa- d 'lrfetmıye imkân görmediği için Vveti nüfusa veriyor, her İtalyan €Sinin hiç olmazsa dört çocuk ye- m'meinm temin edecek tedbirler fet, Yazşı Bütün bu çırpınmalar niçindir? .otmdişle nereye varılacak? Zaha- Ün yerini alan acaba hangi adam- * İhsanları silâhçıların hesabına adar çalışmıya sevkediyor? Tin, *cavüz emelleri besliyen devletle- bu silâhlanma sayesinde elde “Cekleri hiç bir netice tasavvur €mez ki, bugünkü masrafları kar- “"!m t"adikı zamanlarda harplerde bir ik- Mak hesap yokmuş. Yeni arazi al- » kudretini tanıtmak, şanmı et- h h:d“yurmak gibi sebepler en kan- Tpleri göze almıya kâfi gelirmiş. Sletğy İnsanlarm elinde iktısadi k"ee’ var. Bugünkü yıkıcı tesir - T günkü masrafla iktısadi ba - %kd'—h kârlı bir iş haline gelebile - vüz harbi yoktur. Bir taraflı hüsnü niyet Oğrusunu aramak lâzımge- h&n lirse Amerika, İngiltere ve Sa silâhlanma yarışını dürdür - için büyük bir hüsnüniyet gös- e kıd"dlr Amerika, pek faik bi © olan harp malzemesi sana « z mx Bözgöre me.:""'da Amerikadan harp ghalze- ı._!hlhracatı kayıtlara tâbi oâktan t""a.! harp zamanmda heriki harip için ihracat kat'i bir ilde (Arkası Sa, 8 Sü: £ baltalamıştır. *Sulh iş K Çünkü, birçok Araplar, alış veriş etmek bahanesile Türk dükkânlarına uğrıyarak her- hangi bir mal istiyorlar ve gü- ya çürük olduğunu ileri süre- rek bunu esnafın suratına fır- latıyorlar. Halepten gelen itimat edilir bir zatın anlattığına göre, Sancağın Fransız delegesi Düryo'nun Paris. te bulunuşundan büyük faydalar uman Vataniler, hayal inki uğramışlardır. Düryodan Halepte- ki bir arkadaşına gelen ve derhal işaa olunan bir mektupta, bütün bir ümitsizlik tebarüz ettirilmek- tedir. Düryonun bu mektubu, Va. tanilerde de derin bir aksülâmel yapmıştır. Avni mektup muhteviyatına göre, Fransa harisiyesi gol 'çatin vafkalal” dan geçerek elde edilen Cenevre an- laşmasımı Suriye tahrikçilerinin pro- pagandalarma feda etmemiye karar vermiş bulunmaktadır. (Arkası Sa. 8 Sütün 2 de) ına Başvekil A'man Elçisini Kabul etti Ankara, 5 (Tan muhabirinden) — Başvekil İsmet İnönü, bugün Alman Büyük elçisi Von Kelleri kabul ede. rek kendisile bir müddet görüşmüş- tür. Görüşme mevzuunun son gün- lerde efkârı umumiyeyi işgal eden Türk, Alman ticari münasebetleri ol- duğu tahmin edilmektedir. Büyük elçi, bu akşamki trenle İstanbula ha. reket etmişir. Hasan Cebbare Kimdır ? Istanbul Esham Borsası Komiseri l B. Ihsan Rıfat Borsa muntazam haber “alamıyor' Bu Yüzden Karışık Yaziyetler Doğmakta Dün bazı okuyucularımız mat- baamıza müracaat ettiler. Dedi- ler ki: ”Paris borsası fiyatları yurdumuzda günü gününe, saa- ti saatine İmamıyor. Halbuki en çok alınıp satılan tahviller Türk Borçlarıdır. Bunların fiyatı da Paris borsasına tâbidir. Dün (yani evvelki gün) Paris- ten ne açılış, ne de kap>uş fiyatı almamadı. Bunun üzerine — bazı banka ve acenteler Paristen tele- fonla hususi malümat aldılar. Bun- lardan birinin aldığı haber, 280 franktı, diğeri 250 franktı. Arada 30 frank gibi bir fark vardı. Di- ğer