4 Politika bııhisleıi.: Blum'un mevkii sağlam Fransa'da “Halk cephesi hükü- meti,, iktıdar mevkiine geldikten sonra, tutunamıyacagı ve Fransada İ nın onu alıp sü- irüldü. Bu iddia, esaslı bir tetkike dayanmıyordu, sadece, faşist cereyanın Avrupanın bazı yerlerinde elde ettiği muvaf- fakiyetlerden kuvvet ve ilham alı- yordu. Halbuki, faşizm'in zuhuru için çalışan âmiller muayyendir. Bun- İarın başında, bir memleketin, ön- ce bir endüstri memleketi olması, ikincisi de sermaye ihtiyatlarına malik olmaması gelmektedir. İtal- ya'da ve Almanya'da, bu âmiller 1918 den itibaren mevcud idi. He- le Almanya, cihan krizine kadar, yabancı sermayelerin ikraz kana - | İiyle girerek tamirat kanaliyle çık- tıkları bir “ekonomik tulumba,, haline konulmuştu. Bu gibi hususiyetleri Fransada aramak, lojik bir hareket olamaz. Fransa, büyük sermaye ihtiyatla- rına malik olan bir memleket ola- rak tanınmıştır ve bu vasfını, bu- güne bugün muhafaza eylemekte- dir. Bundan başka, Almanyada ve İtalya'da, faşizmlerin zuhuruna kadar, iktıdar mevkiinde, sosyalis partiler bulunuyordu. Bütün suiis- timallerden bunları mesul tutma - ğa bir imkân mevcuttu. Fransa'da ise, sosyalistler ilk defa olarak ik- tıdar mevkiine gelmiş bulunuyor - lar. Öyle ki, Almanya'da ve İtal- ya'da faşizmin saflarını şişiren gayrimemnun küçük burjuva kala- balıklar, Fransa'da, bilâkis halk cephesine iltihak etmişler ve bu cepheye iltihak ettikleri içindir ki, onu ezici bir ekseriyetle iktıdar ba- şına getirmişlerdir. Binaenaieyh, Fransada faşizm. beklemek, arzuyu lojik'e değil bil- akis lojik'i arzuya tâbi kılmak ile kabildir ki, bıı da, faşist olanlar yahud faşizm'i mizacları dolayı - siyle sevenler için makul bir sebeb olabilir ama, hadı.ıelerı oldukları gibi tetkik ve tahlil etmeğe mec- bur olanlar için kabul edilebilecek bir muhakeme tarzı olamaz. Fransa'da bugünkü hükümet kuvvetlidir çünkü sosyal reform - ların lüzumuna inanan ve bunla - rın asgari bir haddi üezrinde ken- di aralarında mutabık kalan üç en genç partinin müzaheretine ve iştirakine dayanmaktadır. Bu hususta, en bitaraf bir mü- talea olmak üzere, alman propa- ganda nazırı Göbbels'in kontro - lu altmda bulunan Frankfurter Zeitung'un bir makalesine aid ajans haberini birlikte okuyalım: Berlin, 4 (A.A.) — Frankfurter Ze- dtung'un Paris muhabiri Friederich Si- eburg “M. Blum'un vaziyeti neden do- layı kuvvetlidir?.,, ünvanı altındaki ya- zısında bilhassa diyor ki : “ Blum hükümeti, parlamentoda ol- duğu gibi halk kütleleri arasında sağ - lam bir vaziyete sahibtir. Eğer bir an için iktısadi ve mali müşküllerden sar- fı nazar edilecek olursa, Poincare'nin frank kıymetinde istikrar vücude getir- meğe muvaffak olduğu - tarihtenberi Fransa'nın şimdiki hükümet gibi sağ- Jam bir hükümete malik olmamış oldu- ğunu kabul ve teslim etmek icab eder. Hatti şöyle bir neticeye varmak müm- kündür: Halk kütlelerinin itimadına mazhar olan M. Blum, muhaliflerin halk. kütlelerinin itimadını kazanmak husu- sunda mazhar olacakları suhuletten çok daha büyük bir kolaylıkla sermayenin itimadını kazanabilir.,, #Fırkalar, ticaret ve halk M. Blumu besaba katmak mecburiyetindedirler. Nasıl ki Avrupa ve bütün dünya fran- sız başvekiline karşı alâkasız davrana- mazlar.,, Makale, işsizlik hzkkuıdakı bir ta- İkım mülâhazalarlâ sona ermektedir. Ma- kale muharriri, işsizler adedinin 1936 senesine nazaran 70.000 kişi eksilmiş ol. duğunu ve tasarruf sandıklarına yapı- lan tevdiatın bu sandıklardan çekilen paralardan fazla olduğunu kaydetmek- tedir. Şaka mı, delilik eseri mi? NNN Muharrir, sözlerini şöyle bitiriyor: “Sosyalist