ANKARA'DA SANAT H, REF iz Saz Şai Bekidenberi şairler aiyade sevilen divan, koşmalar, (dü- beyit), çukürova gibileri okuyan va; geirlerimiz pek azaldı. Bundan öt vü, bu söyledifimiz. divanları kendi kitabından ve diğer usta mallarından alarak söyleyip çalmakla bircok yer- arasında en in şehrimize igili kimseleri pek sevindirmi Gitgide ölen memleket ağızlarındaki bilgisini halka ve meraklılara B. Hulüsi Ersönmez mak yolunda büyük bir istekle çalış makta bulunduğunu gördüğümüz bu sanat eri, işittiğimize göre birkaç gün daha aramızda kalacaktır. Radyoda — arasıra herkese saz ve sözünü dinlet- rindeki güzel türkülerden bazılarını notaya almaktadır. Gerek - bunların 've gerek görüp beğendi; büyük tutan - kendi divanı- n basılacağını ayrıca duydük. Hulüsinin ne kadar — duygulü bir şair olduğu hakkında kısaca bi #ikir vermiş olmak üzere kendi derinden bikaç önrek alıyoruz. dağların şü- sevinerek — Duman eksik olmaz ulu dağlardan Bülbül eksik olmaz güllü bağlardan Ender alçak dağa bazan pus çöker Bora eksik olmaz yüce dağlardan Konca olmuyan bağda bülbül öter mi Dikilmezse gül ağacı yeter mi Çakıllı bahçede kanca biter mi Bülbül sesi gelmez viran bağlardan Turna kuşu üzerine yapılmış bun- <a türküler arasında onunki — kadar “dakumaklısını e7 buluruz. Kolsuz kanatsız Melül melül tek başına geziyor Yeltenir uçmağa kanatları yok /“Gamlı gamlı tek başına geziyor turna gördüm i Hulüsi şehr mizde Tek Gağmaş bu tarna, eşi cinsi yek Kanatuız zevalik elden tutan yok Derdini söylemeğe bir akranı yok Küskün küskün tek başına geziyor Şairin'en çok sevdiği işlerden biri de avcılıktır; bunun için, güzel av gerilerinden aldığı intibalardan ba: kiniz e yaşanmış ve merhametl düyevlar çıkarıyor: Avcılar koğdu indi yazıya Tut ettiler çifte avsak tazıya Avcılar kuşattı bakma kuzuya Tatlı canın al kaç burdan ceylân Eğer urtulursan göç burdan ceylân B. Hulüsinin sazı da yaşı gibi ile- ide 've tecrübelidir. Niğdede doğa- vak 12 yaşında "bulgarı” denilen kü- çük saza başladı: Ali usta adlı bir komşusundan ilk dersleri almıştı. Sonradan “bağlama,. kullanır. oldu Ki Hlâ bunu çalar. Yurdunün adamlarından olduğu için - tanınmış yanına getir dızlar geçerdi. Elindeki ses tutarı, bu yüzden, büyük bir yığın teşkil ediyor. Bir gün gelip kayıp olmalarına meydan vermeden bütün bunların yazıya al gelecek nesillere ulaşmasını kendisi de, bizler de diliyoruz. B. Hulüsi, Sı vas, Kudüs, Beyrut taraflarında do- daşmış, nufus müdürlüğü gibi memur. bulunmuş, gör: umıdır. Anaş n en öz ve eh ka- Gü. türküleri a- eli adan kalmış bi sesi kalmamış; fal ik özlükleri ve en eski çinde saklamasını biliyor, buna ayrı bir önem veriyor; değeri de radadır. varlığıdır. Mahmud R. Kösemihal Bugünkü konser Cumur reisliği filarmoni! Arasının bu mevsimin 10 uncu halk konseri bu, 18 de Musiki mu- im mektebinde şef Praetoriusun idaresi altında ve Program şudur 1 - Arnold Sehönberg (Nurlu ge- ce) yaylı sazlar orkestre lecektir. İstanbul Radyosu 12.30 Çeşitli plâk yayımı 18 — Senfonik musiki (plâk) 18.30 Güneş kulübünden na- kil — konferans ve çay saati 19.30 Plâk ve transmisiyon 20— Triyö — Stüdyo artist- leri tarafından 20.30 Stüdyo caz ve tango or- kestrası 21.15 Eminönü halkevi göste- riş kolu 21.45 Son haberler 22 den sonra Anadolu Ajansı- 'nın gazetelere mahsus servisi “D, Grupu sergisi | İki yüz parçaresim ve heykelden mürekkep seryi dün açıldı Ekserisi etüdlerini Avrupada 'en ) belki bu alâka fazlalığında tesiri ol. yüksek ve modern üstadların yanın- | muştu. 'da tamamlamış olan yedi Sergide teşhir edilen eserler irili sam ve heykeltraşlan mürekkeb olan ni dün Ser ufaklı iki yüze yakın parçadır. Bun- ullah Berk, Turgüd Zaim, Bedri “D” grupu altıncı sergi zaları olan Ni lar grup Kgievinin salonlarında açtı. “mal Tollu, Açılıştan önce, sanat - severlerden mürekkeb güzide bir kalabalığın 5. İk defa Necib Fazıl kürsüye anatkâr nünde gelerek yeni sanı mevzuu üzerinde çok zevkle - dinle- nen bir konuşma yaptı. Kıymetli şa- ir, bir kuyumcu itinası ile işlenmiş olan konuşmasında bugünkü « irif ettikten 've yeni sanatkârlara düşen en büyük işin eskinin “kaf dağı” ni yıkmak olduğunu söyledikten sonra sözlerine göyle son verdi: "Nerede beklenen sanatkâr? Beklenen sanatkür yalda. Eğer fazla yaklaşmca göreceği man- zaranın dehşetinden ürküp / veriye dönmezse,, Necib Fazıldan sonr: dan Nurullah Berk kün B. Necib Yakup — B. David Zirkin Dün öğleden sonra aat bir bu- çukta Ankara radyosunda güzel bir viyolonist viyolonist David Değerli artistler her zaman olduğu gi konser vardı. Bu konseri Necib Yakup Zirkin vermişlerdir. demini bir kaos olarak D grupun- e gelerek 1 dile kuval dar arasında büyük yaratıcılar çıktı- ü1 pek seyrek vüki olmuştur. Serilen eserlerin, resim terbiyesi pek kuvvetli olmayan halkımıza fazlı yabancı ve aykı ini bi kaydetmeliyiz. Bu merhaleye varmak için aradaki mesafe gerçi lar tarafından alınmıştır, fakat halk in bu bir boşluk olarak kalmakta devam ediyor. Sergide görülenlerden: Rahmi, Elif Naci ve heykeltraş Züh- dünün, aym mikdarda olmayan eser- leridir. Sergide - hacim fazla yer alan B. Cemal Tollunun e- serleridir. Fazla eseri teşhir edilen ve ikkati çekenlerden biri de Bedri Rahmidir. Gerek Nurullah - Berk'in, Bedri Rahmi- Heykel ibarile en sanatkâr gerek Cemal Tollu ve h ranmeşe mauhakkaktır. adla abırla, ihtirasdan ve muvaffak bir sanat tezahürü olar selâmlamalıyız. kadar faydalanmış ve sanatlarını sa zamanda ne kadar ilerletmek im- Ortaya konulan eser zayıfsa bunun, genç sanatkârlar tarafından getirilen yeni havaya ve yeni ruha - bağışlan- masını isteyen sanatkâr akademizmi de bir muvaffakiyet olduğunu anlat- Bundan sonra, hazır bulunan ka- dabalık sergiyi gezdi. İlk defa ola- rak bir resim sergisinin açılışında bu kadar kalabalık bir kütleye mamış olduğumuzu da burada etmeliyiz. Serginin daima adı "D,, grupu ile ilk temas olmasının da şitilen Sergiden bir * ablo: Tayyareciler ALMAN TEŞEBBÜSÜ Britanya hükümei, — düğünü biliyordu. bu sebebler dolayı- — Giyle, protokolu, vaz geçilmeyen mükellefi- “yetleri ve sınırsız meriliği ile birlikte, top- n olarak reddederken, bütün bu olan biten — geylerden sonra, 1919 ve 1922 yıllarının dü- “güncelerine geri dönmenin Fransa ve Bel- — gika ile birlikte Almanyaya karşı bir ittifak / projesine yeniden girişmenin, imkânsız ol- p 'e çıkabileceğini araştırmağa karar verdi. let grupları ile herhangi meti, paktın tamamlarmı — Bunün içindir ki, Britanya hükümeti, Jaşmalar