taraftan ajans bu — sabah (düy) bir gün evvelki fiyat olarak 238 frank vermiştir. Herkes ne yapacağını şaşırmıştır. Böyle — bir karışık vaziyet, borsanım havası- nı bozuyor. Meçhuliyet içinde ba- zan bu, bazan şu istikamete - gidi- liyor. Füzuli zararlar oluyor.,, Bu müracaat Üüzerine işi tahkik ettik. Borsa komiserliği bize şu iza- hatı verdi: “Paris borsası için mem- barmız ajanstır. Ajans Paristen tel- sizle malümat alıyor. Hava teşevvüş- leri neticesinde telsizle haber gelme- yince zaruri olarak havadissiz kalı- yoruz.,, Diğer taraftan Anadolu Ajansının borsaya verdiği malümat.zaten ücret siz bir hizmettir. Ajans telsiz yoluy- la havadis alryor, çünkü bu sayede bir kaç dakika içinde malümat ele geçiyor, halbuki telgraf saatler Sü- rebilir. Bundan başka telgrafla hu- susi bir borsa servisi almak epeyce paraya muhtaçtır. Borsanm bunu karşılıyacak tahsisatı yoktur. Topladığımız malümat bize göster- di ki bu işte kimsenin suçu yok. Fa- (Arkası Sa. 8 Sü 6 da) Maliye Vekili Buraya Geliyor Ankara, 5 (TAN) — Maliye Veki- li Fuat Ağralı, bu akşamki trenle İs- tanbula hareket etmistir; MA Haa e ı dd AÇA a aBi A A Ü ee 1 vi SK 2 ADAĞ 4? inı Z Ve kuruşa ıhh!n—ıınıı_ Verailer Kalkınca Havat Ucuzlıvacak Kanun hazırlandı, fabrikacıların fikirlerini aldık Hükümet, memlekette hayatı ucuzlatmak için : çalışıyor, ciddi tedbirler alıyor. Ankara muhabi- ' rimizin dün bildirdiği: İptidai maddelerden güm- irük resmi ve vergi almamak işi de, ucuzluğu te- Muhabirimiz bize yeni min için düşünülmüştür. malümat verdi: Ankara, 5 (Tan muhabirinden) — Iptidai maddeler 'hakkında dün verdiğim haber tahakkuk etti. Iktısat Vekâleti, memleket sanayiinin dışarıdan getirmek ,Mmecburiyetinde olduğu iptidai ;resmi ve ne isim altında olursa olsun |hiç bir vergi alımnmamak kararımı bit kanun lâyihası halinde tesbit etmiş- tir. Projeye göre sanayide kullanılan külçe ve mamul halde her nevi de- mir, iplik imaline mahsus nebati maddeler, hayvani yağlar, yağ a- sitleri, domuz kılı ve döküntüleri tırnak ve boynuzdan mamul eşya, jelâtin, gomalaka, yaş deriler, ku- zu derileri, halı ipekli, kakao, çam ; Belloloit, galanit 've n memleketimizde yetişmiyen — ağaç- lar, kauçuk, alüminyom, salon tez- yinatı eşyası, nikel, — antimuvan, kobal, uzvi ve sun'i boyalar, kükürt ve mürekkebatı, sınai ve kimyevi müstahzarattan gümrüklerde ve memleket dahilinde hiç bir isim altında vergi ve resim almmıya caktır. Sanayi Erbabile Konuştuk Muhabirimizin verdiği şu malüma- tın ehemmiyeti meydandadır Biz dün sanayi miüesseselerimizle temasa geç- tik Hariçten girecek iptidai madde- lerden gümrük resmi ve vergi almmı- yacak olursa, bunun hayat ucuzluğu messlesindeki tesirini öğrenmek iste- dik. Önce şunu söyliyelim ki, herkes verdiğimiz naberi “güzel bir müjde” olarak karşılamıştır. Ve umumiyetle söylendiğine göre, iptidaf maddeler den vergi ve resim almmıyacak olur- sa hayat bir miktar ucuzlıyacak, çün kü zarurt ihtiyaç maddeleri de ,ipti- dai maddelere uygun olarak