fırkası, memlekette bü- yük bir yapıcıfırka olmağa hazırlanmak- tadır.,, Daha geçenlerde, Flandin baş- ta olmak üzere, Fransa'daki reak- syoner muhalefetin ileri gelen li- derleri Blum hükümetine hücum ederek Fransa'nın mali ve politik durumunu elden geldiği kadar ka- ranlık göstermekten çekinmedi - ler. Halk cephesi politikacıları bu hücumlara şu kısa cevabı verebi - lilerdi: — 1918 Fransasını bu tehlikeli noktaya sürüklemiş olanlar bizler değil sizlersiniz! biz şimdi, sizin tehlikeye atmış olduğunuz Fran - sa'yı kurtarmaya çalışıyoruz. Kur- tarabilirsek, sizlerin günahlarını - zi affettirmiş oluruz. Kurtaramaz- sak, mesuliyet, gene, bizlere değil sizlere aid kalacaktır. Fakat halk cephesi adamları, bu haklı cevabı bile vermeğe te - nezzül etmiyerek, Fransa'nın de- mokratik poltika tradisyonuna sa- dık kaldılar ve sadece, Fransanın tehlikede değil bilâkis tehlikeden kurtulmakta olduğunu işaret et - mekle iktifa eylediler. * Friedrich Sieburg, Blum hükü- metinin objektif bir müdafaasını mı yapmaktadır, yoksa, mali derdleri gittikçe artmakta olan Almanya namına, kuvvetinden e- min olduğu fransız hükümetine bir politik köprü mü atmak iste- mektedir, bunu bu yazımızda tet- kik edecek değiliz. Şu var ki, eğer Blum hükümeti, bugün başlamış olan ekonomik kalkınmayı tamamlamağa muvaf- fak olursa, gelecek teşrii devrede fransız parlemantarizminin her iki meclisi de, bugün birçoklarının beklemedikleri bir manzaraâ arze- decektir. Şöyle ki: Mebuslar meclisinde, reaksyo - ner partiler öyle bir bozguna uğ - rıyacaklardır ki, bugün “orta,, ve hattâ “sol,, telakki edilen radikal sosyalist partisi “mutedil sağ,, 1 sosyalist partisi “orta,, yı, komü - nist partisi de “sol” u teşkil ede - cektir. Ve, “müfrit sol,, tabiri kal- kabilecektir. Yani Sieburg'un de - Baytarlar için bir kurs açılıyor Mayısın on beşinde Bursada merinos koyunları metodlarını göstermek üzere baytarlar için bir kurs açılacaktır. Bu kursu mütehassıs' B. Fahri Araz idare edecektir. Kurs bir ay sürecek ve haziran ortalarından itibaren halk koyunları geçen yıl olduğu gibi suni tohumlamaya üzerinde suni tohumlama tâbi tutulacaktır. Geçen seneki çalışmalardan neticeler çok iyidir ve muvaffakiyet ü- midi çoğalmıştır. Bundan dolayı bu se- neki çalışma daha geniş bir kadro ile devam ettirilecektir. alınan Suni tohumlama usulü pahalı olan damızlık koçlardan tabit usule göre çok daha faydalı olmaktadır ve garb vilâ- Yetlerindeki merinoslaştırma - faaliyeti bu metod sayesinde daha süratle yürü- mektedir. Ziraat vekâleti baytar umum müdür- lüğü bulaşık hastalıklar servisi bu min- taka hayvanlarındaki, uyuz gibi, bula- şık hastalıklarla mücadeleyi aktif plâ- na almış ve bu suretle çalışma bir taraf- tan zeoteknisiyenler, diğer taraftan hastalık mütehassısları vasıtasiyle iki yönden yürütülmeğe başlanmıştır. Ö- nümüzdeki yıl birkaç yere yeni uyuz banyoları da yaptırılacaktır. Başvekilimiz Alman Büyük Elçisini kabul etti Alman büyük elçisi Fon Keller dün akşam başvekil İsmet İnöhü tarafından kabul olunmuştur. Maliye Vekilimiz iyileşti Rahatsızlığı biraz hafifleyen maliye vekilimiz B. Fuad Ağralı dün vekâlete gelerek bir müddet meşgul olmuştur. diği gibi, sosyalist partisi Fransa- nın en büyük yapıcı partisi, komü- nist partisi de “gouvernable” bir parti olacaktır. Senato'ya gelince, onun da bün- yesi bir tekâmül kaydederek bu- günkü mebuslar meclisi'nin bün- yesini hatırlatacaktır. | ( Tekrar edelim, eğer bııgunku halk cephesi hükümeti, demokra- tik gayelerini demokratik yollar- dan elde etmekte devam eder ya - ni reforma muhtaç Fransayı Fran- sanın alışık olduğu yollardan bu ihtiyaçlarına kavuşturmağa — mu- vaffak olursa... Burhan BELGE göstermiştir. (Kö ler için Egıtmen seçiliyor Maarif vekâletinin alâkalı memur- ları Ankaranın Çıbık, Ayaş, Polatlı, Erzincanın Kilkit kazalarında, Eskişe- hir, Kars, Edirne ve Kırklareli civarında köy eğitmenlerini seçmeğe başlamışlar- dır. Kurslar 1 nisanda faaliyete geçecek- tir. Trakyada 100, Eskişehftde 200, Er. zincanda 100 egitmen ders görecektir. " Kurslarda okutturulacak kitabların bas- Afyonun - Aziziye, Tercan, Pasinler 6 -3 - 1937 Azınlık okullarında kültür Kültür Bakanlığımız Türkiyedeki yabancı ve a- zenlik okullarında türk kültürünün anatemel olma- sı, ve diğer derslerin de buna göre tanzimini ve ya- bancı öğretmenlerin de bu nokta üzerinde bilhassa dikkatli bulunmalarını prensip olarak kabul etmiş ve bu mevzu üzerindeki dersleri kararını türlü misallerle Son günlerde, yabancı ve azınlık or- ta okullariyle liselerinde kurulmasına karar verilen kültür dersi öğretmenliği bu prensibin tatbikini kolaylaştırmak ve bu müesseselerde okuyan türk ço - cuklarının türk kültürü bakımından di- ğer okullarımızda okuyan çocukları- mızdan farksız yetiştirmek gayesini ta- şımaktadır. Azınlık okullarının ilk k:sımlarında bu öğretmenlik daha önce kurulmuş ve kendisinden büyük faydalar mıştır. alın- Azınlık okullarının da türk mekteb- lerinde takib edilen inkılâb terbiyesin- den mahrum bırakılmaması için kültür Tetmeni, kendisine verilen di- rektif dairesinde çalışacaktır. Bu öğretmenlere 60 lira ile 100 lira arasında ücret verilecektir. tırılmasına başlanmış ve diğer vasıtala- |Masır hava turuna giren rı da hazırlanmıştır. Denizden çıkarılacak gemiler Maliye vekâleti hükümetin doğrudan doğruya ve ya bir şirket vasrtasiyle hü- kümet hesabına denizden çıkartacağı batmış gemilerin hurda demir ve sair kısımlarının gümrüksüz olarak memle- k€te sokulması hakkında bir kanun projesi hazırlamıştır. Kadıköy yangınının sebepleri İstanbul, (Telefonla) — — Dünkü Kadıköyünde Paris mahallesinde kas- den çıkarılan yanğına aid tahkikat bit- miş gibidir. Hâdise dün de söylediğim gibi dedi kodunun sebeb olduğu bir si. nir buhranı tezahüründen ibarettir. Ev. de ölen kadın yanmıştır. Son günlerde, Nevyork'un eğlen ce yerlerinin bulunduğu Broadway caddesinde tuhaf bir takım hâdiseler olmuştur. Gece, saat yirmi üçe doğru, sinemalara, kabarelere, tiyatrolara girip çıkan halk birdenbire biribirine karışmıştır. Bu sırada hemen herkes ağlıyordu. Evet, herkes gözyaşları dökyüyordu. Çünkü caddenin en ka - labalık müesseselerinde, sıra ile, göz- leri yaşartan bombalar atmıştı. Sebeb? Polis aramış, taramış, ne bunları atanı veya atanları, ne de böyle bir işe teşebbüs edilmesini makul gösterebi- lecek sebebleri bulamamışlardır. İnsanların hali Bir Avrupa gazetesinin Nevyork muhabiri bildiriyor: “Burada, bu yıl başında vukubulan ve ancak meyda- na çıkan korkunç bir cinayetle bütün kamoy meşguldür: On altı yaşında bir genç kız, bir gün gezmeğe çıkmış ve bir daha görünmemiştir. Hususi hafiyelerin yaptıkları araştırmalar neticesinde bu kaybolma hâdisesinin hakikati meydana çıkmıştır. Yirmi yaşında ve tanınmış bir ailenin oğlu, otomobili ile genç kızı çiğnemiş ve sonra, yaraları hiç de ağır olmıyan gızı yanına almış, metrük bir çiftliğe götürüp oradaki kuyuya at- mış ve bütün bu yaptıkları yetmiyor- muş gibi kuyunun içine dört tane di- namit yerleştirerek cinayetini büsbü- tün izsiz brrakmak istemiştir. Yavrnıkıta'rv Düşüncesiz. mücadeleye düşünüp uzlaşmanın üstün olduğunu gösteren bir alman propaganda afişi, Hayvanlarda dayanışma