2 Şubat 1936 Tarihli Ulus Gazetesi Sayfa 3

2 Şubat 1936 tarihli Ulus Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

2 SUBAT 1936 PAZAR Bir Akdeniz paktı Bu paktta, Türkiye, İ Yunanistan ve İsp, haber v Londra. 1 ÇAA.) — Havas Ajansının liriyor: BB. Eden ve Flanden ki son görüşmelerden sonra İngiltere, Fransa ve İtalya urasında bir Akdeniz paktı akdi için yakında yeni gö- rüşmelere başlaması ihitmalli bulunmak- tadır. Bu pakt ile Akdeniz devletleri arı larında her hangi birine bir saldırma he linde biribirlerine karşılıklı yardımda bu- Keshbüd edeceklerdir. Böy- de bir pakta, İngiltere, Fransa, İtalyadan kunmayi başka İspanya, Türkiye ve ” Yunanistan da gireceklerdir. Yarı resmi mahfillerde, teklifin B. Musoli (f zannedilmektedir. Gerçekten, böyle bir için cazib olabilece- Düçe Feyz Mohammed hanın Moskova yolculuğunun ehemiyeti Moskova, 1 (ALA.) — Havas muha: biri bildiriyor: Afgan dış bakanının şu. bat ortalarında buraya gelmesi bekleni: yer. Siyari mahafilde sovyet - afgan mü- masebetlerinin kuvvetlenmesi bakımın. dan bu ziyaretin ehemiyeti keydedil. eeketedir. Bu mahfillerde deniyor ki: Afganistan Asya Lokarnosunu — yar Abganistan, İran, Türkiyer Irak arasını imzalanan “ademi tecavüz” paktı #a koyan bir devlettir. Sonra tıpka Tür- kiye ve İran gibi Sovyet Rusyai le hudud. kur, Bundan dolayı iki memleket arasın. daki / münasebetlerin / kuvvetlenmi hükümetlerinin men- y etle n vardır. Bu Afganist Rusya da merkesi Asyadaki Sovyet cu muriyetlerinde kültür çalışmasını ve an. cak bir kısmı keşfedilmiş zengin maden- leri işletmeğe devam imkânını elde et miş olacaklardır. Ajgan Dış Bakanı B. Edenle görüştü Londra, 1 (A.A.) — Cenaze 'töreni dolayisiyle burada bulunan Afgan dış bakanı perşembe günü B. Edenle yeni bir görüşmede bu- lunarak Afganistanın dış sıyasası hakkında izahlarda bulunmuştur. Bakan Londradan sonra Berl 'ne gelecek ve sonra Moskova yo- huyla Kâbile dönecektir. Japonya, Alman ittifâkmnı| yalanladı Tokyo, 1 (A.A.) — Japonya dış bakanlığı, güya bir Almanya - Japon itifakı yapıldığına dair o- lan yabancı haberleri kati surette yalanlamaktadır. ngiltere, Fransa, İtal- anyanın bulunacağı eriliyor tagütere büyük elçisi Sir Eriğ Deom - mand e görüşmüleri ursmada, Alıde » S cerginliğinin Lrye'den ilalyen ba - ll ve Alelşüe'lün d üi b gemeilerinin çekikmesinden değian 5a içindeki azelmasından siyede bi #at öaba çok igilendireceğini ü #eiştir. Diğer taraftan böyle bir paktın akıdi- GÜ Mkeelni'ye bakeş metelesinin hat imkânını vereceği « Je daha az itilâfgiriz bir yol tutmak sanılmaktadır. Yarı vesmi mahliller, böyle bir pak- 'tun Habeşistan'da barışı getireceği çok şüphe etmekle beraber, bu - paktın yapılması için kamoyu yoklamağa karşı bulunmamaktadırlar. Prens Starhemberg ârşidük Otto ile xi Londra, İ (A.A.) — Havas ajansının diplomatik aytarının haber vere ve, Avusturya basın bürosu, - başbakan muavini Prens Starhemberg'in güya Belçika'ya gidip orada Arşidük Otto ile görüştüğü hakkındaki havadisler yala Janmaktadı Prens Starhemberg Londra'da cak pazar günü Paris'e hareket edecek tir ve bilâhare Brüksel'e gidip gitmiye- ceğine de henüz karar verilme Her halde, Avusturya başbakan mu- neticesinde, Londra görüşmeleri Habsburg hanedanının yeniden tahta ge- tirilmelerine bugünkü vaziyette imkân olmadığı