ucuzlu- yacaktır. Hattâ bazı alâkadarlar, bu ucuz- lama nisbetinin yüzde yirmiden yüzde otuza kadar varacağı müta- leasmı ileri sürüyorlar. HAYAT UCUZLUYACAK Muharririmiz önce bir deri fabrika- (Arkası Sa, 6, Sü. 4 te) maddelerden var— gümrük Muharririmiz ve Facia Kahruman:l Ihtiyar Diruhi dert yanıyor . . . « Yangın enkazı arasında altın araştırıyorlar Tahkıkat henüz bitmedi yeni tafsilât topladık Bilânçosunun ilk perdesi acıklı bir ölümle ve bir evin de yani« masile kapanan Kadıköy yangını faciasının tahkikatı henüz ta- mamlanmış değildir. Adliye makamları, henüz tahkikatı derin- leştirmekle meşguldür. Ve sonunda belki de yeni bazı izler bulu- nacak veya bulunmıyacaktır. Biz devam etmekte olan tahkikatı gözönünde bulundurarak bu esrarlı facia hakkında yeni tetkikler yaptık ve bir muharririmiz dün de sabahtan başlıyark gece geç vakte kadar yangın yerinde çalıştı, uğraştı, hayli yeni tafsilât elde etti. Tahkikatla meşgul olan Müddeiumumi Muavini Sekip Şimdi sozü, gazetemiz namımma tahe kikat yapan muharrir arkadaşımız âa lıyor: | Faciaya sahne olan evin önünde« 'yim. Sokak, karmakarışık, eşya yı« gıinlariyle dolu. Kalabalık bir merak- lı kütlesi bu perişan eşya yığınlarının etrafını çevirmiş. Ve yangından hâm vap bir halde kurtulan evden ıslak bir duman tütüyor. Bu sırada korkulu sesler yükseldi ve: — Ev tekrar tutuşuyor! diye hafif ,sığlıklar koptu. Fakat ortada yeni bir yangın olma- dığını görüyordum. Bu itimatla kapl- yı çaldım. İnliyen bir ses cevap vere di: — Kim 2?... — Açar mısınız madam? Madam Diruhi, Harputlu şivesiy« le: — Buyur evlât, dedi. ;Fransada hükümetçiler- den sermayedarlara hücum başladı! seleler karşısında bocaladığı yolundaki sözleri, halk cephesi, ga- zetelerinde şiddetli makalelere sebep oluyor. Övr gazetesi, ka- pitalistlere hücum eden bir yazısında, hükümetin millete olan. itimadı suiistimal edilirse kambiyo kontrolüne avdet edileceğini soyluyor. Komünist Ümanite gazetesi de, muhaliflerin ş'mdiden Zafer iddiasındo bulunduklarını ve Blumun kapitalistler karşısın- da boyun eğd'gini söylediklerini yazdıktan sonra şöyle diyer:. "Biz böyle bir ihtimale inanmak istemiyoruz.,, £ / % ç 2 Paris, 5 (Radyo) — Muhaliflerin, Blum kabinesinin mali me- s ; , ğ 4 K /O ZA / Enkaz Arasında Şimdi içerideyim ve ihtiyar Diruhi inliyor. Evin mutfağında kırık bir mangal üstüne ıslak kömürler kon- muş, yanıyor. Facianmn öteki felâket» zedesi Madam Hayganoş elinde bir kürek parçasiyle enkazı karıştırıyor. Ve belki de ölen kardeşinin enkaz a» rasıma gömülen altınlarını arıyordu. Madam, dışarıda acı acı uluyan kö« peği göstererek: ,— Kızım Mari, dedi, bu köpeği çok severdi. Köpek te şimdi onu art- yor.” Boynuma Sarıldı! Madam Hayganoşa gelince. o da annesi gibi sinirleri gergin bir halde, durmadan enkazı karıştırryor. İhtiyar madam, bir aralık boynuma sarıldı: “— Ah, dedi, sen benim kocamın gençliğine ne kadar benziyorsun. Şim di poliste onun resmi var. Bir defa (Arkası Sa, 8 Sü, 5 te)! H n

Bu sayıdan diğer sayfalar: