yeni bulutlar POST gazetesi “İspanya üzerinde ye- ni bulutlar,, başlığı altında yazdığı bir Baş makalede, kısaca, diyor ki * — #lspanya sivil harbı yedinci aymna giriyor ve bugün Avrupa sulbu için da- ba ziyade tehdid edici bir mahiyet al- anıştır. Bu iş ilk başladığı zaman, Av. rupanın enternasyonal — hâdiseleriyle alâkası olmuyan bir memlekette çıkan bu iç kavgasının günün birinde bütün Avrupa huzurunu bozup sulhünü teh- did edebileceğini kimse tahmin eyliye. mezdi. Çünkü ispanyollar, kendi çekişme- derini seyredenleri de kılıca sarılıp işe karışmaya davet ettiler. Fakat bu. işe İç harbin Başlangrcında — silâh karışanlar da İspanyanın refahi uğrun. ga değil, kendi maksad ve politikaları — mü yürütebilmek için bulanık suda ba İik avna girişmiş bulunuyorlar. Şim: kendi menfaatleri yolunda bu Tunlarını sokan iki zed ideoloji men #upları bu yüzden Avrupanın ne türlü bir perişanlığa doğru sürüklenmekte “ olduğunu hesaba katmamaktadırlar. Bugünkü günde General Franko da “Sinyor Kaballero da artık kendi kav - galarının şefi olmaktan çıkmış, iki mu: arız zümrenin birer kuklası haline gel- Bu çatışmanın bir tarafında Mosko- / vabir tarafında da Almanya bulun - “maktadır. Almanya, son zamanlarda İs. ya'ya bütün teçhizatı tamam askeri *kıta göndermiştir. Bu kıtanın kaç ” kişilik olduğu, esaslı surete, bilinmi- da bir takım kaynaklardan 11.000 oduğu haber verilmektedir. Bun - İspanyada devşirme usulü ile bu - dunmuş, yarı talim görmüş, veya hiç / görmemiş başı bozuk askerlerle muka. “yese edilemezler. —| Kendi miletinin ihtiyaçfirını karşı. — ıyacak maddelere yetiştirecek para bu. bir n bir memleketin, yabaner de çarpışmak üzere göndere ir bir orduya nasıl para buldu- u öyle bir sırdır ki Doktor Şahtın ka- fasında kapalı ve gizli kalmaktadır. İngiliz ve fransız hükümetleri bu kabil karışma'arın önüne geçmek için 'son on beş gün içinde esaslı bir takım teşebbüslerde bulundular; fakat karış. lik komitesinde — bulunan — vırla Berlinin sükütu - ki onun el ve iş- birliği olmaksızın bu teşebüsün muvaf. fak olmasına imkân yoktur - bu teşeb. büsü kolay başarılır bir iş olmaktan çı- İç harb devam ederken şehirlerin hali. Bay Eden'in Londradaki alman el- '|gisi Bay Ribbentrop'a vaki olan müra. — €aatı ile fransız ve ingiliz hükümetle — Finin İspanyaya gönüllü gönderilmesi. Bi durdurmak için Berlin de dahil ol - Guğu halde, büyük devletler merkezi. — e baş vurmaları üzerinden on beş gün 31 ilkkânun 1936 tarihli MORNİNG Tel örgüden atlama Boş silahla dücllo Torpille yüzme yarışı 9 SONKÂNUN 1937 CUMARTES Giyom Tel vari mitralyözle nişan Dinamit kaldırma BALKANLARDA BİR HADİSE 2912936 tarihli La Republigue ga- zetesinde Jean . Pierre Görard yazı- yor; Yugoslav hükümeti Balkan — paktı. 'na dahil bulunan müttefiklerine, yani Romanya, Yunanistan - ve Türkiyeye, doğrudan doğruya anlaşmak üzere bir muahede yapmak için — Bulgaristanla Mmüzakere halinde - bulunduğunu bildir- miştir. Hâdise mühimdir. Önce Yugoslavya için mühimdir, çünkü böylelikle, Naib Prens Pol'ün iş başına geçişinden beri güddüğü “sulhleştirme,, politikasını daha bariz bir şekle sokmaktadır. İktidar mevki- ine gelelidenberi Prens Pol memleke. tinin önce İtalya ile, sonra da Maca: ristanla olan politik münasebetlerini geniş ölçüde iyileştirmiştir. Şimdi bu iki memlekete Bulgaristanı da ilâve edince, Prens Pol başlıca komşulariy- le sulh yapmış olmakla - övünebilir. Hırvat meselesini hallederek memle- ket Yugoslavya Başbakanı / Stoyadinoviç büyük bir eser vücuda getirmiş ve memleketini çok kuvevtlendirmiş ola. caktır Bulgar - yugoslav paktı Balkanlar yaziyetinde kati bir dönüm noktası teşkil edebilecek mahiyette - olduğun- dan, daha umumi bir ebemiyet iktisab üzere Balkan — devletleri bir federasyon kurmak - temayülünü göstermişler ve “Balkan — antantı,, nr vücuda getirmişlerdi. Bu antantta yal- nız bir devlet eksikti: Bulgaristan. Bu yüzden Balkan antantı, ortasın. daki bu bir nevi “gedik,, le, natamam bir teşekkül olarak kalıyordu. Bulga- ristan, Nöyyi andlaşmasının ortaya çıe kardığı vaziyeti tanımak istemedi kendisinden haksız yere bir takım top- raklar alınmasından müşteki bulundu. #u için, Balkan antantına girmek iste. miyordu. Bu suretle, Balkanlarda Bul- garistanla Balkan antantının vaziyeti tapkı Tuna / havazsında Macaristanla küçük antantın vaziyetine te idi. Bulgaristanın üç nokta benzemek- istedikleri, başlıca üzerinde - toplanmakta idi. Makedonyada birçok bulgarlar Yugos- Javyaya ilhak edilmiştir; Silistre, bul. gar toprağı olmasına rağmen Roman. yaya verilmiştir; Nihayet, Nöyyi and- Jaşmasiyle vâdolunan Ege denizi üze. rindeki liman hakkında Yunanistan ta. ——— geçtiği halde, resmi ve umumi işlerde daima süratle karar vermek itiyadında bulunan Bay Hitler'den, henüz, ses sa. da çıkmamıştır. Bu gecikme diplomasi mahfilerinde bu sorguya verilecek cevabın kolay bir rafından kendisine memnüniyet verici bir teklif yapılmamıştır. Uzun müddet Makedonya meselesi '#n vahim mesele olarak kalmış ve ora- da senclerce harb eksik Tememni edelim ki hazırlanan anlaş- ma bu hale nihayet versin ve Avrupa- min en karışık bölgelerinden birinin sulha kavuşması işini tamamlasın. Bu hâdise yalnız menti bir netice vermekle kalmayacaktır: Tünün müspet olması ihtimali de var- dır. Filhakika, bulgarlar aslen yugos- davdır. On doküzüncü asrın ” sonunda yaşamakta olan Svetozcar Markoviç 'adlı bir adamın ilk defa ortaya koy. duğu prensiplerden sonra, hedefi bul- garları öteki - yugoslavlarla/ birleştir. mek olan bir fikir cereyanının inkişa- fa başladığı görüldü. Bu büyük fikrin başlıca propagandacıları bulgar Stam. buliski ile sırb Trumbiç idiler. Bunlar sırbların, — hırvatların, slovenlerin ve bulgarların, bir - federasyon - halinde birleşmeleri ve büyük yugoslav kütü- #ünün her dalının muhtariyet halinde olması ifkrini terviç ediyorlardı. Hepsi bu kadar değil. Yapılan ko- nuşmalar bakkında malümat veren ve bir kaynaktan geldiğine Şüphe olmayan telgraf, Bulgaristanın geçmek ve statükoyu tanımak niyetinde olmadığı - n tasrih etmektedir. Bu tasrih kevfiyetine dikkat olun. malıdır. Çünkü böylelikle, bulgar unsurla. rın küvvetli bulunduğu — ve sırbların birlikçi temayülleriyle çarpışmakta ol duğü Makedonya meselesi açık kal- maktadır. Esasen Stambuliski - Trum- biç projesi, Makedonyayr büyük yue goslav konfederasyonunun muhtar bir eyaleti haline sokuyordu. Nihayet, Bulgaristana Ege deni- zinde verilecek mahreç meselesinin tekrar, fakat yeni bir tarzda ortaya çıktığını da göreceğiz. Nöyyi andlaş. masiyle Yunaistan bütün Şarki Trak- yayı aldığı zaman, Bulgaristana “Ege olmamıştır. onun şümü- yarı resmi mütalebatından vaz 2 ikinci kânun 1937 tarihli Taymi gazetesi, “Şark Avrupasında değişik. dikler,, başlığı altında yazdığı bir baş. makalede, kısaca, diyorki: “Yeni yıl Balkan yarım adasına ka- ranlıklar içinde girmedi. Bulgaristan ile Yugoslavya arasında iyi anlaşma esas- Jarı, bundan üç sene kadar evvel Kral Boris ile Kral Aleksandr'ın bulüş- masiyle başlamıştı. Nihayet bu anlaşma ve yaklaşma hareketi o kadar ilerlemi tir ki bu ay çıkmadan bu iki slav ve komşu millet arasında bir dostluk mu- ahedesi imzalanmış olması beklenmek- tedir. Bu hareket, her iki memlekette de kralların tanılıp sevinmesiyle almış, yürümüştür. Hiç şüphe yok ki Bulgaristan'daki ka” 'nun - dışt Makedonya komitesiyle Yu- goslavya'da Stefan Duşan zamanındaki Amparatorluğu / kurmak istiyen sırp tihatçıları, bulanık suda balık avlama larına mani olacak bir anlaşmaya mani olabilmek için ellerinden geleni yapmış- lardır. Balkan antantında Yugoslavya ve Türkiye ile beraber bulunan Romanya 've Yunanistan hükümetleri Bulgar Baş- vekili Köseivanof, bir pakt teklifinde bulunduğu zaman biraz telâş ve heye. can gösterdiler. Fakat gerek Bulgaris- tan'da gerek Yugoslavya'da müfritler. le militaristlerin nufuzu, 1912 ve 1918 cevab olamıyacağı intibamı uyandır - maktac seneleri arasında iki taraf köylüleri de bir çok harblerin - istirabını çekmiş ol- mahreç,, verilmesi de ka- rarlaşmıştı. “Mahreç,, kelimesi hakkın. da fazla tasrihler yapılmadı. İki taraf bu kelimenin Dedeağaç tabii limanını kasdetiğini kabul hususunda - uyuştu. lar,fakat burasının Bulgaristana ne gi- bi şartlar altında verileceği noktasın da anlaşamadılar. Bulgarlar burasının, ortasından bir tren hattı geçen muhtar bir toprak olacağını söylüyorlar, yu. nanlılar ise sadece bir serbest liman o- Jacağı cevabını veriyorlardı. İki devlet de görüşlerinde ısrar ettiler ve iş öye lece kaldı. Bugün, ortada yeni bir vâkıa var: Bulgaristanla Yugoslavya arasında bir anlaşmanın imzlanması, bu iki uyuşa- mıyan tarafın vaziyetini, üçüncü bir dostun müdahalesiyle, tadil edebilecek mahiyettedir. Filhakika, — Yugoslavya Balkan antantında Yunanistanın müt. tefikidir; Bulgaristanla da dost olunca Sofya ve Atina hükümetleri arasında dost bir mutavassıt rolü oynayabi Bu şartlar içinde, dünyayı zehirli denizinde Bulgaristan Başbakanı Köselvanof 'yen bir mesele dostlukla hallolunabile- cek ve Avrupanın sulha kavuşması yo. lunda yeni bir adım atılmış olacaktır. Şark Avrupasında - değişiklikler duklarından, azalmıştır. Son zamanlarda Bükreşe bir ziya. ret yapmış olan Yugoslavya Başvekili ve hariciye nazırı B. Stoyadinoviç'in Romanya ve Yunanistan'ın bu hususta elde ettiği anlaşı. hiyor. Balkan siyasetleri basiretli ve re- alist olan türkler, bu pakt hakkında hiç bir itirazda bulunmamışlarsa da Bulga. ristan'ın Ege denizinde bir mahreç al- masına muhalefette, ihtimal ki, yunan- İlara iştirâk edeceklerdir. muvafakatlerini Bir taraftan bulgarlarla yugoslav- Jar birbirlerine yaklaşırken öte taraftan da romanyalılarla lehliler, yaklaşmış bu- lunmaktadırlar. politikası takib etmek istediği pek açık bir sır olmuştu. O zaman, biribiriyle romanyalılarla lehlile» rin de arası açılmış bulunuyordu. Onun halefi olan Antonesko'yu Jehliler çok iyi karşıladılar. bu zat, teşrinde Varşova'yı ziyaret ettiği zaman Albay Bek ile askeri ve siyasi sahalarda el birliği etmek hususunda temamiyle mu- tabık kaldı. Bundan sonra - Romanya- 'mın genel kurmay başkanı da Varşo. va'ya gitti; burada iki taraf ordularının bugünün ihtiyaçlarına uyğun olmayan techizatını el birliğiyle mükemmelleş- tirmek ve kuvvetli olmak hususunda mutabık kaldılar. Leh reisinin de söylediği gibi bu su- retle kuvvetlendirilen - ordunun hiç bir saldırganlık dileği yoktur. Titülesko'nun bir rus müttefik olan Lehistan, nazi Almanya ile komü- Avrupa memleketlerinin bazı iç meseleleri Almanyada yiyecek maddeler 2 ikinci kânun 1937 tarihli Deyli Herald gazetesi, Almanya'da balkın az yemek yimek mecburiyetinde bulundu. #undan bahseden bir başmakalesinde, kısaca diyor ki: Üç senedenberi tek bir fırka ha linde hareket eden ve çalışan alman milleti, son zamanlarda bir de kasdi olarak az yemek yimek mücadelesine girmiş bulunuyor. Almanya'nın karşılaştığı müşkül e- konomik durum, hükümetin halka mu- 'ayyen miktarda yiyecek vermek kara. rından anlaşılmaktadır. Her ne kadar kemerde fazla delik der açılmışsa da bunları kasmanın da ir derecesi, bir haddi vardır. Onun lman bükümeti bir karar vere mek mecburiyetindedir: Ya fazla bomba ve zırhli, yahut fazla ekmek ve tere yağı 1 ORDU KADROSU İsviçre gazetelerine Londra'dan bil- diriliyor: İngiliz ordusunun daimi kadrosunda 1 mart 1937 tarihine kadar vazifelen- dirilmesi icab eden 20,600 kişi halen eksiktir. Morning Post' un yazdığına göre, yıl başından itibaren daha mükemmel bir surette asker toplanması derpiş e- dilmiş olmasına rağmen, müracaat eden derin sayısı bu açığı kapatacak merte. bede değildir. ingiliz gazetesi, geçen 'yıl ordu hizmetine girmiş olan 68,000 kişiden en az 35,000 kişinin fizik nok sanlık ve tahsil eksikliği yüzünden geri çevrilmek mecburiyeti hasıl olduğunu kaydetmektedir. Müracaat azlığı yüzünden, ordu kuvvetlerini ço- Şaltmak programındaki 4 yeni piyade ta- edenlerin burünün . teşkiline imkân bulunama- HAVA HÜCUMLARINA KARŞI MÜDAFAA Noye' Zürher Saytung'un muhabiri gazetesine Milânodan bildiriyor : Hükümetin neşir ve ilân ettiği bir emre göre, bundan böyle yapılacak o . Jan bütün binaların altında, gaz hücumlarına karşı barınacak husust yerlerin hazırlanması mecburi bir şekle sokulmuştur. hava ve CEBELÜTTARIK'IN YERİNE KOYTA MI? Frankfurter Saytung gazetesine Lon dra'dan bildiriliyor: “Yakın ve orta şark,, cemiyetinin bir toplantısında, mütekait amiral Ms- borne, söylediği bir nutukta Cebelütta- rık ile Koyta'nın mübadele edilmesini ileri sürmüştür. Amiral Msborn donan- ma istihbarat setrvisi eski şefidir. A. miral bu nutkunda, Akdenizde bir harb çıktığı takdirde, her ne bahasına olursa olsun, İngiltere'nin Akdeniz yolunu serbest bulundurmak — mecburiyetinde olduğunu söylemiştir. Amiralın kana- atince İspanya'nın, İngiltere'nin hasım. Jarı tarafında - bulunacağı bir harbde, Cebelüttarık'ın uzun müddet müdafa. 'asına imkân kalmıyacak, hattâ Fransa ile bile bir harbe girişilmiş olsa, yine bu mevkiin müdafaası çok güç ola- caktır. ——— nist Rusya arasında bir “sulh divar olmak istiyor Ne Lehistan, ne Roman- ya'da her hangi bir doktrin harbına ka- tışmak arzusu yoktur. Öyle bir doktrin harbı ki, “otuz. sene müharebesi” nin ikinci nüshası halinde Avrupayı teh. dit etmektedir.