ve en iyisi Avusturya sıyasa- #—0ç Küçük Azimeş yalllillli Ha kacünisi elkmğin, Zecri tedbirlere Kİ HG e Li Deyli Herald'ın bir yazısı Londra, 1 (A.A.) — Deyli Herald gazetesi, sayıları gittikçe artan itab- birkaç ingiliz firmasının dolayısiyle İtalya- yan vapurları - kiralayan ya yardım ettiklerini söylüyor. tedbirler Ticaretin bu şekli zecri karşı dej çindir ki İtalya, cephane - yüklerini Böylece, italyan gemileri - in; ve fransız firmaları hesabına Hindis- tan ve Hindiçiniden mal yükleyip şemakta ve mukabilinde almış olduk- ları dövizleri de İtalyanın ihti, dan iptidai maddeleer — sarfetmekte- dirler. Bu gazete, zecri tedbirlere karşı yapılan bu hiyaneti şiddetle kötülü- yör. ULUS Yunanistanda vaziyet Ordunun bazı istek - lerde bulunacağı yalanlanıyor Atina, 1 (ALA.) — Havas A- jansının hususi aytarından: B. Çaldaris'in organı bulunan Ellinikon mellon gazetesinde neş- rolunan bir tebliğde, ordu şefleri nin bugün kabine ordunun arzu- sunu bildirmek maksadiyle bir te- şebbüste bulunmak niyetinde ol- duklarını bildirmektedir. Ordunun arzusu evvelâ parlamentonun da- #ılması, sonra da yeni seçimler ya- pilmasıdır. Atina, 1 (AA.) — Atina A- gos, askeri şeflerin güya bazı te- şebbüslerde - bulunacakları hak- kındaki yayıntıları kati surette yalanlamaktadır. Bu yalanları neşreden gazeteye karşı takibat yapılacaktır. Askeri mesele, kıral tarafından halledile- cektir. Ordu, herhangi siyasi bir şefle münasebette bulunmaksızın kırala itaat etmektedi. General Papagos, siyasetle hiç /lmıyan orduyu rahat birak- ordu zabitleri mart 1935 azısına karışmış olan subayların tekrar or- düya a inmalarına kesin olarak karşı koymaya karar verilmiştir. Pravda cevap veriyo! Allah birini mahvetmek onun iz'anını alı Y ÇAA.) — italyan basınının Sovyet Rus- n ve bütün inda — sövyetlere karşı bir blok yapılması talebini mev- zuubahs ederek diyor İtalyan basını bu neşriyatı haklı mek Kigi(mede nu ileri sürüyorlar. Halbuki italyan. vın Habeşistanda yaptıkları faciala- rın ardı arkası gelmiyor. - Bütün bu meşriyat Habeşistandaki hareketlerin İtalya için hiç elverişli aldığı veçheleriyle Almanyanın boyun. dürüğüna girmek tehlikesine düş müştür. Eski bir söz vardır, derler ki: "Allah birini mahvetmek - isterse Zonguldakta Atatürk olmayan bir gösterir. İtalya yeni si- günü Zonguldak, 1 (ALA.) — 31 son- kânun Zonguldağın Atatürk tarih günüdür. Bu gece halkevinde umumi toplantı yapılarak türk ta hatları hakkında değerli rans verilmiş, Akın piyesi oynanmış, bir konfe- konser verilmiştir. Bu mutlu - gün iç- | ten bir ilgi ve coşkun heyecanla kut- (lanmıştır. Bu toplantıda binden faz- a halk bulunmuştur. Orta Avrupa ve Akdeniz B. Paris, 1 (AA.) — Romanya kır h Karol ile B. Titulesko bugün Saro ve Flanden ile görüşeceklerdir. İyi malümat alan mahfillerde, zörüş- melerin başlıca orta Avrupayı — alâ- kadar eden meselelere teallük c« ceği bildirilmektedir. Paris, 1 (ALA.) — Sövyet dış ko- miseri Litvinof ile Paris büyük elçisi Potemkin bu sabah kanl rüştükten sonra dış bakanı ile görüşmüştür. - Sanıldı görüşme genel mahiyette olmuş ve B. Flanden fransız - sövyet paktının taş- genel sekrete Flanden göre, diki konuşmalarında — parlâmentoda Ti gubatta yapılacağını tekrarlamış- ur. Bu görüşme sırasında — Avrupada kollektif. güvenin 've Sövyet söylenmek- ral Jorj'un 1 (AA.) — görüşmeler, Paris gazeteleri yaştırmakta devamdadır. Pöti Parizyen, diyor ki: “Habıburglara gelince, Prens St remberg, öyle zannolunuyor ki, Lon- drada önümüzdeki sene ile gelecek seneler için inanca vermiştir. B. Nu: mahkemelerin vazifeleri' wi anlattı Hukuk İlmini Yayma Kurumu - 'nun dokuzuncu konferansı dün Hal- kevinde verilmiştir. Ankara Hukuk Fakültesi profesörlerinden ve Cumu- riyet Merkez Bankası idare mecli reisi B. Nüsret tarafından — verilen konferansın mevzuu “Kanunlar ih- tılafı karşısında mahkemelerin vazi- fesi., idi. 28 senelik bir dere haya - tna malik olan “Hukuku hususiyei düvel., ilminde ihtısas sahibi olan B. Nusretin konferansında Temyiz ve Surâ azaları, mebuslar ve bir çok hu- kukçular hazır bulunuyordu. Profe- sör kanun ihtilafının neden çıktığına ve devletlerin kendi egemenliklerine dayanarak yaptıkları kanuna taassub la dayanmalarının milli egemenlik düsturunun gereği olduğunu ve bil - hassa Türkiye gibi kapitülasyondan kendini kurtarmış olan bir devletin başka memleketin kanunlarını kabul etmekten doğacak herhangi bir kö - tülüğün önüne geçmek için, kendi ecemenliğine ve kendi. kanınlarına kıymet vermiş olmasmdaki hassaslı- âm ye inkılâbın tabif neticelerinden olduğunu ve Lozan anlaşması yapı lürken gösterilen dikkatin ehemiyeti- ni izah etti. Nihayet kanunlarla bir a — — Halkevindeki dünkü konfeftins ğ *t kanunlar ihtilafı karşısında — | âtvinof, B. Flandenle görüştü - g Fransız gazeteleri ne diyorlar terenin gitgide alman tehlikesini ha ziyade anlamış ve bu - tehlik karşı koymak için Sovyet Rumy yardımı ile kollektif. emniyeti vetlendirmeye azmetmiş olmasıdır.,, Eko dö Pari gazetesinden: "Prens Pol Tevfik Rüştü Aras ve Prens Staremberg arasında - olace konuşmaların "Orta Avrupa ve Ak- deniz,, meseleleri üzerinde yapılaca. — &1 tahmin edilmek u, B. Litvi nof için de böyledir ve bir çok yer. — lerden mümaileyhin Tuna meseleleri- ne karşı ilgi göstermesi arzu olun. maktadı Kıral Karol B. Löbrönle — görüştü ris, 1 (ALA.) — Romanya hi dün Elize sarayında, cumur reisi B. — Löbrönle beraber yemek — yemiş ve — sonra da diş bakanı B. Flanden ile görüşmüştür. Romanya finant bakânı B. Anto- nesko pazar akşamı Pariste buluna- cak ve fransız ticaret bakanı B. Bon- — net ile görüşecektir. Fransa - Roman- — 'ya ticaret andlaşmasının bu ğ devlet egemenliğini anlatmak bakı - —| sından taşıdığı mana ile yabancıla - vın kendilerine ait şahsi hükümler den ve amme hi doğan du- rumlarla beynelmilel anlaşm rın hallerinde lazım gelen izah etti ve hâkimlere ellerindeki ka- uunları tatbika yarayacak gayet ve - ciz, hukuki misaller gösterdi. kümlerinin birbirlerine zıd hükümle- Ti taşıması halinde başka K deki zorlukları her anlaşmazlığın hakkak Kamutay tarafından kabul e- dilmiş olması sebebiyle varid o yacağını söyledi. Bir saat devam eden konferans herkeste yüksek bir ilim ihtasas uyandırdığı kuvvetli takdir ve alk ları içinde bütün bu başarıların, ka - pitülasyonlardan kurtularak en dern hukuk mevzularına malik mmanın ancak türk devrimi sayesindi ve bu büyük devrimin başı olan yük Atatürk'ün himmetiyle nu ilave ederek / konferansına erdi. Tef 101 ULUS Kırmızı Zanbak Yazan; Anatol FRANS Türkceye çeviren: Nasuhi BAYDAR Mis Bel sordu: — Mösyö Lö Menil, gelecek sene de de- »izlerde