yapmak olduğu neticesine var. — protokolü tetkikle uğraşırken, kendisine, — maktadır. n " Almanya tarafından vâki olan müracaattan — gy ÇEMBERLEYNİN HATIRALARI ; Numara: 21 ha yakın temas edeceği büyük bir ihtimal i- çinde görüldüğünden, Sa Majeste'nin hül tarzının, fevkalâde maksadlar uğrunda, milletler cemiyetinin yardımı ile hususi an- şüphesiz ki, bu andlaşmaların, yalnız tedafli mahiyette ve Milletler cer ruh ve mefküresine göre tanzim edilerek, o- ANANMANAAAANKAAADAN M STREŞEMANN'İN TEKLİFLERİ Bu teklif, zaman ve emniyet bakımından, tabiatiyle tatmin edici bir mahiyette değil- di; çünkü, Birleşik Amerika hükümetlerinin garantisini ileri sürdüğünder, tatbik kabili- yeti yoktu. Türkçeye çevren: Hikmet TUNA karşı daha güvenli bir tedbir bulunabilir.., Karşılıklı olarak sulha yardım edecek bir andlaşmanın yapılması imkânlarına, Alman- yannı iş başında bulunan devlet adamları, Lokarno konferansından önceki yıl içinde, birçok defalar işaret ettiler. O tarihlerde başvekil olan Dr. Cuno (Ku- n0), 1922 yılı birinci kânununda, ilk defa o- larak böyle bir teşebbüse gecti. Dr. Cuno, işgal altında bulunan yerlerin bir kimseden da- Aymı değilse bile, bu teşek hüse benzeyen bir tektifi de, alman hüküraeti 1923 yıl yısında yaptı. Fakat bü teşebhüs de, itilâf devli inin kabul edemiyeceği şartlarla bağlı bulunduğundan, reddedi'di Başvekil olmuş olan Stresemarın, bunun üzerinden dört ay geçtikten sonra, mevcud nakkında, Ren'de 1 için en iyi hare- B yetinin sınırlara riayet c ei ü boşaltılmasının çöktürdüğü korkuyu dağıt- — karşı karşıya olan hüyük devletler arası “ ya, Fransa, Almanya ve Belçikayı, garbi - nunla bir ahenkte olmaları gerektir. mak maksadiyle, “Almanya ile Fransa", —ii tarallı bit pakt. yapılırınaı itin teklifte upada sulhu korumak gibi, müşterek bir — Bundan başka, gene La Majeste'nin hü- — Ren'de İlgisi olan öbür devletlerle- birlikte, — ha TaL DSKt yapılması icin . teklifte 'de birleştirecek esaslar bulabileceğini - kümeti şu telâkkidedir ki, bu gayeler,eni- halkın genoyuna başvurmadan, bütün bir — mağı e cın ba teklite Pefnci yisi, aralarındaki anlaşmazlıkların, yeni bir cağ, yani, Versay andlaşmasında göz önü ü daki şekilde ortaya atıl- çatışmaya kolayca dönebilmek ihtimali olan Llıguılulmıış ol işgal müddetinin iki misli B ada denti güNü GÜL devletleri, biricik gayesi onların aralarında — bir zaman içinde, biribirlerile harb etmiye- — " olarak hh“v Üereseiti, MRRER A / “Milletler cemiyeti paktının genel hü- sulhu korumak olan andlaşmalarla biribirle- — ceklerine dair karsılıklı olarak söz vermele — Güller ile birlikte, teşehhüsü yenileştirme- Kümleri, vatmnin edici hir varzda / kuvvetlen- — rine bağlamak suretile elde edilebilir. rini ve bu söz için de. bu topraklarda alâkası — Ze karar verdi. Kendi yazılarından Ja bildı. dirilemiyeceğinden ve milletler cemiye Halbaki, poktın” sınırları içinde, he ba- — olmayan bir devleti (hunurula, Üirlesik Ame-- günize göre, bunun için üç csceli tahzik se abında, meşgvl olacağı günldi körülüğe, tesirini daha çabuk göste. rika bükümetler'ni söylemek istiyordu.) — bebi vardır kelleri bazı devler recek bir çare, ve ne d>, yarının güclük'eri mütsnel göstermelerini Heri sürdü. (Sonn vaR