Amerika'da, Hollywood'da, sokak- lardan birinde, hemen her gün bir köpeğe rastlanılır. Bu köpeğin tasma- sındaki zincir.... bir başka köpeğin ağzındadır. Benzerince bu suretle do- laştırılmakta olan köpeğin adı Kok- tel'dir ve meşhur bir yıldıza aiddir. Fakat sanmayınız ki iki köpekten bi- rinin diğerine bu suretle yardım et- mesinin sebebi, sinema yıldızının key- fidir: arkadaşı tarafından gezdirilen köpek sadece kördür. Kimseyi tartaklamayınız Strasburg'lu bir alman genci, sev- diği kadını öldürmekle zan altında- dır. Bu işi tahkik eden hakim soru - yor: — Kadıh neden öldü? — Bana sadakatsizlik ediyordu. — Yani bundan dolayı mı onu öl- dürdün? — Ben öldürmedim. Öteki sevgili- si öldürmüş olacak. Biz kavga ettik; tuttum, iyice tartakladım. Benden, sal- lana sallana ayrıldı. Yürüyebilen in - san ölür mü? Otopsi, kadının sarsılmaktan öl- müş olduğunu meydana çıkarmış- tır. Mahkemede alman gencini on se- ne hapse mahküm etmiştir. Mart ayındaki hâdiseler, İstatistik veya meraklı hâdise top- lıyanlar sayısızdır. Bunlardan biri de mart ayınım mühim vakalarını bir a- raya toplamıştır: Napoleon, Elbe a- dasından 15 martta çıkmış ve - Juan körfezinde Fransa toprağına girmiş- tir. Romanya 14 martta (1841) ve Sırbistan 7 martta (1882) kırallık ilân edilmişlerdir. Fransa, Tunus hi- mayesini 30 martta (1881) tesis et- miş ve son Rus imparatoru ikinci Ni- kola da 17 martta (1917) tahtından vazgeçmiştir. tayyareciler Istanbulda İstanbul, (Telefonla) — Büyük Mr. sır turuna giren tayyarecilerden alman, fransız ve polonyalı üç tayyareci tay« yareelriyle İstanbula geldiler, Büyük turun birinci ve ikinciliğini alman, ü- çüncülüğünü de bir belçikalr tayyare- cinin kazandığını söylediler. Tayyare- ciler İstanbulda üç gün kalacaklardır « Istanbnl endüstricileri memnun İstanbul, (Telefonla) — Bazı hamı maddelerden vergi alınmıyacağı hakkına daki haberin İstanbul piyasasında tesis ri çok mükemmeldir. Piyasadaki kana« at, tedbirin endüstriyel maddeler fiate larında yüzde otuz kadar ucuzluk te« min edeceği suretindedir. Ziraat vekâletinin çalışma programı Ziraat vekâleti umum müdürlükle. ri önümüzdeki mali yıl büdcesinegöre çalışma programlarını tanzime çalış. maktadırlar. Orman umum müdürlüğü yeni orman kanunu ile hükmi şahsiyet alan umum müdürlüğün mülhak büdce« sini hazırladıktan sonra kanunun nis zamnamesi üzerinde çalışacaktır. Ka« mutay encümenlerinde bulunan orman muhafaza teşkilâtı, Ziraat vekâleti teş- kilât kanunu projelerinin yeni — orman kanununun yürürlüğe gireceği tarihe kadar kanunlaşacağı tahmin edilmekte« dir. Bu tarihten sonra ormanlarımız ü« zerinde yeni ve esaslı bir çalışma başe lamış olacaktır. z Bir tuz eksiltmesi Belgradda bu ayın 23 ünde 66 birt ton tuz mübayaası için bir eksiltme vara dır. İnhisar ideresi bu eksiltmeye gir« meye karar vermiştir. HAVA | Havalar açık gidiyor Dün şehrimizde hava umımniyetle a« çık geçmiş yalnız akşam üzeri biraz bu- lutlanmıştır. Günün en düşük suhuneti sıfırın altında 2, en yüksek suhuneti de sıfırm üstünde 12 dereceye kadar çıka« bilmiştir. Meteoroloji işleri mum mü«< den verilen malümata göre dün yurdun İzmir, Muğla çevreleriyle Ka- radeniz sahilleri, orta Anadolunun şark kısmı ve şark mıntakası yer yer yağışlı geçmiştir. Yağış şark, mımntakalarnıda kar, diğer yerlerde yağmur şeklinde ol« muştur. Hava suhuneti evvelki güne nazaran dün, gece 1 - 4 derece arasın- da soğumuş, gündüz ise 2 - 5 derece a- rasında ısınmıştır. En düşük suhunet- ler sıfırın altmda Beyşehir ve Karsta 4, Erzurumda 10 derecedir. En yüksek suhunetler Dörtyolda 17, Adanada 18; Silifkede 19 derecedir. dürl