dolaşacak mısınız? Hayır, böyle bir niyeti yoktu. -Rozbut'u alıkoyacağını sanmıyordu. Deniz keder veri- ci bir yerdi. Ve sakin, enerjili, inadcı, Terez'e baktı. Sahnede, Margörit'in habsolunmuş oldu- ğw yerde Mefistofeles bağırıyordu: “Güneş çıkmıştır.” ve, orkestra, atların korkunç dört nalını taklid ediyordu. Terez mırıldandı — Başım ağırıyor, insan burada boğulu- yor. Lö Menil gidip kapıyı araladı. Margörit'in melekleri çağıran vazıh cüm- desi, beyaz kıvılcımlar halinde havaya yük- seldi. — Darling, bakın size ne diyeceğim: Bir zavallı Margörit, vücudiyle işlediği günah- ların neticesine katlanmak istemiyor ve bu- 'nun içindir ki ruha ve hakikate göre kurtarı- hiyor. Bir şeye inanıyorum, darling, bepimi- zin kurtulacağımıza inanıyorum. Oh! evet, bütün günahkârların nihayet günahlarından temizleneceklerine inanıyorum. Terez, uzun ve beyaz göğsünde kan kır- mızı zanbak, kalktı. Mis Bel kımıldamaksızın musikiyi dinliyordu. Lö Menil, salonda, Ma- dam Marten'in mantosunu eline aldı. O man- 'toyu açık tutarken Terez de locayı, salonu geçerek yarı açık kapının yanındaki aynanın önünde tuttu. Parmaklariyle dokunduğu çıp- lak omuzlarına kılaptan işlemeli, içi ermin kaplı, geniş büyük mantoyu koyarken ya- vaşça, fakat kısa ve pek sarih olarak- — Terez, sizi seviyorum. Evelki gün siz- den istemiş olduğum şeyi hatırlayınız. Her gün, her gün, saat üçten itibaren Spontini sokağında, evimizde bulunacağım. Bu sırada, mantosunu almak için Verez bir harekette bulunurken Döşartr'ı, eli ka- pının tokmağında, gördü. Söylenilenleri işit- mişti. Tereze, insan gözlerinin anlatabileceği itab ve ıstırabla baktı. Sonra, koridorun bi luğuna daldı. Terez, göğsüne ateşten çekiç- lerin varduğunu duydu ve kapının eşiğinde kımıldıyamadan durdu. Kendisini almağa gelen Montes: — Beni mi bekliyordun? Bugün seni her- kes terketmiş. Seni de Mis Bel'i de eve ben götürürüm, dedi. XXXIN Arabada, odasında, dostunun bu bakışını, zalim ve ıstırablı bakışını hep görüyordu. O- 'nun kolayca ümidsizliğe düştüğünü, artık arzulamamaktaki süratli iradesini biliyor, tanıyordu. Onu Arno kıyılarında kaçarken böyle görmüştü. Kederi ve ıstırabı içinde he- 'nüz bahtiyar olan Terez, o zaman, arkasın- dan koşup ona: “Geliniz!” diyebilmişti. Bu seferde, etrafı çevrilmiş, göz hapsine alınmış olmasına rağmen, onu gidip bulması, bir şeyler söylemesi, böyle sessizce ve harab çe kilip gitmesine engel olması lâzımdı. Hâdise öyle manasızca ve öyle çabuk olmuştu kı! Lö Menil'e karşı kendisinde, kötülük şeylere, mesela baş yaran bir taşa karşı sedilen hiddet vardı. Bir kelime söyl sizin, yüzüne bütün Fuhiyle bir kere bile | maksızın dostunu çekilip gitmeğe bır: olduğu için kendi kendine acı acı çıkışıyaı Polin soymak için beklerken Tei sabırsızlıktan odada dört dönüyordu. birdenbire olduğu yerde duruverdi. aşıklarının aksettiği karanlık aynalard yatro koridorunu ve orada da, bir daha memek üzere kacan sevgilisini görüvofdu Şimdi Jak nerede idi? Yalnız di kendine neler söyliyordu? Gidip onu' damaması, hemen görememesi bir işken idi. Uzun zaman elini göğsüne bastırdı, bi guluyordu. Polin hafifçe bağırdı. Madamın be kormajı üzerinde kan lekeleri görüyorü “Terez, haberi olmaksızın, kırmızı zanbağın. virikalariyle elini yırtmıştı. g (Sonu var)

Bu sayıdan diğer sayfalar: